zamanında ciddi anlamda bunu düşünerek içim içimi yemişti, acaba bir şey mi oldu diye. kaderin cilvesine bakın ki son bir kaç aydır bir birine çok yakın iş yerlerinde çalışıyor muşuz. iyi olduğunu gördüğüme sevindim.
göbek eğrisinden ve bacak kalınlığından anlaşıldığı kadarıyla pek te ilgi göremiyor. biraz kilo verirse arz talep dengesinde önemli noktalara ulaşa bilir. bol şans beybi.
otuz sene öncesine kadarşampuan kullanan erkekle günümüzde aynı tepkileri alır.
evet bir zamanlar şampuanın sadece kadınların kullanımı için üretilmiş bir ürün olduğu düşünülürdü.
başlıkların yarısından fazlası sperm kokan sözlüğün sevişecek kız bulmak için uygun olmadığını öğrenmemize sebep olan durum.
az ötede mi oynayak, naapak?
devamlı konya, mevlana, şemsi tebrizi ve sufilik temaların işlendiği ahmet ümit romanı.
bu konularla harmanlanmış altyapıya polisiye bir tema oturtulmuş. sufilik ve mevlevilik
gibi konulara ilgisi olmayan okuyucular için pek sürükleyici bir roman sayılmaz.
türkiyede yaşamak mı yoksa her hangi bir avrupa ülkesine yerleşip hayata orda devam etmek mi sorunsalında ibreyi türkiyeye çeviren nedenlerdir. dün akşam başıma gelen olay da buna örnek olacaktır. akşam saatlerinde köprülü kavşaktan ana yola çıkarken önümdeki aracın ani fren yapmasıyla ona arkadan giydirmem bir oldu. aracım çalışamaz halde olduğu için mecbur kaskodan çekici çağırmak zorunda kaldım. önümdeki araç ta olay yerinden uzaklaşınca ben araç içerisinde 20 dak. boyunca çekiciyi beklemek zorunda kaldım. bu yirmi dakika içerisinde bir biri arkasından en az 6 kere yoldan geçen birileri araçlarını durdurarak yanıma gelip her şeyin yolunda olup olmadığını yardım gerekip gerekmediğini ısrarla sordular. tamam, avrupa insanın da kendine göre olumlu özellikleri var tabi ki, fakat böyle bir durumda insanların bu kadar yardımsever davranmayacağını biliyorum. sonuç olarak bu olay benim türkiyede yaşama nedenleri hanesine bir puan daha eklemiş oldu. haa avrupa mı? hala 10 puan önde *
geçtiğimiz hafta el nusraya yardım toplama amacıyla uludağ üniversitesinde kurulan standa tepki göstererek kaldırılmasını sağlayan öğrencilere gönderilmiş tehdit dolu mesaj.
içerik:
"selam hidayete tabi olanların üzerine gelsin. ey kafirler dinleyin o gün üniversiteden kovduklarınız bizim kardeşlerimizdir ve bugün bizler size çocukların saçlarını bir gecede ağartacak elem dolu gecelerle geliyoruz. kafalarınız yollarımızı süsleyecek, kanlarınızla besleyeceğiz toprağı ey kafirler siz iyi bilin: sizin yaşamı sevdiğiniz kadar bizler ölümü seviyoruz
kendi kaynaklarını okumaktan bile aciz olanların hakaret ve tehditlerle sindirmeye çalıştığı başlık.
ne diyeyim artık ben de bilmiyorum. allah rızası için okuyun desem okur musunuz?
