Seni ilk gördüğümde balkon kapısına yaslanmış, tozlu bir yola yatırmıştın gözlerini. Kimdi beklediğin bilmiyordum ama ben çıkmıştım karşına ve çok sonra anlamıştım beklenen olmadığımı. O kadar sevdim ki seni, o beklediğin olmak istedim hep. Kalbinde bir misafir gibi değil, bir aşk gibi kalmak istedim. Ama ben misafirdim ve bir gün gidecektim. Önce kalbinden, sonra gözlerinden silinecektim. Bunu biliyor ve susuyordum hep. Bak işte, dilde duran dillenemiyor her zaman. Çok isterdim seninle ikimiz için kavga edebilmeyi. Çok isterdim gerçek sebeplerin “biz” olmasını. Ama öyle değildi işte. Sen, beklediğin gelmedi diye, ben beklediğin ben değilim diye isyan ettim hep. Sonrası o bildik son işte. Tek suçum, suçlarını saklamaktı. Seninse yüreğinde bütün olmazlara bir sığmak vardı.
bütün yazarları bu yaz kuşadasına davet ediyorum. açık ve net. Alkol, kalacak yer, yemek+sigorta şirketim tarafından karşılanacaktır. başvuruları aşağıya alalım.
her türk gencinin yapması gereken varsayılan fakat son zamanlar da yapmaya elveriş sağlamayan yani aile'si bile göndermemektedir. nasıl olsa bedelli çıkar denilir. ne parayla ne mülkle alakası vardır. insani değerler gözaltında bulundurularak onca yıl besleyip büyütülen çocuğun iki çakal uğruna şehit olmasına göz yumamamaktır. Kıyamamaktır.