ancak ülkemizde görülecek bir olaydır. başbakanı savunuyor durumuna düşmem ayrı acı verici, bu olaylara şahit olmak ayrı acı verici.
yahu son yılların en büyük bilimsel gelişmesine imza atmak üzereyiz, başbakan odtü' ye gidiyor ama bazı anarşistler bunu fırsat bilip olmayacak günde olmayacak saatte taşkınlık çıkarıyor. valla pes.
o kadar okumuş adamlarsınız sizi yöneten parti liderleri, karşı görüşteki liderlerle mecliste kanlı bıçaklı sokakta arkadaş. yazık sizin gibi militanlara.
türkiye şiddetle ileriye gitmez. en büyük üniversitelerden birindesiniz tasarlayın amk bir fırlatma aracı da çin' den atmak zorunda kalmayalım. hep boş laf amk.
neymiş şarj sırasında telefonu kapatırsan batarya zarar görmezmiş. asdfghj kimi yiyon sen çakal! belli ki sevgilinden sıkılmışsın hatta konuşmak dahi istemiyorsun. böyle düzenbazlıklar kısa süre için iş görür ama uzun vadede ilişkiyi bitirme noktasına getirir.
kkca önerisi: bence zorlamaya gerek yok. eğer araya soğukluk girdiyse sizin iş olmaz artık ayrılın.
kastettiğim zihniyet; 4 yıldır üniversite okuyup, miting alanlarında kıvırtmaktan ötürü hala 1. sınıf olan grup ve abileridir. illa öğrenci olarak bakmıyorum ama piyasaya sürülen bu gençler.
bunun yanında entelektüel ve çağdaş solcuları ayrı tutarım.
muhalif tarzın yanlış anlaşıldığı kanaatindeyim. siyasi muhalefet, karşı olmak değil tartışarak doğruyu bulmaktır. ama iyi yapılan işlere de yeşil ışık yakabilmeli. rant kavgası ve siyasi çıkar gütmeden ülkenin hizmeti için çabalamalı.
(sınırlar engelliyor beni hep yoksa satırlarla başlık yazarım ama neyse) öyle ahım şahım futbol programı izleyen biri değilim ancak gördüğüm kadarıyla bu olay var. sunucular, konuklar futbol yerine futbolun magazin yönünü konuşuyorlar. yok x hoca şöyle demiş yok y hoca böyle demiş vs... onu geçtim az önce cübbeli ahmet hoca bile gösterildi programın birinde. bunlar 7-8 kişi senelerdir sahnedeler. acı ama bu daha çok çekici geliyor izleyenlere. ben ise böyle programları protesto edip izlememeyi öneriyorum.
sabır makamına otururuz, geleceğim diyeni de pekala bekleriz. aşkın kendisine aşık olan bizler cisme kapılmayız da, aşka ulaşmak için kaypak bir cismi aracı kıldık diye yanar dururuz.
öncelikle en seksi olduğu andır. anketlerde bu var amk bebekli babalar süper seksiymiş. ah bu kızlar adamı karısından eder neyse...
tahmin edilemeyen ancak yaşandığında anlaşılacak olan heyecandır.
düşünsene hemşire karşıdan geliyor '' beyefendi sarı saçlı mavi gözlü nur topu gibi bir oğlunuz oldu'' diyor. kafayı yer lan adam. hemen hayaller, anneyi öpmeler , yeniden sevişebileceğin için sevinmeler falan.
not: bak şimdi bana öğretmenim bir şey öğretmişti. eğer soruyu okurken bir noktada takılırsan devam etme, çünkü kafan orada kalır ve devamını anlayamazsın.
not2: şimdi şaka şaka sağlıklı olsun yeter. kız erkek farketmez. ******
''aşık oldum mutluluktan havaya uçacağım'' diyenlerin değil ''aşık oldum yere çakılacağım'' diyenlerin tattığı duygu.
ve bir kadının son aşkı diyorum... sen giderken ağlayarak '' lütfen gitme'' diyen. verdiğin ümitlerin ıstırabında kaybolup giden, kurduğunuz hayallerin ötesine ulaşamayan o kadından bahsediyorum.
değer verilmiyor, aşkı maddi kalıplara dolduran arkadaşlara sözüm; bizler aşkı haketmiyoruz. aşkı hakeden kişi; ne ilk ne de son olmasına bakar. çünkü her aşk başlangıçtır.
