ilişki dediğimiz olayın insana kendini iyi ve güvende hissettirmesi gerekirken tarafların birbirlerini çeşitli taktiklerle parmağında oynattığı tiyatro oyunu gibi bir şeye dönüştü günümüz ilişkileri. sürekli bulmaca çözer gibi karşımızdakini çözmeye, anlamaya çalışıyoruz. yorucu bir günün ardından biraz olsun rahatlamak için konuşmak istediğimiz insanlar sadece daha fazla yormaktan başka bir işe yaramıyorlar. niye böyle olduk biz ya?
aynı anda hem büyük bir yükten kurtulmuş gibi hem de saçma bir boşluğa düşmüş gibi hissettirir. ikilemde bırakır. "ya olsaydı".. olacak olsaydı şimdiye olurdu zorlamaya gerek yok. ihtimallere takılmamak lazım. şimdi bu kısmı atlatıp kendi hayatıma odaklanmam lazım.
Bazen bazı insanlardan aniden igrenmeye başlıyorum. Genelde karşı cinsten biriyle konuşunca oluyor bu. Her yerden engelleyesim geliyor o kişiyi, yüzünü görmeye bile tahammülüm olmuyor. ve bu karşımdaki hiçbir şey yapmadığı hâlde öylesine durup dururken oluyor. Engellesem gelip soracak ne oldu diye ne diyecegimi de bilmiyorum yüzyüze gelmeyecek olsak gram düşünmem. Bana yapılsa çok kırıldım büyük ihtimalle ama bu igrenme hissi rahatsızlık verici boyuta ulaşıyor.
Nerede yanlış yaptığımın farkındayım ve bunu nasıl düzeltebileceğimi de biliyorum ama harekete geçemiyorum bir türlü. Sürekli erteliyorum mesela, bunun da farkındayım. Her geçen gün gelecekteki ben'e hayatı biraz daha zorlaştırıyorum. Çok saçma kesinlikle çok saçma evet.
Akşamüzeri, yağmurlu bir havada daha da etkili olabilecek üçleme. Okul çıkışları haricinde otobüse binmeyi seviyorum. Okul çıkışlarında mahşer alanına dönüşüyor otobüsler. Takıcaksın kulaklığı bakıcaksın keyfine.
Çoğu işimi yarım bıraktığım, bir kısmını da yarına ertelediğim bir gün daha. Hafta boyunca bu döngü devam etti ve sonunda bitiyor, yani döngü değil hafta bitiyor. Döngü aylardır devam etmekte.
Bugün duraktaki kara çarşaflı teyzenin hararetli bir şekilde konuşmasını yaptığı konu. Meğerse sorun bizmişiz, şu başımızı bir kapatsak bütün ahlaksızlıklar bitecekmiş. Ahlaksızlığın sebebi açık kadınlarmış. Aydınlandım.
(bkz: kendini insanlardan izole etmek) nedense bu aralar kafamın uyusacagi birilerini bulabilme umudunu kaybettim. Öyle bir insan olsa bile umursamıyorum artık. Bir de aniden herkese soğuk yapasım geliyor zor tutuyorum kendimi. Dengesiz miyim acaba. of baba illa aktarıcan o genleri.
Sınavlarda öğrenci elemek için etkili bir yöntemdir gereksiz ayrıntılar. Eğitim sistemimiz konuyu öğrenip öğrenmemizle değil ezberleyip ezberlememizle ilgileniyor maalesef. Konuyu bildiğin hâlde soruda öyle bir ayrıntı gizlidir ki onu yakalayamazsan soru bağıra bağıra gider. Tabii 3 milyondan fazla öğrenci var, bir şekilde elemek lazım bunları. ister zamanla, ister ayrıntıyla, ister zor sorularla. Seç beğen al.
cidden öyle. Mesela dışarı çıkmak için saçımı başımı yaparken acaba diğerleri saçımı nasıl beğenir düşünmem, kim düşünür ki. Kendim nasıl beğeniyorsam öyle yaparım.
Ve eğer o gün şeklimi şemalimi beğenmediysem cümle alem toplaşıp güzelsin dese yine içime sinmez. Bu kendin için süslenmek değil de ne?
Bunu nasıl yapabiliyorum, anlamıyorum. Nasıl nefret ettiğim o hallere dusebildim, nasıl lanet ettiğim o sözleri söyleyebildim bir başkasına, canımdan bir parçaya? Hani koruyacaktım onu karanlıktan, nasıl da karanlığı oluverdim onun? Neden, neden, anlamıyorum..
Neden canavar olarak tasvir ettiğim o'nun davranışlarını tekrarlıyorum, o'na dönüşüyorum yavaş yavaş? Bana yapılırken sinirden kaskatı kesildiğim o davranışların eline düşüyorum, niye? Yazık değil mi ona? Zavallı, sözde benden farklı olacaktı, belki daha beterini yaşıyor. Ve ben neredeyim, nerede benim aklım? Ona destek olmam gerekirken köstek oluyorum. Çok yakında onun canavarı da ben olacağım, şu yaptıklarıma bak.
son zamanlarda tam olarak böyle hissediyorum. Sanki kafamın üstünden biri bastırıyormuş gibi. Hiçbir şey yapasım gelmiyor. Kitap okumayı çok severim ama onu bile yapacak hâlim yok. Uykum var gibi ama yatağa geçince bazen saatlerce tavanla bakışıyorum. Sınavlarım başlayacak ders çalışmam lazım ama masanın başına geçince gözlerim kapanıyor. Bir-iki saat önce başladım ders çalışmaya yine de hiçbir ilerleme kaydedemedim. Boş boş bakıyorum kitaplara. Bari bildiğim konulardan test çözeyim dedim onları bile yapamadım. O kadar moralim bozuldu ki. Aptallaştım resmen.
Şimdi biraz kitap okumaya çalışacağım.
Bir pazar günü klasiği. Pazar günleri üstüme belirsiz bir miskinlik çöküyor. Yattığım yerden kalkacak enerjiyi bulamıyorum kendimde.
Kargalar bokunu yemeden kalkıp hazırlanmaya başladığım pazartesiyi bile tercih ederim pazar gününe.
hakedilen bir ödüldü, sahibini buldu. Oyunculuğuyla olsun, güzelliğiyle olsun sempatikliğiyle olsun hayran olunası bir kadın. Umarım böyle kaliteli yapımlarda oynamaya devam eder.