uzun uzun gecelerin, bitmek tükenmek bilmeyen iş stresinin, görüsemiyoruz diye hatir koyduklarindan görüsmek zorunda kalinan akrabalarin, ayni ortamda mecburen bulunmak zorunda oldugum sevimsiz fesatlarin, gelen aci haberlerin, biten yazın, bitmeyen acıların, giden insanlarin, icimden uğurlayamadıklarimin ve kabul edilmis yalnızlığın ardindan sonunda yazabilecek bir kaç kelime bulabildim.
özlemek fiilini iliklerine islemis biri olarak soyleyebilirim ki; yazmak isteyipte yazamamak caysız, müziksiz, güneşsiz kalmak gibi. katlanmak derimi catlatıyor. tarifi olmayan duygular yasamanin yada kelime dağarcığımın ilk okul seviyesinde olmasından kaynaklaniyor.
çok istedim sırtımdaki kamburun, kasıklarimdaki acının, beynimdeki karincalanmanin, uykudayken ölmek istememin sebebinin ne olduģunu bildiğimi ve bütün bu acinin yaninda genzimdeki tuzunu, göğsüme damlayan terini, tenimdeki kokuyu, aynadaki görüntümüzü sevdiğim için kabullendiğimi yazmayı. hersey bu kadar yoğunken olmuyor.
ceylan ertem - son bakış!
hayattan farkli beklentileri olan insanlarin bir araya gelmesiyle oluşan bu çıkmaz hep benim finalimle sonuçlaniyor.. tek kisilik dev hayatim!
ansızın gelişlerini, hic bir sey konusmadan saatlerce muzik dinledikten hic bir sey demeden gidisini, kapima astığı dvd den derdini anlatmasini sevdigim adamdi.
itiraf ediyorum ki ;
butun iliskilerim ciddiyet meraklisi kisiler yuzunden bitti!
tek başına gidilen tatil, tatil değildir kaçmaktir benim nezdimde. çıkilan yolda yolcu olmuyorsunuz bu yuzden bir kaçaksiniz. bir kaçak olarak gittiginiz yerde keyif degil keder bekler bu yuzden..
bir anlami varmi onuda bilmiyorum aslinda, belki beynim benimle gelmiyor olsaydi keyften kalkardi kadeh. simdi oylemi sanki icimi bilir gibi damla damla yağdi icimde koca bir deniz gibi birikmiş hislerime yagmur. gözümden akamayanlar sahili islatip insanlari kaçırdı, kalbim ağustosta da beni yalniz birakti. .
simdi, kulağimda cihan okan " yinemi çiçek " , yanimda beni benimle yüzlestirecek bir 35lik, asla bitmemesini istedigim %9 şarjim, simsiyah geceye, çarşaf gibi denize karşı, kumlu bir şezlongta oturmuş sövsem mi, sevsem mi, ağlasam mi, gülsem mi yoksa sik anasini bee deyip gecsem bilemedigim kararsizliklar icinde uzaniyorum..
itirafımdır;
acidan beslenen kadinlardanim, kadinim. acımayinca canim yeterince gercek sevgi yeterince gercek degilmis gibi hissediyorum!
engelli kelimesi fiziksel anlam içermez! engellilik tamamen beyinseldir. götün beyninden daha büyük diye beynini kullanima kapatip iki gorevide götüyle yapanlar içìn kullanilan kelimedir
hic bir platformda siyasi konusmalara girmekten hoşlanmasam ve insanlarin fikirlerine saygılı olsam da yinede belirtmeden edemeyeceğim.
itirafımdır;
selahattin demirtaş'ın tam bir şerefsiz olduğuny duşunüyorum. ona oy vermenin tüm şehitlere, gazilere bu vatan icin bir fidan ekmis insana bile atılabilinecek en buyuk kazık olduğuna inaniyorum.
koduğumun teröristi ne isi var lan bu topraklarda. soludugu hava haram olsun!!!!