''haddimi bilirim gerekirse orospu olan ruhuma da bildiririm.''
bir kadının ilk aşkı olmak, her erkeğin hayalidir ama her erkek bunu istememelidir. geçmiş sevgililerinin fotoğraflarına bakarken '' aşk koleksiyonumu geziyorum'' diyenleri bunu istemekten men ediyorum.
bir kadının ilk aşkı, '' son aşkımı bulmak için yaşıyorum'' diyen erkeğe layıktır.
bir kadının ilk aşkı, onu başka birine kaptırmayacak erkeğe mübahtır.
tabi şaka yaptım sadece tanımlamak için öyle yazdım. kadınlar için konuşursak ne yazık ki hiçbiri tam vaktinde gelmez. makyaj, yol falan filan hep bir bahaneleri vardır. son yıllarda erkekleri bu dertten kurtarmak için diğer playboy' larla birlikte özenle çalışıyorduk ki sonunda bir formül bulduk. burada bu formülü ifşa ediyorum çünkü erkeklere gerçekten acıyorum. ankara- kızılay' da 92' den beri bekleyen herifler var amk.
sır: buluşacağınız saatten 1 saat öncesini buluşma saati olarak sevgilinize söyleyin
bir süredir zall denilen yazarı takip etmekteyim. hatta seri eksicisi bile oldum. ben gerçekten merak ediyorum modlar bu yazara nasıl katlanıyor? yürekli bir mod varsa uçuruversin bi zahmet. asdfghjk
malumunuz kadınlar kompleks olmayan canlılardır. önlerine birazcık aşk kırıntısı atın bağımlınız olurlar. ( çok çok özür diliyorum lütfen affedin)
lakin bazıları var ki; hayatı anlamlı kılar. mesela ben dağcıyım ve kışın dağlar çok soğuk oluyor. bu yüzden dağa çıkmadan yanıma kadın alırım. gece sarılsın ısıtsın diye. bu önemli bir işlevdir.
bunun yanında sevişirsin falan ama ben çoktan aştım bunları. ha birde düşünebilen kadınlar var ki onları tamamen ayrı tutuyorum bu yazdıklarımdan.
kafede, otobüste, kantinde vs insanların iç içe bulunduğu sosyal ortamlarda bakıştığı kızla konuşabilen erkektir. gerçekten cesareti üst düzeydedir. açıkçası ben yapamam çünkü benim taktiğim ilk önce veri toplama üzerine kuruludur. ama bu damdan düşer gibi çat konuşur. reddedilse bile önemli değildir helal olsun.
geçen sene üniversiteye gitmek için otobüse binmiştim. koltuklar hemen hemen boştu ama ben tüm vurdum duymazlığımla orta cama ilerledim ve orada kaldım. insanlara '' ben coolum olum'' imajı bundan iyi verilemezdi. gel durak git durak otobüs yavaş yavaş dolmaya başladı. hemen önümde bir çocuk vardı, otobüsün tüm manevralarına rağmen irkilmeden gözlerini kısmış kimsenin olmadığı bir boşluğa bakıyordu. ara ara ani mimikleri beni gülmekten kırdı. dişleri sıkma mı dersin, kafayı iki yana sallama mı dersin poz atıyor hıyar. ahah dedim '' bu çocuk avcı'' üniversite şehrin dışında olduğu için uzun bir gözlemleme şansı buldum. gözlerinin seyrettiği noktanın görüş alanı içerisinde, kızıl saçlı hatırı sayılır güzelliğe sahip bir kız oturuyordu. ben, çocuk ve kız bir üçgen oluşturmuştuk ve ikisini de net bir şekilde görebiliyordum. bizim hercai, derbeder genç ara ara gözlerini kaydırıp bu kıza bakıyordu. açıkçası kızda bunu kesiyordu. bunu gören avcı hemen ikinci plana geçti ve yer değiştirdi. muhtemelen düşündüğü; acaba şimdi de bakacak mı? evet evet kız tüm kalabalığa rağmen yine de bakıyordu. çocuk artık ıssız adam ayağını bırakmıştı ve eline telefonunu aldı tuşlara falan basmaya başladı. büyük ihtimalle '' fkksadsaasdaasasa'' falan yazıyordu bu da avcının ben sosyalim arayanım var ayağıdır.
