koraykan
116 (çevresinde sevilen sayılan)
sekizinci nesil yazar 9 takipçi 19.73 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    gazlı içeceklere bağımlı olmak

    1.
  1. içinde bulunduğum durumdur ne kadar zararlı olduğunu bile bile..

    tıpkı bazılarınızın sigara, alkol veyahut daha başka bir şeylere bağımlı olduğu dünyada bende buna bağımlıyım malesef.

    günde belirli bir miktar tüketilmezse hayatı zindan eden bağımlılık türüdür. dişlere ve mideye zararlıdır. bünyeden bünyeye değişiklik göstermesine rağmen genelde kilo aldırır, basen şişirir, göbek yapar. (bkz: türk kası)
    0 ...
  2. farazi ve kayra

    1.
  3. Ugrastiklari muzik dalinda kendini kanitlamis ve gercekten cabalayarak bi' yere sahip olmus turkce sozlu rap muzigin kalteli muzisyenlerindendir.
    7 ...
  4. doğruyu yanlıştan ayırmak

    1.
  5. Doğru ile yanlış...

    Bu iki kavramın kavgası o kadar işleyecek ki hayatına...

    Belki de bir ömür tüketeceksin bu uğurda...

    Pirinç çuvalının içerisindeki ufak beyaz taşlar gibi olacak hataların...

    Amacın; bu karmaşanın içerisinden bulup çıkartmak olacak doğruları...

    Girdiğin amansız mücadele zaman zaman yanlışları da getirecek beraberinde...

    Fakat kusuru kabullenebilmek o kadar zor ki...

    insan, kendisine özgü kuralların içerisinde aramamalı onu...

    Hadiselere sadece kendi pencerenden bakma alışkanlıkların seni hatalarınla baş başa bırakacak... Bu ufuk darlığı yüzünden olumsuzlukların tahlilini yapmakta oldukça zorlanacaksın...

    Kusur, duygularda, bukalemunla aynileşir... Başka renklere boyar görüntüsünü... Onun için tahlili güç bir mahiyet kazandırır kendisine...

    Bu savaşta, sebep-sonuç ilişkisindeki dengeyi kurabildiğin ölçüde hamlelerin anlam kazanır... Başlangıç ve sonuç serüveninin muhasebesini yapmadan yola çıkışının yüzüne şamar gibi inen mağlubiyetlere dönüşmesi, en iyi şekilde anlatacak bunu sana...

    Çıktığın yolda seni yanlışa yönlendirenler de olacaktır... Belki de, birilerinin çıkarları uğruna feda edilmek isteneceksin... Sahte cennetler koyacaklar önüne...

    Açmazları, çare denizinde, altın tepsilerde sunacaklar...

    Aldatmışlıkların da hayatın bir parçası olduğunu unutmayacaksın... Tadı çok acı olsa da... Bunu, başkalarını aldattığın vakit değil, aldatıldığın zaman anlayacaksın... Böyle durumlarda, yanlışı yanlışla telafi edebileceğine dair hislere kapılışın, hayatını kısır bir döngünün rüzgarına kaptırışın olacaktır...

    Hatalarını, başka hatalarla örtmeye çalışman, bu zincire başka halkalar ekleyerek uzatman demektir...

    Yanlışa düşmemek için, yaşama kaygıların da yanlışa sürükleyebilir seni...

    Değer yargılarını oluşturmaya gayret ederken, seçici olmalısın...

    Kalbinde uçurumlaşan boşlukları, bazı kitap yapraklarında rastladığın ışıltılı dünyaların suni çiçekleriyle doldurabileceğin vehmine asla kapılmamalısın...

    Onlar hiçbir zaman, gerçek kokusunda ve renginde olmazlar...

    Yaşamak, böylesi satırların aralarına sıkıştırılan anlamlardan çok daha derindir ve farklılık arz eder...

    Hayatı iyi özümlemenin sırrı, duygularınnı yaşamadan önce, önünde eğilmeden sorgulamaktır... Aksi halde nefse uygun olan renklere gönlünü kaptırır insan...

    Kitaplarla birlikte, hayatın kendisini de okumayı öğrenmelisin...

    Gönlün, müphem ya da gerçek bir duygunun çalkantısına kapıldığı anda, olabilecek fevri hareketlerin için ayağın daima irade freninin üzerinde olmalı...

    ihtiyat; her an ihtiyaç duyabileceğin, bitip tükenmez bir hazinedir...

