Baştan sona kokuşmuş bu konuyla ilgili bir tek şey soracagım.istismara uğrayan erkek çocuklarını kimle evlendireceksiniz be serefsizler iğrenç adamlar.
Edit; Çocuğu tecavüzcüsü ile evlendirmek olacaktı başlık sinirden elim ayağım titredigi için dogru yazamadim
hiç sanmıyorum, gayet ehliyet sahibi, zeki mantıklı adamlar. öyle ki çok iyi karakter değerlendirmesi yaparak halihazırdaki liderin pasif ve yeteneksiz olduğunu anladıklarından ugrasmiyor adamlar, eskiden böyle çakal adamlar siyasi alanda sivrildi mi hemen ne olacak dışarıdan destekli siayey efbiay adami, Yahudi Siyonist elemanı diye düşünürdüm. gel gelelim kemal bey halis muhlis bildiğin senin benim gibi adam. hiç şüphe duymuyorum. vatan evladı oldugundan.
toplumsal olaylar çerçevesinde gelişen bir ekonomi türü.
bir şehir merkezinde bulunan avmde çalışıyorum. son yaşananlardan sonra gerçekleşen yürüyüşlerin toplanma noktası olduğu bir konumdayim.
mağazam yürüyüşlerin olacağı gün cirosu bir hayli artıyo buvbana garip gelmişti. sonra bunun çevre esnafa, seyyar satıcılara da sirayet ettiğini gördüm. toplumsal hareketler geniş anlamda ülke ekonomisine yatırım açısından zarar veriyor olabilir amam çalıştığım mağazanın, yemek yediğim lokantanın, çay içtigim ocağın hasılat artışı da bir farkli durum açıkçası.
ayrıca; mönüsü çok zengin, öğrenci merkezli, orta fiyatlı kalabalık ve sıkışık üniversite cafelerine inat alabildiğince geniş, hoş dizaynlı havalarında ısınmasıyla önündeki küçük yeşil alanı puflar zenginleştirmiş. bir de tonton bir teyze var işletme sahibi, her şeyi elleriyle hazırlıyor. ilk defa uğramış olsanız bile size daimi müşteri samimiyetiyle yaklaşıyor. garsonlar gayet nazık, benzeri cafelerdeki bıkmış garson profilinden çok uzaklar.
gittikçe genişleyen görüklenin merkezinden dışarı taşmış ancak kendi müşteri grubunu çok çabuk oluşturacağı belli. müdavimi olunası bir yer.
merak edenler için; görükle,nilüfer/bursa.
not:görükle merkeze çıkarken sağ tarafta, yol üstünde.
ayrıca; oğlum işin zorlan taşşak falan geçiyorlardır hep şimdi seninle bakkalda, mahallede falan. sanat tabi seninki de zor yani takdir ediyorum ama bunu bil bak. çok bunalır gibi olursan gel kaç buralara, takılırız iki. öptüm bye.
bizim tarihimiz hep düşmanlarla doludur. biz hep kalleşler ile hainler ile, çapulcular, mandacılar, tarikatlar ile boğuştuk, bölücüler ile 7 düvel ile boğuştuk. lafın kısası bizim her vakit düşman ya da düşmanlarımız olmuştur.
şimdi her yerde bir süreç, bir barış, 30 yıllık kalleş kardeş oldu. olsun gerçekten olacaksa olsun. peki şimdi bizim yeni düşmanımız kim? şimdi kimler kan doğrayacak ekmeğimize, hali hazırda ki düşman isim ve şekil değiştirip tekrar mı karşımıza çıkacak? yoksa cici bir düşmanımız mı olacak?
bir murat menteş karakteri. neden böyle karakter isimleri seçtiği sorulduğunda; biz kendi kültürüne düşman bir millet haline geldik. biraz ağır anlayan, aksak, saf kızlara kezban diyoruz. berkcan belli bir zenginlik gerektiren isim haline geldi. karakterlerin bu ön yargılara maruz kalmaması için bu tarz seçimler yapıyorum. masum cici, nazlı hilal, ruhi mücerret vb. ( kelimesi kelimesine aynı değildir. hatırladığım budur.)