çok mu şey kaybedeceksiniz yukarıda gösterilen kaynaklara en azından bir göz atarak.
tabi ki çoğunuz eksiye basıp sevap kazandığını zannetmeyi tercih edersiniz.
bana kalırsa yalan söylemek yaptığı icraatler arasında en masumu olanıdır. ayrıca küçücük kız çocuklarıyla evlenen, cennetde homoseksüel ilişki vaadeden, kadınları ikinci sınıf insan olarak gören, dinini kabul etmeyenlerin başlarını kesen bir peygamberin savunucuları tarafından inanmıyorsan saygı duy denerek tepki gösterilmesi de ayrı bir saçmalık.
gelen mesajlar üzere zorunlu edit:
bu entryde yazmış olduğum hiç bir husus hakaret veya dezenformasyon içermemekte. aksine yine kendilerince inkar edilemeyecek kaynaklarda kaşılık bulmaktadır.
http://www.enfal.de/buhari/nikah.htm#_Toc115596411
67- KiTÂBU'N-NiKÂH
39- Yüce Allah'ın: 'Kadınlarınız içinden artık âdetten kesilmiş olanlarla henüz âdetini görmemiş bulunanlarda eğer şübhe ederseniz, onların iddeti üç aydır..." (et-Talâk: 4) Kavlinden Dolayı insanın Kendi Küçük Çocuklarını Nikâh Etmesi(Nin Cevazı) Babı
66-.......Bize Sufyân ibn Uyeyne, Hişâm'dan; o da babası Urve'den; o da Âişe(R)'den tahdîs etti ki, Peygamber (S) Âişe ile Âişe altı yaşında iken evlenmiş, Âişe dokuz yaşında iken de zifafa girdirilmiş, Peygamber'in yanında da dokuz sene kalmıştır
http://www.enfal.de/ebuda.../edep/1.htm#_Toc145601661
40- EDEB BÖLÜMÜ
55. Salıngaca Binmenin Hükmü
4933... Hz. Aişe'den dedi ki:
"Ben altı veya yedi yaşımda iken Rasûlullah (s.a.) benimle nikahlandı. Medine'ye geldiğimiz zaman kadınlar (bana) geldiler /(ravi) Bişr (hadisin bu kısmını);
Bana (annem) Ümmii Rurnan geldi, ben salıngaç üzerinde bulunuyordum; beni kadınlara teslim etti; şeklinde rivayet etti. (Ve kadınlar) beni alıp götürdüler. Rasûlullah (s.a.) benimle zifafa girdi. Ben o sırada dokuz yaşımda idim. (Annem Ümmü Rûman beni salıngaçtan indirdiği zaman) beni kapının yanına durdurdu. (Bense salıngaca bine bine iyice nefesim kesildiğinden) hih, hih (diye zorla nefes alı)yordum. (Nihayet bu yorgunluğum geçince beni tutup kadınlara teslim etti.)
-Boşanmış kadınlar üç kur (üç ay hali müddeti) kendi kendilerine beklerler (hamile olup olmadıklarına bakarlar). Eğer Allah'a ve yevm'il âhire îmân ediyorlarsa, rahimlerinde Allah'ın yaratmış olduğu şeyi gizlemeleri onlar için helâl olmaz. Şâyet onların kocaları barışmak (arayı düzeltmek) isterlerse, bu (bekleme süresi) içinde onlara tekrar geri dönmeye (başkasından) daha çok hak sahibidirler. Erkeklerin, kadınları üzerinde (hakları) olduğu gibi, kadınların da erkekleri üzerinde maruf (hakları) vardır. Erkeklerin, kadınların üzerindeki (hakkı) bir derece daha üstündür. Ve Allah, Azîz'dir, Hakîm'dir. bakara228
- Eğer borçlu, aklı ermeyen, veya zayıf bir kimse ise, ya da yazdıramıyorsa, velisi adaletle yazdırsın. (Bu işleme) şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir. Şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten) kaçınmasınlar. Az olsun, çok olsun, borcu süresine kadar yazmaktan usanmayın. Bu, Allah katında adalete daha uygun, şahitlik için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir. bakara282
-ibni Hacer El Heytemi 2/121; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/239
Kocanın vücudu irin ile kaplı dahi olsa ve karısı onu yalayarak temizlese, yine de kocasının hakkını ödemiş olmaz.
yukarıda belirtilen kaynakları inkar etmek kuranı ve sünneti inkar etmek anlamına gelir. bunları inkar edenlerse mürted olur. yani güzel kardeşim aslında kendi kendini inkar ediyorsun.