bir ya da birden fazla ergen yavrucağın büyük bir disiplin ve özveriyle kendilerinden beklenen vatan kurtarma, linç psikolojisini her daim canlı tutma ve ülkeyi bu şekilde müreffeh yarınlara taşıma vazifesini yerine getirirken bürünmüş oldukları halet-i ruhiye.
mhp, bbp, alperen ocakları ve ülkü ocakları gibi unsurların türklerin tamamını temsil etme olasılığıyla eşdeğerdir. ne eksik ne fazla.
hal böyleyken, bdp adlı faşizan partinin kürtlerin tamamını temsil ettiğini iddia eden beyanatlarını refere ederek kürt düşmanlığı yapmak, dallamalıktan başka bir şey değildir.
"ezile ezile bi hale gel, ezilmekten kafanı kaldıramayasın, kafanı kaldırdığın an yeniden ezilesin, önümüzdeki senelerde el sikiyle gerdeğe giresin" gibi uzunca bir cümlenin kısaca söylenmiş hali.
ufuk uras'ın "milliyetçilik mi insanları aptallaştırıyor, yoksa aptallar mı milliyetçi oluyor" sözünün, sözlük format ve karakter sayısına uyarlanmış haliyle ortaya çıkan nur topu gibi soru.
türk medyası tarafından belli sıklıklarla sahnelenen yeni başlayanlar için yüzsüz olmak kısa metraj film çalışmasında her daim görülen ve insanın içini acıtan sahne.
anadolunun her hangi bir yerinde, en ücra köşelerinden birinde yer sallanır, insanlar göçük altında kalır, can çekişir, kimilerinin cansız bedeni çıkarılır enkaz altından, kimi çocuklar yetim kalır, yani benim güzel annem, tam bir trajedi yaşanır o bölgede.
ama bizim medyamız, üç maymunlarımız, güzide medyamız, cici medyacı amcalar, bu trajediye 5 dakika ayırdıktan sonra, gerek programa çağrılan konuklar vasıtasıyla olsun, gerek yapılan röportajlarıyla olsun, gerek özel haberleriyle olsun, "olası istanbul depremi" temalı haberleriyle güne son noktayı koyarlar.
istanbul depreminde nerelerin yıkılacağından, kaç bin kişinin hayatını kaybedeceğinden, tsunami olma ihtimalinden falan filan dem vururlar, habire ihtimaller üzerinden konuşur dururlar.
oralarda olan biteni aktarmak ne ki, dram ne ki trajedi ne ki ! maksat istanbul'a birşey olmasın !
güzel yurdumun bir kısım insanında görülmeye başlanan trajikomik ruh hali.
kızılderilileri kesen doğrayan, soylarını tüketen,
ırakta 3 milyon kişinin yaşamını yitirmesinin müsebbibi olan,
japonya'da milyonlarca insanı atom bombasıyla katleden bir devlet;
senle yanı başındaki bir halk arasında 100 yıl önce yaşanan bir hadiseye ad koyup, müdahil olsa nolur ? olmasa nolur?
taraf gazetesi "sütün rengi beyaz", "su 100 derecede kaynadı", "güneş doğudan doğdu", gibisinden haberler yapsa ona bile inanmamayı kafasına yerleştiren mal sürüsüne, salak olduğunu farkedemeyecek kadar salak bünyelere, hediye etmek istediğim şarkı.
dinledikten sonra, isteğe göre, radyoyu da oturma organınıza sokabilirsiniz.
edit: gelen tepkilerden anladığım kadarıyla tam girmemiş, araya sıkışmış sanki. geçer geçer hepsi geçer!
uzaydaki nasa, iran, çin, türksat ve bilimum uydularının tüm çıplaklığıyla farkedip, kaydettiği ama, fikrimin ince gülü ezgi'min bir türlü farkedemediği acımasız gerçek, süper olay. yurtta ve dış temsilciliklerde kutlanması elzem olan hadise.
benim ezom da gitsin facebookta habire ezel'e hayran olsun, kenan desin ezel desin, ulan bir bakıver sağına soluna be !