    Olayların analizi için kendine yeterli olacak zamanı mutlaka ayırmalısın... Ayrıntıların içerisinden seçtiğin ve senin için en zararsız olduğuna inandığın neyse, tercihin mutlaka o olmalı... Coşmandaki düşüncenin şuursuz akışlarına kapılıp parçalamaktansa, pervaneyi döndüren çarkın kollarından bir ya da birkaçının zarar görmesi daha akılcı olacaktır...

    Sevgi ve merhametini muhafaza etmelisin yürüdüğün yolda. Bu değerlerden huruç eden bir yürek, her an canavara dönüşebilir çünkü...

    Hayatı olumsuzluk karelerinin içine sıkıştırmaya gayret edenler, isyanlarına sarılır kurtarıcı edasıyla... Beynini amansız paradokslar istila eder... Açmazları tüketir insanı peyderpey şekilde... Gerçekleri kabullenememenin verdiği fikir kabızlığının farkında olmadan, ışığı karanlıkla takas eder...

    Pusulası bozuk bir gemiyle çıkarsan bu yolculuğa; aman vermez fırtınalar, uçsuz bucaksız evham okyanusuna sürükler seni...

    Gayya kuyularına benzeyen vehimler üreteceksin beyin çukurunda... Onların içine düşmeme gayretin en büyük zaferlerinden birisi olarak yansıyacaktır hayata...

    Gerçeklerden kaçış, ne sıkıntıların halli, ne de son buluşudur...

    Rüzgarlardan kılavuz olmaz... Sürekli hayallerinin peşinde koşanlar, gerçeklerle yüzleşemezler hiçbir zaman...

    Etrafına örmüş olduğun hayal kozası, inanılmaz renklerde açan has bahçenin çiçeklerinden ve yaydıkları rayihalardan mahrum edecektir seni...

    Benliğini, mutlak gerçekle bağdaştırabildiğin ölçüde, hayatın anlamıyla buluşuyorsun demektir...

    Arzuladığın kişiliğin yoluna, kendini aldatmadan yaşamayı ilke edindiğin andan itibaren gireceksin... Çünkü kendini aldatmadan, başkalarını aldatman mümkün değildir...

    Kendimizi, karşıtımızın yerine koyarak, yani iğneyi önce kendimize batırarak işe başlarsak, ölçüleri sağlam bir hayat diyalektiği kurabiliriz...

    Vicdana dayalı muvazeneni uyandır, günü geçmeden...

    Hataları, sadece af dilemekle, hiç yaşanmamış hale getirebileceğiniz zannı bile, hataların en büyüğüdür...

    ***

    iç dünyana açılan kapılardan korkmadan girmelisin... Kendini sorgulayabildiğin ölçüde doğrularınla buluşabilirsin ancak...

    Özeleştiriden uzak bir yaşam, hayata at gözlüğü takarak bakmak gibidir...

    An gelir sükut, hayatta kurulmuş en güçlü cümle olur...
    0 ...
  6. söz ve yazı

    1.
  7. Söz, sadece işiten kulaklar, harfleri tanıyan gözler ve okumasını bilen dudaklar için değildir...

    Yazı, edebiyata postalanmış bir mektup özelliğini de taşır...

    Söz, işiten, duyarlı yüreklere sesleniştir...

    Her ikisi de; sahibinin kişiliğini tescil eden birer laboratuardır aynı zamanda...

    Fikirlerini kelimelerin sırtına yüklemeye başladığında, cümlelerini dingin bir düşünce eşliğinde ve sanatsal ayrıntıların kaygısını da taşıyan öğelerle işlemelisin...

    Bulutlar, nasıl ki puslu görüntüleriyle kuşatırlarsa boşluğu; yazılarını, o ruh karartan geçici sislerin aksine berrak ve bir o kadar da kalıcı, hayata iz düşüren bir içerikte sunmalısın...

    inanç ve ahlaki değerlerin üzerlerine gölge düşürmeksizin, hassasiyet gerektiren yönelişlerin, şeffaf ve ruh inceliğini yansıtan fikir ilmekleriyle örmelisin cümlelerini...

    Kelimeler, cümlelerdeki yerlerini almazdan önce, durgun suları andırırlar... Barındığı anlamlar, bulutlar içinde saklanan potansiyel güçler gibidir. Çakan şimşeklerin şiddetine göre, kimi zaman çamurla karışık bir su birikintisi olurlar yollarda, kimi zaman da bendini zorlayan seller...

