kinayayse
0 (düz adam)
on birinci nesil yazar 0 takipçi 12.71 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    bir derdim var

    979.
  1. "bin dermana değişmem" Erkan Oğur'dan dinlenesi, güzel bir türküdür aynı zamanda.
    1 ...
  2. transfeksiyon

    2.
  3. Transfeksiyon (bkz: transfection) terimi 'transformation' ve 'infection' terimlerinin birleşmesi ile oluşur. Transfeksiyon, virüs ile enfekte edilen hücrelere yabancı genom aktarılması işlemidir.
    2 ...
  4. havanın aniden soğuması

    7.
  5. Ağustos ayında ayaklarimin üşüme sorunsalı.
    0 ...
  6. üzüm ve diğer şeyler

    9.
  7. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1148569/+

    şöyle ki, kedisi olan herkes zaman zaman kedisi ile diyaloglar içine girmiştir. ancak yaşar taşkale enfes yorumu ile dahice bu diyaloglari kaleme almış ve ortaya güzel bir calisma çıkarmıştır. kitabını edilene kadar gobegim çatladı. yedi dümen müptelasi olduk, tavsiye ettik ve ettirdik efenim.

    (bkz: üzüme bağlandı bebeğim)
    5 ...
  8. pandalar sevişsin

    4.
  9. Pandalar sevişsin, sizler de sevisin, sonucta hiç sevisemeyen bileler de var..
    0 ...
  10. bir gencin iş bulma hikayesi

    2.
  11. obsesif kompülsif

    21.
  12. Anksiyete türü bir rahatsızlıktir. Yüksek düzeyde takıntılı ve kurtuluşu olmayan olumsuz düşünceler yaratır. Tekrarlanan düşünce ve davranışlar konsantrasyonu düşürür, eylemleri kısıtlar. Kisiye korku salabilir ve kisi bu korkular nedeni ile huzursuz olabilir.

    Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, fakat kendilerini durduramazlar.

    Dereceleri vardir. Kişinin bunu tek basina yenemedigi söylenir. Eğer ki hayati çok kısıtlıyorsa kesinlikle yardım alinmalidir.

    Çoğu kişi bu manasız oldugunun farkina vardığı korku ve davranış ritüellerini anlatmaktan çekindiği için yardım almaktan korkar ve kendi halinde bununla baş etmeye çalışır. Ne kadar başarılı olsa da sonunda kendini yine aynı ritüellerin ortasında bulur.

    Çoğu zamansa bireyler bunu saklayarak yasamaya alisir. Beyinlerinin içinde volkanlar patlarken dış dünyayi bundan habersiz kilar.

    Yardım alın arkadaşlar, yardım alıp bunu aşan güzel insanlar tanıyorum.
    4 ...
  13. oggy and the cockroaches

    3.
  14. Oggy'nin başına gelenler yüzünden sinir bozukluğu ve iç mutsuzluğu yaşadığım, yine de vazgeçemediğim çizgi film idi kendileri. "Ziii zazay zazayy zazayza... " diye de sürüp giden iç giciklayici bir giriş müziği vardi ki yeni nesillerin bildiğini pek sanmıyorum.

    (Kardeşimle oturup da televizyonun başına, bu iç giciklayici müziği duymayı da az beklemediğimi son olarak da not düşmek isterim.)
    1 ...
  15. manik depresif

    122.
  16. "Kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi, kah inerim yeryüzüne seyreder alem beni"
    8 ...
  17. orospu çocuğu sivrisinek

    74.
  18. Parmağın en uç noktasını ısıran sinektir.
    0 ...
  19. yunus yaşar

    1.
  20. Çok az kişi tarafından tanınan, Antalya'nın Bey Dağları kadar güzel bir adamdır. Şairdir kendisi, Atilla ilhan bir değerlendirmesinde "Öldükten elli yıl sonra kalacak dizeleri" olduğunu söylemiştir.

    Sulu Boya Zamanlar/1

    1/ uzaklar bulundu
    yalnızlığın kusursuz resmiydi geceye yansıyan
    yosma akşamlar ki
    bedenimde bir isterik diş izi...
    günahkâr bir isa gibi
    denizin ortasında yanıyordu tenim
    uzaklar bulundu / sen yoktun hâlâ.