dedim ki; helal olsun çocuğa şu devride bile ıssız adamım ayaklarını yutturabiliyor kıza. sonra gözlemlemeyi kesip bir garip duyguyla gözlerimi kısıp boşluğa bakmaya başladım.***
üniversiteye gelmiştik. kız önde çocuk arkada ben de çocuğun arkasında *** yürümeye başladık. çocuk bir hamle yapıp yaklaştı kıza 20 metre kadar yan yana yürüdüler. sonra kız 1 nolu kapıdan girdi çocuk da yeltendi 3-4 adım attı ve geri döndü. yaktı bir sigara.
neye uğradığımı şaşırdım. teoride bu kadar iyi ama pratikte yok olan bu gence bakıp iç geçirdim. ulan nasıl bir psikoloji var bu gençlerde ünlem ünlem bir bir bir.
malumunuz kadınlar sorunlu erkeklere bayılırlar. burada sorundan kastım çapkınlıktır. kadın çapkın erkeği direk bir sorun olarak görür ve annelik iç güdülerinin zorlamasıyla bu çapkını yola getirmeye çalışır. işte bu ilgi buradan gelir.
'' yha aslında sen çapkın olmasan çok iyi birisin'' ben çoğu kez bu cümleyle karşılaştım. aslına bakarsak bu cümle sevişmek için bir yeşil ışıktır. karşıdaki kadın size bir his beslesin yeter. kin, nefret, sevgi, kıskançlık... işini bilen bir erkeği hepsi seviştirir.
eros' un okları bedeninizi delik deşik etsin, afrodit' in güzelliği sizlere de uğrasın, zeus' un seviştiği taş' lar rüyalarınızı süslesin... merhaba.
önceden not: uğraşmayın arkadaşlar böyle şeylerle, yüzünü dahi görmediğiniz bir kızın (!) ardına düşmek zayıflıktır.
ama uğraşırız biz, en büyük hobimiz sözlük içi abazan kız aramak diyenler varsa kırmayalım anlatalım.
sözlük içi küçük bir aramayla abazan kızımızı rahatça bulabiliriz. girin yakışıklı bir erkeğin başlığına, '' olsa da yesek, yirim, oyhşş, ne sevişilir bunla, duvardan duvara, duvara karşı, göğe karşı, yatak altında, dolap üstünde vs...'' şeklinde ağır tahrik edici entryler giren kızlara yazın. tipiniz de orta ve üstüyse rahatça tavlarsınız.
not: selçuk inan girmeden önce türkiye 2-0 yeniyordu hatırlatırım. hocama yüklenmeyin.
not2: abazan mı? abaza mı?
not3: pezevenk değilim.
şimdi benim anlayamadığım bir nokta var. insanlar evrimleşirken, çevrenin etkisi de yadsınamaz derecede önemli. peki katalanya da evrimleşme sürecinde olan biri ile anadolu da evrimleşme sürecinde ( farkındaysanız süreç diyorum çünkü devam ediyor, ee biliyoz amk asdfgh) olan bir kadın nasıl aynı fiziksel görüntüye sahip olabiliyor? nasıl aynı organları taşıyabiliyor? hormonlar falan nasıl aynı? evrime inanan birine göre güzellik ki bu altın oran' la mümkündür ama onlara göre evrimle alakalıdır. evrimi diğerlerine göre geç olanın soyundan gelen hala koca kafalı, küçük beyinlidir mesela. aydınlatır mısınız beni?
not: kaynak vikipedia hıh.
not2: süreci değil anı yaşarım.
bu durumdaki erkeklerin çoğunu, şerefsizlik damgasıyla mühürlemeyi normal karşılıyorum. lakin sıradan dünyayla ilgilenmeyen, kendi heveslerini yıllar önce gömmüş, ölmüş, dirilmiş ve günü yaşayanlar da olabilir. ve bu adam hiçbir zaman sevgilisine'' sen benim sonsuzum olacaksın'' da dememiştir. büyük ihtimalle hercai bir arı gibi çiçekten çiçiğe koşuyor, ufacık bir yel esse bahçesini terkediyordur.
bir de sevdiği kızı kendinden korumak isteyenler vardır, bir salaklık yapıp '' senden hoşlanıyorum ''demiştir evvelden. lakin anıları her gece kafasını siktiği için, bir türlü aşık olamıyordur.
hani sevgilinin kollarında müthiş hayaller kurup sonrasında istemediğin şeyler(!) yapıyorsun ya heh işte o anda ''günün birinde ayrılabiliriz'' diye düşün. istediğini söyleyen istemediğini işitir, öptüm.
tam başlık: kafeye girince kızları rahat kesebileceğiniz sandalyede oturma yarışı.
