sonradan müslüman olan çinli'nin yapması muhtemel eylem. ama kaç kişi bir araya gelip kesecek; ayrıca o ejderhayı nasıl yatırıp gözlerini bağlayacağız?
özlemle aradığım kişidir. bize yıllarca yok cübbeliymiş yok fethullahmış bir dünya şarlatanı hoca diye yutturdular. sonuçta dinden imandan uzaklaşan bir nesil ile bu şarlatanların her dediğine inanan temiz gençler arasında uzlaşıya asla varılamayacak bir ortam oluştu. bana adam gibi hoca lazım ki gerçek kurtuluşa bizi götürsün. allah'ım sen yardımcımız ol.
Acaba yapıyorlar mı diye düşündüğüm konudur. kişisel analiz bakımından çok faydalı olur aslında. Sözlüklerde yazanların ne popüler olma ne de bir şeyler kazanma derdi vardır. Burada yazanlar sadece düşündüklerini yazıyorlar. Ben ünlü biri olsam kendim için yazılanları okurdum. Yaptığım işi layıkıyla yapıp yapmadığımı saf düşüncelerle öğrenmek faydalı olurdu.
Kanunda olmasına rağmen pek de uygulanmayan madde. Ancak manisa' da 2 saat boyunca yapılan bir uygulamada 217 kişiye 70 lira ceza kesilmiştir. 2 saat için korkunç bir rakam.bu ülkemizde trafik kurslarına bağlılığı gösteriyor.
Kazaların %20 si sırf bu yüzden oluyormuş.
Üçüncü dünya ülkelerine özgü bir zihniyettir. 1-2 maç yenilince taraftarlar hemen saldırıya başlar. Bu milletçe tahammülsüzlüğün göstergesidir bir nevi. Pasif olan insanlar için tatmin olma yoludur. Çünkü başka türlü doyuma ulaşamıyordur.
Ilk kez bugün incelediğim uludağ sözlük yazarları için koyduğum teşhistir. Açılan bir başlığa öyle bir saldırıliyor ki kelimeler kifayetsiz kalır. Başlığın anlamı hakkında konuşacağına yok oyle başlık mı açılır, yok ergen başlığı, yok bu başlığı neden açtın. Vallahi çok komiksiniz. Burada kendini bu kadar üstün gören ukalalar sayesinde çok eğleneceğim. Yazmaya bile gerek yok aslında.okusam yeter.
Başbakanın en büyük hayaline kavuşmasının yakın olduğunun ifadesidir. Adamın amacı Israil ile cihat etmek degilmiydi zaten. Böylece Allahın emrini yerine getirmiş olacak.
elleri arkadan kelepçeli bir şekilde nezarethanede bekliyordu. kelepçeli bir şeklide saatlerdir beklemek bileklerini acıtıyor muydu farkında bile değildi. çünkü onu asıl düşündüren o tetiği nasıl çektiğiydi. oysa üniversiteye bu hayallerle gitmemişti. köyden çıkarken ailesi onu "büyük adam olarak görelim seni" diyerek uğurlamıştı. ilk günler heyecanlıydı da. ama tipik bir anadolu genci olarak komünist denilen kişilerin devrim yapma istekleri onu da rahatsız ediyordu. doğal olarak arkadaş çevresini de kendi düşünce yapısındakilerden oluşturdu. ama bu çevrenin kendisini böyle bir sona götüreceğini hiç tahmin etmiyordu. daha doğrusu dava arkadaşlarının kendisinden tetikçi olarak yararlanacaklarını düşünmek bile aklına gelmiyordu. durdu; "dava arkadaşları mı" ne davası" diye söylendi kendi kendine. gerçekten davasının peşinde olan arkadaşları kimlerdi acaba? davaya gerçekten gönül bağıyla bağlı olan arkadaşları şu an ya mezarda idi ya da kendisi gibi elleri kelepçeli bir şekilde kurbanlık koyunun kasabını beklemesi gibi celladının ayağındaki tabureyi iktireceği günü bekliyordu.
derken gözü diğer nezarethaneye takıldı. sanki aynaya bakıyormuş gibi hissetti kendini. orada da bir başka kişi aynı kendisi gibi kelepçeli bir şekilde oturuyordu. tanımıştı onu. komünist diye hiç muhatap olmadığı sınıf arkadaşıydı o kişi. o da bir ülkücü genci vurmuştu aynı gün. görüntüsüne bakılırsa o da kendisi gibi vicdan muhasebesi yapıyordu.
birbirlerinin gözlerinin içine uzun uzun baktılar. yaptıklarından pişman daha doğrusu utanan bakışlarla süzdüler birbirlerini. karşılarında canlarını aldıkları gençlerin gözlerini gördüler. bu vicdan azabının onları hiç bir zaman bırakmayacaklarını biliyorlardı.
kendisi cinayeti sabah işleyip ilk etapta kaçmayı başarmış ve silahı dava büyüğüne teslim etmişti. yakalanması daha sonra olmuştu. diğeri ise öğlen, cinayeti işlediği anda yakalanıp nezarethaneye getirilmişti. korkunç gerçekle orada karşılaştılar. iki cinayet de aynı silahla işlenmişti. o anda beyninden vurulmuş gibi oldu. davasının peşinde koşarken başka davaların piyonu olduğunu ancak iş işten geçtikten sonra anladı. karşısında komünist diye bellediği kişiyle aslında aynı davanın peşinde koştuklarını kavradığında ise artık çok geçti.
genellikle orta öğretim öğrencilerinin ya da beyin düzeyi ancak bu tarz da esprilere çalışan kişilerin birbirlerine laf sokma amacıyla kullandıkları kelime gurubu. hadi teenage grubu anlıyorum da kazık kadar adamlar espri yaptıklarını zannediyorlar ya işte o beni deli ediyor.
olmayan bir şeydir. olmayan bir şey hakkında söz söyleme hakkı metafiziğe aittir. o halde ya bu konu hakkında hiç söz söylemeyeceğiz yada ingilizler'i metafiziğin konusuna dahil edeceğiz ki ben ikinci şıktan yanayım.