Mecazî anlamda bayıra aşağı sallamak, yalanın dibine vurmak, kibirden ne yalan söyleyeceğini bilememek, yalan ağzına yuva yapmış gibi konuşmak, bilmese de biliyo gibi, yaşamasa da yaşamış gibi konuşmak, büyüklenmek. Bir anadolu deyimidir.
Ankara enstürman çalan dostların mesaj atarak ulaşması gerektiği başlıktır. Bir müzik grubu kurup ankaranın griliğinden kurtulmak için bir adımdır.
Edit1: ciddi anlamda birkaç enstürman ve solist bir araya gelebilirsek eğlenceli birşeyler ortaya çıkabilir. Ben klarnet çalıyorum üniversite yıllarında birkaç yerde çıkmışlığım var. Gelin birlikte müzik yapalım.
Edit2: bu konuda hala ciddi mesajlar beklenmektedir.
Dünya denilen keşmekeşin yaşadığımız kısmında "benim başıma bu gelmişti oğlum, sen neden bahsediyorsun bu gözler bunu da gördü"dediğimiz rezaletlerdir. Örnek verilesidir.
Uludağ sözlükteki tüm kızların sahte hesaplar arkasına saklanan erkeklerden ibaret olma durumudur.
Edit1: ya hu neden bu kadar gerildiniz sadece bey olun devam edin siz, hayır freni patlamış kamyon gibi biri kızlı erkekli bir başlık açsada yardırsam diye mi bekliyordunuz. (bkz: gerçek hayatta abi abi diye dibimden ayrılmayacak veledin küfürleri)
Aylardır planladığım ve gerçek olması için ankaradan arkadaşlara ihtiyaç duyduğum proje lakin sözlüğün çöplüğünde kaybolacak bilmekteyim. Yine de bir şansımı deneyim dedim. Tanım için (bkz: umut)
Ankarada kendimi iyi hissettiğim nadir mekânlardandır. Next Level Avm benim gözümde bu mekânla anlamlanıyor. Komisinden tutun garsonları, kaptanları hepsi şahane insanlar.
Mottolarıysa;
Gün geçmiyor ki antidepresan kullanan insan oranı yerinde saysın artmasın, antidepresanlar kullanan insananlara şu yetkileri tanır diyeceğimiz başlıktır.
Vajina, bekaret, kızlık zarı, seks konularından gına gelmiş yazar beyanıdır. istatistikten insan sayısını görebilirsiniz fakat insaniyetten pek söz edilmeyeceğinin delili açılan başlıklardır.
Radyo mu yoksa iki kişinin skype da cilveleşmesi odaklı saçmalık mı diye düşünülesidir. Bence radyo uludağ diyerek radyo ve uludağ sözcüklerini harcamaya pek gerek yok, sözlük diyalog falan deyin siz ona, sözlükten gelen sesler de olur. Radyo uludağ deyince insan çok şey bekliyor, bizi beklentiye sokmayın be kardeşim. Sözlükten sesler demenizde ısrarcıyım, radyoya girip o cızbız seslerle karşılaşmak olmuyo, yıpranıyorum. Sıradaki şarkıyı alamanyadaki dayıma armağan ediyorum dedikleri radyoların bile bi kalitesi var.
Acıdır ki, vitrin sağlam olsun da biz içerden hallederiz mantığının oturduğu bir çağa geldik çattık. Eskiden öyle bi çağa gebeyiz söylemleri falan duyardık, şimdi nur topu gibi bir tutarsızlığımız oldu. Dışarıdan dindar görüneyim ama içerde ne halt varsa yiyeyim zihniyeti aldı başını gidiyor. Ne göründüğümüz gibi olabiliyoruz ne de olduğumuz gibi görünebiliyoruz artık. Dini ve dindarlığı kamufilaj olarak kullananların çağına hoşgeldiniz.
Kadın yazarlardan tavsiyeler de denilebilecek başlıktır, hatta azıcık zorlarsak bayan yazarlardan tavsiyelere kadar yolu var. Kız yazarların karşılaştığı sözlüksel olaylarda şuna şunu demeyin, şunu şurada yapmayınvari ya da gerçek hayatta karşılaşılan olaylardan tavsiyeleri içerecek olan başlık kırıntısıdır. Her hakkı kız yazarlara saklıdır.