    Sözcüklere mana yüklemekteki başarın, onları fikirlerinin rengiyle boyamakta kullandığın fırça darbelerindeki maharetinle doğru orantıda olmalı...

    Kelimeler, atom çekirdeğinin etrafında dönüp duran elektronlara benzerler. Onları yörüngesinden ayırma istekleri, facialara aralanan kapılardır...

    Konuşurken, düşünürken, yazarken...

    ilkeli olmayı öğrenmelisin...

    Hayatın ahengini, konuşmalardaki üslup, beden ve bakışların dili ayarlar; bunlar ruhtaki sanat anlayışının dış dünyaya yansımalarıdır...

    Konuşmak zor zanaat... Sanat ise, incelikleri gerektiren ustalık ister...

    Gülün yaprağına duygularını işleyeceksin ama, yaprağın dokusunu bozmayacaksın...

    Hakaret bal olsa, kimse tadına bakmak istemez... Kurduğun cümlelerin içinde hakaret içeren itilicikler yerine, fikri inceliklerin ayrıntılarında insanı mest eden en hassas ayarlarını kullanmalısın...

    Herhangi bir mecliste ya da herhangi bir ortamda söz söylemek istiyorsan; dostluk kavramının argümanlarını zedelemeyecek bir üslubun olmalı...

    Üslup, hem erişilmesi çok güç yücelikte bir sanat dalıdır, hem de etrafını viraneye çevirebilecek korkunç bir afet... Dilindeki iğneyi, yani tahrip gücü yüksek silahı susturmayı başarabildikçe hayatına istenilen o ince ayarı yapıyorsun demektir. Sen, onun sanatsal yönünü kazanabilmek için sarf etmelisin gücünü...

    Doğrular, kimseyi incitmeksizin de söylenilebilir...

    Sana tepki duyanlar tarafından alınan tavırlardaki dik başlılıklar ne kadar kırıcıysa; bir başkasına öfkelendiğin anlarında muhattabına yönelttiğin olumsuzlukların da onun için aynı kırıcılığı taşıdığından hiç şüphen olmasın...

    Ebediyete yolculuk isteyen satırlarda kalmak istiyorsan, konuşurken olduğu gibi yazarken de seçici olmalısın...

    Dahası; duygularının sana açtığı yolu çok iyi analiz etmelisin. insanlar alınganlıklarını kontrol altında tutabilmeyi başardığı andan itibaren, erdemlilik burçlarına doğru yükselmeye başlayacaktır...

    Alınganlıklarının esiri halinde yaşamaya çalışmak, dostları uzaklaştırır...

    Yazma eylemini bir kavga, bir savaş aleti olarak kullanmaktansa, kır kalemini...

    Eserin, el değmedik duyguların bekaretindeki kadar saf, eğitici, barışçı ve yapıcılık görevini üstlensin...

    ***

    "Söz ola bitire işi, söz ola götüre başı." Çekicilik ve kalıcılıkları kadar, güçlü ve efsane yanları da vardır sözcüklerin...
    0 ...
  8. sözlükte spor fanatiklerinin bulunması

    1.
  9. Aslında ortaya hiç hoş karşılanmayacak bir görüntü bırakan durumdur. Hayır, ne bileyim tamam sporda konuşalım ama birbirimizi inciterek diğer tarafı yererek nereye kadar sürer bu durum? istenmeyen durumdur.

    (bkz: çözüm önerisi var mı)
    1 ...
  10. türklerde saygı

    1.
  11. maalesef ki ırkımızda sevilen adama saygı gösterilmesi yerine korkulan adama saygı gösterilmesi durumudur yanlıştır.
    0 ...
  12. takımın fişini çekmek

    1.
  13. 17 mart 2012 tarihinde oynanan fenerbahçe-galatasaray derbisinde 60.dakikadan itibaren başlatılan ve gerçekten başarılı olunan eylemdir.

    teşekkürler aykut hoca (!)
    0 ...
  14. 2012 martının ilk günü kar yağması

    1.
  15. bugün türkiye'nin bir çok şehrinde yaşanılan durumdur. yine bir çok şehirde ilköğretim ve ortaöğretim kurumları tatil edilmiştir.
    0 ...
  16. dar giyinen ağır makyajlı türbanlı

    1.
  17. memlekette dindar artmadı dini görünüş arttı savını örneklendirebilecek bir şahsiyettir.
    lakin onlar da kapitalisttir, kültürel olarak onlar da dar giyinmeyi özenirler, sigara içmeyi özenirler, kralını giyip kralını yermek isterler, tüketirler işin özünde.
    sıkıntı olursa alo fetva hattı onlara bir telefon kadar yakındır.

