Aracımı değiştirmeyi düşündüğüm şu günlerde oldukça dikkatimi çeken ve beğendiğim bir araç. Hayrettir açılmamış hiç başlığı.
Neyse efenim arabalardan öyle şanzımandan falan bahsedecek kadar anlamam ancak kendi nacizane fikirlerimi belirtecek ve yaptığım araştırmalar hakkında bilgi verecek olursam ,
Aracın dikkat çeken 2 versiyonu var. Crossplus ve Popstar . Adları da biraz tarzlarını belli ediyor açıkçası , crossplus biraz daha arazi tipi görünüşe sahipken popstar daha bir şehirli.
Görünüş açısından crossplus daha bir çekici ve popstar'a ek olarak :
18 inc alaşımlı jantlar
Otomatik klima
Renkli yol bilgisayarı ekranı
Navigasyon
Anahtarsız giriş ve çalıştırma
karanlık , yağmur ve ışık sensörleri
Koruma plakalarına sahip özel tamponlar
tavan rayı
gibi özelliklere sahip. Daha eklenecek bir kaç özellik daha var ancak bunlar yeterli sanıyorum. Bu özellikler arasında anahtarsız çalıştırma , otomatik klima ve tamponlar ( görünüşleri çok güzel ) benim ilgimi çeken özellikler.
Tabi yıl sonu indirimleriyle -2.000 tl gibi bir indirimleri olacaktır diye de umuyorum.
Aklımdaki soru ise anahtarsız çalıştırma , otomatik klima ve tamponların görünüşü yüzünden 7 bin tl bir ekstra ödemeye gerek var mıdır ? Kararsızım açıkçası.
Popstar paketine 1.400 tl ek ödeyip anahtarsız giriş , otomatik klima gibi özelliklere sahip olabiliyorsunuz. bu da popstar'ı yıl sonu indirimi ile 76.000 tl civarına getiriyor.
Merak ettiğim yeni sistemlerden birisi de çarpışma önleme ve şerit takip sistemi ancak bu modlar opsiyonel olarak sadece popstar'a eklenebiliyor. 4.000 tl gibi bir fark ücreti var. Crossplus'a eklenememesini yadırgadım açıkçası.
Crossplus'ın 5-6 bin km de olan 2. el aracını da 74.000 tl civarında bulmak mümkün.
Elektrik faturası fazla gelmesi sebebiyle zarar etmiş sanıyorum. Ulan dükkan senin her yeni yola çat diye otopark dikiyon beleşten. Nasıl zarar edebilirsin ya aklım hayalim almıyor yani. Hadi desem çalışanların maaşları , sistem bakımları , yazılım ve cihaz ücretleri falan desem yok abi ya gene köşe olursun. Birisi atıyor demek ki orada parayı cebe.
Hayır zaten sadece bizim şirketin verdiği otopark parasıyla aylık 1 çalışanının maaşını veriyosun arkadaş !
Her bayramda isyan ettiğim durumdur. Küçüklüğümde bayramda açık yer bulamayız diye evde ekmek stoğu yapardık. Şimdi evin altındaki market açık zaten diye ekmek peşine falan düşmüyoruz bayramdan önce.
Tabi iyi yanları vardır elbet ona bir şey demiyorum ancak karşıyım abi ben bayramlarda açık olmalarına. O market açıkken ben bayrammış gibi hissedemiyorum. Ramazan bayramının 1. günü market mi açık olurmuş ya !
Market çalışanlarının da bayramda evlerinde olamaması da cabası. Bilemiyorum sözlük. Çok dertliyim bu konuda.
Galatasaray'ın yeni formasıdır. Evet arkadaşlar , inanması oldukça güç ama gerçek budur. Eski sezonlarda formalarda bir yaka bölümü vardı ve bu bölümü kaldırarak kendini CR7 sanan burak yılmaz bu sene kaldıracak yaka bulamadığı için kendisini Burak yılmaz sanıyor. Adam özüne döndü yani. Bu adama yakalı forma vermemiz lazım ki kendini CR7 'de bulsun.