bir kafe işlettiğim için sık sık gözlemlediğim durumdur.
geçenlerde iki çocuk girdi kafeye. biri önce davranıp okey oynayan kızların tam karşısındaki masaya oturdu. diğeri de karşısına...
kızlara bakan sandalyede oturan çocuk, sürekli kızlara bakıp çocuğa bir şey söylüyor diğer çocuk ise dönüp dönüp arkasına bakıyordu. bir terslik olduğunun farkındaydı, kendisini kızlara göstermeliydi ve çekti sandalyesini diğer çocuğun yanına. iki çay istediler ben ise böyle bir fırsatı değerlendirip gülmek istedim. garson arkadaşa, şu tavlayı da götür bakalım napacaklar dedim.
bir süre sonra kızların bakmadığını anlayınca sıkıldılar, tavla oynamaya karar verdiler. ama bir sorun vardı, karşıya kim oturacak? sonuçta hala kızlar var ve haliyle önce gelen çocuk hak talep ediyordu asdfghj.
hayatımda ilk kez şahit olduğum bir durum yaşandı. sonradan gelen çocuk sandalyesini az yana kaydırdı ve neredeyse yan yana tavla oynadılar.
süper silahlar üretmenize gerek yok. savaşlara seyirci olarak kadınları koyun performans 45353452434534644 kat artar.
erkekler, kadınlara göre daha saf varlıklardır. bir erkek sevgilisini aldatırsa kadın bunu çok rahat bir şekilde anlar ama kadın aldatırsa erkek her zaman anlamayabilir. tabi bizim gibi playboylar için durum böyle değildir. karıştırmazsak sevinirim.
erkekleri elde tutma yolu, kendine bağlama yolu genellikle gizliliğin ifşa edilmemesiyle mümkündür. lütfen dikkat ediniz; her zaman arada sır bulunmalı. eğer erkek sevgilisini çözerse artık ilişki sıkıcı bir hal alır.
'' ben senden gizli bir şey yapmadım bir şey saklamadım'' bu ne talihsiz bir sözdür! kadın her zaman esrarengiz olmalı. keşfedilmeyi bekleyen yanları her daim bulunmalı. bu cinsellik olur, ailesel sır olur, kişilikle alakalı saklı şeyler olur farketmez ama muhakkak erkeğin kafası daima karışık olmalı.
zaten türk erkekleri veri toplamadan, bilinçsiz bir şekilde açılır hoşlandığı kişiye. bu yüzden ilişkiyi ayakta tutmak asıl kadının görevidir.
''yuvayı dişi kuş yapar'' atasözlerimize dahi yansımıştır bu toplumsal bilinç. lütfen söylediklerime kulak verin.
not: öncelikle cinsel içerikli başlık açıyorum ve bundan dolayı utanmıyorum. çünkü bu sözlükte eminim ki, partneriyle seks sıkıntısı yaşayan kişiler var. hatta bizi okuyan okuyucular bile nasiplenebilir. bu yüzden cinsel içerikli başlıklarda, dogi stayla, duvardan duvara, amuda kalkıp seviştik gibi tahrik edici metalar bulunmadığı sürece karşı değilim.
mutlu bir seks hayatı için gerekenler; ruhsal ve fiziksel olmak üzere ikiye ayrılır.
öncelikle ruhsal olaylardan bahsedelim
1- stres olmamalı.
2- eşinizi sevmelisiniz.
3- sürekli seks yapmamalısınız, özlemelisiniz.
4- kendinize ödül olarak seks anları düzenlemelisiniz.
5- atraksiyonlu, bol pozisyonlu sevişmelisiniz.
6- sevişirken hayal dünyanızı zorlayın ama seviştiğiniz kişiden başkasını düşlemeyin.
7- ikinizin de istediği zaman sevişin.
fiziksel ihtiyaçlar veya sakıncalar
1- eşinizin huylandığı noktaları bulun. ve o noktalara çalışın. ** dikkat öldürme.
2- bacak içyüzü, kulak memesi, ve göğüsler. ( bunu sınırlı tutuyorum kadını tahrik etmek için gerekenler artı 18 mesajla anlatırım)
3- sigaradan uzak durun.
4- alkolden uzak durun. ( sonunuz rus erkeklerine benzemesin)
5- fantezi dükkanlarına yönelebilirsiniz.
6- ilaçlardan uzak durun.
7- hissedin. kondom kullanmayın.
