Bu şirkete ait bir yazanede 2 yıl part time çalışmış bir şahıs olarak, metro turizmi inceleme fırsatım oldu, şöyle ki;
- Turizmden soğumamda en büyük paya sahip,
- Türkiyenin her köşesine otobüs göndericem diye biyerini yırtan, yolcu taşımakta birinci firma.
- Servise yolcuyu 1 saat 45 dakika önce çağırıp beni 10 yolcudan 5 i ile münakaşaya sokmayı başarmıştır.
- Servis şoförlerinden bazıları yolcu yanında kafası estiğince küfür ederek beni burda çalıştığım için utandırmayı da başarmışlardır.
- Eğitimsiz bir kadro ile çalıştıklarını 10 yolcudan 7 tanesi bizzat servisten inene kadar şikayet olarak iletmişlerdir.
- Gittiğim bir toplantıda bir bölge sorumlusu konuşma sırasında masaları düzeltmesini istediği görevli çalışanı aşağılayarak o kadar milletin içinde o statüyü hak etmediğini göstermiştir. o kadına çok üzülmüştüm, tabi o sorumluya da buğzetmiştim.
Velhasıl eğitim şart, yapıyorsan bu işi, önce yönetim kadron çok iyi eğitimli olucak, ardından şoför, host, hostes, servisçi, temizlikçi olmak üzere bütün çalışanını eğiteceksin. aldığın para karşılığında hizmetini her yönden sağlam vereceksin. bunu üzülerek söylüyorum ama zamanında 100 lira bayılarak Van' a yolculuk yapanlara acıdığım zamanlar çok olmuştur, niye düzgün hizmet yok.
Bizzat kendim yaşadım ya sallamıyorum, elazığa gidiyoruz kardeşimle, 18 saatlik yol, ve muavin açtı kürtçe şarkıyı sesli bi şekilde, 15 saatini yatarak geçirdi. bu mudur olay. dinlenme tesisinde inanır mısınız iki kardeş 30 lira bayıldık ve aç kalktık masadan. niye çünkü köfte yapılalı aylar oluyor heralde, yenicek durumda değil, ekmek bayat kuru, daha neler. o 30 lira içimde kalmıştı bugün yazayım da rahatliyim dedim.
kısa bir anı:
yolcu ile yaşadığım diyalog;
(3 yolcu 8 adet dolu çuvalla gelir, sanırım evi taşıyolar başka biyere)
ben gayet sakin bi şekilde;
- efendim hoşgeldiniz, yalnız burası kargo değil yanlış geldiniz sanırım.
yolcu pişmiş pişmiş sırıtarak
- yoh gardaş servise geldih hep burdan gidiyuh biz. (ben nasıl görmediysem)
- iyi güzel de buraya otobüs gelmiyor, servislerimizin ebatlarını biliyorsunuzdur hep gittiğinize göre, yani servis almaz bu kadar eşyayı.
yolcu: ebatları biliyuh gardaş bişi olmaz metro hep getüriyu bizi, şu iki parça eşyayı da almayacahsa başka firmayınan gideruh. (ne iki parça ama)
servis gelir ve o kadar eşyayı almaz tabi alamaz,
ardından yolcu sinirle içeri girer ve iptal et şu biletleri başka firmayla gidecuh biz.
tabi ben iptal ederim, aradan 10 dk geçer yolcu tekrar içerde,
şimdi başka yerlerle uğraşmayalım sen yine ver bize bileti biz taksi felan tutaruh, ama bidaha mııı...
- mümkünse bidaha gelmeyin zaten demeyi bende çok isterdim.
neyse aradan bir ay geçer aynı eleman yine benden bilet alıyo ama bu kez 4 çuval var. böyle bir firma, kargo şekli yani.
2 yıl boyunca metroyla yolculuk yaptım ve yaklaşık 15 yolculuğumun en fazla 5 i sorunsuz geçti.
şehir merkezinden binicem dediğim halde aynı yerde 3 kez otobüs beni bıraktı, 3 farklı zamanda.
yazıcak çoook şey var hatta roman bile yazabilirim " bir zamanlar metro " ismiyle ama uğraşmaya değmez şimdi.
sadede gelmek gerekirse, metro ile yolculuk yapıyorsanız iki ihtimal vardır, birincisi bilet alırken otobüs mercedes 403 denildiği halde neoplan gelir ve çok güzel bir yolculuk geçirirsiniz. ikincisi de neoplan denildiği halde gele gele 403 gelir ve hayal kırıklığında tavan yaparsınız. ben bizzat yaşadım ama ikincisini. deneyin belki siz birincisini yaşarsınız tabi gelirse. neyse ki işi bıraktım, ve bi süre sonra dedim ki ohhh be "çalışmıyorum o halde varım"
- Türkiye istatistik Kurumu'nun Türkiyedeki enayi sayısını bulmak için başlattığı anket tarzı bir aktivite olması muhtemel görülen icat.