    işin aslı,
    ironinin dibine vurmuş hatun kişisidir
    4 ...
  18. fermuar açık dolaşmak

    1.
  19. rezalet durumu. ilk farkedildiğinde insana adrenalin yüklemesi olur. böylece yüz kızarır, el ayak birbirine dolaşır. hele ortamda kız muhabbeti varsa insan daha bi güzelleşir.
    2 ...
  20. beni sevme diyen kişiye aşık olmak

    1.
  21. durumu basit bir cümleyle açıklayabiliriz. ''deve,dikeni insan, s.keni severmiş.'' bu kadar basit insan nerede ulaşılmaz, nerede böyle aşık olunmayacak insan varsa, gider onu bulur aşık olmak için.
    9 ...
  22. son sigaranın keyfi

    ?.
  23. kaç yıldır sonu gelmeyen sigaradır.
    0 ...
  24. bir saat gibi gelen beş saat

    1.
  25. sanırım mutluluk. dostlarla edilen sohbet, zamanın mekandan ve şahıslardan bağımsız ilerlemesi. göreceli olması -sözüm meclisten dışarı- aşikar olan zaman kavramı.
    0 ...
  26. buzlu yolda yürürken dikkat edilecek hususlar

    1.
  27. evet batıdan gelen soğuk hava dalgasının hissedildiği şu günlerde kar yağışından sonra yurdum insanının önünde ki en büyük tehlikelerden biride buzlanan yollarda yürümek

    1- adımlarınızı dar atın.
    2- eller cepte yürümeyin
    3- yürürken sağa sola değil adım attığınız yere bakın
    4- ayakkabınıza kendi yaptığınız ve üzrine gazoz kapağı işlenmiş bir file kullanın.
    5- tabanı düz ayakkabıda ısrar etmeyin.

    kırılan kalca kemikleri alçıya alınamadığından dolayı net vasıtası ile nasıl düşülür profesyonelce onu öğrenin. buz pistinde kayan uşaklar bu işte muhtemeldir ki ustadırlar.
    1 ...
  28. sigara açık alanda da yasaklansın

    1.
  29. mümkün olmasının çok zor olacağı veya uygulanmasının yılları bulacağı durumdur.
    0 ...
  30. sağ el tırnaklarını kesmek

    1.
  31. eğer sağ elinizi kullanıyorsanız ve sol elinizde yeteri derecede güç yoksa veyahut yorgunsanız sizi sinir eden verem yapan durumdur bir de yamuk kesersiniz o an ki sinirle yapamayacağınız şey yoktur.
    0 ...
  32. 14 şubatta tanımadığın birinden mesaj gelmesi

    1.
  33. mutlu eder, gülümsetir bir yandan da saçma bir hüzün getirir.
    1 ...
  34. merak edilen kişiye ulaşınca iyiyse ağzına sıçmak

    1.
  35. önlenemeyen davranış. kendime telkin ediyorum, diyorum mantıklı bi gerekçesi vardır, önce nerdesin değil nasılsın de diye, yetmiyor dua ediyorum allam sağ salim gelsin diye sonra geliyor ve bi türlü ağzına sıçıyorum. resmen ayıp.
    5 ...
  36. her yerde telefonuyla oynayan kız

    1.
  37. eğlence diye, sosyalleşmeye diye gittiği yerde bile kafayı indirip elindeki telefonu mıncıklaya mıncıklaya bir hal olan kızdır. suratta o boş, mimiksiz ifade... bir şaka yaparsın duymaz, telefonda vırvıra devam eder. sen ohooo dersin ha ne falan anca o zaman. e ebeni senin. senin ebeni. sana o müstehak.

    her yerdedirler ya. her yerde. hazır boynu bükükken baltayı indirip bu soruna bir dur diyesi gelir bu kardeşinizin. ya ulan arkadaş bu ne çirkin bir görüntüdür ya. bu ne sakillik ne cahilliktir ya. ne kadan öküz ne kadan odun ne kadan gereksiz olmuşsunuz siz ya. kaldır kafanı bir dışarı bak, başkaları neler yapıyor, neler konuşuyor.

