yıllardır ugraş verdiğim fakat bir türlü başarılı olamadıgım eylem. hep düşürüp hocalardan azar işitirdim arada okulda yine yapmaya calısıyorum anfide hoca pek duymuyor tabi ama arkadaslar düştüğünü görünce, sesi duyunca dönüp pis pis sırıtıyor.. ayrıca kalem çeviren erkek ayrı bir karizmatiktir gözümde.
ergenlerin, kezbanların yeni fenomeni. aklıma hep posta gazetesindeki gönül abla geliyor. duyduğuma göre 3 üncü kitabı yayınlıyormuş dişlek yazarımız. kezbanlar mutlu olsun.
ilk evre: nelerden hoşlanırsın askım, canım, bitanem gibi sıfatların sıkça kullanıldığı evredir. Dünya yansa umrunda olmayacak sabah aksam elinden telefon düşmeyen, arkadaş davetlerine pek katılmıyan kendini çevreden 2 kişi aslında totalde biz yani tek oluyorlar. Bu evrede kadın erkek sürekli kendinden bahseder bugün bunu yaptım, bugün sunu yaptım.. Makarnayı severim. En sevdiğim renk kırmızı gibi..
ikinci evre :Muhtemelen ilişki 3 ayını aşmış 6 ncı aya doğru yol alıyordur ufak tefek kavgalar dışında pek sıkıntı yoktur..ta ki gözdeki perde kalkana kadar kadınlar arasında genelde şu sohbetler geçer bu evrede
artık beni kıskanmıyor ..
eskisi gibi sevdiğini söylemiyor..
bu evrede çift kendilerini anlatmak yerine aileye, sülaleye, komşuya, arkadaşa kısaca dedikodu malzemesi olabilecek herkese yönelir. dışarıda bir hayat olduğu yeni dank etmiştir. buna şükür.
ya bizim bir amca kızı var bir gör bu tarz dedikodular diz boyudur.. biraz daha abartıp bu evrede sevgili ile enseye şaplak göte parmak kıvamına gelenlerde yok değildir.
üçüncü evre: Can alıcı kısımdır. Sevgilinin her yaptığı göze batar. Aylardır sevgilisinin dişlerinin ayrık olduğunu fark etmeyecek kadar kör olmanı sağlayan o müthiş ask bitmiştir. Öyle ki aa oda sıçıyor dedirtir insana. ilahlaştırdığın sevgilin sıradan olduğunu görünce bide böyle depresyona girersin. Yürekli olan bu evrede kalktığı gibi gider yani söyle ki beklemeyip arkasına bakmadan kaçar gider bu evre askın en güzel evresidir bence maskeler düşer.. olması gerekenler olur. Hayaller ya olur yani, güzel bir şekilde ilişki devam eder yada hayalinde ki ile gerçeği ayırt edersin.. birde dışarıda ne erkekler varmış tüh kaçırdım da diyebiliyor insan çoğu zaman.
kızılayın göbegine dikilmiş kapısında genelde apaçi ve ergenleri barındıran içindeki dizaynı ve sekli adamı cileden cıkaran ..sanki hiç yokmus gibi ankaraya alısveriş merkezi olarak dikilmiş gereksiz beton yıgını.. su sıra ankara da dost kitap evinin papucunu dama attırdı sanırım cünkü yeni buluşma mekanı
-nerde buluşalım?
-kızılay avm önü uygunmudur..
ee bütün otobüsler önünden geciyo sonucta.. ama gereksizdir 2yıl olucak bi kez gittim zaten pek avm taraftarı bir insan değilim girmemle cıkmam bir oldu .. hergünde önünden gecerim.
divan irvin yalom mutlaka okunması gerek kitaplar listesinde ilk sıradadır bence.. özellikle psikoloji tarzı kitapları seviyorsanız aradıgınızı buldunuz demektir.. insan psikoloji aşkın yasının ve sınırlarının olmadıgını güzel bir sekilde kaleme alınması okuycuyu içine cekip sürüklüyor.. diğer okunması gereken kitaplar arasına freud eklemeden gecemiycegim bence bütün kitapları okunmaya değerdir.