Ya biz basligi anlamadik, ankara yi kotulemeye geldik diye yaziyorlar.
Ya da ankara yi kotuleyerek kendilerinin o tiplerden olduklarini soyluyorlar.
Ilginc tabii. Eskiden entry basligi tanimlamiyor diye silinirdi yazdiklari. Hey gidi hey.
Benim tanimim mi nerde?
(Forum tarzi yazdigim8n farkindayim cancisler ama tanim var mi? Var sonucta.)
Ankara'da aradigini bulamamis, beklentili tiplerdir. Dogdugun yer degil doydugun yer demisler. Ankarayi sevmiyor ama Para kazanmaya, is sebebiyle yasamaya geliyorlarsa, muhtaclarsa uzgunum onlar icin. Kendilerine baska is baksinlar. (bkz: ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin)
Ha yok baska bir sebepten dolayi da zorunlu olarak geldilerse de yukardaki bakiniz gecerli.
Baska turlu geldiyse de salak misin? O kadar yazilan cizilene ragmen niye geliyorsun? Derler bu tiplere.
Bir de sehrin pozitifliklerini goremeyen tqyfadan olma ihtimali olanlari var bunlar arasinda.
Gezdigin yerden zevk almasini bileceksin. Onunden gectigin apartmanda vakti zamaninda kim oturmus bilgisi bile mutlu etmeye yeter insani. Ya da bir parktaki agacin buyudugune sahit olmak mutlu eder insani. Bunun sehirle de alakasi yok. Tamamen kisiyle ilgili. Bulundugun yeri seveceksen, pozitif seyler yakalaman lazim.
Tup mide ameliyatinda mideye tup takildigini sanan insanlara midenin seklinin tupe benzetildigi icin ameliyata bu ismin verildigini anlatip durmaktir. Tup mu taktilar, tup ne zaman cikacak, tuplusun artik, kapali otoparka girme gibi gereksiz soru ve esprilere maruz kalmaktir.
9 kasim 2012 gunu atv ana haberde tup mide ameliyati ile ilgili bir haber vardi. Hasta ve doktor konuktu. Doktor su yukarda yazdigum sekil olayini anlatirken alt yazi tup taktirdi seklindeydi. Fatih urek ameliyat oldugunda da medyada tup taktirmak soylemi kullanildiydi. Medya Yanlis bir algi olusturmasa, hastalar da surekli aciklama yapmak zorunda kalmazlar aslinda.
4 yillik tup mideli, 5 aylik bypassli olarak yazicam asagidakileri, ki yazdiklarim da tecrübeyle sabit efenim.
Oncelikle bu surec Doktor reklami yapmamak gerektirir. Cunku doktor sadece aractir. Kisi kendi verir kiloyu.
Bol kalorili sivilarin tuketildigi bir diyetle ya da her midenin bosaldigi anda atıştırarak o kilolar verilmez mesela. Kisi diyetine dikkat edecek. Porsiyonuna dikkat edecek. Yani Midesine format atmasi yetmez, beynine de format atmasi gerekir.
Spor yapmayi da hayatina katmasi gerekir mesela.
Ben zayifladim, o kadar kilo verdim diye yasanacak ozguven patlamasi icin psikolojik destek alinmali. Aslinda sirf bunun icin degil, ameliyat sonrasindaki plato evreleri icin de diyetisyen ve psikolog destegi alinmasi gereklidir.
Ameliyat sonrasindaki yillarda kusma ve kabizlik sorunu varsa, hele de rahatsiz edici boyuttaysa zaman kaybetmeden doktora gidilmesi gerekir.
Estetik operasyonlar icin kesinlikle 18 ay beklenilmesi ve kilonun en az 6 ay sabit gitmesi gerekir.
Bundan 4 sene önce 122 kilo olan birisi olarak söylüyorum):
Yaşamın zehir olmasıdır.
Hep bir şekilde rencide olmaktır.
Şeker hastası ya da olma potansiyeline, insulin direncine sahip olmaktır.
Yataktan rahat kalkamamaktır.
Oturduğun koltukta ya da yattığın yatakta derin iz bırakmaktır.
Nefes alamamaktır.
Kosamamaktir.
Yürüyememektir.
Hızlı Yürüyememektir.
Yokuş çıkamamaktır.
Yürürken konuşamamaktır.
Merdiven çıkamamaktır.
Oturduğun yere sığamamaktır.