ayrıca; ruhi mücerret kitabının da ölmesi gereken karakteridir.
kimseyi özlemiyorum. ailemden uzaktayım ama onları özlemiyorum. arkadaşlarımla görüşmediğim zaman arayıp sormuyorum onları da özlemiyorum. memleketimi özlemiyorum. akşamları kimse yanımda olsun istemiyorum. zil çalınca kapıyı açmıyorum. telefon çalıyor o an kim ararsa arasın açmak istemiyorsam açmıyorum. kimseye yalan söylemiyorum. kimseye doğruları da söylemiyorum. naz yapmadan çağrıldığım yere asla gitmiyorum. birine çok rahat hakaret edebiliyorum. arayan soran ben olmak istemiyorum. çok yalnız kalsam da internet ya da kitaptan başka bir şey aramıyorum. her akşam 2-3 biraz olsun bana yetiyor. efkarlanıp,sarhoş olunca bile arayacak kimseyi bulmuyorum. insanlara iltifat ediyorum sadece etmek için. birine de değer verip onun için bir şey yapmıyorum.
Bu memleketin acıları var! göz çukurları dolup ağlamaya utanan insanları var. bilmem kaç rakımda bilmem kimin sınırında kayıp gençliği var. bu memlekette ayrımcılık var.Yalanlar var. gururuyla,onuruyla dalga geçilen vatandaş var.
yiyip biteremediniz siz bu memleketi. insanlarının haysiyetleriyle oynadınız. siz orospu çocukluğu yaptınız arkadaş. para değil mi sizin derdiniz. alın bitirin. ama hayır siz insanların şereflerini aldınız. siz utanmadan alay ettiniz analarla. siz babaları çocuklarına rezil ettiniz. siz çocukları zehirlediniz. siz öğretmenleri pul ettiniz. doktorları hiç ettiniz. sizin kucaklarınızda kirlendi bu memleketin geleceği. siz isyan edeni eşkiya, biat edeni paşa yaptınız. siz düşünmenin bile düşünü kaldıramadız.
siz ne yaptınız biliyor musunuz. siz bu memleketin türkülerini piç ettiniz. siz bu memleketin geleceğini hiç ettiniz. ağlayana tokat attınız. siz 4 dört yaşında çocuğun babasının tabutunu önünden geçirdiniz. siz benim komşumu bana öteki ettiniz. siz insanları kuyruklarda öldürdünüz. siz sizden başka zengini hırsız ilan ettiniz. siz bizim duygularımızı çaldınız lan. siz bizim ruhumuzu çaldınız lan.
bitmedi, bitmeyecek sizin hırslarınız. siz kötüsünüz. siz kötülük ettiniz. siz her gece insanları ağlattınız. parasızlığı,açlığı,fakiri utanç saydınız. alın ne varsa alın. siz mezardan ölülerimizi çaldınız. değerlerimizi aldınız, insanların imanlarını sattınız.inançlarını sattınız.
her geçen gün gelişen teknolijinin ürünü olan laptoplar sayesinde yazarların bir an olsun sözlükten uzak kalmaması sonucu her an her yerden sözlüğe katkıda bulunabilmesi durumudur.
ancak benim durumumun tek sebebi iki koca tavuk dürümü peşpeşe yedikten sonra saatlerimi tuvalette yanlız geçirmemek isteğidir. ıkınıyorum öyleyse varım.
