bir tanıdığımın özel iş dolayısıyla yakın zamanda seyahat ettiği ülke.
bana da gel demişti hatta. lakin buradaki işlerimle çok meşgul olduğumdan gidemedim. neyse biletini nerden aldığını sordum, sık sık seyahat eden biriyim ve biraz üşengeç bir insan olduğumdan uzun uzun uğraşmaktan pek haz etmiyorum bu tarz angarya bilet işleriyle. biletall.com'dan bahsetti. bir bakiyim dedim cidden pratik bir sistem kurmuşlar, hoşuma gitti. bir dahaki seyahatlerimde burayı kullanacağım, bir ton ıvır zıvırdan kurtarıyorlar insanı, istediğin ulaşım çeşidine de ulaşabiliyorsun, pratik olduğu kadar da geniş bir yelpazesi var...
bir internet hizmeti. müşteri hizmetlerini aradığımda şimdiye kadar hiç oyalamadılar hep sorunlarıma çözüm buldular hemde saatlik dilimlerde, bazı diğer internet şebekeleri gibi haftalarca günlerce bekletmiyorlar.
kitabı çıkacak olan yazar. yazılarına bir göz gezdirme fırsatı bulamadım dahaca. ama en yakın zamanda okuyacağıma söz veriyorum kendisine. zira, yazan insan değerlidir.
evde geçirmekten kasıt, ailenin yanı ise muhteşemdir. yaklaşık 6 aydır ailesini göremeyen biri olarak söylüyorum 3-4 gün fırsat bulsam da ailemin kollarına atsam kendimi diye canım çıktı. ama yok. fırsat vermiyor iş güç.
ulus kavramından uzak olmanız yeterlidir. kürt olmanıza gerek yok. benim bir çok arkadaşım var, kendisini bir ulusa ait hissetmiyor. bu aidiyetsizlik ona objektif bir bakış açısı veriyor. daha doğrusu düşünen kişiye, objektif bakıyormuş hissi veriyor. ve bu sözümona objektif bakış açılarıyla -basit manada dile getiriyorum-şunu söylüyorlar '' kürtler de bu vatanın kuruluşunda vardılar, üstelik azımsanacak kadar bir ırk değiller, medeniyetsizleştirilip asimile edilme çabaları gerçekten saçma. hakları iade edilmeli ''
maalesefki her ne kadar istesem de saygı duyamam bu fikre. o halde, her azınlığa saygı göstermek gerekir çünkü. kırım tatarları bile bu toprakların vatan olmasına katkıda bulundular. o halde ne yapmalı? kürtler çoğunluk diye sadece kürtlere toprak vermek sus payı değil mi? madem öyle karadenizin yarısını lazlara geri kalan yarısını gürcülere verelim. trakyaya hiç girmiyorum bile. üstelik hatay başlı başına özerk bir yer olmalı bu düşünceyle.
bakınız, yugoslavya'da 3 farklı medeniyet vardı, bu yüzden bölünmek zorundalardı. ama biz iki farklı medeniyet değiliz. tek bir medeniyetiz. ben şahsen yarı gürcüyüm. ama nerelisin kimlerdensin ya da ırkın nedir diye bir soru sorulursa hiç bir zaman melezim ya da yarı gürcüyüm demedim. ben türk'üm. atatürk milliyetçiliği de budur. kendini türk olarak görüyorsan türksündür. ha sen, ben kürtüm demek istiyorsun öyle mi? neden? daha doğrusu, neden türkiye'li bir kürt olmaktan kaçıyorsun. sana bu medeniyeti verene ihanet mi ediyorsun? evet. maalesef ki ediyorsun.
