aklina arada bisey gelir, arada sirada ama. "dur lan sozluge yazayim ben bunu" dersin. cunku bozuk saatin dogruyu gosterme gercekliginden bile daha az aklina biseylerin gelmesi. hal boyleyken baslik bulamazsin, bozuk saatsin sen unutma.
tanim: nereye yazacagini bilemediginiz cumlelere sahibelik yapan basliktir efenim burasi. tepe tepe kullaniniz.
nereye yazacagimi bilemedigim cumlem;
ani 1 sessizlik gerektiginde mute yerine tv nin sesini kisiyorsun ya, kumandayi agzinda parcalamak istiyorum.
kadın heyecanlandı, o da sevişmek istiyordu lakin bu konuda bir şiir istedi tanrıça güzelliğiyle etkilediği erkeğinden..
--------------------------------------------
erkekler yaşadıklarıyla birbirlerinden ayrılır
kimi canlı, neşeli, kiminin gözü hep yaşlıdır.
bir yanda ömür boyu çile çekenler bulunur
öte yanda kimileri, taşı tutsalar altın olur
talihi yaver gidenler dünyadaki her zevki tadarlar
dert tasa nedir bilmeden yaşamın keyfine bakarlar
hem bana ne bütün bunlardan, acemden araptan
bir beklentim varsa eğer o da sevgiden ve aşktan
eğer şu aletim bulmazsa içine girecek bir fecr
aklım başımdan uçar gider, yaşamım olur felç
bak işte karşında, seni görünce nasıl kalktı şaha
inkar etme hanımım, sen de hayransın bu ihtişama
bırak fercinin içinde gidip gelsin bir ileri bir geri
yoksa sönmeyecek ateşi seni gördüğünden beri
ama çekinme söyle, eğer yetmeyecekse bir keresi
yeter ki utanma sen iste, merak etme gelir gerisi
ah benim güzel hanımım, ah gözümün nuru
hiç çekinme bundan, sevişmek insanın gururu
yok istemiyorsan söyle bir kerecik bile beni
acı çektirme daha fazla, arttırma bu kederimi.
gene de gönlüm ister ki bana hiç kızmayasın
tanrı adına benim bu edepsizliğimi bağışlayasın
burada kalacaksam tatlı sözler duymak isterim
dilin keskin bir kılıç gibi başıma inmesin derim
aç kendini yaklaşayım sana susuz ağza su gibi
aç şu memelerini, sevinip coşayım görüp sebilini
haydi utanma, aşkın tadını bu kulundan esirgeme
sen de istiyorsun biliyorum, 'hayır olmaz' deme
merak etme sakın, dert olmam asla senin başına
üzmeyeceğim seni bir an bile, endişen boşuna
bu iş bitince ben ben kalacağım sen de sen
hep hanımım olacaksın, ben de kulun, istersen
bu aşk kalacaksa saklı, niye kendimizi tutalım
haydi gel bu ilahi güzelliği beraber kutlayalım
aramızda ne olursa olsun bu tanrı'nın izniyledir
bugün karşında hiç şansım olmasa da bu böyledir.
--------------------------------------------
Bahname syf. 94
tanım: hiç bir ismi şiire yakıştırmayan yazar başlığı. belki de yazar saçmalığı.
Dunyada genclere ve cocuklara armagan edilmis tek bayram bizim ulkemizde. 3 tarafi denizlerle cevrili 4 mevsimin yasandigi ulkemizde.
O gencler ki facebokda twitterda ve de envai cesit sitelerde sosyallesme kisvesi altinda internetin ve bilgisayarin esiri olmus.
iste, evde, otobuste, wcde nerede olursa olsun, en ufak bir firsatta insalarin sacma sapan sitelere girmesi bir davranis degil bir bagimlilk bir esir olma gostergesidir.
Tanim: internetin esiri olmus genclere veryansin eden yazar soylemi!
simdi beyler bayanlar bizler devlet universitesinde gotumuz dona dona, tuvalette isedikten sonra ellerimize surecek sabun bulamaz halde okumaya calistik. ellerimiz biraz pis kalmis olabilir. keza agzimiz da, agzimda. espri anlayisima sokam. kendimi pazarlamak gibin olmasin ama en sevdigim panpisim seyyar motto ya beni sorabülürsünüz. neyse!
devlette okuyan ozelde okuyan ayrimi yapmiyorum arapca gibi tersten okumayin.
sozlukculer, bi cok ogrenci burs alir. burs alanlara laf demiyorum cekmeyin roma dondurmasi gibi saga sola! yoruyorsunuz lan beni aciklama yapmaktan. hep bu liseli, taylandli kizlardaki gibi biyiklari terleyen ergenler yuzunden.