8- pornolardaki gördüğünüz her pozisyonu denemeyin. ***
kadınlar için pms dönemi, duygusal depreşmelerin yaşandığı bir dönemdir. erkek her ne kadar nazik, romantik olmak için kassa da karşı taraf bazen bunu görmezden gelebiliyor.
- bebeğim, bir gün tüm bu zorluklar geçecek küçük bir sahil kasabasında gözlerden ırak sen ve ben dokunulmamış aşkımızla yaşayacağız. aşık olarak değil, aşkın kendisi gibi yani hürriyet yıldızlarının otağında kavrulan iki alev gibi.
- beni seviyorsun diğ mi aşkhım?
- sevmek sıradan aşıklara yakışır. biz seninle ayrı ayrı iki insan olaerak değil, birlikte bir olarak yaşayacağız.
- he sevmiyorsun yani?
- seviyorum aşkım.
- ee neden hiç söylemiyorsun?
- hönk.
tavsiye: sadece pms döneminin atlatılmasını bekleyin çok kasmayın.
hani otobüste gözler kısılır, uzaklara dalar gidersin de sonra sana bakan birinin olduğunu hissedip aniden çevirirsin ya başını... hani o hercai ve derbeder bakışlar, sana bakan kızın gözlerine ok gibi girer de bir sessizlik olur bakışmalar ve bakışmalar sürer gider ya...
hani ineceğin durağa gelince son bir veda bakışıyla hoşça kal dersin, hani sözlüğe duygularını anlatmak istersin ya,
işte o anda beni görürsün ve benden şu manalı sözü işitirsin: senin bakıştığın kız kadar benim sevişmeyi reddettiğim kız var. otur da iki kelam nasihat al seviştircem diyorum işte daha ne diyeyim lan!
tanım: uludağ sözlük yazarı veya okuyucusudur. devrim geliyor rahat olun.
uludağ sözlük haricinde başka bir sözlükte görmediğim durum. bazı yazarlar var ki, ahlak zaptiyesi ülkü ocakları reisi gibi davranıyor. yok '' cinsel içerikli başlıkların prim yapması vs'' ne var yani cinsel içerikli başlık açıldıysa? ne var insanlar tecrübelerini başka insanlara aktarıyorsa? reisleriniz izin vermiyor diye sevişemiyorsunuz anladım da milletin yazdıklarına laf etme cüretini kendinizde nasıl buluyorsunuz onu anlamadım. ülkü ocağınızın önüne kurt kapanı attırtmayın valla ayığk olun.
başlık: yaş aralıklarına göre kadınların beğendiği erkek tipi.
kadınların farklı yaş aralıklarında farklı tip erkekleri beğendiklerini bilmekteyiz.
işini bilen bir erkek bu yazıdan ders çıkarıp, karşısındaki kadının yaş aralığı farketmeksizin onu etkileyebilir.
0- 13 yaş aralığı için model babadır. kızımız bu yaşında babasına aşıktır. serbest çağrışım yaptığı için kendisinden yaşça büyük erkeklere ilgi duyar.
13- 18 yaş aralığı kızımız için kendini tanıma evresidir. bu evrede dünyaya aykırı gelen tüm erkekler onun için ideal bir sevgilidir. genelde çoğu kez hüsranla biten ilişkilere yelken açacaktır.
18- 21 yaş aralığı, kızımız artık kendisini tanımış, hayallerindeki erkeği bulma yolunda adım atacaktır.
21- 27 yaş aralığı, yetişkinliğe erişmiş olan kızımız, daha realist bir yaklaşım sergiler. onu seven ve anlayan biriyle evlenmek ister.
27- 40 yaş aralığı, çılgınlık dönemi bitmiştir. artık yelkenleri suya indirme vakti. partiler kokteyller geride kalmıştır. bu evrede kadın mutlu bir birliktelik ister. durağanlık onu çok rahatsız etmez.
40 yaş üstü, kadın yeni heveslere yelken açma peşindedir. genellikle bu yaştaki kadınlarda '' yaşımı sormasalar bari'' sıkıntısı vardır. gençleşmeye yönelik adımlar atılacağı için ilk önce sevgili genç olmalıdır. tabi bunun için yeteri kadar para ve güzellik gerekir.
not: ilişkide kadının erkekten büyük olması sıkıntı yaratabilir. kadın egosuna mağlup olacak ve erkeğin hayatına karışacaktır. tabi er kişi, '' ben erkekim lahn, saksı değilim'' diyecektir. neyse playboylar yaş farkı farketmeksizin her türlü sevişir.