sürekli kendini övmesinden mütevellit insanın aklına gelen ihtimaldir. bilirsiniz sürekli kendini öven, yücelten kişiler genellikle tam tersi yapıda ezik-zayıf karakterli ve de genel olarak başarısız tiplerdir.
allah'ın çelişkilerle dolu bir karakter olduğunu gösterir durumdur.
allah: bak insan! seni meleklerden farklı yarattım, sana özgür irade verdim, akıl verdim, kullanasın, kendi tercihlerini yapasın diye! ayrıca ben çok süperim, kusursuz ve de harikayım tamam mı?
insan: Hımm, teşekkür ederim allah.
allah: o kadarcık mı?
insan: daha ne diyeyim?
allah: övmeyecek misin beni? övsene hadi, harika değil miyim sence?
insan: iyisin hoşsun tamam da sanki biraz da boşsun, böyle hep bir kendini övmeler falan.
allah: ne diyorsun lan sen! atarım ha cehenneme.
insan: kardeşim, eğer kullanmayacaksam niye akıl verdin, özgür irade verdin o zaman. hem aldığın cevaplar hoşuna gitmediğinde çirkefleşeceksen ne diye soru soruyorsun o halde.
allah: kes sesini, ben allahım, nasıl dersem öyle olur. Canım öyle istedi yaptım var mı ötesi!
insan: neyse, ağzımızın tadı kaçmasın diye bir şey demiyorum şimdilik(düşünce balonu: ruh hastası yemin ederim).
takıldığım kahvehanede dün akşam duyduğum, ortamın sıkı müdavimi olan hacı amcalardan birine ait olan sözdür.
hacı amca yanındakilerle sohbet ederken sıklıkla ülkedeki din yetersizliğinden, cehapenin camileri nasıl ahır yaptığından vs bahsedip duruyordu, bir ara iyice kızarıp bozararak bayılacak gibi oldu, etrafındakiler soruyor tabi hacı ne oldu? neyin var? iyimisin falan.
ağzından güçlükle o cümle çıktı;
"allahını seven üzerime din atsın"
durumun ciddiyetini farkeden bizim kahveci faruk abi hızlı bir refleks göstererek hemen a haber'i açtı da, tayyibi gören hacı dayı hemen bir rahatlama yaşadı, rengi düzelti, nefes alışı düzene girdi, zaten 5 dakika sonra da tamamen normale döndü.
hayatımda şahit olduğum en garip olaylardan biridir.
iç işleri bakanı süleyman soylu'nun dile getirdiği durumdur. vay anasını, doğu ve güneydoğu daki halolar bu duruma çok sevinecek tabi ki. en az %50 pkk sempatizanı içeren bir oluşumu jandarma olarak devlet kadrosuna geçirmek de güzel fikirmiş, aferim size.
Soylu, "Jandarma teşkilatına kadro açılacak mı?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"2021 yılına kadar jandarmayı profesyonel hale getireceğiz. Her yıl 25-30 bin civarında talebimize ve ihtiyacımıza göre jandarma alacağız. Jandarma içerisinde hani şu anda 'yükümlü' dediğimiz askere gidenler var ya bunlar kalmayacaklar. Jandarma tamamen polis gibi profesyonel bir teşkilat hale gelecek.
Bir şey daha söyleyeyim; biz koruculardan jandarma yapıyoruz. Şu anda yaklaşık bin 700 tanesini yaptık, 2 bin 500'ü hazırladık, 5 bin korucuyu uzman çavuş yapıyoruz ve onlara subaylık yolu açıyoruz. Alandaki tecrübesini ve özellikle bir avantajı daha var tabii, sürekli Doğu ve Güneydoğu'da duracak."
