kovArock
143 (şirin baba)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 5.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    mustafa ceceli

    23.
  1. aşık olunası muhteşemlikteki insan, ses.

    ankaralıdır. 2 kasım 1980 doğumludur. hayatında aldığı tek müzik eğitimi sanırım 6 yaşında 2 yıl boyunca aldığı klavye dersidir.

    ozan doğuluyla müzik kariyerine başlamıştır. ozan doğulunun sezen aksuyla tanıştırması üzerine bahane albümünda yer almıştır. iki delilik bir arkadaşına ait olup sezen aksu dan başkası söyleyemez demiş ve sezen'i ikna etmiştir.

    kendisi aynı zamanda hacıdır. annesiyle birlikte hacca gidip dini vazifelerini yerine getirmiştir. çalışmaları esnasında ezan sesini duyunca bütün sesleri kapatırmış..

    ayrıca malesefe mi desem ne desem 1 kasım da sinem gedik adlı hanım kızımızla evlenmiştir.
    4 ...
  2. ferhat göçer in coverlamasından korkulan parçalar

    29.
  3. blur - song2
    bob marley - could you be loved / no woman no cry
    0 ...
  4. eski sevgiliyi tamamen unutmak

    13.
  5. hala unuttum nidaları atılabiliyorsa unutulmayan sevgilidir. zira unutmak hatırlamamaktır, unuttuğunu bile.
    5 ...
  6. sevgiliye hediye alip da veremeden ayrilmak

    5.
  7. işin kötüsü de alınan hediyeyi ne yapacağının düşünülmesi. alternatif olarak erkek kardeşe verilebilir. en azından kardeşiniz kendine aldığınızı zannedip mutlulukta dört köşe olur. bari bir kişi mutlu olsun.
    1 ...
  8. recep ivedik

    395.
  9. Aylardır nerdeyse fragmanlarıyla beynimizi kemiren, yerli yersiz her yerde adı geçen, Cem Yılmaz’ın Arog’u sırasında bile en çok konuşulan hadise olan hödö film Recep ivedik sonunda huzurlarınızda vatana millete hayırlı olsun. Oley dedim çünkü gelmesiyle belki kurtuluruz diye düşünüyorum ama yanıldığımı da düşünüyorum.

    Tabii ki filmi izlemedim. Bende eksik kalayım yani bir ivedik’ten (laf aramızda bir filmi izlemeden ön yargı ile eleştirmekten ve eleştirenlerden de nefret ederim). Dvd çıkınca izlerim artık. Gerçi ilk film içinde neler diyordum “izlemesin kimse hede olursunuz, kurtlar kapar sizi ham olursunuz” nidalarıyla ortalarda dolanıp duruyordum. Fakat en son nidamdan 5 dakika sonra kendimi ivedik izlemek için salona girerken buldum. Komik bir anıdır benim için orası ayrı. Neyse efendim geri dönelim ivedikciğe.

    Devamlı belden aşağı konuşan, ağzında geğirme oturma organında zortlama eksik olmayan, kıllı (kısaca bu maymun olsa daha doğru olur) bir insan bir anda halk kahramanı oldu. Anlaması güç mü acaba? Gerçek hayata dönüp baktığımızda her yerde mevcuttur ivediklerden. Peki bu insanlara gerçek yaşantımızda prim veriyor muyuz? Hiç sanmıyorum. “ayy, ığğğ, pis kaka” diye yanlarından koşar adımlarla kaçarız bu tiplerin. Peki durum böyle iken neden üstelik cebimizden de üstüne para vererek bu tipi izleme garipliğine kapılıyoruz. Nedir bizdeki bu ivedik aşkı? Hayır ivedikler aynı ivedik ama ondaki fark nedir? Bana göre cevap reklam ama reklam haricinde artı parantezlerimde olacak belirtim hemen. Farklı açılarda da bulunacağım yani.