Bir askerlik klişesi olan "söyleyeceklerimi yüksek sesle tekrar et"'in farklı bir versiyonudur. yemek duası ettirecek kişinin , dua öncesinde askerlerin dikkatini çekmek için "söyleyeceklerimi yüksek sesle tekrar et" komutunu verir ama bunu yapan biraz muzır bir kişi ise bunu zaman zaman "söyleyeceklerimi yüksek seksle tekrar et" diyerek telaffuz eder.
Sonrasında da sıradaki askerler kıkır kıkır gülerek duayı eder.
Şef Aybek Şurdum ile çalışan yemek firması. Firmanın özelliği sadece internet üzerinden sipariş verebiliyorsunuz. Yani hali hazırda gidip de yemek yiyebileceğiniz bir restorana sahip değil.
Özellikle sunumları fevkalade. Yemekler sıcacık bir şekilde geliyor. ( Beklediğimden daha sıcak )
Mercimek çorbası dışarıda içtiğim mercimek çorbaları arasında tartışmasız 1 numara. ( Tabi benim için )
Siparişleri de yemeksepeti üzerinden ya da kendi internet sitelerinden verebiliyorsunuz.
steam'de 39 TL'den 9.75 TL'ye düşen enteresan bir oyun. Adından da anlaşılacağı üzere siyaset bazlı bir simülasyon oyunu. Vermiş olduğunuz kararlar , çıkarttığınız yasalar doğrultusunda insanların oylarını alacak ya da kaybedeceksiniz falan.
2007 yılında liseden mezun olurken "ulan ne okusam ne okusam" diye düşünüyordum. Tabi anadolu teknik lisesinde okuyorsanız pek fazla seçeneğiniz olmuyor. yaklaşık 8-9 bölümü seçebiliyorum. Orada mekatronik diye bir şey gördüm. "Bu neymiş la" derken araştırdım falan , tam ilgi alanlarım dahilinde bir şey olduğunu gördüm. Zira talaşlı imalat , kalıp , yapı , konstrüksiyon okumaktansa kesinlikle tercih edeceğim bir bölümdü. Yanlış anlaşılmasın bu bölümler kötü olduğundan değil , ilgi alanıma girmediğinden tercihim değillerdi. Neyse efenim. Sonuç olarak yerleştik ve 4 sene mekatronik okuduk.
Peki üniversitede mekatronikle ilgili ne gördük ? Açıkçası pek bir şey görmedik. Ne laboratuar vardı ne bişe. Sürekli teorik olarak anlatıldı. Pratikte yapılanlar da çizgi izleyen robottan ileri gitmedi. Oysa ki mekatronik çizgi izleyen robattan falan ibaret değildi.
Yazılım dersi aldık. Çok hevesliydim bu ders için. Peki bana söyler misiniz , programlama sınavları kağıt üzerinde mi yapılır ? Yapılmaz , yapılmamalı. Programlama dediğin şey bilgisayarda yapılır. Algoritmasını kurduktan sonra kodunu bir şekilde yazarsın. Ama biz kağıt üzerinde girdik sınavlara. Sonuç ? Bir virgülü unuttun diye tüm program çalışmadığı için "0" alırsın. Peki bunun ezberci eğitimden farkı nedir ? Hiç bir şey. Sonra sorarsın "bizim ülkemizden / üniversitemizden neden iyi adamlar çıkmıyor?" diye. Bu konularda çok iyi eğitim veren üniversiteler var onları bu kapsamın dışında tutuyorum tabi ki. Umarım programlama sınavını kağıtta yaptıran hoca kalmaz da kurtuluruz o tiplerden.