rap'in dayanılmaz iticiliği, ağır amerikanlığından dolayı ve bir çok paralı başarısız godoşlarından dolayı algınamayan bir gerçektir saian. yeşilçamın rapçisidir kendisi. parçalarında kullandığı inanılmaz işlenmiş yeşilçam melodileri ve replikleri bu adamın neyin kafasında olduğunu çok iyi göstermekte. kendisi battle politika dır benim için. son albümü pek tabi bandrolsüz maalesef, göstermiştir ki rap'in yapılmak istendiğinde çok şeyi güzelce anlatabilme durumu mevcuttur.
ayrıntı ve detay dolayısıyla alt başlık olarak saian şudur ki;
Resmi Saian sayfasıdır. Organizasyonlarınız için sakultairtibat@msn.com adresine e-mail gönderebilirsiniz. Sayfa Yöneticisi: http://www.facebook.com/TrHiphopFan
Biyografi
1983 senesinde Mersin'de dogdu ve '90 yilindan bu yana ögrenci olarak yasadi. 1994 yili baslarinda rap müzige yakalandi. '94 senesinde çikan "Enter The Wu-tang 36 Chambers" basta olmak üzere sirasiyla Naughty by Nature "19 Naughty III", Public Enemy "Apocalypse 91 - The Enemy Strikes Black", Cypress Hill "Black Sunday", Nas "Illmatic", Islamic Force "Mesaj" ve Fuat "HASSICKTIR I-II" albümlerinden fazlasiyla etkilendi. 2001'de üniversite egitimi dolayisiyla istanbul'a yerlesti, ne iTÜ onu ne de o iTÜ'yü sevdi. Bundan bir kaç sene sonra 'Master of Ceramony' makamina bulasti. Fena sakalli. Bugüne kadarki tekmil underground rap müzik kariyerinde her firsatta kinindan memleketini çekip istahla savurdu. istanbul basta olmak üzere yurdun envai kentlerinde sahne aldi. Sarkilarinda siradan kelimelerden muzurca türettigi cümlelerle adeta bizlere nanik çekiyor. Simdilerde Türkçe sözlü underground rap müzigin eteklerinde fiyakali bir tank gibi dolaniyor.
bursa görüklede yerleşim sitesi üstünde hizmet veren canlı müziğin eksik olmadığı bar. ismide bulgaristanın alan kodudur efenim.
seçicidir mekan sahipleri. hele perşembe-pazar umut-sertaç ikilisi sahne alır en güzel yönüdür +359 un. tarzları müzikleri çok hoştur. sıradan ve rahat eğlenmek sohbet etmek ve alkok tüketmek isterseniz emsallerine göre daha az yorucudur. stabil bir kere böyle ağırlık ya da aksi bir olumsuz ruh haline sahip olmuyorsunuz mekanda. gelinde bira ısmarlıyayım hatta size görün.
kasiyerlik mağazacılık sektöründe krallıktır. yatarsınız. çalmazsanız açık vermezsiniz. tüm işlemi bilgisayar yapar. evet ı am a cashier... kodumun işi koç keyifli lan.
cümlede zarf tümleci görevinde olup durumun, olayın vs ne kadar komik olduğunu destekler.
kahkahalar ile gülmek de ne demek lan. kahkahalar kim bir kere. nasıl kurabiliyor lan bir insan bu cümleyi çok yapmacık. sırf bu yüzden başlık açtım o kadar gıcık lan. ayrıca çok beceriksiz bu kahkahalar onlarla sadece gülebiliyorsun. sevmem ben öyle düz şeyleri lan.
inci sözlük'ün kutsalkitap.org'dan aldığı reklamdır. incil okumak ister misiniz? hiç okudunuz mu? kalıplı cümlerlerle peşin fiyatına 4 taksitle iman ve kurtuluş vaad edilmektedir.
nedendir bilmem ama pek doğal olarak gelmemiştir. sıradan ya da basit bir durum olarak algılanamamaktadır.
atölye ve fabrikalarda belli bir alanın kontrolü ile görevli ve işçilerin bir basamak üstünde yer alan çalışanlar için kıdem ve rütbe belirten sıfattır.