- muhtemelen aldıktan bikaç gün sonra " kaderde varsa düzülmek neye yarar üzülmek" söz öbeğinin kurulmasına sebep olabilecek, fashion olma yolunda ilerleyen absürd takı.
- Kız denilesi mahlukatın, sanki facebook ta herkes kendileriyle ilgileniyormuş gibi, delicesine absürt fotolar yükleyip facebook u yavaşlatmaları, sonra da en yakın arkadaşı yorumunda süpersin kızım diyince, binbir türlü havalarla,kendini bi bok sanıp ay sağol canım, meersi dediği anda ağzının orta yerine bitane kondurasım geldiği halde bu eylemi gerçekleştiremememdir.
- ayrıca da o şişe camını andıran 20 inçlik gözlüklerle 80 derecelik üst açıdan foto çeken sarışın emo tipler yok mu, o makinanın içine sokasım gelir onları. tecavüze uğramış görünümü veren pantolonlar da cabası.
- he bir de yine kendini bi bok sanan tiplerin isimlerini artist isimleriyle değiştirmeleri bana difriz etkisi yapıyo, lan ismin neyine yetmiyo a.q.
mars rehberi kitapçığını dikkatlice okuyunuz ki oraya gittiğiniz zaman köyden indim şehre hesabı, dünyadan indim (yada çıktım) marsa diyip ordaki alyen tiplere mars olmayın, kendi türünüzden olmayan canlılar olsa bile saygı gösterin, çöpleri sağa sola atmayın, bizi güzel temsil edin, efendi olun adam olun lann.
ösym nin sitesinden öğrencilere yapılan öldürücü atış, sınavdan sonra yapılan ikinci kapak, kime tutarsa artık ne yapak.
-noldu oğlum yerleştin mi biyere,
-evet baba bir yıllık sizin eve yerleştim,
-sie b.k herif, biliyodum ztn snden bi cacık olmayacağını, kazanamayacağını biliyodum,
-e o zaman nie kızıyon baba ya yüzünü kara çıkarmadım işte bak. (tipik şımarık öğrenci diyaloğu)
öğrenci sıyırma sınavı da denilebilir. öyle ki sınav esnasında bazı öğrencilerde tırnak kemirme, kalem silgi vb. yeme, kendi kendine aptal aptal gülümseme görülebilir. kafayı bir süre kaşıdıktan sonra "dank" eder bir görünüş sergileyerek mutluluktan uçarcasına cvbı işaretleyen tiplemeler de vardır. bazılarında ise genç yaşta hipertansiyona sebebiyet verebilir. 17 yaşından küçüklerde kullanılması durumunda çocukta psikopatik, agresifijenik, nörolojik, kardiyolojik problemlere sebebiyet verebilir. ztn son versiyonlarında doz aşımı yüksek olduğu için çoğu gencin apışıp kalmasında da büyük rol oynayan sistemdir.
sabahları okula gitmek için yola en önce çıkan fakat buna rağmen okula en son varan, sırtındaki eviyle bütünleşmiş canlı. hareket yavaşlığına bağlı olarak yakıt tüketimi de oldukça azdır.
alternatif ulaşım aracı.
sırtüstü yatıp güneşlenemeyen hayvancık
evinin penceresi olmayan canlı.
siyahi ve sarımtrak ırkları olan, ırkçı hayat tarzının hakim olduğu, sosyal hayatları pek fazla olmayan, anti-sosyal, hayatlarını antenleri ile sinyal alıp sürekli yük taşımaya adamış, ufacık tefecik canlı topluluğudur. her yıl yaz aylarında sırtında ayçekirdeği ile ağustos böceğinin kapısını çalan ve bak birader kış geliyo çalış yemek biriktir diyerek ağustos böceklerinin keyfinin içine eden, sinirden böceklere sazlarını kırdırtan enerji yüklü hayvancıklar.
Yumuşak mı yumuşak süngerimsi kişilik. "nur topu gibi" evlat kelimesinin bu şahıs üzerinde zamanla fakirleşerek "nur" unu kaybetmesi sonucu geriye kalan top ile kendini bütünleştirmiş şahıs.
türkiye genelinde ramazan kampanyası kapsamında "Her evden bir püskevit mhp liderine" diye kampanya başlatılması gereken püskevit fakiri siyasetçimiz. ayrıca "Otasasaltık Essnik Vörsun" gibi sözleri de henüz türk dil kurumu tarafından yapılan araştırmalarda karşılık bulamamıştır, çalışmalar devam etmekte.
