hep bir bahaneler buluruz vicdanımızı rahatlatmak için başarısızlıklarımıza kılıflar buluruz ya da başarısızlıklara bağlı olarak kendimizi aciz, güçsüz hissederiz.
oysa bu adam sahip olduğu her ne varsa onlarla hayata öyle sımsıkı tutunmuş ki normal diye tanımladığımız bir insan olmamasına rağmen... kolları ve bacakları olmayan bu adam güzel bir aile yaşantısına sahip ve sanıyorum iki tane çocuğu var. çeşitli yerlerde okullarda üniversitelerde insanlara vazgeçmemeyi kişinin kendisini sevmesi gerektiğini anlatıyor. çeşitli kitaplar da yazmış bu şekilde parasını da kazanıyor oysa doğumundan hemen sonra doktorlar ömrü boyunca öyle yatacak demişler.
şimdilerde ise yüzüyor, golf oynuyor...
başlangıçta bu adama üzülme gafletinde bulunabiliyorsunuz ama üzülecek biri varsa o da bu adam değil, küçücük dertleri tasaları büyüten kendini aciz hisseden insanlar...
yeni nesil oyunculardan 91 doğumlu, kara sevda da tufan karakterinde görmüştük.
şimdi yeni diziye başlamış showda oğuz karakteri sanırım, son dönemde ilgimi çeken oyunculardan biri. yeni yeni ünleniyor bence bir oyuncunun en tatlı zamanları henüz kızlar pek farkında değil gibi.
kara sevda da yer aldığı özellikle son bölümlerde oyunculuğu hiç fena değildi. yolu açık olsun.
15 temmuz 1996 doğumlu milli tenisçimiz. Şu an wta de 312 numarada yer alıyor.
istanbul cup wta de 2.tur a çıktı. Kariyerinin en önemli galibiyetlerinden birini aldı bugün.
Yarın diğer Türk tenisçimiz olan Başak eraydınla çeyrek final mücadelesi verecek.
1956 yılında çekilmiş Amerika menşeili Van gogh un hayatını anlatan filmdir. Sanıyorum sanatçı olmanın gereği ;duygusal buhranlar, depresyon ve kendine zarar verme eğilimi. Sevgi ihtiyacı duyan ilgi bekleyen bir yürek. 37 yıllık hayatında aradığı ilgiyi sevgiyi şefkati kardeşi theo dışında kimseden göremediği anlatılmış filmde. Hayal kırıklıklarıyla sonlanan aşklar.. karşılıksız aşklar vs. Belki de onun Van gogh olmasını sağlayan şey aradığı ,beklediği sevginin ;aşkın kapısını bir türlü çalmamış olması.
Vaiz olarak görev yaparken yardıma ihtiyacı olan insanlara kendini hiçe sayarak yardım için koşması aslında huzuru ne kadar hakettiğini gösterir nitelikte oysa.
Hayatına dair bir üzücü detayda ölmeden biraz önce ve hemen sonrasında dahi diye adlandırılmış olması halbuki uzun süre deli olarak adlandırılmıştı, eserlerinin ancak o zaman insanlar için değer görmüş olması.
Ve daha fazla bu buhranlara dayanamayıp kendini göğsünden vurarak ölmesi elbet.
Kendisinin bu krizleri 1900 lerin ortalarında bipolar bozukluk adı altında açıklanabilmiş.
Özet olarak güzel bir film, hemde çok eskilerden Van gogh u seveceksiniz.
türk tenis tarihinin gördüğü en güzel başarılardan birine tanıklık edecek olan challenger tour.
yarın kupa için iki türk tenisçi kortta olacak. kupa marsel in mi yoksa cem ilkel in mi olur bilinmez ama yarın türk tenisinin özlemle beklediği başarılardan biri gelecek. umuyorum çok daha büyük ve prestijli turnuvalarda başarılar gelecektir.
