koyukirmizi
0 (düz adam)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 1.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    yahşi batı

    443.
  1. kesinlikle en berbat cem yılmaz eseridir katılın katılmayın ama çok kötüydü
    0 ...
  2. futbol bir zevkse

    7.
  3. içi boş direkler içi boş saha içi boş bir mesin yuvarlak içi boş bir düdük bunlarda gerçektir..
    0 ...
  4. oya bora

    33.
  5. bir oya bora değilki kimleri özledi bu 80-90yıllarda yaşayıp onları bilenler, seni bana yazmışlar...
    0 ...
  6. zaman gazetesinin satmaması

    12.
  7. benim bulunduğum makene giremez o gazetenin bulunduğu mekanda durmam , mekanında bulunduran ticaretciden alışveriş yapmam...
    1 ...
  8. kadın

    556.
  9. erkeğini öldürüp kanını içen sonrada oturup başında ağlayan.
    0 ...
  10. günün tek cümlelik özeti

    3735.
  11. gene pazar ve ben gene çalışıyorum.
    yeter artık bitsin bu ızdırap...
    0 ...
  12. hz ibrahim

    37.
  13. hiç bir şey blmeden okumadan yazmadan sadece düşünerek ve arayarak Allah ´ı bulması Allah ´ın bir lütfumu yoksa insanoğlunun başardığı mucuizelreden birimi onun yaptığı...?
    3 ...
  14. din kültürü hocasıyla yapılan diyaloglar

    14.
  15. - geldik son senemize hocam mezun olup imam olacak olanlar var aramızda bir sorum var
    + sor bakalım.
    - gerdek gecesini bilmiyoruz nedir ne yapılır nasıl yapılır?
    + boş ver balıklamasına dal oğlum.
    - hocam siz öylemi yaptınız?
    + özür dilerim oğlum hata benim..
    0 ...
  16. küçük bir sahil kasabasında yaşamak

    15.
  17. sabah kuş cıvıltıları ile uyanıp eşinizin közde demlediği çaydan doldurarak kahvaltı hazır diye seslenip eliniz ve yüzünüzü yıkadıktan sonra kurutmadan koşarcasına kahcaltıya oturmak...
    1 ...
  18. erkek tavlamak isteyen kızlara öneriler

    58.
  19. ne duymak istiyorsanız ilkönce onu siz söyleyin.
    0 ...
  20. günün tek şiirlik özeti

    235.
  21. umudum umut olmuş
    umutsuzca umutlanmışım
    umuda...
    1 ...
  22. çok sevmek

    66.
  23. ahmaklığın daniskası olma durumudur , kendini unutup onu yasamaktır, bencillik asla değildir çünkü çok sevmek kendin için sevmediğinden sırf o beni seviyor desin diye sevmektir, çok sevmek gösteriştir, çok sevmek yoktur ya sevmek vardır yada sevmemek işte bütün olay bu...
    0 ...
  24. fenerbahçe

    3150.
  25. siyah çoraplılar olarak kurulan bir takım, galatasaray lisesinin bahçesinde bir kulübede o zamanlar renkleri nohut sarısı ve kraliyet mavisi olan galatasarayın yedek kalıp bir türlü 11 de yer bulamayan futbolcuların kurduğu bir takım...
    2 ...
  26. kırmızı

