kaşındırır, döküntü yapar ve fıstık alerjiniz olsa da çoğu zaman her hangi mamülün içinde olduğunu fark etmeden yeyip, bir kaç dakika sonra hayatınızın hatasını yapmış olduğunuzu anlarsınız..
ve işin ilginç yanı, dünyada biliniyor olmasına ve çoğu mamulün üzerinde uyarı dahi olmasına rağmen, ülkemizde pekte bilinmemesidir.
hükümetin çalışmaya teşvik amaçlı yaptığı radikal uygulama..
şöyle ki; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları (sydv) iş görüşmesine gidecek yoksullara özgeçmişlerini hazırlamaları için 100 tl işe başlama yardımı yapacak,işe yerleşenlere de 12 ay boyunca şartlı eğitim ve sağlık yardımı yapılacakmış.
işe yerleşen yoksul vatandaş bir defaya mahsusta 400 tl yardım alacak..
anlamadığım bu yoksullar iş yok diye değil tembellikten çalışmıyor zaten, neyin teşviği yapılıyor. zira türkiyede çalışmak isteyene iş bulmak zor değildir diye düşünüyorum.
eğer hayatınızda; vurdumduymaz, bencil, kibirli biri varsa ve sırf gıcıklık olsun kendini kötü hissetsin, bir cevaba dahi layık olmadığını anlamasını istiyorsanız, yapılacak en iyi iştir sanırım, sebepsizce gitmek. sessiz sedasız...
karşımızdaki insanı doğru ve yanlış yönleriyle eleştirmektir.. son zamanlarda pekte mümkün olamayan bir durum olsa da, insanların düşüncelerini özgürce ifade etmesi bakımından gerekendir..
tabi birde birbirimize olan tahammülsüzlüğümüz vardır, milletçe.
çevrede olup biten her şeye tam kayıtsızlık gerektiren durum. çok sevsenizde, bağlansanizda bir zaman sonra karşınızdakini değil aslında hayatı umursamadığınızı anlar, sadece isyan edersiniz.. giden gitmiş, etrafta kimse kalmamıştır zira.
tam da şu aralar içinde bulunduğum, tüm psikolojimi alt üst eden durum.. kendimi çalışmak zorunda hissetmeyi de sevmiyorum.. ders çalışmayı reddediyorum, çalıştığım işi reddediyorum, bir an önce düzelmeli bu psikoloji.
insanın başına gelen en büyük yıkımdır kimseye güvenememek, ne oldu da güvenemiyorum kimseye, ne kadar tanıyorum ki insanları ? karanlık taraflarını görüyorum hep.. hiç mi güvenilecek insan yok, herkes kötü mü ? karşılaştığımız, hayatımıza giren insanlar mı sebep?