Son çare ölmek bile değil.
Biraz gücüm olsaydı gelirdim.
Gözüm üstünde değil bundan sonra.
Yanında taşıma beni, bırak.
Çarparım taşlara.
Benim olma ki değ bütün bu dünyalara.
Belki Yarım Kaldım.
Bence en doğrusuydu yaptıklarına say.
Çünkü yoruldum, peşinde sürüklenmek sorun değil de,
Koşup hiçbir yere varamadığımı düşündükçe gülüyorum.
Belki yarım kaldın.
Ağır konuştuysam da sustuklarıma say.
Çünkü değiştin, aslında hep böyleyim desende
Benim hayal ettiğim sen artık uzaklarda biliyorum.
Dolsun içim benim, ağlamam.
Yine yer yok içimde dünyalara.
Değişir mi dediklerin sonradan?
Bana kar kalmaz derdim.
Dolsun içim benim yok ziyanı.
Çevirdi gidişlerin dört bir yanımı.
Yine de durmadan beklerim.
Bana dert etmez kalbim.
Belki yanlış anladım.
ihtimal vermesem de umutlarım var.
Çünkü çok garip. Şu an olduğun yeri bilmesemde,
Yapabileceklerin canımı acıttıkça yaşıyorum.
Uyanmamayı diliyorum artık hep yattığımda.
Asıp kendimi kurtarmam için o aynı kabus başlamasın.
Öldüğünü düşünmek bittiğini bilmekten güzel.
Uyandığımda gözlerimden vücuduma kan bulaşır.
Belki Yarım Kaldım.
Beni hatırladıkça umutlarına bak.
Çünkü oradayım. Duvarda asılı birşey kalmadı.
Çok özleyince ortadan kesilmiş resimlerine bakıyorum.
Belki yarım kaldın.
Kendini kandırdıkça hep gökyüzüne bak.
Çünkü güneş yok. Kaybolursan kork çünkü ben de yokum.
Bu akşam içimdekileri dinledikçe susuyorum.
asıl meselenin olgun kadınla alakasının olmadğını başlığı açtıktan sonra farketme sanrısıdır.
asıl sıkıntı hala o kadının bir yerlerde tutuluyor olmasıydı. asıl yediremediğim bu güne kadar bana ait olmayan yanlışların ızdırabını çekmiş olmamdı. sevdiğim adamın teninde yolda gördüğüm de yüzüne bile bakmayacağım kadınların parmaklarının dolaşmasıydı belki de ve en büyük sorun benim bunu biliyor olmamdı. kafam da o kadar çok soru işareti varken tekrar aynı sıcaklığıma kavuşamama korkusu boğum boğum boğan beni. bir taraftanda şanslımıyım acaba farketmeden diyorum. neden biliyor musun ? bu kim dediğimde arkadaşımın annesi cevabından sonra hani şu yattığın arkadaşının annesi olan ''anne'' olduğunu anlamamla inkar etmeme rahatlığı. yalan söylesene bana hayır o değil desene. evet çok sakinim! ve bugün tüm gün kendi kendimi yiyip birebirebilirim.
tarifi pek net olmayan karışıklık durumu.gözlerinin rengini bile bilmediğin biriyle saatlerce, yıllarca tanıyormuş gibi muhabbet etmek ne tuaftır vesselam. bolca da alışkanlık içerir. saçma sapan tek bir cümle de olsa gelen yazdı mı acaba ?
ben bu dünyanın devr-i devranını,izzet-i nefsini s..k..yim,
yansın bu ibneler su veren itfayenin hortumunu s..k..yim,
ben delimiyim mecnun gibi bir am için çöllere düşeyim,
verirse verir, vermezse leylayı da s..k..yim.
eğer çocukken ellimize bebek yerine sokağa salıp kavga etmeyi öğreten abilerimiz olsaydı belki eşit olabilirdik. kadın erkek eşitliği diye bir şey yok.
sevgilinin en çaresiz olduğu anlardan biridir. kıpkırmızı bir burun, elinde bir peçete burnuyla cebelleşen bir sevgili. arada sana sırnaşan, ilgi şefkat bekleyen bir adam.
gerçekten çok tatlısın. ama biraz salakçasın. annem neden herkesi sevmek, herkese iyi davranmak zorunda hissediyorsun ki kendini. yok olmaz. için rahat etmez. ama inan bana kimse bunun için değmez.