cep telefonuna, internete vs teknolojiye uzun yıllar vardır. Ama farklı sempatik bir kültür vardır. 87'yi hatırlayacak durumda olmasam da 89-90'ları hatırlıyorum. Bir tane misket bulmuştum, atacağımı söyledim. 10 tane çocuk hunharca peşimden koşmuştu. Şimdiki çocuklar olsa kılını kıpırdatmaz. Mahallemizde ayı oynatılırdı. Keçiler gelir Mehmet amcanın ağaçlarının yapraklarını yer o onları kovalar. Sokakta araba sayısı yok denecek kadar azdır. Boş araziler çoktur, her taraf çayır çimen. istanbulun göbeği adeta bir köyü andırır, sokağımızda ayçiçek, mısır tarlası vardı anasını satayım. Bağcılardan bahsediyorum. Şimdi aynı yerde motosiklet park edecek yer yok.
Bana göre 2020-21 sezonunun en kaliteli 11'i şu şekilde:
Kalede:Muslera
Sol bekte: Caner (defansif yönünü beğenmesem de teknik yönüne bakınca Türkiyede en iyisi)
Sağ bekte: Rosier
Tandem: Marcao - Vida
Ön libero : Luiz Gustavo - irfancan
Sağ kanat: Visca
Sol Kanat: Onyekuru (N'Wakaeme de çok kaliteli ama Onyekuru burun farkıyla üstün gibi)
Forvet arkası: Mesut (Bakasetas form itibariyle üstün ama Mesut'un kariyer faktörü var)
Forvet : Boupendza
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Hepsi kesinlikle yüzde yüz öyle olmasa da hesap vermeme içgüdüsü insana her türlü yanlışı, kul hakkına girmeyi yaptırır.
Mesela bir mükellef ileride vergi denetimi olursa diye vergi kaçırmaktan korkar,
Bir insan sağlığım bozulur diye tedbir alır,
Ceza alırım diye suç işlemekten kaçınılır.
Ateist ise zaten herşey bu dünyada diye kanunlardan kaçabildiği ölçüde her haltı yapar.
Bir BJK'li olarak bu adamın söylemlerine dübürümle gülüyorum:
VARAN 1- Erol Bulutun yerinde FB'yi ben çalıştırsam şampiyon yaparım ama Bulut şampiyon yapamaz.
VARAN 2- BJK'nin kadrosunu Terim ya da Bulut'a versen küme düşürürdü.
Arkadaşım sen nasıl bir BJK'lisin, sürekli BJK'yi gömüyorsun. Şu lafı bir BJK'li olarak kabul edebilirim: BJK şu anda güç olarak FB ve GS'nin bir tık gerisinde denebilir. Ama bu kadro nasıl küme düşüyor arkadaş? Forvette Aboubakar, Larin, Cenk, ortada Ghezzal, Nkodou, Josef, Atiba vs neler var neler, stoperde Vida gibi marka, sağ bekte Rosier gibi bir star var. Ama Turgaya göre bu kadro küme düşerdi. BJK'nin en büyük düşmanı bu ve bunun gibi çakma yazarlar. Maksat burda Sergene güzelleme yapmak aklınca. Yarın BJK 3. bitirir ligi, bunun gibi şakşakçılar Sergen olmasa BJK küme düşerdi diyerek yalakalık yapacak, Sergen de kendini bir maharet yaptım sanacak. 2003'de, 2009'da da BJK kadro kalitesi FB ve GS'den gerideydi ama şampiyon olmuştu BJK. Sergen 3. olursa başarılı olmuş olmaz kesinlikle. Hala Aybaba çok başarılıydı diyen cahiller var. Aybaba'nın 3. lüğü asla başarı değildi çünkü o kadronun en az 3. olabilecek kadro kalitesi vardı çünkü.
VARAN 3- BJK'nin kanatlarındaki oyuncular ters ayaklı oynuyormuş bu yüzden kadro kalitesi düşükmüş. Yani sol ayaklı Ghezzal sağda, sağ ayaklı N'kodou solda oynuyormuş. Bu arkadaş nasıl spor yazarlığından ekmek yiyor, çok ilginç. Büyük futbol uleması. FB'de solda oynayan Perotti, GS'de solda oynayan Onyekuru, Arda hangi ayağını kullanıyor acaba? Dahası M.City sağ kanatı Mahrez, Realdeki Bale, Liverpool'da Salah hangi ayağını kullanıyor?
Adam kendi ağzıyla itiraf ediyor ama sahtekarlara göre FB şike yapmadı. Velevki şike yapmadı. Türk futbol tarihinde 17 maçta 16 galibiyet 1 beraberlik alan başka bir takım yok. Kaldı ki gerek 2011'de, gerekse de 2004'de 10-11 puan gerilerden bir takım gelip şampiyon oluyorsa da, operasyon vardır.
Sene 2004: Rize maçında 2. sarıdan Aurelio atılmıyor, maç bu yüzden tekrarlanıyor 1-1 biten maç FB'nin farklı galibiyeti ile sonuçlanıyor.
BJK-Samsun maçında öyle piçlikler dönüyor ki bunu inkar eden dünyanın 1 numaralı orospu çocuğudur. Önce Pancu ceza sahası önünde gaddarca arkadan çekilip indiriliyor, en az sarı kart çıkması gerekirken faul dahi vermiyor Cem Pipila ve dönen top ile kontradan Samsun golü atıyor. Ama kurt kuzuyu mideye indirmeyi kafaya koymuş. Zago'nun ufak temaslarında ise 2 sarı çıkarıp BJK'yi 10 kişi bırakıyor. ibrahim'in pozisyonu bariz gollük değil. Ahmet Yıldırım ise hiç teması olmadan hakemin götünden uydurduğu kırmızıyı gördü. Sonraki haftalarda da senaryo devam etti ve bi güzel BJK'yi yediler. 2011'de dönen dolapları da poposuyla maç izlemeyenler hariç herkes gördü.
Avrupa ülkeleri asgari ücretlinin geçinebileceği bir ekonomi dizayn ederken bizde vali olsan idare edecek kadar anca geçinirsin. Geçen ABD'den gelen bir arkadaşla konuştum, hamburgeri 1 dolara alıyormuş, o gelir seviyesine göre 1 tl gibi bir hamburger. Almanyada benzin 1 euro, onlara 1 euro 1 tl gibi geliyor.