Zall kimdir, nedir ve ne için yapılır diye hafif bir şüpheyle kendinize soruyorsunuz ve bu başlık ortaya çıkıyor. Sözlükten atılması gereken yüksek zümre sözlük karakterlerindendir, eşitlikten yana olan bir bireyin desteklemesi gereken başlıktır. Neden popularizm? Niçün zall? Bir zall türküsü tutturmuşuz gidiyor sonumuz hayr olsun.
Alta girilecek ilk entry ; çekemeyen yazarın açtığı saçma başlık olmasını diliyorum, eymen.
Dokuzuncu nesil olmasına rağmen neslinin çok çok önünde olan yazardır. Her konuda söyleyecek birşeyi olan, sağlam tespitler yapan yazardır. Dergi çıkaran adamın hali başka oluyor, sözlükte yazar, gerçek hayatta ise hikaye yazarıdır. Saygılar.
türküler susmaz halaylar sürer şiarıyla ülkenin yasalarını yapanlardan çok daha güçlü olduğunu defalarca kanıtlayan grup yorum'un yargılanacağı günde her yerde yapacağımız eylemin adıdır.
işkencelere direnen yorum'u 110 yıl susturmak çabasında olacaklara açık duyurudur. 1 dakika bile susturamayacaksınız.
7-8 temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen kpss ye daha gün bitmeden soruların internette yayınlanması ile güvenilirliğini yitiren sonraki süreçlerde ortaya çıkan bulgularla anlamını yitirip sadece belirli bir kesme kolaylık sağlanarak emeğiyle mesleğini yapma hakkı kazanmak isteyenlerin hakkının yenildiği 2012 kpss ye yönelik 4 ağustos 2012 de ankara'da gerçekleşecek olan eylemdir.
tüm şehirlerden ücretsiz olarak otobüs kaldırılacak ve bu haksızlığa boyun eğmeyen memur ve öğretmen adayları en merkezi yerden bizi duymamazlıktan gelenlere inat sesimizi en gür haliyle onlara ulaştıracağız. alın terine ve emeğine sahip çıkan herkesi eylemimize beklerken, idari işlerimizi ve çocuklarımızın geleceğini hırsızlara bırakmamak için sesimizi çıkarmak zorundayız.
çocuklarımıza onurlu anne-babalar olduğumuzu/olacağımızı gösterebilmek ve onların geleceğine sahip çıkabilmek için ankara'dayız.
meb'den yapılan açıklamasıdır. bu 40 bin öğretmenin hangi branştan ne kadar alınacağı belirli olsada açıklanmamıştır.
umarız yığınla atamaları yapılacak belirli kitle sadece kendi branşlarında görev yapar, umarız ücretli öğretmenlerle kapatılan açıklar kadrolu branş öğretmenleri ile yapılarak çocuklarını devlet okullarınan başka bir yerde okutamayanların "çocuğum okusun" hayali o çocuğun diplomalı olmasından öteye gider.
15 mayıs pazar bağcılar olimpik spor salonunda kutlanılacağına dair afişlerin duvarları doldurduğu gün(müş).
şimdi 8 mart dünya emekçi kadınlar gününü "kadınlar günü" olarak yutturan ve birilerinin nabzına göre şerbet verenlerin hangi zihniyetle var ettikleri bilinmeyen gündür.
bu zamana kadar var olmayan ve onlara göre hz fatıma'nın doğum günü olan günmüş aynı zamanda.
"insan nikahlısıyla zifafa girdiği gibi, esir kadınla da zevciyet muamelesinde bulunabilir. Dünyaya gelen çocuk annesini cariyelikten kurtarır."
olan fethullah gülen sözüdür.
(D. 1521 - Ö. 1585), Arap asıllı Osmanlı gökbilimcisi, mühendisi ve matematikçisi.
1521 yılında Şam'da doğdu. Eğitiminden sonra Tennis kadılığına atandı. Kadılığı sırasında yaptığı gözlemler ile ün kazandı. 1571'de Mustafa Çelebi'nin ölümünden sonra II. Selim tarafından saray müneccimbaşılığına atandı. 1574 yılında Galata Kulesi'nde gözlolsun baskan :Dına başlamıştır.Hoca Saadettin ve Sokullu Mehmet Paşa'nın desteği ve padişah III. Murat'ın fermanıyla 1577 yılında Tophane sırtlarında Takîyüddîn’in yönetimi altında bir gözlemevi kurulmuştur[1].