Üstüne örttüğün tek kişilik yorgan/battaniye/pike ile ısınamamaktır.
Diyettekilerle doymayıp hep aç gezmektir.
Düzensiz regl olmaktır. Pcos'tan kurtulamamaktır.
Diyetle 5 kilo verip 10 kilo almaktır.
Düzgün oturup kalkamazken, spor yapamamaktır.
Bağdaş kuramamaktır.
Elleri göğüste birleştirememektir.
Bacak bacak üstüne atamamaktır.
istediğini değil, üstüne olanı giymektir.
Uçakta yedek kemer istemektir.
Çocuğunla yerde oturup oynayamamaktır.
Boğazını tut diye abidik gubidik laf edenlere ben obezite hastasıyım diye diye obezite bir hastalıktırı kabul ettirmeye çalışmaktır.
Bir gün ölürsem beni kaç kişi taşır diye düşünürken, obezite kaderiniz değildir mottosunu benimseyip bıçak altına yatmaktır. morbid obezlikten bminin normal değerlere gelirken yaşanan süreci atlatmayı göze almaktır almaktir.
(bkz: obezite ve metabolik cerrahi)
(bkz: sleevegastrectomy)
(bkz: mini gastric bypass)
Olmamis zamanlardir. 2007 martindan oncesini bilmem ama her donem ya birileri siyasette cok iyi yazarak on plana cikti, ya birileri trolluk yapti. Bos kalmadi ki hic buralar.
Su son ameliyattan sonra gerizekalı kan degerlerim bir turlu duzelmiyor. Kolesterol ve demirdeki sacmaliga alismistim ama sanirim b12 yerlerde su an. Kimlik, anahtar, cuzdan unutmalarima artık isimler de eklendi. Gunde 9 saat calistigim kizin adini unutup, kizi arayip plan degisti diyemedim. 15 dakika sonra aklima geldi adi. Haftasonu da arkadaslarimi tanistirirken benzer durum oldu. Doktor ve hastane yollari gozukuyor bana galiba.
Bak güzelim, tek başımaydım özellikle bu son 4.5 senede. Biraz da olsa ailemden başka destek verenim, koruyanım, kollayanım olmadı. Ki onları da hep uzak tutmaya çalıştım olanlardan. Onca sorundan sapasağlam çıkmasını başardım. Tek başıma ayakta durabiliyorum, ki bunu zaten 12 senedir ispat edip duruyorum. Bunları çok çok iyi biliyorsun. E şimdi hal böyleyken benim sana eyvallahım olur mu? O yuzden ayağıma dolanma ve çekil kenara.
Benim, annemin, ablamin sagligiyla surekli oynadin. Bir suru gonul kirginligi, moral bozuklugu yasattin. rast gitmeyen is silsilelerinin, maddi ve manevi bir cok yukun altina soktun beni ve ailemi. Nolur su son bir ayin da bir sey olmasin ve cek git. Yerine gelene 2017ye de soyle ki; saglik ve huzur getirsin.
Kahveyi fazla kacirmak en buyuk sebeptir aslinda. Himmmm, tabii kafanin icinde dolanan ve kuyruklari bile birbirine degmeyen 40 tilkiyi de unutmamak lazim.
9.5 yili askin suredir su sozlukteyim. Bu sozlugun bana bana kazandirdigi 4 kisiden en en en birinci olani.
Buraya gelir gelmez tanidim ablami. Basta konusmaya cekinmistim. Ama sonra canimin en ici oldu. Evinde agirladi beni, ulkeye donusumde ucaktan indigimde annemden bile once aradigimdir, bir kac ay once gecenin bi vakti telefonda yitirdiklerimizi konusup aglastigimdir.
Abladir, ablamdir, annedir, annemdir. Allah yuzunu hep guldursun. Hep mutlu olsun.
Travestiler. E ama oyle. Ankara-seyranbaglari nin meshurlari travestiler anacim. Dolmusa bin kolejden. Bi bak pencereden Libya caddesinde, ahmetler postanesinin orda varlar. Bulbulderesi caddesinde degisik noktalarda varlar, Tepebaşı na cikarken varlar. Firin duraginda da varlar. Ha sonrasinda dolmus donuyor ulusa dogru. O yuzden shell benzinligin oralara dogru da varlar mi bilemiycem ama dedigim yerlerde varlar iste.
Haaaaa, bir de seyranbaglari'nin Özçelik aspavasi var. Bak o da onemli bi ayrinti.