    154.
  27. Küçük bir adam iken eski bir evin bahçesinde yarısı kurumuş eski bir söğüt ağacı vardı . O ağacın altına, odanın tavanından kumlar dökülmesin diye çaktığımız karton parçasından arta kalan bir miktarından sererek yere, sonra sırtüstü uzanıp alırdım elime okul zamanı kullanmaya kıyamadığım kırmızı kurşun kalemim ile inşaatların önünden kışın yakmak için topladığımız, annemin suya basarak sonrada kurutarak sıktığı, daha sonra kuruduğunda odun gibi olan üzerinde Elazığ Çimento yazan hala kokusu her andığımda burnumda olan çimento kağıdından güçlük ile bir parça alarak bulutlardan bir anlam çıkarma çabasıyla dalardım kırmızı ve beyaz bulutların içine ,mavi gökyüzünde ...
    Belki böyle başladı hayatım, bu anlamsızca anlayabilme çabam, hayatı..
    Çıkarabiliyordum bulutlardan kırmızımsı köpekler,kuşlar, suretler.... lakin hala devam ediyor olması ne garip ,en karmaşık şeylerden en anlamlı bir şeyleri bulmaya çalışma sevdam .
    Belkide bundandır bilinmez , hala ne anlamdırmaya çalıstığım.Bu nedendir ki karıştırmışım böylece de hayatı...
    Kırmızı kalem ile beyaz bulutlar çizmezdim sanırım bizimde bahçemizde kırmızı güller olsaydı, bu yüzden olsa gerek kırmızıyı çok sevmem, bundandır belki
    kırmızı güllere olan sevdam.
    Bilemeyenler, bu nedenle de benden sırf kırmızı giymem yüzünden benimle dalga geçenler, nereden bilecekler neden kırmızı giydiğimi... Kırmızı ayakkabılarımdan dalga geçenlerde bi hayli oldu, ama ben her tarafımı kaplayan bu kıpkırmızı dünyamda böyle başladım kırmızı suretler çizmeye .
    ilk kırmızı renk oldu hayatımda bununla beraber beyaz bulut ve mavi gökyüzü ve yeşilimsi yapraklar oldu bu renk dünyamın sıralamalarını bilmeleri ne mümkün bana gülenler...
    Gülümsemek lazım diyorum kendime ve de gülüyorum inadına yüzlerine çünkü ben bu sırrı taşıyorum, belki bir anne ,bir kadın ya da bir çocuk kalbi kadar titrek bir yürek taşıdığımdan olsa gerek, ağır ve zor gelen bu dalga geçişlere ve kahkahalara karşı gülümseyişim...
    Ne zaman gökyüzünde bir bulut görsem 8 yaşım aklıma gelir ,o eski ev gelir kırmızı kalemim gelir böylece uzar gider... Hangisi aklıma düşse böyle devam eder gider devridaim... Boşluk gibi, sesiz ve hızlı ilerliyor hep geriye dönük hayallerim...Hayallerim dedimde varmıydı ki olmadı sanırım ,olduda sanırım ben hayal saymadım onları...
    Nedenini hala anlayamadığım daha doğrusu bu hayal sayamadıkarım sürekli yok omakla beraber yeniden daha güçlü bir şekilde bitiyor kafamda saç gibi ,lakin kıvırcık olması güzellikmidir, bu saçların yoksa çirkinliktenmidir belirsiz .Arapsaçı çiçeği gibi kısa gür ve yeşil...Yeşil dedimde gene girdi işte renkler hayata gerçi hiç çıktığıda yoktuya hani..
    Renklerle dolu dünyanın içerisinde kendime ait bir renk olarak kırmızıyı seçişim ilk kırmızı kalemimden dolayı olmasa gerek sanırım ,çünkü insanlardan kaçan yapım çocuk iken bir kenarda durakalırken, utangaç ve durgun yüzüm gibi yaşam tarzım vardı, lakin içimin durmadan kıpırdaması yerimde mıh gibi otururkende koşarcasına sevinç çığlıkları atarak coşuyordum aslında içimdeki gül bahçesinde.
    1 ...
  28. sevgililer arasında geçen ilginç diyaloglar

    5.
  29. - benden bir tercih yap en sevdiğin kişiyi seninle cennete götürecekler deseler ne annem ne babam ne çocuğumuz sadece seni secerim...
    + sen ne kadar gaddar duygusuz hissiz birisin çocuğun duruken neden beni seçiyorsun
    -sana daha nasıl iltifat edebilirim ki....
    0 ...
  30. kırmızı ve ben