Mezun olduktan sonra bu alanda çalışmaya devam ederseniz bir çok program öğreneceksiniz. robcad ve delmia bunlardan 2 tanesi. Özellikle robcad robotik simülasyonlar alanındaki en iyi yazılımlardan birisi. Mekatroniği en basit şekilde tanımlarsak da robotlar vs. diyebiliriz. Bugün mezun olduğum üniversitenin mekatronik mühendisliği bölüm başkanı ile ufak bi sohbetimiz oldu. Bu yazılımlardan bahsettiğimde , kendisi "onlar ne?" diye bi soru sordu. Sen mekatronik mühendisliği bölüm başkanısın ve bu yazılımlar hakkında bir bilgin yok öyle mi ? Yazık ki ne yazık. Zamanında öğrendiğin şeyleri hala o yılların teknolojileriyle öğretiyorsun. Olmaz bu , olmamalı. Türkiye de robcad'i ileri seviyede kullanan adamların sayısı 1 elin parmaklarından biraz fazladır belki. Bu seviyede öğretilsin demiyorum tabi. Ama en azından öğrencilere bu tür yazılımların olduğu , bunları incelemeleri vs. söylenebilir. Bunları yapmadığınız sürece de , "x üniversitesinden mezun olmanın etkilerini iş hayatında nasıl görüyorsunuz" anketlerinde " hiç bi boka yaramıyor" şeklinde bir cevapla karşılaşırsınız. iş hayatımda aktif olarak solidworks kullanıyorum , ki lisede öğrendim , üniversitede değil. Yine aynı şekilde yazılım geliştiriyoruz bunu da yazılım uzmanlığı kursundan öğrendim. Sonuç olarak üniversitenin bana en büyük katkısı "üniversite mezunuyum" dememi sağlayan diplomayı vermiş olmasıydı. Keşke böyle olmasaydı.
Bugün istanbul - Yenikapı'da gerçekleştirilecek olan koşu etkinliğidir.
Koşunun konsepti adından da anlaşılacağı gibi renk üzerine olduğundan kilometre başlarında koşucuların üzerlerine toz boyalar fırlatılacaktır. Koşu sonunda koşucuların üzerleri rengarenk olacaktır. Bugün üstü başı toz boyadan rengarenk olmuş birilerini görürseniz muhtemel sebebi bu olabilir.
Star tv'de yakında başlayacak olan yarışma programı.
Mehmet ali erbil sunuyormuş. bEN BiLMEM EŞiM BiLiR benzeri bir program. Mehmet Ali Erbil , ilkey ayrık'ın çarkıfelek'i sunmasına karşılık olarak benzer konseptte bi yarışma mı yapmış nedir bilmem ama Mehmet Ali erbil'in artık insanlara itici geldiği bi gerçek. ilker Ayrık'ın programı varken kısa sürede ekranlara veda eder dediğim programdır.
miCrosoft'un yakın vadede çıkarmayı düşündüğü yeni telefon modeli. Akıllı telefonların aksine tamamen eski cep telefonlarını andıran bir cihaz. Ancak tek bir farkı var o da günümüz teknolojisinin kullanılması. Daha yüksek hafıza daha iyi ses kalitesi ve eski telefonlardaki kullanım kolaylığı.
Fiyat olarak da yurtdışında 19 olarak bir fiyat biçilmiş.
Az önce fark ettiğim olaydır. Üfle klibinde adam 20123 yılından günümüze geliyor. Sebebi de yakalandığı bi virüs. ilacı da günümüzdeki bir kızın nefesi imiş. Terminatörümüz dalıyor bir gece kulübüne. Kızları tarıyor. ilk 2 si negatif olsa da 3. de buluyor doğru nefesi. Gidiyor kızın yanına ve diyor ki :
"üf üf üflesene" kız üflemeye başlıyor. Sanıyor ki üfürük fetişisti çocuk. Çocuk da başlıyor "ımmm çok güzel işte" demeye.
çeşitli oyunları bir araya toplayıp uygun fiyata steam keylerını satan web sitesi.
Örneğin steam'de şu anda indirimli hali ile 8 $ olan lord of footballs oyununu bu site üzerinden yanında new star soccer 5 gibi 7-8 oyunla beraber toplamda 3 $ gibi bir meblaya satın alabilirsiniz.
istanbul'un bir çok noktasında baş gösteren kesintidir. Açıklamalarda falan hep sabah 9 - 13.30 arası falan kesilecek demiş ama akşamın bi yarısı kestiler ya la. Gördüğüm kadarı ile bağdat caddesi , kozyatağı , göztepe , küçükbakkalköy ve ataşehir de elektrikler yok.
Ataşehir'de bi de sular da yok aq ! bu nasıl metropol lan !
Arka arkaya içildiklerinde daha bariz olan gerçektir. Efenim fanta bir süre sonra gazını kaybedip tatsız tuzsuz bir hal alırken le porta'nın tadı gayet güzel olmaya devam etmektedir.