"bu olaya kafa yoracağına kendini derslerine verseydin, zenginleştirilmiş uranyumu iran değil de biz üretmiştik !" diye gelmeyin bana, çok pis dalarım !
her takımda joker olarak bulunması gereken futbolcu eylemi. Hele bir de akrobatik bir vuruşla kalecinin uzanamayacağı köşeye falan bırakırsa tadından yenmez.
son iki sezonda on yıl birden yaşlanan bir insan evladının, bir fenerbahçelinin, danyal guiza'ya haklı isyanı. (bkz: isyan bu haykırış)
bak guizam, bak evladım git arka bahçende oyna, istediğin kadar kaleciyi nişanla, istediğin kadar boş kaleye goller kaçır, dilediğin gibi ıska geç, git işte ! git kendi saçını başını yol be adam ! ötede oyna keserim bak topunu !
mektubuma başlarken ömrümden çaldığın yıllar için, genç yaşımda saçlarıma aklar düşürdüğün, gençliğimi katlettiğin için, yayında ve yapımda emeği geçen anne babana en kalbi duygularla selam eder, nasıl böyle bir hata yaptıklarını da merak ederim.
bak arkadaşım, bak canım kardeşim, bak arkadaşım diyorum, kardeşim diyorum !
sana o kadar laf hazırladım ki, nerden başlasam inan bilmiyorum ama öncelikle şunu belirtmek isterim, ispanya'da 27 gol attığına dair rivayetler dolaşıyor ortada, inanmıyorum. gözlerimin içine bakarak bile o golleri atmış olsan yine inanmazdım. gözlerim, beynim, hafızam aksini iddia etse ve sana inanmam için bana psikolojik baskı yapsaydı emin ol onları da silerdim bir kalemde, açık ve net!
alex de souza gibi mülayim, sırtına vurup ağzından lokması alınacak kadar efendi bir adamı zıvanadan çıkarmayı nasıl başardın merak ediyorum.
semih şentürk gibi senden katbekat daha kaliteli bir golcünün yedek kulübesinde oturma sebebi olduğun yetmezmiş gibi, bir de cinnet getirme sebebisin, bu nasıl iş, senin nasıl bir dünyan var da ben buna dahil olamıyorum onu da anlamadım.
biliyor musun senden önce mateja kezman diye bir adam oynardı bizim takımda, onu da pek beğenmezdik ama yerine gelen adam sen olunca onu bile arar olduk. doğru söyle, sırp mafyasının adamı mısın ? "vay be kezman iyi adammış" dedirtmek için mi giydin o formayı ?
biliyor musun galatasaray'da da hakan şükür diye bir adam vardı, yıllar yılı biz buna şaban pabucu yarım çık dışarıya oynayalım diye takıldık, onun ahı mısın sen ? nerden tuttun bizi ?
biliyor musun danyalım guizam kötü karakterler var ?
bi bok bilmediğine adım gibi eminim, bu mektubu da küçük emrahvari kaşlarınla okuduğunu da adım gibi biliyorum, bu mektubu okuduktan sonra bile ömrümüzden tırpanlayacağın yılların sona ermeyeceğini de biliyorum.
sana yazdığım mektubun suya yazılmış bir yazıdan ibaret olduğunu bilmiyorum sanma, uzattıkça uzatmak istiyorum, belki bu mektubu okurken sakatlanırsın da kurtuluruz senden bir süreliğine, gülme ulan gülme ! boşa kürek çektiğimin farkında değilim sanma, gol kaçırdıktan sonra ellerin belinde çaresizce bakıyorsun ya hani etrafa, inan guizam aynen öyleyim işte ! düşün ne hallere koydun beni be babacım, ha yazık günah değil mi lan bana !
mektubuma burada son noktayı koyarken, sana yeşilçamın en efsanevi repliklerinden biriyle yalvarmak istiyorum, belki insafa gelirsin, belki acırsın bize.
darbe şartlarını olgunlaştırmak ve darbe sonrası ortamı planlamak gibi kutsi vazifeleri olan darbeperverlere karşı seçilmişlerin haklı isyanı. çok partili hayata geçildiğinden beri kimse durdurmadı bunları. açın türkiyen'nin önünü durdurmazsınız zaten !!!11
sınıf başkanı ve yardımcısının dramı isimli son dönemin en moda kısa metraj filminde, sınıf öğretmenin sıraları tıklım tıklım dolduran öğrencilere verdiği talimatlar silsilesi. akabinde ve detayında atalay, burak ve ismail gibi insanlığa sığmayan kötü karakterler bile kendilerinden geçerler.
papua yeni gine silahlı kuvvetlerinde görev alırlar, amaçları sade ve sadece yoğun askerlik görevinin stresini atmaktır. böyle 160-170 kişi toplanırlar oyunlar oynarlar. savaş oyunu dediysek, böyle körebe saklambaç falan canım, ne kadar da fesatsınız ya !!
can sıkıntısı insana neler yaptırıyor görüyor musun havva başkan, inşallah bizim asker amcaların da canı sıkılmıyordur..