    1.
  31. Küçük bir adam iken eski bir evin bahçesinde yarısı kurumuş eski bir söğüt ağacı vardı . O ağacın altına, odanın tavanından kumlar dökülmesin diye çaktığımız karton parçasından arta kalan bir miktarından sererek yere, sonra sırtüstü uzanıp alırdım elime okul zamanı kullanmaya kıyamadığım kırmızı kurşun kalemim ile inşaatların önünden kışın yakmak için topladığımız, annemin suya basarak sonrada kurutarak sıktığı, daha sonra kuruduğunda odun gibi olan üzerinde Elazığ Çimento yazan hala kokusu her andığımda burnumda olan çimento kağıdından güçlük ile bir parça alarak bulutlardan bir anlam çıkarma çabasıyla dalardım kırmızı ve beyaz bulutların içine ,mavi gökyüzünde ...
    Belki böyle başladı hayatım, bu anlamsızca anlayabilme çabam, hayatı..
    Çıkarabiliyordum bulutlardan kırmızımsı köpekler,kuşlar, suretler.... lakin hala devam ediyor olması ne garip ,en karmaşık şeylerden en anlamlı bir şeyleri bulmaya çalışma sevdam .
    Belkide bundandır bilinmez , hala ne anlamdırmaya çalıstığım.Bu nedendir ki karıştırmışım böylece de hayatı...
    Kırmızı kalem ile beyaz bulutlar çizmezdim sanırım bizimde bahçemizde kırmızı güller olsaydı, bu yüzden olsa gerek kırmızıyı çok sevmem, bundandır belki
    kırmızı güllere olan sevdam.
    Bilemeyenler, bu nedenle de benden sırf kırmızı giymem yüzünden benimle dalga geçenler, nereden bilecekler neden kırmızı giydiğimi... Kırmızı ayakkabılarımdan dalga geçenlerde bi hayli oldu, ama ben her tarafımı kaplayan bu kıpkırmızı dünyamda böyle başladım kırmızı suretler çizmeye .
    ilk kırmızı renk oldu hayatımda bununla beraber beyaz bulut ve mavi gökyüzü ve yeşilimsi yapraklar oldu bu renk dünyamın sıralamalarını bilmeleri ne mümkün bana gülenler...
    Gülümsemek lazım diyorum kendime ve de gülüyorum inadına yüzlerine çünkü ben bu sırrı taşıyorum, belki bir anne ,bir kadın ya da bir çocuk kalbi kadar titrek bir yürek taşıdığımdan olsa gerek, ağır ve zor gelen bu dalga geçişlere ve kahkahalara karşı gülümseyişim...
    Ne zaman gökyüzünde bir bulut görsem 8 yaşım aklıma gelir ,o eski ev gelir kırmızı kalemim gelir böylece uzar gider... Hangisi aklıma düşse böyle devam eder gider devridaim... Boşluk gibi, sesiz ve hızlı ilerliyor hep geriye dönük hayallerim...Hayallerim dedimde varmıydı ki olmadı sanırım ,olduda sanırım ben hayal saymadım onları...
    Nedenini hala anlayamadığım daha doğrusu bu hayal sayamadıkarım sürekli yok omakla beraber yeniden daha güçlü bir şekilde bitiyor kafamda saç gibi ,lakin kıvırcık olması güzellikmidir, bu saçların yoksa çirkinliktenmidir belirsiz .Arapsaçı çiçeği gibi kısa gür ve yeşil...Yeşil dedimde gene girdi işte renkler hayata gerçi hiç çıktığıda yoktuya hani..
    Renklerle dolu dünyanın içerisinde kendime ait bir renk olarak kırmızıyı seçişim ilk kırmızı kalemimden dolayı olmasa gerek sanırım ,çünkü insanlardan kaçan yapım çocuk iken bir kenarda durakalırken, utangaç ve durgun yüzüm gibi yaşam tarzım vardı, lakin içimin durmadan kıpırdaması yerimde mıh gibi otururkende koşarcasına sevinç çığlıkları atarak coşuyordum aslında içimdeki gül bahçesinde.
    0 ...
  32. askere gideceklere tavsiyeler

    51.
  33. muhakkak bir işin ucundan tutun arazi olmakla zaman geçmiyor...
    0 ...
  34. © 2025 uludağ sözlük