ziraat bankasinin 200 kisilik sirasinda omuzlar cokmus, siradan her bir kisinin azalmasi ve parayla aradaki mesafenin kisalmasinin sevinci, atmde fazla oyalanana sovmenin stresi ve ceplerin siskinligi azalmis halde duran ogrencinin gercek yuzunu gosterdigi andir atmden parayi cektigi an. kartini al bre terbiyesiz, yok almaz, karttan once parayla birlikte ozguven veriyorlar sanki amina koyim. bigun burs ceken birinin yanin gidip paranin arasina gizlenmis ozguveni ve kustahligi aricam.
az once o omuzlari cokmus, ami gotu dagilmis ogrenci fabrikator cocugu triplerine girmistir coktan atm kartini bile almadan. ula olum
kartini al cok gecmeden siradaki haline donecen 1 aya kamil-kamile diyesi gelir insanin.
alkol ve yemek tercihine gore ogrencinin maddi durumu hakkinda basitce analiz yapilabilir. onuda baska bi baslikta inceleriz sekerler.
imlalari magzur gorunuz. Gormezseniz bir jager borcum olsun.
Editovski: parasiz kalan ogrenci tusa basma istedigini eksiye basarak kullaniyor. Bre fakir az dayan lan, eksiye degil atm tuslarina basican enerjini bana harcama evladim. Hadi siktir.
2010-2011 öğretim sezonunun 1. döneminde bir dersin vizesinde kopya çektiğim gerekçesiyle hakkımda yasal işlem başlatıldı. 1.dönemin vizelerinde başlayan bu süreç yine o dönemin finalleri bitince netleşti. finaller bitmiş istanbula eve dönmüşüm eve tebliğ edilmiş karar.
daha öncesinde kınamam olduğundan direk 1 yıl uzaklaştırma vermişler.
ulan aldığım 6 derse mi yanayım, okuldan 1 yıl siktir edildiğime mi yanayım derken okula dava açtım ve davayı kazandım. kazandım çünkü koskaca profesörler koskoca bilmemneler benim basit disiplin soruşturmamı bile objektif ve usulüne uygun yapmamışlar.
finallerimin hiçbirisi okunmamıştı. bahar dönemine ders almak için adeta yırtınıyordum derken, karar olumlu çıktı ve gecen yıl tam da bu zamanlar yeni yeni ders seçip 3-4 gün sonra vizelere girmiştim. finallerim de okundu.
arada sırada aklıma gelir, ya dava açmasaydım diye? davayı açmasaydım okula şimdi yeni kayıt yaptırabilecektim. tabi o arada okuldan birini gebertmezsem.
velhasıl-ı kelam, insanların rütbeleri, sıfatları işlerini doğru yapıyor anlamına gelmez.
olay: aksam uzeri yesilkoyde maranta diye sikko mekana oturulmaya gidilmistir. herkes birsey soylerken bir de nescafe soylenmistir. dakikalar sonra gelen nescafenin bir yudum alindiktan sonra soguk oldugu anlasilmis ve garsona durum bildirilmistir. geregini yapacagini soyleyen garson nescafeyi isitip geri getirmistir! *
simdi terbiyesizlesiyorum, ulan be amina koydugumun mallari sizin mekan isletme anlayisinizi sikeyim e mi? boyle bir anlayis olur mu? 10 yilda istanbulda, bursada bir cok cafeye gittim boyle bir sacmaliga ilk kez sahit oldum.
merak etmeyin kahveyi tabikide icmedim. al geri gotur dedim garsona. o kadar da gurursuz degiliz dimi? hic bisey yoksada surda koskoca uludagsozluk yazariyiz yani. *
tanim: 3 kurusluk nescafeyi soguk getiren garsonun esi benzeri gorulmemis bicimde olayi cozmesi. *
önce bir sigaraya yakayım. pıttt *
tanım: 25 yaşına kadar bilumum sigara ve türevlerinden kaçan kişinin nasıl sigaraya başladığının hikayesidir.
sene 2009 üniversitede 4. yıl 2.sınıftayım. aksi bir durum okulu uzattım diye ailemle olan bağlarım daha da kuvvetlendi. birisi yiyecek bu amına koyduğumun paralarını dedi babam, işte hala bitmedi bu okul. fazla dallandırmadan devam ediyorum panpalar..