çetin doğan paşamız önderliğinde zaferden zafere koşan darbepervelerin son numarası.
ben kendilerinden cesur olmalarını beklerdim şahsen, yaptık ama hele bi sorun niye yaptık demelerini ve bu vesileyle şener şen'i de anlamalarını beklerdim mesela, ne bileyim işte daha yaratıcı bir şeyler düşünülebilirdi sanki !
liboş, ikinci cumhuriyetçi, hükümet yalakası !!!!!!!!11 taraf gazetesinin son zamanlarda gitgide artarak tırmandırmaya çalıştığı kara propagandanın esas amacı !!
çok partili hayata geçtikten sonra, kışlasından bir kez olsun çıkmayan, hiç bir zaman siyasilerin işine burnunu sokmayan, siyasi konularla ilgili hiçbir zaman açıklamalar yapmayan, sokaklarda tankları yürütmeyen, askeri cezaevlerini zindana çevirmeyen, demokrasiye saygısını her fırsatta hem sözlü olarak hem de eylemleriyle kanıtlayan, darbe girişiminde bulunanlara derhal gerekli soruşturmaları kendi bünyesinde açan, kendi vatandaşını potansiyel düşman olarak görmeyen, darbeye ve darbecilere pabuç bırakmayan türk silahlı kuvvetlerini darbeci olarak addetmek kimin haddine ha kiminnn !!!!!!11
unutulmasın ki, türk silahlı kuvvetlerinin de belli bir sınırı vardır,( burda gergin bir yüz ifadesi) bu asimetrik psikolojik hareketler sürdüğü sürece tepkimiz tabii ki hukuki olur onu da bilesiniz ! ona göre akıllı olun ! ! ! (burda parmak sallama efekti)
ankaragücü taraftarı'nın tribün jargonuna kazandırdığı psikopat, bir o kadar da komedi unsurları ihtiva eden slogan, güldürür. tebessüm edenler benim gibiler tabii ki, sahada oynayan futbolcular da bu tezahürata gülerlerse, sloganın eyleme dönüşme ihtimali hızla artar, aman diyim !
türkiye'de yaşayan herkes türk olduğu için, başka etnik gruplardan kimsecikler yaşamadığı için, türkiye için konuşuyorum, * kullanılması komik olan tabirdir. ha ben illa kullanmak istiyorum arkadaş diyorsanız, kullanın tabi.
hali hazırda ne pkk yanlısı kürtlerin, ne de kafasını kumdan kaldırmak istemeyen diğer yurdum insanının görmek istemediği, sahiplenmediği 12 can, 12 insan, 12 tane türkiye cumhuriyeti korucusu.
15 yıl önce, eşlerinin çocuklarının gözleri önünde evlerinden alınıp, şemdinli'ye bağlı derecik taburunda kurşuna dizildikten sonra, tabur bahçesine gömülmüşler, ölümleri de faili meçhul olarak kayıtlara geçmiş. insanların nasıl çileden çıkarılmaya çalışıldığının kanıtıdır aslında hayata vedaları, yıllardır cenazeleri bile ailelerine teslim edilmemiş.
Atv ana haber'de bir kadın konuşuyordu demin, insanın kanı donuyor resmen. askerler kocasını ve oğlunu almışlar evden, kadın yalvarmış yakarmış, o esnada askerlerden biri tekme atarak karnındaki bebeği düşürmüşler, "kuran hakkı için yapmayın" dedik, "kuranınızı da dinizi de..." dediler diyordu. köylerimizi, ahırlarımızı ateşe verdiler diyordu, ben insanlığımdan utandım resmen.
filistin için türkistan için seferberlik ilan edenlerin, kendi vatandaşına yapılan bu zulumlere kayıtsız kalması, üç maymunu oynaması da başlı başına bir tez konusu olur herhalde.
ondan sonra da, pkk illeti neden bitirilemiyor diye sorup duruyoruz işte ! bitirmek isteyen kim !