7 sene it gibi sokak sokak,park park (o zaman cafeler pahalı) pesinde dolandığım, zillerine basıp kaçtığım, iki defter şiir, onlarca şarkı yazdığım adam (sayesinde müzisyen oldum).
Geçenlerde aynı ortamda denk geldik yıllar sonra, ağzıma düşcek gibi görünce öyle, bi sogudum kendimden sonrası malum 'eskidendi o' pozları... ayy nasıl bi özgüven geliyo insana anlatamam sklememek çokoşş, pişmanlığı sezip ekşi ekşi gülümsemek çokoşşş * şiddetle tavsiye edilir.
Onu yalnızca yakından tanıyanların bildigi sırlardır.
Sucuk ekmek sevişi, nazarlik taşıması, arabasının torpidosundaki parfümleri ve duygusallığı... en ufak şeye aglar o, karısı bile bilmez. Kendi şarkılarını mırıldanırken bile dolar gözleri, bir de çaresiz hissettiği anlarda peygamber efendimizin hayaliyle konuşur.
Ne ihtiyaçmış, ne dürtüymüş arkadaş. Bitmedi batı özentiliğiniz bir de bu mu çıktı başımıza. Baldız-eniste olayınıkabullenemedik henüz ama bu çok iğrenç, bu gerçekten çok iğrenç.