1 dal djarum black verdi arkadaş. içtim, önce çekmedim almadım * hemen içime. tadı bi güzel geldi bi güzel geldi ki sorma. sonraları çok aradıysam da bulamadım. zaten fazla da üstüne düşmedim bulmak için. *
velhasıl buldum djarumu. bulmaz olaydım. önce haftada 1 paket yetiyordu, kimse otlanmazsa tabi, ama görüklede ne mümkün amına koyim. 1 paketle rekorum 10 gündür söylemeden geçemicim. böyle 1,5 yıl sürdü bu. bazen alıyorum bazen almıyorum felan. istanbulda olduğumda kardeşimin el koyduğu arabama koyuyordum. onun da amına koyim bursalarda arabasız bırakıyor beni pezevenk. trafik sıkıştı mı yakmadan duramıyorum abi. hele biri de içiyorsa eyvahlar olsun. yavaş yavaş hissediyorum artık beni ele geçirdiğini.
şimdiki durumumum 2 günde 1 paket kent switch içiyorum. pıttlamak hoşuma gidiyor. * sigarayı içerken bile yüzüm ekşiyor. çok rahatsızım ayrıca. ama engel olamıyorum hele ki yemekten sonra yanımda birisi içerken. ula panpalar ne sevişmelerim ne koşmalarım ne dişlerim eskisi gibi değil. çok çok iyi anlıyorum. bedenim iyice hantallaşıyor, sabahları kalktığımda iğrenç bir tat ve balgam oluyor. bu merete tam alışmadan bi akıl verin bana. sıçtın ağzıma djarum.
özet geç piç diyen panpalar için: tek dal da olsa bu amına godumu içmicen arkadaş. yavaş yavaş günden günden artıyor içmeler. 25 yaşında paket taşımaya başladım yazıklar olsun lan bana. tavsiyelere açığımdır.
listemdeki tüm kızların beğenmesiyle dikkatimi çeken yerel işletme. baya baya bi satış var yani. ürünleri amerikadan ve hong kong tan geliyormuş. ula arkadaş o kadar hong konglara gittim benim bile aklıma gelmedi böyle bir şey. hay sokayım aklıma diyor ve buyrunuz diyorum;
yıllardır bursada öğrenci olmamla birlikte farkettiğim fuzuli detay. her yerde uludağ kelimesi geçen bir tabelanın var olmasına ohannesburger diyorum. şaşırdığım uludağ pavyonunun olmamasıdır.
diğer enterasan uludağ tabelaları içün;
uludağ çelik kapı
uludağ kebap
uludağ turizm
uludağ inşaat
uludağ dekorasyon
uludağ kırtasiye
uludağ fidan
uludağ asansör
uludağ nalburiye
uludağ ticaret
uludağ benzin, 10 numara yağ... böyle gidiyor..
katy perry ve akon un canlı olarak katıldığı kusursuz defile mi diyeyim ne diyeyim bende şaşırdım. eşi benzeri olmayan bi şey işte siz biliyorsunuz zati. lady gaga nın bad romance sinin çok güzel bir remiksiyle de bir kısmı izlerken insanın bu güzel vücutlar karşısında aldığı ilk karar kas yapmak oluyor. tabi video bitince karar da sona ermiş oluyor sayın seyirciler.
adriana lima nın çocuk doğurduktan sonra bile aynı formda olmasına zaten şaşırmamak lazım. neyse izleyin, ama gündüz. *
referandumdan evet çıkması sonucunda aziz nesin fikirlerine sarılan zihniyete verilecek en güzel cevap.
..ey türk faşisti!
birinci vazifen türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara saldırmaktır. mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli, gazeteleri çamurlara serip, üzerlerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. bu temel partinin hazinesidir..
bir gün nümayiş yapmak için emir alırsan, bütün polisleri yanı başında bulacaksın.
meydanlarda, kitaplarını yaktığın, namuslu insanlar, bütün dünyada eşi emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabi tutulabilirler. emniyet müdürlüğümüzde dövülebilir. demir ahmet tarafından sövülebilir. bütün malları mülkleri zaptedilmiş, matbaaları yakılmış, gazeteleri kapatılmış, evleri tarumar edilmiş , çoluk-çocuğu dağıtılmış , haneleri işgal, kendileri perişan edilmiş olabilir.
bütün bu şartlardan daha elim ve daha vahim olmak üzere, amerikadan borç dahi alınabilir. hatta bu borç alınan paralar ziyafetlerde yenebilir.
ey faşist yumurcakları ! işte bu ahval ve şerait içinde dahi bütün bu yapılanları kafi görmeden, vazifen matbaaları yıkmak, makineleri ısırmak, namuslu vatanperverleri parçalamaktır. muhtaç olduğun kazma, balta halk partisinin ambarlarında mevcuttur..
askeriye nin "kısacası bu askeri bir gereklilik" diye nitelendirdiği çömelme eylemine karşı gelerek oraya gitmesi en güzel tribünlere oynama eylemidir.
gediktepeye değil önce git memleketindeki teröristlerin karşısında dikil, memleketinin dağlarında dikil!
basının yönlendirmesiyle değil kendi hür iradenle davran.