konumuza dönecek olursak, eğer kürt değilseniz ve hdp'ye olacakları bilerek oy veriyorsanız, iç savaşa hazır olun. bu yoldan hala dönülebilir. yok eğer dönülmez de böyle giderse, olacakları ben söyleyeyim; bir grup tarafından -hangi grup ben bilemem- adam tutulur, cihangir solcuları olarak adlandırılmış bu objektif bakıp kendinin olmayan vatan toprağını rahatlıkla verecek cömertliğe sahip kaypaklardan birini vurur ve olaylar gelişir. bir sırp milliyetçisinin kralı öldürüp dünya savaşı başlatması gibi. sadece bir kıvılcam kilolarca benzini yakıp metrekarelerce tarlayı yakabilir. kendinize çekidüzen verin. size kimliğinizi kimler unutturdu? türkiye bölünmeye müsait bir konumda değildir.
yetenekli bir yönetmendir. keşke tarkan filmleri hiç olmasaydı. o zaman sanki daha bir itibar sahibi olurdu gibime geliyor. zira seven ne yapmaz filmi gerçekten çok dramatiktir. insana dokunur. ama öyle vıcık vıcık arabesk yeşilçam dramitzmi değildir.
maalesef ki fanidir. ben gerçekten üzülüyorum böyle insanlara. bakın, ilber ortaylı normal bir tarihçi değildir. bir tarihçiden fazlasıdır. sadece okumakla kalmaz, tek yönlü bir tarihçi de değildir üstelik. musiki, sanat tarihi, mimari, dil ve dil bilimi gibi bir çok alanda fazlasıyla donanım sahibidir. bu kadar engin bir deniz nasıl olur da yok olur? olmamalı. bilim bir şekilde bu adamın beynini muhafaza etmeli. tabi bunun tarihte de örnekleri var. onlar da yaşayabilmeliydiler. insanlık tarihi bu zatlardan istifade etmeli.
nuri bilgi ceylan'a yakışmadı. gerçekten yakışmadı. bunu yapmamalıydı. sen hiçbir gündem olayına karışmayıp, sanatınla uğraşıp, ondan sonra böyle bir şey yaparsan ben altında art niyet ararım. fazıl say'ı da kınamıştım böyle bir konusunda. sen hayatının çoğunu los angeles'da ve sadece sanatınla uğraşarak geçir, sonra sırf hükümet karşıtı olmak için öyle bir şey yap ki, bu ülkenin yarısından çoğunu aşağıla... olacak iş değil. ben her şeye rağmen bu adamları seviyordum. hala da severim. gerçekten inanılmaz adamlar bunlar. ama bu ilginç ve yersiz çıkışları anlamlandıramıyorum. işine gelmediğinde apolitik davran işine geldiğinde dava adamı ol çık. gerçekten hayret uyandırıcı.
en son illuminati'yi iyice deşmişti. ama en baştan ikiz kulelerin bombalanmasını detay detay tam 11 sayfa anlatınca. yazının sonunda, bir daha seni okumuycam lan deyip bırakmıştım. şimdi ne yapıyor hiç haberim yok. ama eminim, gene zehir gibidir. gerçekten okutur kendini.
kadın dediğin parfüm kullanmayacak, kadınların kendine has müthiş bi' kokusu var. onu bastırmamalı bence. illa bir koku istiyorsa bebe kolonyaları var, gerçekten güzel kokanları ya da kokulu kremler var. kullanabilir. gerçekten tenleriyle birlikte muazzam bir koku yayılıyor ortaya. ama yok ille de ben parfüm sıkıcam diyorsa; (bkz: chanel) iyidir. bir de avon ya da oriflame tam hatırlayamıyorum, little black dress diye bir şey vardı. o da güzeldi.
edit: düzeltiyorum, avon'muş arkadaşlar, oriflame değilmiş. zaten oriflame kim ki...