Kurt, söyle babanı kim öldürdü diye soran kurdun da "hav hav hav" demesi üzerine "Hain Kostok" diyerek katili bulan, bizi güldürürken hayvanbilimin de doğmasına önemli katkıda bulunan kahramanımsı genç. hem bebek iken de kurdu emerek büyümüş, kurt katilin kim olduğunu gizlerse olur mu hiç.
tek başına bizans ordusunu madara eden, sur, süngü, top, tüfek tanımayan, görmeyen gözlerine rağmen ince bir ipi rüzgarda sesinden takip ederek 20 metreden ok ile ikiye bölen, sıra oğlunun saç teline gelince vuramayıp kahrolan yetenek üstü bir osmanlı süvarisi.
bu kelime öğretmenin uzun süren deneyimleri ve baş belası öğrenciler sebebiyle zamanla mutasyona uğrayarak "öğretmem" olabilmektedir. ki mutasyona uğradıktan sonra uzak durun bu insandan, heran çarpabilir.
canlı kitap.
yürüyen kütüphane olanları da vardır. (bkz: kütüphane)
dönem sonunda öğrencilerin korkulu rüyası. özellikle enerjik ve üzerinde ders yükü olmayan öğrencilerin karneleri aşırı sürtünme ve hareketlilik sebebiyle 0 ve 1 ler ile yüklüdür. bu durumda 0 lar kapalı, 1 ler açığı işaret eder. yani 1 varsa elektrik var, elektrik varsa o öğrencide ışık var demektir. (bkz: sağlık karnesi)
bu tip eylemlerde öğrenciler kendi geleceklerini iki türlü düşünür, birincisi kağıt israfını önlemek, ikincisi iyi bir not almak. lakin birinci eylem genelde daha basit göründüğünden yada öğrencinin fedakarlığından olsa gerek, öğrencinin anasının ak sütü gibi bir kağıt iade etme olasılığı burun farklıyla öndedir.
ve meb sınavı yarattı...
sıfırı gördüm (bkz: güneşi gördüm)
akla geldiği zaman sıkıntı verir, yapılması gerekir ama yapılmak istenmez, ertelemek için sudan sebepler aramanır, ve en sonunda bulunur "sular kesildi". bu mazeret bulunduktan sonra genelde fiziki ve ruhsal bir rahatlama hissedilir ki bu da dersten çakacağınızın habercisi olabilir. mazeretten kurtulunamadığı takdirde birkaç hafta içinde tedavi için geç kalınmış olabilir, böyle bir durumda acilen su faturasıyla birlikte öretmeninize başvurunuz ve mablağın düşük olmasına özen gösteriniz ki hoca yesin, tabi yerse.
daha dün annemizin kollarında başlayan, şimdi okullu olduk ile devam eden, bir türlü de bitmek bilmeyen, ineğimsi tiplerin yanında öküzümsü tiplerin de yer aldığı ve belirli bir sürecin ardından koridorda volta atanların çoğalmasıyla daha çok hapisaneyi anımsatan, hücre saatleri 45 er dakikalık zaman dilimlerine bölünmüş, yarı kapalı, ABC tipi cezaokuludur.
ziynet eşyalarını taşımakta güçlük çektiği için genelde iki kişi koluna girerek eşlik eder kendisine, hatta bu kişilerden sağ tarafki eleman bület bey derken sol tarafındaki elemanın bülent hanım demesiyle kendilerini büyük bir kaosun içinde bulabilirler, gerçekten de büyük bir kaos. sahneye girerken sahnenin sallanmasıyla başlayan depremsi macerayı, ardından Allah Allaaah diye milleti coşturma eylemi takip eder. son duyumlara göre polisan ile anlaşmaya varamadığı, bunun üzerine filliboya ile sahne başına 150 kg majyaj boyası, 5 kg inceltici tiner karşılığında 1000 tl vereceği söylemleri kulağımı tırmalamakta, bakak görek.
içinde yıldız tilbe, bülen ersoy, nihat doğan, ramiz dayı, seda sayan gibi sanatçı modüllerini bir arada bulunduran, modüller arası geçişi hızlı ve başarılı olan, çeşitli ses formatlarında yayın yapabilen, donma yapmayan, ses kalitesi yüksek yeni nesil işlemcili komedi makinası. başarılar diliyoruz kendisine.
japonlarla arasında geçen diyaloğunda "orama goma burama go" diye kurduğu japonca cümlesiyle ölümcül vuruşu yapan, devamında da kırmızı ejderhalı deri ceketiyle japonları dize getiren bir halk kahramanıdır.
Günümüzde bir avm deki bütün mağazaları gezerek rekor üstüne rekor kırabilen her mağazada da farklı bişi beğenerek "aaa bunu alalım mıııı" diyip, "alalıım" diyince de yok bu güzel değil başka yere bakalım diyerek insanı çileden çıkarabilen, her tartışmada kendini üste çıkaran, her konuda haklı olan, herşeyi kendi zevkine göre uygulamayı kanun haline getirmiş zamanla da bağımsız devlet biçimini almış tipleri de toplum içinde varolan karşı-cins varklıklar bütünüdür, herşeye karşıdırlar.
Galatasarayın en sağ kanadında, genelde tiribün ile taç çizgisi arasındaki uzun ince yolda gidip gelen, gerek tiribüne gerekse kornere attığı isabetli şutlarıyla kendini kanıtlamış, son olympiakos maçında da fatih terime gözlüğünü kırdırarak futbol tarihinde bir ilke imza atmış futbol manyağı.