ayetlerde de belirtildiği gibi peygamberlerde bizim gibi sıradan kişiler. ama tabi onlar bize doğru yolu gösteren Allah ın elçileridir.
en'am 50: "De ki: "Size Allah’ın hazineleri elimdedir, demiyorum; gaybı da bilmiyorum; size, ben meleğim demiyorum, ben ancak bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?""
furkan 7-8: "Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya besleneceği bir bahçe olsaydı ya!" Bu zalimler, inananlara: "Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler."
zümer 30: "Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler."
isra 94-95: "insanlara hidayet (Kur’an) geldikten sonra onların iman etmelerine ancak, “Allah, bir beşeri mi peygamber olarak gönderdi?” demeleri engel olmuştur. De ki: “Eğer yeryüzünde, (insanlar yerine) yerleşip dolaşan melekler olsaydı, elbette onlara gökten bir melek peygamber indirirdik.”"
darwin bile kendi yazdığı kitabın eksik olduğunu, evrime anlam katacak kanıtların olmadığını, kendi kitabını yeniden yazması gerektiğini, ama bi türlü nasıl evrimi haklı çıkaracağını bulamadığını söylerken hala başı sonu belli olmayan evrime ve darwine inanmaları.
Kendilerini çok okuyor sanmaları ve müslümanların hiç okumadığını iddia etmeleri.
islamı hep kötü müslümanlardan ibaret sanıp onları örnek vermeleri. Biz iyi müslümanları gösterince "yaaa onlar gösteriş yapıyorlar yeeaaağğğ" demeleri.
Allah'ın koyduğu kuralları yapmamak için ve moda olduğu için ateist olmaları.
Bakara 164: "Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır."
avrupa güreş şampiyonasında, birisi kadınlar 75 kilo da yasemin adardan diğeri erkekler 74 kilo da soner demirtaştan gelen madalyalar. tebrik ederiz. başarılar.
ilk başta dik bir şekilde oturulur. daha sonra yavaş yavaş, tane tane yemeye başlanır yemek. yanında arkadaşların varsa nazikçe konuşulur. ve kesişmeye devam edilir.
akp ye oy verelim desek ne idükleri belirsiz. Allah, peygamber derler yalanın bini bir para. bir gün bişey derler diğer gün tam tersini söylerler. kendilerine dokunanı hapse atarlar.
chp ye oy verelim desek onlar ayrı bi alem. tayyip ne derse tam tersini söylerler. başörtüsüne karşıydılar, başörtüsü yasağı kalkınca onları desteklemeye başladılar. kendilerini rezil edip dururlar.
mhp ye oy verelim desek çarşı gibi herşeye karşılar. babasının dükkanı gibi partiyi bırakmıyor zaten. sadece lafta iyiler gerisi yok.
hdp yi hiç konuşmuyorum zaten.
bunların derdi koltuk olmuş. para bürümüş gözlerini. hepsi bir anda bıraksalar da kurtulsak hepsinden. şu ülke ne zaman vatandaşını düşünen siyasetçileri görecek. sonumuz hayrolsun.
daha açılamamıştım o zamanlar. rüyamda bi kitapçının üst katında gördüm. ertesi gün belki çıkar rüyam diyerek gitmiştim. ama tabi ki yoktu. zaten anca rüyamda görürdüm.
arkadaş lafım hepsine değil de, insanlık bok olsa kendilerini boktaki yubari kral kavunu* gibi görenler bana hem çok itici hem de çok iğrenç gelir.
efenim kadın erkek eşit olamaz, biz daha üstünüz. efenim erkekler çok kaba, erkeklerden bir halt olmaz. efenim hiç bir erkeğe güven olmaz, her erkek aldatır gibi gibi konuşur dururlar.
edit: cümlemin başını es geçip yine kendilerini haklı çıkarmaya çalışanlar, aslında beni haklı çıkarmış oldular. sağolsunlar.