Bilmemekten kaynaklanan soru cümlesi. Genellikle mizah olarak kullanılır. ciddi sorulduğuna denk gelmedim. Bunun da kötü bir şaka olduğunu varsayıyorum.
-Öncelikle modern türlerin modern ataları olmaz. Dolayısıyla yukarıdaki sav baştan sona hatalıdır. Maymun ve insanın ortak atası vardır. birbirlerinden gelmemiştirler.Maymun insandan daha az "modern" bir tür değildir.
-Ayrıca evrimin bir bilinci yoktur ve geleceği belirsizdir. Çünkü doğal koşullar her zaman değişir ve bu da doğal seçilimin yolunu belirler.
- evrim nesiller boyunca küçük değişimlerle meydana gelir. Nesil sayısı ilerledikçe iki tür arasındaki farklılıklar ortaya çıkar. Bu küçük değişiklikler aynı olmak zorunda değildir.
-Doğal ortamları farklı olmasına rağmen aynı yönde bir değişim beklemek pek de mümkün değildir.
- Yine ayrıca bu söylemdeki mantığa göre dünyada yalnızca bir tür olması gerekirdi ki ona hiç değinmeyelim.
Dipnot : Genetik sürüklenme de bu konuda fikir verecektir.
Düzenleme : mizah değilmiş üzülerek belirtelim ki sorular ciddiymiş. Ama sorun değil soru sormak öğrenme çabasının bir basamağıdır.
Küçük bir link verelim. Sonrada söz konusu linkten bir bölüm alıntılayarak cevaplamış olalım.
"ilk olarak, bilmeniz ve hatırlamanız gereken nokta şudur: insan günümüzdeki hiçbir maymundan gelmemektedir. Hiçbir bilim insanı bunu iddia etmemiştir, etmeyecektir ve böyle bir düşünce, komik olmanın yanısıra Evrim Kuramı'yla, dolayısıyla Biyoloji ile, dolayısıyla da bilim ile çelişmektedir. Çünkü maymunlar, bizden daha az "modern" olan canlılar değillerdir. Şu anda var olan bütün canlılar moderndir ve hiçbiri, bir diğerinden meydana gelmemiştir, gelmeyecektir. Çünkü bu canlıların tamamı, aynı zaman diliminde varlıklarını sürdüren canlılardır. Modern türler birbirlerinden evrimleşmezler; sadece ortak birer ataya sahiptirler. Dolayısıyla insan da, günümüzdeki maymunların hiçbir türünden gelmemektedir.
...
insana evrimleşmek, evrimin nihai bir amacı değildir. Bu, böyle görüldüğü müddetçe, tüm canlıların yöneldiği noktanın insan olduğu yanılgısına düşülür. Halbuki evrimsel süreçte bir toprak solucanı ne ise, insan da odur. Beynimizin gelişmesinin evrim ya da doğa açısından hiçbir önemi veya faydası yoktur (hatta görüldüğü üzere, çok ciddi düzeyde zararı vardır), zaten evrimin "kendisine yararlı olan türler üretmek" gibi bir amacı da yoktur. Hatta basitçe, evrimin bir amacı bile yoktur.
...
insan bir türdür, diğer modern maymunlar başka türlerdir ve birinin bir diğerine evrimleşmesini sormak, bilimsel bir soru dahi değildir, çünkü Evrim Kuramı'nın anlaşılmadığını gösterir. Evrimsel Biyoloji'de, aynı çağda yaşayan çağdaş türler birbirlerine evrimleşemezler!"
Yanlış tespit. Ne olursa olsun ivme kazandırmış, bir farkındalık yaratmıştır.
Su mevzusuna gelince haklılık payı var aslında. Hoş bu da güzel bir ikinci farkındalık yaratmıştır.
Daha düne kadar duşta 60 litre su harcayan insanların bugün sırf böylesine etik bir kampanya için harcanan bir litre için anti söylem başlatmaları cidden garip. Kabul haklılık payı var fakat hafiften ikiyüzlülük de var.
Kampanya her türlü başarılıdır. Gerektiği gibi ALS'ye dikkat çekmiş. Ayrıca su sorununa da dikkat çekmiştir.
-Ortalama harcanan su-
Tuvalet 15 lt -25 lt
5 Dakikalık Duş 9 lt - 130 lt
Küvette Duş 90 lt - 150 lt
El Yıkama (Akan Suyla) 8 lt
Di Fırçalama (Akan Suyla) 14 lt
Bulaşık Yıkama (el ile ) 114 lt
Bulaşık Makinesi 60 lt
Elbise Yıkama 200 lt
içilen Su 8 lt - 10 lt
Yemek 40 lt
Araba Yıkama 300 lt
Çimleri Sulama 500 lt
Vahşetlerle, şiddetle, kötülükle dolu olan dünya tarihine eklenen yeni bir nefret söylemi.
Ahlaki normlarını din kuralları üzerine inşa etmenin ciddi sakıncalarını gözler önüne sermiştir bu söylem. Bir de bunu sırf -sözlük deyimiyle- "trollüğünden" savunan, durumun ciddiyetini kavrayamamış kardeşlerimiz var. Bu söylemler hemen yanıbaşımızda dile getiriliyorken üstelik.
insanları fikirleri yüzünden öldürmekten çekinmeyen insanlar, yalnızca kendileri kalana kadar devam etmek istiyorlar yaptıkları bu işe. Oysa öldürmeyi kafalarına koydukları diğer taraf; fikirlerin hürce ifadesini, şiddetin ahlak dışı olduğunu savunacak kadar temiz.
Dpnot olarak bu söylem ahlak anlayışlarının inşasında fikir vermekte.
iyi ve doğruyu ayırt etme gücü olan ahlak, ne dinden ne de herhangi bir toplum kuralından gelmelidir. Ahlak, yalnız ve yalnız bireyden ve sevgiden gelmelidir. Aksi halde dünya tarihi birçok katliama, sömürüye, işkenceye ev sahipliği yapar.
Değişen dünyada mümkün olandır. Fakat bu değişim, ileride kesinlikle daha zeki canlılara yönelik olacaktır diyemeyiz. Evrim ucu kestirilemeyen bir olgu olmasından mütevellit bahsi geçen dünya kesin olmayan dünyadır.
Kaldı ki insan kendi sonunu hazırlayacakmış gibi bir gidişat var. Kaynakların hızla tüketilmesi, hızlı nüfus artışı, silahlanma gibi. Belki bunlar yaşamı sonlandırmaz ama "gerileteceği" kesin.
Belli donanımla yapıyorlarsa, iyi yapan yazarlardır. Hatadan ders çıkartabilen insanlar için eleştiri, bir itici güçtür. Doğruya ya da mükemmele ulaşmak için olmazsa olmazdır.