siz olayı yanlış anlamışsınız. mesele, sevişen erkek vs sevişmeyen erkek değildir, efendi erkek tabiri, naif adamlara yapıştırılır. bunun için illa pısırık olması gerekmez. sadece düşüncelidir, karşısındakini düşünür, kimseyi kullanmaz, utanma duygusu da diğerine oranla çok daha yüksektir. piç erkek utanmaz, karşısındakine zarar gelip gelmeyeceği umrunda da değildir. ufak bir misal vermemiz gerekirse, piç erkek lazım olursa hemen kız arkadaşından borç isteyebilir. hatta geri ödemese bile '' kız arkadaşım değil mi abi ne var '' diye düşünüp gayet rahat kızın yüzüne bakabilir. oysa efendi erkek tabirindeki adam borç istemeyi bırakın '' acaba onun ihtiyacı var mıdır '' diye düşünür. elinde avucunda olanı da ona payeder.
siz hiçbir şey anlamamışsınız. yalnız demek istediğim şu değil, sevgilisinden borç isteyen naif değildir, piçtir. hayır böyle demiyorum. bu bir örnekti. borç alırsın geri verirsin vs. bu olabilir. ama geri ödemediği halde arsızca hala üste çıkıyorsa, o adam piçtir. yine aynı şekilde diyelim kız arkadaşının evine gitti, piç erkek hiç düşünmeden evdeki yemeği yiyebilir. daha sonra kız belki ev arkadaşının yemeği bittiği için ufak da olsa bi sorun yaşayacaktır. ama bu piç adamın umrunda değildir. bunu düşünmez. oysa efendi erkek diye tabir ettiğimiz kişilik, zaten bunları aklından geçirmiş ve sevgilisi yemeği teklif etse dahi bunu ona sormuştur. bir sorun olmayacaksa yiyecektir.
diyeceğim o ki, piç erkek dediğimiz şey özgüvenli ya da daha sikişken erkek değildir. sadece daha çok yaşayan daha az düşünen, yer yer ruhsuz, ama gerektiğinde herkesten çok kırılganmış gibi görünen erkektir.
efendi erkekse, içinde yaşar, onun tavırlarından çok düşünceleri vardır, ve güzellerdir. anne merhameti taşır, gerçekten kırılgandır ama belli etmek onu utandırır.
ve maalesef kızların piç erkek tercihi, erkeği güçlü görmek istediklerindendir. gerçekten ayakları üzerinde durabilen hiçbir kızın piç erkek tercih ettiğini görmedim ben.
karın kası mutfakta geliştirilir arkadaşlar. çok söylenmiş ama maalesef doğru bir şeydir. eğer yağlarınız varsa kasların üzerinde çalışarak sadece belinizi daha da büyük gösterirsiniz. sixpack dediğimiz kas grubu, toplamda avucunuz kadar bile etmeyen bir kas kütlesidir. profesyonel değilseniz eğer, çalışmanıza lüzum bile yoktur. definisyon tek çaredir. bunun içinde bolca bacak çalışmak ve daha büyük kas grupları olan omuz göğüs özellikle sırta yönelmek gerekir.
tamamıyla saçmadır. üstelik ingilizce başlı başına bir dil değildir zaten. germen dilinden gelmiştir. germen dilinin de günümüzdeki en yakın atası almancadır. ingilizce almancanın türevidir. tüm germen dillerinin hası almancadır. yeryüzünde 6 farklı ana dil vardır. ana dili ile ana dil farklı şeylerdir üstelik. 6 temel ana dil vardır. bunların farklı birer mitolojisi vardır. sarı ırk dediğimiz uzakdoğu'nun dili bir kaplumbağanın sırtında gelmiştir mesela. bir de babil efsanesine vardır. insanlık tek bir topluluktur ve tanrıya ulaşmak için kule inşaa ederler. tahmininiz üzere bu babil kulesi. belirli bir yüksekliğe gelince, tanrılar kızar ve insanoğlunu lanetler. birbirlerini anlayamaz hale gelirler ve yeryüzüne dağılırlar. bu 6 farklı dili konuşan 6 farklı ırk şuan günümüz ırklarını oluşturmuştur. antropoloji ne ilginç dimi? kesinlikle. neyse konumuz neydi, ingilizce, ingilizce o kadar karma bir dil ki aslında, aklınız hayaliniz durur. biraz araştırın göreceksiniz.