Tostun y eksenindeki boyutunu minimize ederek adeta lahmacun hamuru kalınlığında bir tosta kavuşmamızı sağlayabilir. Olabilir yani denemek lazım. Hatta belki o sıkışma dolayısıyla oluşan enerji içerisindeki kaşarın erimesini , sucuğun da pişmesini sağlayabilir.
Benzer bir sonucu , ekmeği , eski usül çamaşır makinelerinde çamaşırları sıkmak için geçirildikleri 2 tane rulonun arasından geçirerek de elde etme ihtimalimiz vardır.
ilk sırasını 45273 kez ile George W. Bush'un çektiği içeriklerdir. 2. sırada ise 38158 ile list of wwe personnel içeriği yer almakta. Sanıyorum güreş takımı falan kendileri. Listede bizle alakalı bir içerik pek gözüme çarpmasa da diğer içeriklerin bazıları :
Neville Longbottom'un neredeyse seçilmiş kişi olacak olmasından kaynaklanan nefrettir. Snape'e göre Neville seçilmiş kişi olsaydı Lily Potter erken yaşta ölmek zorunda kalmayacaktı.
Zaman zaman türk televizyon kanallarının aklına gelen "ya ne zamandır kamera şakası yapmıyoduk biz aq öyle bi program yapalım" demesiyle kıpraşıp azıcık canlanan akımdır. Bir kanalın bu eyleme başlamasıyla ardı ardına buna benzer programlar yapılmaya başlanır falan.
Gerçi bu sadece kamera şakaları için değil tüm tv programları için geçerli. Yani biri bi programı tutturdu mu çat diye diğerleri klonluyor programı. Sonra yok efendim biz niye gelişemiyoz. YA NEREYE GELiŞiYON AQ ÜLKE iNSANLARININ %60 I SABAHLARI EVLENME PROGRAMLARI iZLiYO !
Bir çok anlamı ifade edebilen fiştir. kimi evde , evin ilk alışverişini simgelerken kimi evde de -ki genellikle öğrenci evlerinde ya da ev arkadaşı vs. varsa olur - "bak ben bunları bunları aldım aq ona göre bilin ortak paradan aldım"'ı ifade edebilir. Güzel fiştir.
AMA şunu da belirtmeden edemeyeceğim : ya ne işi var o fişin benim buzdolabımın üzerinde aq ya !
kobo ya da diğer adıyla kobobooks.com bir e-book satış sitesi. Amazon'un kindle'ını bilirsiniz. Amazon üzerinden alınan e-booklar sizin hesabınıza eklenir. Kindle ile bu hesap sayesinde kitapları okuyabilirsiniz. Kobo da buna benzer bir yapıya sahip. Kobo adını verdikleri ve bir çok farklı çeşidi olan bir kindle benzeri e-book okuma tabletleri var. Yada kobo uygulamasını akıllı telefonunuza indirebilir ya da pcler için olan programınızı bilgisayarınıza yükleyebilir ve buradan hesabınıza erişerek aldığınız kitapları okuyabilirsiniz.
Hem fiyat açısından hem de kargo ücretinin kitap ücretinin 2-3 katı olması hem de kitabın elimize ulaşması 3-4 haftayı bulması yüzünden bazı durumlarda tercih edilebilir bir site. ( Zira ben de kitabı karalamadan rahat edemeyenlerdenim )
Ancak pc uygulaması da pek güzel. Tavsiye ederim.
Uygulama yapı olarak origin ve steam'e benziyor zaten.
Yurtdışından almak istediğiniz bir kitap varsa bir deneyin derim.
Yaşam tarzımıza müdahale edilmediği (!) bu ülkede şu an için pek mümkün olmayan bir şeydir.
Ha ama dns değiştirmekle mi uğraşıcam diyorsanız da ;
C /Windows/System32/drivers/etc klasörü içerisinde Hosts adında bi dosya var. Onu not defteri ile açın sayın sözlük yazarı.
Ardından en altına şu satırları ekleyin :
15-23 Mart 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuardır.
Alınacak kitap listelerimizi hazırladık bekliyoruz. imza günlerinin tarihleri de açıklansa da yapsak planımızı diyoruz.