    Reklam hayatın her alanda o kadar mevcut ki. Kimse “ay benim reklama ihtiyacım yok” saçmalığına girişmesin lütfen çünkü bir anne bile çocuğunu günlerde överken reklamını yapar. Bu reklamın getirisi egodur orası ayrı. Zaten reklam illa maddiyat olarak geri dönmek zorunda da değildir. Gelelim ivedikteki duruma. Ciddiyetin hüküm sürmesi beklenen ana haber bültenlerini bile avaz avaz bağırtmasını başartan, reklamın içinde reklam olmasını bilen bir olay ivedik. Tartışma programlarında bile adı geçer sürekli. Peki tescilli bir ürünün reklamı olur, söylenmesin, rtük amca kızar söylemleri varken devamlı ivedik’in anılması gösterimdeki diğer filmler açısından haksız rekabetin oluşmasına kafadan bir sebep değil midir? Bence haksız rekabetin önde gideni arkadan kovalayanı. Bu sezonda gösterime giren önemli filmlerden Devrim Arabaları, Gitmek, Sonbahar veya hala gösterimde olan Güz Sancısı gibi filmleri kaç kişi izledi. Çoğu eminim bu fillerin adını bile duymamıştır. Çünkü reklamları ya hiç yapılmadı ya da az tanıtımla yetindi bu filmler. Acı ama gerçek. ivedik 4 buçuk milyonu buldu. Breh breh breh… Haksız rekabet var mı yok mu? Eğer birileri suçlanacaksa bu konuda, magazin adı altında dalaverelerin gösterildiği dünyada, böğ getirircesine insanlara empoze edilen bir olgudan insanlar değil bunu bize saplatanlar suçlanmalı.

    Diğer bir bakımdan da destekliyorum aslında ivedik’i. Desteklememe sebep olacak 2 neden var. 1.si Recep ivedik gibi filmler -ki bunlar gişe filmleridir- olmazsa o çok sevip saydığımız filmlerin bir çoğu da olmaz. Neden mi? Çünkü Recep amcalar yapımcılara, devlete bir şekilde geri dönüşüm sağlıyor ve geri dönüşüm sonucu kazanılan paralar çok sevip saydığımız filmlere aktarılıyor. Bu sayede sinemamızda bir canlanma gösterip gelişme kat ediyor. Suyla çalışmıyor maalesef kimse. Eğer bugün Cannes Film festivalinde alınan bir ödüle sevinebiliyorsak bundan ivedikciğinde rolü vardır. Acı ama gerçek. Gönül isterdi tabi böyle filmlere ihtiyaç duyulmadan ilerlesin sektör ama madalyon hep size iyi yüzünü göstermemekte. Gerçekler her zaman olduğu gibi burada da acı yüzünü bir kez daha göstermekte. Eğer bir film bu kadar kötü olmasına rağmen rekor düzeyde, hiçbir filmin ulaşamadığı bir başarıyı yakalayıp hiç sinemaya gitmemiş insanı bile evinden kaldırıp sinema salonlarına sürüklemişse bizim ivediklere bi bakıma teşekkür bile etmemiz gerek.

    Gelelim desteklememe sebep olacak diğer sebebe. Efendim bizler birer yabancılaşma özentisi kişilikler olduğumuz için yerli malı yurdun malı haykırmalarını ilkokul sıralarından bırakıp kendimizi özentiliğimizin kucağına bırakmış bulunuyoruz. Bu ivedik Made in Hollywood olsaydı yine bu kadar eleştirirmiydik acaba yoksa “Vay anasını be adamlarda ne kadar komik yapmış ahahahah” deyip gülüp geçer miydik? Kesinlikle gülüp geçerdik. Hatta kimileri eminim ki (çok bilmişlikle kendini entelektüel sananlar) bu filmi sanatsal çerçevede de değerlendirirdi. Öyle ki abartıp “Bu seneki oscarlarda neden aday gösterilmedi” diye çığırtkanlık bile yapabilirler. Çok mu abarttım son örneği bilemiyorum ama kabul etmek lazım ki olay da bu abartı kadar var.

    iyisiyle kötüsüyle bir film daha gösterimde her şeye rağmen iyi seyirler.
    1 ...
  10. 2009 oscar ödül töreni

    78.
  11. ve 81 yıldır bütün ihtişamı ve prestijiyle(!) devam eden bir oscar ödül töreni daha geçti gitti.

    81. oscar ödül töreni 3 bin 500 kişilik kodak tiyatrosu’nda hint yapımı slumdog Millionare'in 8 dalda birden zaferini ilan etmesiyle son buldu.

