senede bir, bilemedin iki defa camiye gidersin ki bunlar da muhtemelen bayram namazlarıdır, cami tıklım tıklım, merdiven boşlukları da dolu, zemin namaz kılmaya elverişli, hoca cemaatle göz göze gelir, son kontrolleri yapar ve ibadet başlar...
ibadetin ilerleyen dakikalarında namaz faslı biter ve hep bir ağızdan ilahi okunur...
bayram namazı biter, camii boşalmaya başlar, kalabalığa kalmamak için erken çıkayım dersin, gizlediğin ayakkabıları yanlış yere koyduğunu sanıp tüm ayakkabılığı tararsın...
cami iyiden boşalır, ihtiyar heyeti ve imam da görünür ama sen hala ayakkabı ararsın, yok, yok ulan...
sana ait olmayan aykkabıları sahiplenir olursun ama senin değildirler...
kala kala sarı plastik tuvalet terlikleri kalır, üzerinde papatya deseninde delikler olan.
ayakta beyaz çorap, altında plastik terlikle birlikte, kazandığın sevabı yolda harcaya harcaya eve dönersin.
nefesim kesiliyor sana bakarken . öyle çok seviyorum ki seni . evet kıskanıyorum doğru . hepsi sevgimden inan başka sebebi yok . yanında olduğun zamanlarda seni seyrediyorum . doyamıyorum sana bakmaya . kıyamıyorum .seni seviyorum.
hayatımın için ettin ya .allah büyük sende çek .senin yüzünden neler yaşadım .her şey yolunda şimdi ama yine de içim acıyor. sen bana çektirdin allahta sana çektirsin. *
aynı cümleyi kurmaktan bıkmayan , sevgilisini çok kıskanan sevgilidir. misal ben çok sevdiğimden, sorarım. merak sadece, en son sordugumda telefonu kırıp, çöpe attı.
sözlüğe girmemin tek nedeni bu itiraf bölümü ve ben bu yazıyı sana yazdım .kimse tanımıyor nasıl olsa , rahat rahat yazarım. şimdi bile arkadaşımın evindeyim. onlar eşiyle tavla atıyor .bende çaylaklıgım bitsin diye yazıyorum.
hayatımın anlamı, ömür yarım 30 senedir bu hayattayım. bilemem bir 30 sene daha yaşarmıyım. ama seninle yaşadıgım 10 sene acı tatlı herseyi gördüm. hepsi ayrı güzel ve güzeldi. güzel olacak. göz yaşların süzüldü ya bugun benim yüreğim eridi. senin gözünden akan her damla yaş benim yüregimi yakıyor. sebep ne olursa olsun seni aglatan. nelere dayandık senle. nelere gögüs gerdik. yanındayım. hiçbir zaman iyi gün dostu olmadım beni bilirsin. elini hiç bırakmayacagım. sımsıkı tutacagım suan uyuyorsun. kelimelere dökmek istedim ama sabah uyku sersemi zor olacagını bildiğimden yazmayı tercih ettim. şimdi yanına yatıp sımsıkı sarılacagım sana ve allahıma şükredecegim senin gibi bir hediye verdiği için bana. akşam geldiğimde sımsıkı saracagım seni. ve o güzel insan saglıgına kavusacak. ben inanıyorum.
şunu belirtmek isterim ki, köylü kızlarının şehirli,banyo yapmaktan aciz parfümle kapatılmış,kokularının yanında köylü kızları mis kokar bu böyle biline.
bir gece ansızın geldin... tazelikle... bahardı... 1001 güzel hikayeyle geldin... 1000'ini anlattın, 1'i kaldı... dinledim hepsini, benim için masaldı.
başkaydın,farklıydın... herkesten farklı. kimsin, nesin bilmiyordum önceleri, ama görebiliyordum içini... beyazdın, lüzumundan fazla beyaz... ve sevdim seni... ve hiçbir şeyimdin.
kanatların vardı, biri kırık... belli ki, açık sanıp çarpmıştın kapalı bir pencereden içeri girmek isterken... belli ki yeni öğreniyordun uçmayı... yorgundun... henüz yolun başında olmana rağmen.
ama açıktı benim pencerem... sessizce süzülüverdin içeri, kimseler görmeden. ürkektin, uzaktın önce. hep pencerenin yanında durdun geldiğinde, her an hazırdın gitmeye. hiç kapatmadım o pencereyi, istediğinde kolayca gidebil diye. ama sardım kanadını, iyileştirdim yaralarını, dinlendin, anlattın hikayelerini, dinledim, dinlendim, ve sevdim seni... ve hiçbir şeyimdin.
sonra her gün geldin, her gün daha yakına ve ben her gün daha çok sevdim seni... ve bir gün avcuma kondun... kalbim avcumdaydı... avcumu hiç kapatmadım ben, çünkü bilirim, avcunuza bir kuş konarsa avcunuzu kapatamazsınız, çünkü kapatırsanız kaçar ve bir daha gelmez. çünkü kuşlar özgürlüğün diğer adıdır, çünkü kuşlar uçmak için yaratılmıştır. ama sen yine de gittin... belki doğan gereği, belki de korktun... sevgimden korktun... hakkın vardı, suçlamadım hiç seni, alışık değildin bu kadar çoğuna, uçmayı yeni öğrenen bir kuş için fazlaydı... lüzumundan fazla sevmiştim belki, hata benimdi. uçtuuun gittin bir gece ansızın, tıpkı geldiğin gibi. ama ben hiç kapatmadım penceremi... kar oldu, kış oldu, yağmur oldu; çok üşüdüm, hastalandım; ama yine de kapatmadım o pencereyi... sırf eğer bir gün dönersen çarpıp düşme diye. çok özledim... niye? bilmem... özlüyordum işte, niyesi mi var... seviyordum seni işte, hem de çok... ve hiçbir şeyimdin.
bugunlerde yapacak fazla bir şeyim yok sözlük.canım acayip sıkkın .nedeni bende saklı.sevdiğim hırpaladı.canımı yaktı.kovdu, attı, yıktı.canım acıyor.nefret ederken sevmek nasıl olur. ya da severken nefret etmek .sevdiğim nefret ediyor benden. içim acıyor sözlük.kollarımda morluklar var. 3 gundur acımakta sarmalamak yerine,devam ediyor acıtmaya.acım buyuk gecenin bir yarısı darbe yedim.kabus gibiydi.kabus olmalı gercek olamaz.inanmak istediğim bu.
birde yazar olamam ben bu yazıyla onu anladım.saçmaladım.itiraf ediyorum.birazcık içtim.sabah silecegim kesinlikle.
seni seviyorum sözlük.