    hayır sıkılmıştır diyeceğim de ulan bu hep böyle? yanında millete kankam dediği aşqım dediği insan varken de yüzünü gören cennetlik. ne tarz bir muammasınız anlamadım ki ben sizi. bir şey anlatsanız anlatasınız gelmez. sorsanız "ben dinliyorum" der bu mel'un. bu yamuk prenses. "ben seni dinliyorum" e dinleme. dinleme artık sen beni. ben senin kafa derine bir şey anlatmak istemiyorum. hayır inceden eziklik de varsa, mal gibi rahatsız da hissedersiniz kendinizi, lan kız sıkıldı resmen falan diye. kendinizi üzersiniz. onlar hayatlarında kimseyi yüzüne bakarak dinlememişler ki. gezmeye diye giderler. ulan gezmek dediğin, etrafı bir hissederek bir yaşayarak olur değil mi orada. e sen!? sen ama. ne yapıyorsun sen. bunu neden yapıyorsun. tikilerin tikisi, panpişlerin panpişi. sen kimle ne konuşabilirsin ki? en fazla ne olabilir bu kadar mesai gerektiren. kardeşim senin görevin gözünü bu telefondan ayırmamak deseniz günde 1 kere ya bakar ya bakmaz. ama gereksiz iş yapacak ya, sabahtan akşama kadar şuursuz şuursuz parmakları telefonda oynaya oynaya dolaşır.

    keşke ölseniz. keşke bir anda bitseniz. o kadar zayi ediyorsunuz ki gezegenin enerjisini, aurasını, ruhunu. o kadar yani..
    1 ...
  38. sigara içmiyoruz camel içiyoruz

    1.
  39. camel içenlerin fark edeceği ciddi farktır. (bkz: kişisel görüş)
    2 ...
  40. oral seks yaparken dişlerini fazla kullanan kız

    1.
  41. o esnada erkeğin organı da fazla hassaslaşmış olacağı için adamın canını yakan, seksten aldığı tüm hazzın içine eden kızdır. amatördür. bu işin nasıl yapılması gerektiğini öğrenmesi gereklidir.
    4 ...
  42. dünyada sadece erkekler olsaydı olabilecekler

    1.
  43. -taşak kokusundan geçilmezdi.
    -sükunet, huzur, barış...
    -hızla nüfus azalırdı.
    -üreme, soy devamı gibi kavramlar olmazdı.
    3 ...
  44. psişik vampirlik testi

    1.
  45. her bir ifadeyi dikkatlice okuyun. i̇fade size uyarlandığında doğruysa d’yi,
    yanlışsa y’yi işaretleyin.

    1-genellikle, kolaylıkla kendim yapabileceğim işleri başkalarına yaptırırım.
    2-i̇nsanların temel olarak dürüst olduğuna inanırım.
    3-genellikle, sonuçlarını düşünmeden içgüdülerime göre hareket ederim.
    4-genellikle, tamamen yabancı olduğum insanlara karşı büyüleyici bir bağ oluştuğunu tecrübe ederim.
    5-rahat bir insanım.
    6-i̇nsanların çoğu, yaşamdan koparabildiklerini koparabilme eğilimindedirler.
    7-genellikle, hoşuma gitmeyen ya da zır görevlerden kaçmanın bir yolunu bulurum.
    8-çoğu insan, şu veya bu şekilde onlara faydası olduğu için arkadaş edinirler.
    9-genellikle, sırf heyecan olsun diye riskli faaliyetlere katılırım.
    10-genellikle, elde etmek istediğim şeyleri, şu veya bu şekilde elde ederim.
    11-eğer biri bana kötü davranırsa, genellikle intikamımı almak için bir yol bulurum.
    12-genellikle, etrafımdaki insanların enerjileri ile beslenirim.
    13-çoğu insan yaşamda bir yer edinmek için başkalarını kullanmaya razıdır.
    14-genellikle, başkaları ile olan ilişkilerimde dürüstümdür.
    15-kirlenme, açlık, fakirlik gibi global sorunlarla oldukça alakadarım.
    16-başkalarına kendini kullandırma fırsatı tanıyan insanların kullanılması beni tatmin eder.
    17-genellikle başkaları ile olan ilişkilerimde açık ve dürüstümdür.
    18-zor yoldan insanlara güvenilmemesi gerektiğini öğrendim.
    19-genellikle benden daha da kötü durumda olan kimselere yardımda bulunurum.
    20-bazen etrafımdaki insanlardan enerji çekme eğilimindeyim.
    21-biri için bir iyilik yapıyorsam genellikle karşılığını da beklerim.
    22-arkadaşlık etmemin nedeni genellikle benim için bir şekilde faydalarının olmasıdır.
    23-eğer yakalanmayacaklarından emin olsalar, birçok insan kopya çekerdi.
    24-temel olarak hayattan memnunum.
    25-hayatım anlamlı

    puan cetveli: aşağıdaki cevaplardan her biri için bir puan veriniz:
    madde; 1(d), 2(y), 3(d), 4(d), 5(d), 6(d), 7(d), 8(d), 9(d), 10(d), 11(d), 12(d), 13(d), 14(y), 15(y), 16(d), 17(y), 18(d), 19(y), 20(d), 21(d), 22(d), 23(d), 24(y), 25(y)

    sonuç: puan cetvelini kullanarak bu testten elde edilen puan ne kadar yüksekse, genel olarak insanlarla yürütülen ilişkilerde psişik vampirliğe eğilim de o kadar yüksektir. 21 ila 25 arasında puan, psişik vampirliğe yönelik aşırı bir eğilimi göstermektedir. 16 ile 20 arasında puanlama psişik vampirliğe doğru ortalama bir eğilimi göstermektedir. 11 ile 15 arası puanlama psişik vampirliğe doğru hafif bir eğilimi göstermektedir. 10 ve altındaki puanlar psişik vampirliğe doğru önemli bir eğilim olmadığını göstermektedir.

    alıntı.
    1 ...
  46. psişik vampirlik

    1.
  47. psişik vampirler auralarında oluşan bir hatadan dolayı kendi enerji üretme mekanizmaları bozuktur. bu yüzden auralarından çıkan dokungaçlar başkalarının auralarından enerji emerler. bu enerji emme işlemi enerjisi emilen kişinin aurasında hasarlara sevep verir. eğer ki birçok psişik vampir saldırısına uğrarsanız enerji yokluğundan ölüme kadar gidebilr veya sizinde kendi enerji üretme mekanizmanız bozulabilirve psişik vampir olabilirsiniz. psişik vampirliğin derecesi enerji emdikçe artar. vampirlik iyice artar. psişik vampirler enerji emdiklerinin farkına varmazlar. bilinçli emmezler zaten. enerjisi gidenler ise kendini bitkin ve çok yorgun hisseder. bazıları ise bir takım majik ritüelle başkalarının enerjilerini çalabilir. örneğin bir grubun enerjisi çekilerek onun bir maçta veya işte performansını düşürenler vardır. korunma yolu ise öncelikle auraları güçlendirmektir. o kişilerin direk gözlerine bakmayın ve o kişilerin yanından ayrıldıktan sonra yıkanın mümkün değilse elinizi yüzünüzü yıkayın. psişik vampir olanlar ise aura güçlendirmeler ve bir takım alıştırmalarla düzelebilirler. enerjimizi çeken insanlar psişik vampirler adlı kitabı öneririm orada hem test var hem bilgi var hemde alıştırmalar var. alıştırmaların hepsi deneysel ispatlanmış.
    0 ...
  48. kafatası ırkçılığı

    1.
  49. ırkçılığın bir numaralı oyunlarıdır. ne abi kafanda çıkıntı yoksa Türk değilsin hasss.. oradan! sen beyninle Türk gibi düşünebiliyorsan Türkiye Cumhuriyeti'nin iyiliğini düşünüyorsan zaten Türksündür bu iş bu kadar basit.
    0 ...
  50. internete sanal seks yapmak için giren izmirli kız

    1.
  51. henüz karşıma çıkmamış merak ettiğim kızdır.
    0 ...
  52. dili burna değdirmek

    1.
  53. çoğu insandan farklı olarak yapabildiğim eylemdir. var mı aramızda benden başka? (bkz: çok pis yalarım)
    1 ...
  54. koraykan

    1.
  55. Sıcak bi' ağustos gecesi, yanlış iş sonucu doğmuş doğru kişi olduğumu varsayıyorum. Öğrencilik dışında işsizim fakat dişliyim, kopartmadan bırakmam. Her şeyi yerim, içerim. Fenerbahçe'liyim fakat fanatizm kurbanı değilim. Müziği severim, bilirim ki müzikte beni sever. Bulduğumu dinler, vurduğumu deviririm. Umarım, dilerim, inanırım. Paraya ihtiyaç duymam, o bana duysun. Genelde kimseye uymam, kalabalıktan kaçarım. Gereksizce televizyon izlemem. Alkolü arada içer, sigarayı yerim. Sporla gayet içli dışlıyımdır. iyi pes oynarım. Dahası da var ama sana bu kadarı yeter.
    Çok bilmek öldürür ! :)
    1 ...
  56. © 2025 uludağ sözlük