    Her yıl öne sürülen spekülasyonlar, bahisler ve sızdırmaların gölgesinde bu yılda devam etti gitti. Kazananlara yol, su, hava olarak dönecek heykelcikler beklentileri pek te yanıltmadı. Pek te diyorum çünkü 13 dalda birden aday gösterilen The Curious Case of Benjamin Button 3 dalda ödül almayı başarabildi. Bu da hayal kırıklığı yaratmadı dense yalan olur. Duygusal açıdan bu sefer David Fincher'ın heykelciği kucaklamasını bekliyordum. Belki onca şahane filmine rağmen ödül alamayan Martin Scorsese'in Köstebek'le ödül alması gibi bir şey yaşanabilir diye düşünüyordum. Acı gelebilir ama gerçek akademi yine Fincher'ı heykelciğe layık görmedi. Kubrik gibi adını sinema tarihine kazıyıp Oscar'sız mı ayrılacak bu diyarlardan Fincher.

    Aslında beklenenler oldu. Slumdog'un Altın Küre'den sonra Oscarda da bir çıkış yapması çokta şaşırtıcı olmadı. Bir diğer tartışılan konu da "En iyi Yardımcı Erkek" dalındaydı. Bu ödüle beklendiği gibi geçtiğimiz yıl ölen Batman: The Dark Knight'taki Joker rolü gönülleri fetheden Heath Ledger layık görüldü. Oscar tarihinde 1976 yılında Network'taki rolü ile "En iyi Erkek Oyuncu" ödülünü alan Peter Finch'in ardından öldükten sonra Oscar alan 2. kişi oldu. Ödülün verilip verilmemesi ahlaki açıdan bile tartışma konusu olan Ledger'ın kazanırsa ödülünü kim alacağı bile ortalığı karıştırdı. Ve ödül gecesi bütün meraklerı dindirdi. Ledger ödülü kazandı. Ödülünü de annesi, babası ve kız kardeşi aldı.

    Ödülün tam listesini de yayınlayım tam olsun:

    En iyi Film : Slumdog Millionaire
    En iyi Yönetmen : Danny Boyle (Slumdog Millionaire)
    En iyi Kadın Oyuncu : Kate Winslet (The Reader)
    En iyi Erkek Oyuncu : Sean Penn (Milk)
    En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu : Penelope Cruz (Vicky Cristina Barcelona)
    En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu : Heath Ledger (Batman: The Dark Knight)
    En iyi Özgün Senaryo : Dustin Lance Black (Milk)
    En iyi Uyarlama Senaryo : Simon Beaufoy (Slumdog Millionare)
    En iyi Animasyon Film : Andrew Stanton (Wall-E)
    En iyi Kısa Animasyon : Kunio Kato (La Masion En Petit Cubes)
    En iyi Sanat Yönetmeni : Donald Graham Burt (The Curious Case of Benjamin Button)
    En iyi Kostüm : Michael O'Connor (The Duchess)
    En iyi Makyaj : Greg Cannom (The Curious Case of Benjamin Button)
    En iyi Görüntü Yönetmeni : Anthony Dod Mantle (Slumdog Millionaire)
    En iyi Kısa Film : Jochen Alexander Freydank (Spielzeugland)
    En iyi Belgesel ve Kısa Belgesel : James Marsh ve Simon Chinn (Man On Wire) ve Megan Mylan (Smile Pinki)
    En iyi Görsel Efekt : Eric Barba, Steve Preeg, Burt Dalton ve Craig Barron (The Curious Case of Benjamin Button)
    En iyi Ses Montajı : Richard King (The Dark Knight) ve Ian Tapp, Richard Pryke ve Resul Pookutty (Slumdog Millionare)
    En iyi Kurgu : Chris Dickens (Slumdog Millionare)
    En iyi Film Müziği : A.R. Rahman (Slumdog Millionare)
    En iyi Şarkı : "O Saya" A.R. Rahman ve Maya Arulpragasam (Slumdog Millionare)
    Özel Ödül : Jerry Lewis
    En iyi Yabancı Film : Yojiro Takita (Dpartures-Japonya)
    1 ...
  12. öğrenci çantasında bulunması gereken edavat

