bugünlerde "ahanda bitti, birazdan bitecek, dizinin sonu geldi oğlum bülün mü" diyen baykuşlar türemiş. bence de bir an önce bitsin, bitsin ki biz de türkiye'nin gelmiş geçmiş en kaliteli dizisi olan arka sokaklar'ı izleyemeye devam edelim.
esas oğlan ölmüş vah ki ne vah. eee "ben kendi dizilerimi bile izlemiyorum" diyen adamı başrol yaparsan sezon ortasında böyle sap gibi kalırsın işte. benim anlamadığım neden yapım şirketleri hala bu disiplinsiz oyuncuyla çalışmaya devam ediyorlar.
sipariş yazılar yazmasına rağmen hala ortalıklarda böyük yazar sıfatıyla dolanmaktadır. özellikle meltem cumbul'un siparişlerini hiç ikiletmeden işleme koyması dikkatli gözlerden kaçmamıştır.
daha kadınların giymesine alışamamışken bir de erkekler çıktı.. mashar alanson'dan sonra cengiz semercioğlu'da bu garip şeyleri giydiğini itiraf etmiştir.
gone baby gone filminde canlandırdığı helene rolüyle dikkat çeken oyuncu. bu filmdeki performansı kendisine en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında oscar adaylığı da getirdi; ancak ödülü tilda swinton' kaptırdığını hatırlatmakta fayda var.
maruz kalındığı zaman kısa bir süre de olsa insanı dumur eden lanet olasıca durum. işim var, annem hasta, kardeşimi belediye zehirledi gibi bahanelerle ayda bir gördüğünüz kişinin sizi engellediğini fark ettiğinizde işte o çok koyuyor be sözlük. Neden bilmem birinin yalanını yakalamak o kişinin yerine benim utanmama sebep oluyor.
işte bu fütursuz ve saygısız tipler için son öldürücü bkz verip gaçayım ben.
uzun zamandır beni "bu çocuk yakışıklı hoş ama içime sinmeyen bir şeyler var" diye kara kara düşündüren şarkıcı. Nihayet o şeyi buldum! bir kere saç modeli yüzüne gitmiyor ve alnını çok geniş gösteriyor. sakallarının çok seyrek olmasından dolayı kirli sakal da bence kendisi için kötü bir seçim. aski bulamam ben klibiyle puf karşılaştırılırsa ne dediğim daha iyi anlaşılır. Aşkı bulamam' da aşkı bulamasa da bence imaj olarak kendini bulmuştu. Niyeyse sonradan kirli sakal ve jöleye verdi kendini ve bence yanlış yaptı. Yine de ortalamanın üstünde bir fiziğe sahip hakkını verelim.
Konusunu, anlatımındaki gaz veren uslubu bir yana bırakırsak kostümleri, müzikleri, ihtişamıyla tam bir görsel şölen. Her şeyi bir yana sadece görselliği için bile izlenebilir.
--spoiler--
Karaliçeyi oynayan hatunu rolüyle bütünleştirmekte zorlandım doğrusu. Fazla modern ve zayıftı. Sıfır bedenin o dönemler moda olduğunu hiç sanmıyorum. daha balık etli ve klasik bir tip olmalıydı belki.
Kral uğraşmış o kadar karın kası yapmış ancak o ihtişamına rağmen pek bir hanım köylü buldum kendisini. Karısının bir lafıyla adamı öldürdü. olmaz ki bu kadar!
Hindistan cevizli, çikolata parçalı ve bunlar kadar başarılı olmasa da çilekli versiyonlarıyla deli gibi tükettiğim abur cubur. eti'nin ürün yelpazesi içinde tam anlamıyla olmuş dedirten nadir çeşitlerinden biri. Tadını bir yana bıraktım sadece görüntüsü bile insanı mutlu etmeye yetiyor. Bir süredir bim' de taklidini de görüyorum. ismini hatırlayamadığım bu ürün görüntü olarak bire bir benzetilmiş olsa da, bisküvisinin sertliği nedeniyle eti puf'un yanına bile yaklaşamamıştır.
sonuç olarak Yiyelim yedirelim.
el güzelliği konusunda megan fox'la yarışmaktadır. kendisini şu sıralar nefes isimli intikam temalı dizide izlemek mümkündür. haziran gecesi, candan öte ve doktorlar dizilerindeki yapay oyunculuğundan yavaş yavaş sıyrıldığınıda eklemekte fayda var.
son dönemin en iyisi. gerek oyuncu kadrosu, gerek görüntü kalitesi gerekse kurgusuyla buram buram emek kokmakta, kalitenin prim yapmadığını söyleyenlere inat reytingleriyle de yüzleri güldürmektedir. ne güzel.