Zaman,herşeyi değiştirir.
insanlar böyle söylerler. Ama doğru değildir. Bir şeyler yapmak bir şeyleri değiştirir.
Bir şey yapmamak her şeyi olduğu gibi bırakır.
sunucu soruyu tam okumadan elemanın hemen cevap vermesine şaşıran arkadaşların yarışmayı pek izlemediği anlaşılıyor.
sunucunun arkasındaki ekrana geliyor sorular, yarışmacı oradan sorunun bizim ekranın altında gördüğümüz halini görüyor. dolasıyla sunucu soruyu tam okumadan sorunun tam halini oradan okuyabiliyorlar; yoksa harf alan yarışmacılar kafalarında mı canlandıracak kelimenin halini.
osmanlıca bir dil değil alfabedir. bu yüzden osmanlıca küfürler diye bir kavram olamaz olsa olsa eski türkçedeki küfürler olur. (bkz: eski türkçe kullanarak ebeye sövmek)
haberlere tıklatma çabasındaki başlıkları yüzünden sadece başlıklara bakıp ilgi çekici konu varsa google'dan aratıp başka bir haber sitesine girip o konuyla ilgili ayrıntıları oradan okuyorum. yani, diğer sitelerde olmayan bir haber var mı diye yarım dakikalığına bakıp kapattığım site.
ağlamalı zırlamalı sahnelerin tam bir kurmaca olduğunu dikkatli izleyince anladım. tahminimce dizi seti gibi bir organizasyon var. yönetmen, "sen şuraya geç" "burda şu konulardan bahset" "sen onun yanına otur" gibi talimatlar veriyor bunlar da uyguluyor.
senaryosu en az lost kadar heyecanlı olan dizi. aksiyon ve dram hat safhada.
baş karakterlerden john'u en iyi anlatan söz kanımca budur:
"sizi hayata bağlayan insanı bulduğunuz vakit bambaşka birisi olursunuz, daha iyi biri. O kişi sizden koparıldığı zaman? o zaman nasıl birisine dönüşürsünüz?"
--spoiler--
behzat'ın eda'yla harun'u yakala sahnesinde harun'un tepkisi çok komikti. eda'yı canlandıran oyuncu bile kendini tutamayıp güldü. herhalde gülmeden çekemediler sahneyi veya farkedilmez diye düşündüler.
--spoiler--
yaklaşık bir milyon adaya başvuru yapmaları için 4 gün verilen sınav. 24-30 ne demek ya? 24-28 arası haftaiçi 28-30 haftasonu ve haftasonu bankamatikler kurum ödemelerini kabul etmiyor.
mustafa topaloğlu'nu neden sadece iki kişi yazar akıl mantık almıyor. adam sadece oturuyor anıl'la alp de ona enayi gibi hizmet ediyor. (yaşına hürmetmiş sikiyim yaşını)
adamın "kurtar bizi obama" diye şarkısı var ve hala türk televizyonlarında boy gösterebiliyor. acun: "abi gel benim yarışmaya iki saçmala, mal mal konuş türk milleti de ağzını açıp seni izler." zaten demiş olmalı.
ayrıca kızların konseyde doğuş'u yazmaları büyük avantaj oldu. mustafa'yla merve ikili oylamaya çıksaydı merve'nin şansı daha az olacaktı.
messi her ne kadar gelecek golü sezip kendini yere atsa da işe yaramadı ve orta sahada topu kaptırması yüzünden golü yediler.
topu orta sahada messi'den çalıp ileri atan elemanın ayağına sağlık.
insanı çileden çıkartan laflardır.
misal benim peder, en ufak bir sakarlığımı yanlışımı görsün hemen:
"ben biliyordum zaten" (la biliyosun da niye uyarmıyosun beni?)
(bkz: cool)
kullanmak zorunda kalıyor insan. çünkü bazı ingilizce kelimelerin dilimizde tam karşılığı yok.
"cool"u tam karşılayan bir kelime bulamadım ben. serinkanlı desem değil, karizmatik desem hiç değil. (sözlük karşılığından bahsetmiyorum günlük yaşamdaki kullanımdan bahsediyorum.)
tamamen kurmaca bir şov programı. oylamalara müdahale edildiği apaçık ortada, hiçbir işe yaramayan mustafa topaloğlu'nu yazmıyorlar anıl'ı yazıyorlar. amaç: halk anıl elenmesin diye oy yollasın turkcell ve acun kazansın.