    12.
  13. aşık olunan kişiyle dost olmaya çalışmak

    19.
  14. aşık olunan kişiye alternatif yaklaşma türüdür.
    2 ...
  15. fenerbahce nin galatasaray i yenmesi

    1.
  16. meşin yuvarlağın çerçevesinde şaşırmayacak hadisedir. yılda 1 sefer herkesin kendi saha üstünlüğünde gerçekleşmesi doğaldır. abartanlar utansın.
    2 ...
  17. en derinde

    2.
  18. demir demirkan'ın ateş yağmurunda çırılçıplak albümünde en sevilesi şarkılardan biri.
    0 ...
  19. 17 agustos depreminin arkasinda pkk mi var

    1.
  20. bilimden uzak olununca ki bu kadar iş içinden iş çıkan durumlarda insanın aklına gelmeden yapamadığı durum.
    0 ...
  21. cahil yazar

    6.
  22. yazar olmayı marifet sanıp abuk subuk anlamsız ve içi boş cümlelerle orda burda dolanan kişi.
    0 ...
  23. sevgiliye sulanan kız arkadaş

    11.
  24. cinlerinizin tepenize çıktığı durumdur. sevgiliye belli etmeden icabına bakılır. zira eşşek ve karpuz kabuğu hatırlatılır.
    0 ...
  25. eski sevgiliyi unutmanın yolları

    174.
  26. unutmanın tek yolu zamandır. tabi bunu zaman aşımına bırakmaktır asıl zor olan.
    0 ...
  27. sigarasiz kalmak

    14.
  28. sigarasız kalan sevgili ise şahane bir olaydır. zira iğrenç sira kokusu yok olmuştur.
    0 ...
  29. kediden nefret eden insan

    36.
  30. kedilerin verdiği garip iticiliğin yarattığı hadisedir. kedilerin sırnaşıklığından, yalanmalarından, her an ne yapacağı belli olmayan saldırgan tavırlarından dolayı insan ırkında gelişen durumdur aynı zamanda.
    yalnız yaratandan ötürü yaradılan sevilir işte. hayatımda ilk kez bir kedi sevdim içten. yavruydu kendisi daha, sevimli pıtırcık bir şeydi ama o da kazık attı ve pire bulaştırdı. işte kedilerden nefret etmeye bir neden daha.
    0 ...
  31. where is my mind

    34.
  32. fight club'ın final sahnesine başka bir şarkının uymayacağını düşündüren parçadır.
    1 ...
  33. osuran imama uyup sicmak

    9.
  34. imam osurursa cemaatin altta kalmayacağı durumdur.
    0 ...
  35. sözlük yazarlarının burçları

    109.
  36. eski sevgilinin yeni sevgilisiyle görüldüğü ilk an

    13.
  37. ilk görüşte karşılıklı afallamaya neden olan olaydır.

    eski sevgilisini gören bayansa, yanında arkadaşları varsa ortada komik bir şey yoksa bile elinden geldiğince neşeli olmaya çalışır.

    erkekse, arkadaşlarıyla beraberse, eski sevgilisinin yanından geçerken iğneleyici bi laf yapıştırıp rahatlamayı seçer.

    kısaca eski sevgiliyi yeni sevgilisiyle görünce ilk akla gelen yıkılmadım ayaktayım imajı vermektir.
    5 ...
  38. eski sevgiliyi yeni sevgilisiyle gormek

    30.
  39. için titrediği an unutulmadığını, ufak bir tebessüm oluşunca ise hoş anı olarak kaldığını hissettiğimiz hadisedir.

    unutulmadıysa acıdır, acıtır, deler geçer. içinizde bir sizden daha varsa onu da yakar kül eder. "ben onu bu kadar severken, bu kadar özlerken, o başka kollarda ve karşımda" diye ağlamalar başlar. belki de karşısında daima güçlü olmak adına sakladığınız yaşlar bir anda farkına bile varmadan bardaktan boşalırcasına denir ya aynen öle akar gider. yanınızda o an destekçi ararsınız ki düşmenize engel olsunlar.

    dünyanın sonu mudur? o an için dünyanın sonu işte o durumdur. farklı sonlar gelmez aklınıza. nice sonra düşününce kendinizi teselli etmek için türlü dünya sonları bulursunuz ama o an o dünyanın sonudur. hayat bitmiştir, durmuştur.. cehennemdir artık bundan sonra size kalan.

