şu an ne telefondan ne de bilgisayardan açılmayan site.
telefon uygulaması atıp duruyor google'dan denedim bir türlü açılmadı en son bilgisayardan açayım dedim yine açılmadı. aynı durumu bir tek ben mi yaşıyorum?
sadece ilk 100 sayfayı bir ayda okuyabildim. konu olarak güzel ama işleyiş çok karmaşık. fazla karakter fazla olay var ve ne ne zaman, ne ara olduğu belli değil. fazla betimlemeli ve terimli. daha sade olsa su gibi giderdi ama.
bu tarihte olan yayınına okuldaki sınıf arkadaşlarım dahil olmuştur.
anlattıklarına göre adam yayın içinde farklı yayın dışında farklı bir adam-mış. yayın bittiği zaman acayip soğuk bir adama dönüşüyor dediler. o gün orada yaptığı yemeklerdir şudur budur yayın sonrası hepsini çöpe atmış. hatta daha sonra bizimkilerin öğretmenlerine gidip "bunlar çok pasif neden getirdiniz bunları" falan demiş güya hiçbir hareketi yapmamışlar. lakin bir kız dedi ki bize orası çok dar bir yer, mümkün olmuyor hareketleri yapmak. ama adamın bu pek umurunda değil gibi.
televizyon dünyasının ikiyüzlülüğünü bize kanıtlamıştır.
ilk çıktığı zaman sevdiğim lakin ilerleyen zamanlarda gözümden düşmüş youtuber.
bu arkadaş ilk çıktığı zamanlar yüzünü göstermezdi. o dönemlerde gerilim ve bilimkurgu temalı videoları revaçtaydı. severdim o dönem kendisini hatta yaşlı başlı adam zannediyordum. *
daha sonra yüzünü gösterdi falan ama zamanla da bozmaya başladı. gerçekçilikle hiç alakası olmayan, tamamen izlenme içerikli clickbait kokan videolar çekmeye başladı. yok neymiş anesteziymiş yok işte şizofreniymiş bilmem neymiş gibi videoları gözümden düşürdü kendisini.
son izlediğim şizofreni videosu hayal kırıklığıydı benim için. şizofreni bir hastayla konuştum temalı videosu 14 dakika ama bu videonun nereden baksanız sadece 45 saniyelik kısmında hasta bir kadınla konuşuluyor. videonun devamı tamamen boş beleş içeriklerle dolu. iğrenç müzikler de cabası.
Yalnız, büyüdükçe birbirimize yabancılaştığımızı birkaç kere fark etmiştim, aramıza meçhul anlaşmazlık setleri yığılıyordu ve ben bunları yıkmaya çalışmaktan zevk alıyordum, fakat her birini yıktıkça daha büyüğünün önüme çıktığını görmek beni hem sevindiriyor, hem kederlendiriyordu.
the kelimesi bir belirteçtir. "pencil" dediğin zaman herhangi bir kalemden bahsedersin. "the pencil" dediğin zaman masanın üstünde duran ya sana ya başka birine ait olan vs. belirli bir kalemi kullanırsın.
interneti bir açıyorum, siteye giriyorum ve alt alta gördüğüm başlıklar şunlar:
mini etek, türban, şort giyip şunu bunu yapan kadın, sevgilisine şunu yapan, kankasına şunu yapan anasına babasına şunu yapan kadınisu içen kadın, nefes alan kadın, yaşayan kadın şu haltı bu haltı eden kadın vıttırıvızzık...
ps: cehalet aslında her zaman vardı lakin artık -teknolojinin gelişmesinden dolayı- elimiz her şeye uzanıyor. bu kadar bilgi edinme imkanımız varken neden hala cehalet ülkede bitmiyor? problem burada.