    2/ gölgen tökezliyor
    gölgen tökezliyor
    pıt diye düşüyor ışıktan önce pencereme
    kanarya sarısı gülüşlerinde saklı kalıyor sesin.

    3/ beklemekten vazgeçme
    Homeros Truva'yı anlatmamıştı daha
    okyanusların sesiyle dans ederken
    ana tanrıça.
    ve sen / devşirilmiş menevşe yalnızlığıyla
    önümde yol, yüzümde umut
    beklemekten vazgeçme diyorsun
    seviştiğinde diyorsun
    bütün duyargalarınla
    'ezilmiş üzüm salkımları gibi sevişeceksin...'

    4/ eskizler
    boyalı ve kokulu kadınların esrik gülüşleriydi geceye yansıyan
    ayaklarını Akdeniz'e / sırtını Beydağları'na dayamış
    sere serpe uyuyordu Antalya...
    Kaleiçi'nin nazenin bir köşesine
    gerip tuvalimi
    eritilmiş balmumuyla eskizlerini çizdim;
    - gece mi gözlerinden
    gözlerin mi
    geceden karanlıktı?
    uzun zaman önce yitirdiklerimiz döküldü sokaklara
    sokaklar ki: çok isim değiştirmiş
    çok eprimiş...

    5/ ayla
    halay diziminde mumların aylasıydı geceye yansıyan
    her yerde korku vardı:
    'yazma / yazdıkça sıra sana gelecek'
    sair zaman mıydı / yoksa şair zamanı mı
    hüznün öpücüğü kuşatıyordu gözlerimin akını
    göçecek yerim yoktu.
    ara sıra selâmların geliyor sulu boya zamanlardan
    inkânsız aşkların aryası
    gülüşünü düşürmüşsün tanyerine...
    en temiz bir sabaha uyanıyordu dünya
    el nino uğultuları silip süpürüyordu ne varsa/ kir, çete vs...
    caddeler kentlerden/ kentler ülkelerden/ ülkeler haritadan
    siliniyordu...
    bakakaldım... peşim sıra takvimler
    yaldız bir düş kümesi gökyüzü
    solgun ayın yüzünde yüzünün profili...
    antik mermerlerde yalnızlığına doymuş figürler
    tarihin iç cebinde bir namlu gibi uzanıyordu
    anlamını yitirmiş sözcük çöplüğüydü yasalar...

    6/ efkâr pozları
    dünyanın aşküssünden efkâr pozlarıydı geceye yansıyan
    sen ey sınırsız uçuşların/ kıyışız denizlerin yolcusu
    yel gibi geçtin... çıplaktın... bir kırık hava bıraktın boşlukta...
    avara kasnak gibi dönüp durdu av kuşları
    döndüm durdum
    zamanı düğümlediğimiz yerde...
    hem yaşayıp hem yazdığımız
    SANAT mıydı/ yoksa SONAT mı
    arsenik yeşili gözlerinden usuma uzanan göze...

    7/ söze nereden başlamalı
    söze nereden başlamalı
    ki
    suçüstü yakalamalı yaşamı yazmadan önce
    önce sessiz cümleleri çözmeli dudaklarında
    zamanı düğümlediğimiz yerden
    yeniden başlamalı...
    dünyanın işkence üssünden örneğin
    'kurşun deliklerini gözyaşlarıyla dolduran çocukların
    ağıtlarıyla dünyayı tokatladığı yerden
    ya da sevdayı hayatın namusu bilmiş
    gözaltında kaybedilen
    ihtiyar yüzyılın, çok dünyalı kâşiflerinden...
    bir el sıkımı beraberliklerden başlamalı örneğin
    buselik vakti yaralı bir kuşağın
    türkülere düşen yerinden...

    8/ mor düşler
    salaş bir meyhanede mor düşlerin demiydi geceye yansıyan
    zaman daraldıkça büyüyordu yalnızlık
    büyüyordu düşünce dizgemdeki uçurum...
    ve sen Pamphylia'ya uzanmış kırk memeli Artemis
    ayışığı bir gelinlik üstünde
    fistolu bir mendilde yüreğin kaygan yosun...
    haberin olsun, kendimle yüzleştim
    yeniden gözden geçirdim omzumda taşıdığım yerkürenin atlasını
    acıların aynası, fotoğraflar döküldü...