--spoiler--
en tehlikeli insan modelidir bunlar. bedelli çıkarsa oyum x partiye, yok memur ataması olursa oyum x partiye, yok mahkumlara af çıkarsa oyum x partiye, yok anamı sikerlerse oyum x partiye.
sadece kendi çıkarına göre hareket eden bu göt insanlardan yakın çevrenizde varsa eğer hızla uzaklaşıp hayatınızdan çıkarmanızı tavsiye ederim çünkü çıkarlarınız çatıştığı noktada hayatınızdaki en büyük götlüğü bu tip insanlardan görürsünüz.
eğer tatbikat bölgesindeki askeri birliklerden herhangi birine ulaşamadıysa temas sağladığı ilk sivile ya da ulaştığı ilk yerleşim birimindeki sivillere olayı anlatıp, telefon vs gibi bir yöntemle jandarma, polis, askeri birliğe durumu bildirmesi gereken askerdir. yoksa allahın dağında günlerce kayıp asker aramak zorunda kalıyoruz. Dolayısı ile hem bize hem de kaybolan arkadaşa sıkıntı oluyor.
çalışan, üreten, kazanan ama çalışmaktan başka hiçbir şeye zaman ayıramayan, fırsat bulamayan insanları yani modern çağın maaşlı köleleri biz işçi ve emekçilerin hayatını konu alacak dizi projemdir.
cast için başvurmak isteyenler mesaj kutusunu renklendirebilirler.
japonya'yı motorları da dahil olmak üzere 5. nesil savaş uçağı üretebilen 4. ülke konumuna getiren modern savaş jetidir. tasarım ve geliştirme konsepti açısından en yakın tehdit çin'in 5. nesil savaş uçağı olan J 31'e rakip olarak üretilmiştir.
çok bilinmeyen, bilinse de dillendirilmeyen bir gerçektir.
birleşmiş milletler çatısı altında kore'de çin ve sovyet destekli kuzey kore birliklerine karşı savaşan birlikler Türkiye, ABD, ingiltere, Yeni Zelanda, Belçika, Filipinler, Kanada, Lüksemburg, Yunanistan, Habeşistan, Güney Afrika Birliği, Hollanda, Kolombiya askerlerinden oluşmaktadır.
uçak( uçak demişken o da sıradan bir uçak değil artık 5. nesil jetler konuşuluyor dünyada) yapmak için her şeyden önce gerekli olan o kritik şey bizde yok;
bilgi birikimi, teknoloji.
yoksa diğer komponentleri üretir ya da bir yerden bulursun diyeceğim ama onları üretmek için yine dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz; (bkz: bilgi).
akpkk'lar için sıradan bir olaydır. bekleyin az kaldı, düreceğiz defterinizi. 24 hazirandan sonra bu ülke tekrar türklerin olacak.
--spoiler--
Mardin'in Nusaybin ilçesinde birisi Fırat Kalkanı gazisi iki uzman çavuş, trafik tartışması sonrası bir grubun saldırısına uğradı. ihbar üzerine askerlere yardıma giden polislerin de saldırıya uğradığı öğrenildi. Polisleri FETÖ'cülükle suçlayan ve küfürler savuran AK Parti ilçe Başkanı ve Esnaf Odası Başkanı yeğeni, daha sonra mağdur asker ve polislerin götürüldüğü polis merkezine gelerek şikayetçi olmamaları tehditler savurduğu öne sürüldü.
--spoiler--
24 haziran seçimlerinden erdoğan ve akp tekrar galip çıkarsa yaşanacak olandır. götünden uyduruyor, sallıyor falan diyeceksiniz tabi ama olur da erdoğan gücünü korursa birlikte yaşayıp göreceğiz.
zırt pırt yapılan ingiltere ziyaretlerinin sebebi ingiltere'nin güzel şifalı havası ve yemyeşil çayırlarını görmek için değil.
ingilizden borç istiyorlar ve karşılığında da kıbrısı satacaklar.
IMF'den değil ingiltere'den borç almak için yapıldığı aşikar olan ziyarettir. sorarlarsa imf'ye borcumuz yok dersin, kim bilecek ingilizden borçlandığını, dimi ama?