kendisi forma değil bezden yapılmış afiştir. forma dediğin çift taraflı olur içine insan alabilen cinsten. bu yapılan forma şeklinde kesilmiş bayrak gibi bir şey.
kendisini soyup soğana çevirdikten sonra ince ince kıyıp, genişliğince bir tencereye atın. pembeleşinceye kadar kızartın. sonra kısık ateşte kendisine gelmesini bekleyin. eğer hala ölmemişse sen hala ölmedin mi lan deyip fırına atın. orda ölür. afiyet olsun.
şimdi sizlere ismini vermek istemediğim nehirlere kadar uzanabilecek yaran bir nehir ismi vermek isterdim fakat ; (bkz: sözlük formatı)
neyse konumuza dönersek eğer, bu cümleyi kuran arkadaş elma ile armutu karıştırmaktan öteye gitmiyor. bu arkadaşlar yeri geldiğinde birer rocker olarak popçulara laf atıp aşağılarken yine aşağılama mahiyetinde böyle bir cümle kurması onun müzik anlayışının düşük olmasından ileri gelir. bu ve bunun gibi insanları ilk önce yalın başlığına sonra da müzik başlığına alalım. ama onlar da yetmez vikipediadan google'dan faydalansınlar. zira yalın ne bir demet akalın ne de ismail türüt'tür. bir zamanlar avrupa'da en çok satanlar listesine girmiş bir sanatçıdır. bu iş siyah giyip keçi sakalı bırakmakla olsa halam erkek olurdu.
uludağ sözlük had bildirme kurulu, kurumu vb. şeyi
insanoğlu tarafından çizilemeyecek kadar simetrik olduğunu düşünüyorum. kaldı ki oluşturulduğu bölgedeki radyasyonel faaliyetlerdeki artış bunların insan eseri olmadığını kanıtlar nitelikte. araştırmacılar dünya dışı varlıkların bunları yön ve yer tespitinde kullandıklarını zannediyorlar. bazı araştırmacılar ise bunların bir çeşit havaalanı olduğu konusunda birleşiyorlar. tarihteki yerleri maya uygarlığına kadar dayanır ki o tarihte insanlık bu kadar yaratıcı olmayı bırakın, kendisine yapay korku üretecek kadar kendi halindeydi.
bu konuda bir fikrim yok fakat dünya dışı uzay egemenliklerin zenci olarak adlandırılan siyahi topluluklar hakkında çeşitli çalışmalar yaptıkları ya da beyazlardan ayrı olarak inceledikleri/yücelttikleri(esasında) kimi kaynaklarda geçmektedir. sırf bu yüzden bir yaratıcının ırkçı olup olmadığını bırakın, üstün tuttuğunu bile varsayabiliriz.
seviyordur ki ağzından düşürmüyordur sevgilisini. dünyada yok bunlardan sözlük. bigün çok param olursa böyle 5-6 tane sevgili edinip hepsine kendimden bahsettirijem.
bir de bunun 'sınavlar'a çalışmamak versiyonu vardır ki daha kafası güzel olan şeydir. ipin ucu kaçınca kaçıyor işte. öleceğine bilmek gibi bir şey sanırım. o sınavlar giricek. kesin olucak bu.
edit: ben (bkz: sinava calismamak) başlığına yazmıştım mınakoim noluyo zall?
ben aslında gayim deyip tam ortalarına bir bomba bıraktıktan sonra uzaklaşılmalıdır ki 'aa ahahah gaymiş salak' diye güldükleri, son güldükleri olsun. mutlu ölsünler, mutlu olsunlar.
-hatırlayanı varsa- geçen haftaki usbg ligindeki maçın henüz ilk dakikalarında sakatlanıp oyunu terketmek zorunda kalmıştım. sakatlandıktan sonra oyunu ve maç yapılan yeri terkettiğim andan itibaren başkandan tutun, beni takıma dahil edene kadar hiçbirkimsenin bırakın şeyinde olmayışımdan soyunma odasına giderken sırtımı dahi sıvazlamayan allahın bir kulu olmamasından, mevzubahis sakatlığımın nüksetmesinden tırsmam ve şevkimin yitmesinden ötürü kulüple olan bağlantımı birkaç gün öteden kesmiş bulunmaktayım. bu konuda ve yapılan iyilikler bahsinde emeği geçen herkese teşekkür eder bundan sonraki maçlarında '20 gol yeme barajı'nı geçmeme dileğinde ve ümidinde bulunduğumu belirtmek isterim.
ligin en geniş kadrosuna sahip derken sanırım ironi yapılmış. zira, öyle bi genişiz ki sahaya sığmadık hacı görsen tellerden sarkanlar bizi de alın oyuna falan...