evde olmadığı için kargosunu alamayan alıcıya telefonda "geldik, yoktunuz. nerdeydiniz? yarın evde misiniz? bir daha gelemem." benzeri cümleler sıralayan elemanlara sahip kargodur.
para çalmak, haksız kazanç elde etmek, adam kayırmak da namussuzluktur. ama kimse ileri derecede namus azlığı daha doğrusu yetersizliği yüzünden bir şey kaybetmiyor ülkemizde. birileriyle düşüp kalkanlar da paralıysa ya iki-üç gün konuşuluyor, ya da görmezden geliniyor, parasızsa fahişe damgası yiyor; hayat devam ediyor.
nikahın amacı evliliğin çevreye duyurulması, biz birbirimizin eşi olduk denmesidir. gizli kapaklı, aileden habersiz kıyılan dini nikahın geçerli olmadığını bilmeyenlerin, herkesin önünde kıyılan resmî nikahı geçersiz kabul etmesi çok normaldir.
üzülme, devlet de kendini çok güçsüz hissediyor olmalı ki üstüne vazife olmayan işlere girişerek üstün olduğunu gösterme çabasına giriyor, denerek teselli edilebilecek kişi söylemi.
sınıf kapısından her içeri girişlerinde rehberlik servisinden çağrılma korkusuyla paçaları tutuşmuş haylaz öğrencilerin hop oturup hop kalkmasına sebep olan öğrencidir.
devlet kendi vatandaşına gerektiği gibi bakabilseydi tecavüz olmazdı zaten. normal bir aileden gelip de devlet yurtlarına düşen çocuklar bizzat orada çalışan görevliler tarafından, bozuk ailelerden gelen ve suç işlemeye meyilli çocuklar kaldıkları ıslah evlerinde çalışanlar tarafından tacize, tecavüze uğrarken bu cümle neyin garantisi olmalı ki?
kürtajı kendi peydahladığı çocuklar için değil beşinci, altıncı, yedinci çocuğunu doktora bile gidemeden evde doğurmak zorunda kalan ekonomik sıkıntılar ve eğitimsizlik yüzünden bakamayıp hastalık vs yüzünden evlatlarını kaybeden kadınlar için destekliyordur belki.