Bu olayı çözmek için bağlama şeklini değiştirmek gerekiyormuş. Bu yöntemle bağcığın çözülmesi için gereken gücü arttırıyoruz ve kolay kolay kendiliğinden çözülmüyor.
"çocukken, büyücülerin herşeyi yapabileceklerini sanıyordun. ben de öyle sanırdım, bir zamanlar. hepimiz öyle sanırdık. fakat gerçek şu ki, insanın gerçek gücü, büyüyüp bilgisi arttıkça izleyebilceği yol, iyice daralıyor. ta ki, en sonunda sadece ve sadece mutlaka gerekenden başka yapacak şeyi kalmayıncaya kadar."
Dizisinin çekileceği seri. Güzel yapılırsa temizinden 14 sezon var. +1 de bonus film. Bitmiş bir hikaye. Martin dedenin yazmasını beklemek gibi olmayacak.
ilk bölümü atlayıp izlemeniz gereken dizi. midesizlik yüzünden güzelim diziden soğuyabilirsiniz iki üç yıl sonra çok iyi dizi bea diyenler sayesinde tekrar başlarsınız anca.
Diğer bölümleri iyidir. ilk bölüm pilot bölümmüş zaten. izlemeyin.
Uzun zamandır duyduğum kitap. Merak edip sesli kitabına denk geldiğimde şöyle bir dinleyeyim dedim. Şu an 6. kitaptayım.
Kadınların gözünden anlatılanları Kate Reading ve erkeklerin gözünden anlatılanları Michael Kramer seslendirmiş, sırf adamın sesi yüzünden tüm kitabı bitiresiniz gelir. Her karaktere ayrı bir ses tonu eklemesi, neredeyse gözünüzde canlandırır karakterleri. Özellikle Loial karakterini seslendirmesi müthiştir.
Ayrıca kitapta 2782 adet karakter olduğunu da ekleyelim. Acaba yazar o dönemlerde bir naming generator gibi bir program mı kullanmış diyenler bile olmuştur.
Kitapta büyü olayları "tek güç" olarak tasarlanmış. büyü demeye diliniz varmıyor tabi. gücün kadın ve erkek yarısı var. Ve aşırı ayrıntılı olarak tasarlanmış bir sistem mevcut. Farklı şehirler ve onların kültürleri mevcut. espri anlayışları bile değişkenlik gösteriyor.
"Bir adamın bir şey yapmasını engellemek bir çocuğun elinden şekeri almak gibidir. Bazen gereklidir, bazen de çekilecek sıkıntıya değmez."
"Görev, dağdan ağır
Ölüm, tüyden hafif"
"Güneşi anlamaya çalışsan daha iyi, Perrin. Vardır işte ve anlaşılması imkansızdır. Onsuz yaşayamazsın, ama onunla yaşamanın da bir bedeli vardır. Kadınlar da böyledir."
"O kadar da büyük bir aptal değilim, evlat. Aptallar bile erkeklerle kadınların zaman zaman farklı düşündüklerini bilir, ama en büyük fark şudur. Erkekler unutur, ama asla affetmez; kadınlar affeder, ama asla unutmaz."
"deliriyorduysa bile, bir insandan daha fazlası olduğuna inanabilecek kadar da delirmemişti"
"Erkekler en kötüsüne kolaylıkla inanır, kadınlar ise daha da kötüsünün hala gizli olduğuna inanır."
tatlı bir ekleme: Bu arada kate reading ve michael kramer evlilermiş. Düşünsenize bodruma stüdyoyu kurmuşsunuz eşinizle beraber profesyonel olarak kitap seslendiriyorsunuz.
eğer türkiyede bir sahil şeridinde yaşıyorsanız hayatınıza küfür katacak spor aktivitesidir.
oldu da nadiren bir bisiklet yolu buldunuz, ya birisi mangal yapar ya da daha da kötüsü el ele tutuşup iki şeridi de kapatacak şekilde kaplumbağa hızılya yürürler.
kortej oluşturup iki tane bebek arabasını yan yana sürmek suretiyle yol kapatanları mevcuttur.
neyse ki evlilik teklifi etmek için bisiklet yolu kapatmak akıllarına gelmedi. aman duymasınlar ilk karpuz kabuğunu biz atmış olmayalım.
tiyatro oyuncularının yaptığı genel provaların bir çeşidi.
oyuna çıkmadan biraz önce oyunun hızlı bir şekilde genel provası alınır.
tonlama, vurgu, ses değiştirme kullanılmaz.
müziksiz rap gibi gelir kulağa.
ezberi gözden geçirmek için birebirdir.
büyük çoğunluk bilmese dedüğün marşıolarak çalınan şarkı, -muhtemelen dünyada en çok çalınan dans parçasıdır- tango şarkısıdır.
tüm latin danslarını öğrenmiş bir abladan duyduğum kadarıyla yapılması en zor olan dans. laf aramızda bu biraz da iyi bir durum çünkü dansı erkek yönettiği için erkeğin işi çok zor. kız tavlamaya gelen erkek direk kaçıp gidiyor. zor olması gözünüzü korkutmasın tabi. öğrenmede sonu olmayan bir dans. teknik keyif almak için 4 senedir dans ediyor olmanızın gerektiği söylenir.
filmlerde hep yanlış aktarılır.
başka hiçbir dans böyle muamele görmemiştir. mesela swing, salsaya da bachata, insanların kafalarında az çok birşeyler canlanır ve o danslar da canlanan şeyle alakalıdır.
ama tango deyince antonio banderas'ın ağzında gül, yanakları kenetleyip ram pa pa pam aynı yöne bakıp yürümesi geliyor. ya da kadının sürekli sağa sola yatırılması. al pacino kadın kokusu filmindeki sahne görece biraz daha normale yaklaşsa da (antonio'dan sonra şükredilir en azından) üstüne yatırma olayı halen devam etmekte. şarkıya laf yok tabi. gayet güzel popüler bir tango şarkısı.
tangoda herkes kendi dengesinden sorumludur. ekstrem hareketler olmadığı sürece kimse kimsenin üzerine düşmez, düşürülmez. En fazla iskambil destesinden kule yaparken kullandığımız ters v harfi olur.
sol tarafın boş olması nezaket kuralı gereği zaten var olan paletli götürgeç.
ve artık uyarılarla desteklenmiş ve yazılı kural olmuştur. acelesi olanlar için sol şerit boş bırakılır. siz bu metroyu kaçırırsanız sorun olmaz belki ama bir başkası işinden olabilir. aynı şey çıkış için de geçerli. tek vasıtayla işe gidebilen sayısı oldukça düşük.
malumunuz olduğu üzere ülkemizde pazar günü bile mesai konur.
bir süre sonra çıkın lan dedemizin ülkesinden diye kapıya dayanacak olan topluluk.
dedemin topçu kışlası bile duruyor yerinde diye ispat gösterirler.
o kadar çok osmanlı aşkıyla doluyor ki bazıları... duysalar kesin atmaya gelirler hepimizi dışarı.