    9/ nereye ölüm?
    nereye ölüm? hayatın açık renkli yüzüyle randevum var
    gençliğimin bir köşesine sıkışmış
    iki eli yakamda an'lar var.
    sevme hakkımı kullanırken sevme dediler
    bir renk çığlığı düştüler tarihin tutanaklarına
    'erguvanlar' var...
    nereye ölüm
    ödeştik
    mi?

    10/ şiir kovam
    bir cinayetin anonsuydu geceye yansıyan
    kalbinden vuruldu akşam üstü Antalya
    iki şiir kovanı bulundu mahallinde.
    geceyi içerden kilitledim
    çıngıraklar bağladım saçlarına
    avazı çıktığı kadar sevgilim her yer...

    11/ ah anlamıyorsun
    şiire sığınmaktan başka çarem yok
    dizelerde yüzünün özgün baskısı
    masumca sokuluyorsun koynuna türkülerin...
    senden çıkıp sana koşuyorum
    ah anlamıyorsun/ leylâki gülüşlerin açıyor
    ipince kalıyorum sevdayı şahane dönemimde...
    içimin gurbet yanında titrek bir mum ışığı yanıyor
    yanıyor penceresi yüreğimin... canımın canı yanıyor
    yanıyor dünyevi düşlerim...
    iki gözüm, bugün hıdrellez
    seni bir ateşe sarıp gül dalına bağladım
    bir alay 68'li kanat havalandı deniz'e doğru...
    gömütü başında seni okuyacak hep bir ağızdan
    haslet, karanlık ve ben... sabahı bulacağız yine
    seni beklerken.

    12/ ıslık rengindeydin
    acemi dağcılar gibi acının tepesinde
    ben sana koştum/ sen saklandın şiire
    yüreğimin terini sesinle kuruladım...
    ıslık rengindeydin/ mola verdi iklimler
    bir çiçek terine dolandı ayaklarım
    döküldü düşlerimin çarpım tablosu...
    hatıra defterimdeki sana çıkan tüm adresler döküldü
    lunaparklarda unutulmuş çocuk sevinçlerine kanştı çığlığım
    sokak çocukları bölüştü günlüklerimi...
    bugün içimde dolaşma şiir
    zihnimin balkonunda bir yığın sözcük
    boşluğa bıraktı kendini.
    ü ş ü r s ü n.

    1997-2005

    Yunus Yaşar
    0 ...
  21. david eagleman

    7.
  22. "The Brain" kitabının yazarı, sevimli yüz ifadesi ile hayran olunacak kişidir. Nöroloji ve psikolojiye ve benliğin hangi beyinsel mekanizmalarla oluştuğunu merak eden kişiler için, sade ve anlaşılır bir dille yazdığı bu kitap okunmaya değerdir.
    1 ...
  23. hiç sivilceli ergen olmamış insan

    6.
  24. Nasıl bir metabolizmaya sahip olduğunu merak ettiğim insan.
    0 ...
  25. tunaya kalkan

    5.
  26. Asıl adı Mustafa Tunaya Kalkan olan, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Biyofizik ABD'da Prof. olan çok değerli bir hocamızdır. Kendisi aşırı terleme rahatsızlığı olan bireyler için uygun bir cihaz ve tedavi yöntemi geliştirmiş olup bunu Türkiye'de, yine Cerrahpaşa Hastanesinde uygulamaktadır. Kendisi ile 1884 Vakfı, burs mülakatlarında tanışma fırsatım oldu, bana "Pablo Picasso minimalist çalışmayı öğrenmeden önce resim yapmayı öğrenmiştir" diyerek önemli bir ders vermiştir, o gün bu gündür kulağıma küpedir..
    0 ...
  27. kız kardeşin sevgilisiyle sevişmek

    4.
  28. Kardeşin arkadaşlarını da kardeşi gibi benimseyen birey için, ensest ilişki kadar kötü bir anlama gelmektedir. Mide bulandırır.
    0 ...
  29. © 2025 uludağ sözlük