Aynı ülkede yaşayan bireylerin genel ruh durumlarıdır. Sanki bir çözülme var. Sanki böyle geri dönüşü olmayan bir yokuştan yuvarlanıp gidiyoruz. Ya ben çok karamsarım ya da işler çok fena.
Çok önemli olmayan yine de pişmanlık yaratan eylemlerdir. Mesela hem işe geç kaldım hem de utanmadan haşhaşlı un işi ( peksimet) yedim hunharca. Bu hafta biraz beslenmeme dikkat etme kararı almışken hem de. Olsun yahu afiyet olsun bana.
sözlük yazarlarının iyi huylarıdır. kendimle ilgili düşünürken aklıma geldi. kötü ya da dönüşmesi gereken yanlarımın farkındayım. ama kendime ve insanlara bütüncül bakmak istiyorum.
ben mesela kendi dönüşümü için çaba harcayan, farklı yollar deneyen, güzelliğe duyarlı , canı isteyince titiz ve incelikli iş yapan birisiyim. insana saygı ve sevgim de var.
realist olmak dünya iğrenç, insanlar zaten çıkarcı demekle olmuyor. insanın aşağılık çok yanı var doğru ama aynı oranda karşısına koyabileceği erdemleri de var. o kadar uzaklaştık ki bu bütünsel bakıştan özledik iyi şeyleri. hadi herkes iyi huyunu yazsın.
Vatikan gizli arşivinde dört yıldır Türkiye ve Osmanlıya dair belgeleri inceleyen hemcinsim imiş.Uzman belgesi de almış. Aynı zamanda tez konusu da bu imiş.
Efendim bilimsel adı cuscuta olan asalak bir bitkidir. Bitkilerde bulunan klorofile sahip değildir. Bu nedenle başka bitkilerin öz suyunu ve besin maddelerini emerek yaşar. Eğer bahçenizi sardıysa eyvah ki ne eyvah. Çünkü efendim kendisinin kökleri de yok. Garip ama gerçek. Köksüz olunca topraktan değil diğer bitkilerden besleniyor. Eğer rast gelirseniz elinizle komple bu bitkiyi yolmanız ve imha etmeniz gerekiyor. Çünkü geride kalan parçalarından yeniden oluşuyor. Çiçeklenmesi oldukça fazla. Nedense bazı insanları hatırlatıyor.
Günümüz kentleşme şeklinin yol açtığı saçmalıklardır. Bir sürü olsa da en rahatsız edici olanı hiç tanımadığım birisi ile otobüste aşırı yakın yolculuk etmek. Sinirlerim alt üst oluyor.
Okuma, yazma ve konuşmanın çok iyi olduğu ingilizcedir. Efendim bu beklentinin toplumsal karşılığı küçük bir kitleyi kapsıyor. iyi bir üniversitede ingilizce bir bölüm okunmuyorsa bunu sağlamak çok kolay değildir. Yıllardır herhangi bir konuda donanımlı olmak üzere eğitilmediğimiz, bir takım sınavlara uzun zamanlar ayırmak zorunda kalıp bütünlüklü bir öğrenme süreci geçirmediğiz için bu eşitsiz bir durumdur. "isteyen, disiplinli çalışan yapar vallahi" gibi argümanlar belli hayat şartlarında anlamlıdır. Elbette çalışmak, emek vermek bireysel çaba şart. Ama yani etrafımızda küçük küçük mr brownlar dolaşmıyor. Bilmiyorum mantıklı değil.