    siz ki onu delicesine sevdiniz. yeri geldi "gurur da neymiş" deyip kendinizi çiğnediniz. ama sonuç terkedildiniz ve onu yani eski sevgilinizi yeni sevgilinizle gördünüz. o gitti, bir daha gelmeyecek. gelse bile hiç bir şey aynı olmayacak. tarifsiz sevginiz bile sizi yanıltacak. ama her şeye rağmen üzülen siz olacaksınız. çünkü onu yeni sevgilisiyle gören, öpmeye doyamadığınız yanaklarını, dudaklarını öpen, sarılmaya doyamadığız kolları saran başkasını gören sizsiniz.
    2 ...
  40. universitenin en suslu kizlari

    5.
  41. 2 kategoriye ayırmak mümkündür bu bayanları. 1. olarak genelde erkekler tarafından yanlış değerlendirilmeye müsait kızlardır. süslü olmanın suç olarak görüldüğü devrin insanlarıdır bu hatunlar.

    2. olarak abartı boyutlarında süs yapan, çok çeşit tabirlere vasıf olan kızlar vardır. bu bayanların dünya üzerinde yer işgal etmekten başka bir karları yoktur.
    2 ...
  42. jared leto

    21.
  43. başarılı, yakışıklı, güzel yüzlü, güzel gözlü oyuncu, müzisyen.
    "ve tanrı erkeği yarattı" derken hiç te abartı olmayacaktır. bir insan 4/4 lük olur mu? demekki oluyormuş. kimisi yalnızca güzelliğini kullanır bu adam ise güzelliği kadar yeteneğinide konuşturmayı başarıyor.

    ayrıca the kill, beautifull lie parçaları dinlenilesidir.
    3 ...
  44. hiro nakamura

    35.
  45. heroes'un en sevimli karakteridir..ses tonundan ya da görüntüsünden olsa gerek direk insanın yanaklarını sıkıp içine sokası geliyor..
    0 ...
  46. erdem akakçe

    2.
  47. başarılı bir tiyatrocu. ekranda veya sahnede görüldüğü zaman sıcaklığını izleyicisine yansıtan bir oyuncu.
    0 ...
  48. sezgi mengi

    2.
  49. oyunculuk alanında başarıyla ilerleyen şeker bir kişi. gülüşüne hasta olma derecesinde hayranlık uyandırmaktadır. başarılarının devamı dilenir.
    3 ...
  50. çağan ırmak

    34.
  51. 5 ekimde ilk filmi ''bana şans dile'' beyaz perde de olacak.
    1 ...
  52. sevgiliye küsmek

    8.
  53. yapılabilecek en aptalca eylemdir. küsene kadar ayrıl olsun bitsin.
    1 ...
  54. giden sevgilinin arkasindan bakakalmak

    1.
  55. gienin arkasından bakarken ''dön bana yeniden n'olur'' diye çocuk gibi yalvarma moduna geçmesidir. ama n'lur diyemeyiz çünkü gurur diye bir olgu vardır, onu yenemeyiz. yensek ve n'olur desek bu seferde döner mi düşüncesi yer bitirir. zaten bu düşünceler içinde giden gider geri de sadece arkadan bakakalan siz kalırsınız.

    içiniz yanar. yansa ne çare ki. o gitmiştir. bakarsın artık ama göremezsin. gitmiştir. acabalar yakar kavurur ama geçtir. belkide geç değildir ama bilemezsin. kendini avutmak kalır geriye. avut avuta bildiğin kadar. ''amann gelir geçer'' dersin ama geçecek mi peki? ya bu diğerlerinden farklıysa. ya hayatında ki tek aşkınsa ve onu kaybettiysen. aman demeye değer mi?

    gitme dememeye değer mi?
    0 ...
  56. optugu ilk erkekle evlenen kiz

    9.
  57. şans eseri denk gelmiş, karşılıklı aşkı evliliğe dökendir. erkeklerin bu ilk olaylarına takması da gariptir. sonuçta karşısındaki insanın ona duyguları vardır, sevdiği için bir şeyleri yapar.
    0 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük