--spoiler--
kafada soru işaretleri bırakan dizi, halbuki kadro fena değil. bir seri katil hikayesi yazacaksan önce bu adamın mantığını izleyiciye anlatman lazım ki kötü adamımızın sözde tarikatı var, adamların ne sebeple cinayet işlediğini ben 7 bölüm sonunda kavrayabilmiş değilim. gayet mantıklı güzel insanlarsınız ne derdiniz var da böyle işlere girişiyorsunuz kaldı ki bi noktadan sonra bu işte daha prof. insanlar devreye giriyor hadi gençleri anladım da bunlar ne diye saçma sapan bi seri katilin peşine düşme gereği duysunlar? üstelik adam hapiste mafya babası değil bi şey değil 14 tane savunmasız kızı öldürmüş bi adam. zaten hapis olayı ayrı bir mesele adam idam mahkumu ziyaretçi geliyor abi ben bıçak sevmiyom ateş kullansam olur mu diyor, öbürü geliyor kütüphaneye sunucu açtım şöyle yapıcaz böyle yapıcaz kimse de bunları dinlemiyor zaten ne gerek var, seri katilimiz 3 parmağı kırık diye görüntülerini alıp fbi ı mahkemeye veriyor ama aynı odada avukatla yapılan konuşmaya bi kişi olsun merak edip bakmıyor. bu kadroya bu kadar tırt bi hikayeyi oynatmak da bi başarı tabii ama kötü adamımızla iyi adamımız rolleri değiştirseydi daha eğlenceli bi dizi olabilirdi.
--spoiler--
intihar bir ağaç gibi sebepleri dallanıp budaklansa da bunun kökü amaçtır. temel bir amacı kalmayan -sevdiğiyle yaşamak, maddi amaçlar edinip bunları kaybetmek vs.- ve doğumundan itibaren bir amacı olması gerektiğine inandırılan insanlar intihar eder.
karşı olduğum öneri. öğretmen dediğimiz varlık özünde senin benim gibi insan, insan dediğimiz de doğası gereği sıkıntılı bir varlık. sistemin amacı bir şeyler öğrenmek yerine okulu bitirmek olduğundan sınavı geçen birçok öğretmen sınavı da verdik oh mükemmelim diyerek öğrencilerinin de öyle olmasını isteyecek. ama bu istek bir şeyler öğretmekten öte benim öğrettiklerimi nasıl anlamaz aptal bunlar demek şeklinde olacak. vaktiyle bi fizikçimiz vardı kadın kendinden bahsederken okuldaki büyük fizikçi diye tanıtıyordu ve zor soru sormasıyla övünüyordu şimdi arkadaşlar burada 40-50 alan başka okullarda 80-90 alır diyerek halbuki amaç bir şey öğrenmek değil ki okulu bitirmek.
normal olandır amaçlar insanlığı mutsuzluğa götürür. ama amaçsız yaşamak diye bir kavram amaç kavramından önce keşfedildiğinden herhangi bir kitabın satır arasında bile bir amacınız olmalı düşüncesi aşılanır insanlara. gündüz dışarıda dolanıp iletişim kuran bir insanın akşam evine gelip de bilgisayar başında oyun oynarken kafasında amaçlar yoktur soyunu devam ettirmek dışında. ama bu insan hayatından zevk aldığı için daima kıskanılır. bu da kültürlü insanın öğrendiklerini koyacak bir yer bulamayıp başkalarını çekememesinden kaynaklanır.
bugünkü d grubu maçlarıyla yasaklama seçim ekranının ne kadar önemli olduğunu gördüğümüz turnuva. daha önce de origen in kule altına girmekte tereddüt etmeyecek şampiyonlarla kurulan takımlara karşı iş yapamayacağını söylemiştim. bugün 2 dianaya karşı 2 kötü seçimle 2 mağlubiyet alarak beni haklı çıkardıkları için sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. origen in eksik yönlerini bildiğini zannediyorum ama sanırım şanslı seçimlerdi. eğer seçim ekranlarından bugünkü gibi çıkarlarsa ilerideki maçlarda da varlık gösteremezler.