2016 yılı cumhuriyet üniversitesi öğrenci konseyi seçimlerini katletmeye teşebbüs etmiş şahıs. Dönemin rektör yardımcısı.
Tıp Fakültesindeki seçimleri sandık başında 3 hoca durması gerekirken 4 hoca durmuş, diyerek iptal eden onlarca kişinin hakkına giren sözde akademisyen hem de ilahiyatçı.
ilahiyatın kimlerin eline kaldığını görmek için güzel bir örnek.
Bir gün burayı okursa hakkımın helal olmadığını bilmesini isterim.
Sivas cumhuriyet üniversitesi tıp fakültesi kardiyoloji anabilim dalında profesör doktor olan kişi.
2016 yılında öğrenci konseyi seçimlerinde tıp fakültesinde seçimlere hile karıştırdığı iddiaları ile tanınmıştır. Dönemin rektör yardımcısı Ünal kılıç ile seçimleri katletmeye uğraşmıştır.
ilk seçimler rektörlükten gelen alakasız bir yazı ile iptal edilmiş. Seçimler hukuksuz olarak yenilenmiş. ikinci seçimlerde sandıkta fazla oy çıkmasına rağmen itirazları kabul etmemiş. Öğrencilerin baskısına dayanamayarak arabasına binerek rektörlüğe kaçmıştır.
Bir gün burayı okursa hakkımın helal olmadığını bilmesini isterim.
Cumhuriyet üniversitesi acil Anabilim dalında Dr öğretim üyesidir. Ayda birkaç kez kantine giderken acile uğrar. intörn doktorlara bir kez eğitim öğretim yapmışlığı yoktur.
Ayrıca covid pandemisi sürecinde cumhuriyet üniversitesi intörnlerini vatan hainliği ile suçlamış bir hocadır. işte böyle tezat biri.
Aylar yıllar sonra bizim hesap noldu acaba dur bir sözlüğe gireyim diye düşünüp, 8. 9. Nesillerin bile artık dede konumunda olduğunu görünce düşünüp hislendiğim durum. Ah şu sözlüğün dili olsa da konuşsa. Sanırım sözlüğümüzün en güzel hali 2013 civarı olan dönemdi. Yeni nesil bilmez tabi.
Efendim burası mersin/Silifke de susanoğlu mevkisinde bulunan otelimsi bir şeydir.
Kahvaltı diye önünüze zeytin, peynir, domates, yumurta dışında bir şey koymayan bir ortam.
Havuz diye bir süs havuzu koymuş birkaç çocuk çırpınıyor içerde.
Odanın içindeki eşyalar 1980 askeri darbesini görmüş. Ayrıca bence en fiyaskosu otelde odalar 3 günde bir temizleniyor. Mersin gibi sıcak ve nemli bir yerde 3 günde bir oda temizliği nedir biri bana açıklasın.
Mesela bu otelde tuvalet kağıdınız biterse zemin katta müdüriyet elinize bir rulo tuvalet kağıdı veriyor. Eksik olmasınlar bu kadarına lutfediyorlar.
Efendim iyi parti kulislerinden gelen bir iddiayı paylaşayım. (MHP'den ayrılmış ve MHP içinde geniş bir çevresi olan biri bunu söyleyen):
Mhp-Akp ittifakı 24 hazirandan önce çözülebilir. AKP'nin oyları önce MHP'ye oradan da Meral aksener'e kayıyor (MV için iyi Parti'ye kaymıyor sadece cb için Meral hanım'a geçiyor) akp 1 aydır oy kaybının farkında. Buna çözüm olarak mhp'yi suçlayarak ittifakı bozabilir.
Birkaç arkadaşımın istanbul'da 24 haziran genel seçimlerinde kime oy vereceksiniz şeklinde sorarak yaptığı amatör anketin sonucu. istanbul'un Yaklaşık %39'u Tayyip Erdoğan demiştir.
Anket yoğunlukla Ataşehir ve Ümraniye'de yapılmış. 130 kişiye sorulmuştur.
Her şeyin o kadar bokunu çıkardılar ki ülkede adam akıllı bir şeyi sevemez olduk.
Mesela börü dizisi yayınlanıyor malum, bu akpliler o kadar paranoyak ki -ertuğrul dizisi De çarşamba olduğu icin- vay vatan millet din zart zurt anlatan dizimize rakip çıkardınız dinsiz bilmem kimler diye açıyor ağzını yumuyor gözünü.
Bu akplinin baş düşmanı da tutuyor -börü'nün son bölümü 15 temmuz olduğu icin- ver 15 temmuzu ver coşkuyu diye aklınca dalga geçiyor. Neden? Çünkü 15 temmuz'un boku yine akpliler tarafından çıkarılmıştır.
Adamlar abdülhamit'e öyle bir hikaye yazdılar ki eskiden Abdülhamit hayranı olan benim bile kusasım geliyor artık. Abdülhamit-atatürk-enver paşa'yı bile akp-chp-mhp diye böldüler.
Bu akpliler 5 sene önce öyle bir kürt milliyetçisiydikiler HDP bunların yanında hümanist kalırdı. Bugün öyle bir Türkçüler ki mhpliler yanlarında daha ılımlı bir Türkçülük Güder oldu.
Ulan balkonuma bayrak asasım gelmiyor. Nasıl bir güruhsunuz arkadaş?
Ben demiyorum pek sevgili agop dilaçar diyor: "Türkçülük, ırkçı olmadığı için noksandır, Kemalizm ona ırkçılığı ilave etmiştir"-Agop Dilaçar, 1940, 1. CHP Konferansı.
Prof. Dr. iskender öksüz hoca ve dolayısıyla ülkücüler de derki:
...Bu ortamda ırkçı olmayan yoktu. CHP ırkçıydı, inönü ırkçıydı, Şükrü Saraçoğlu ırkçıydı, Agop Dilaçar ırkçıydı! Irkçı olmayan bir tek Türkçülük ve onun teorisyeni Ziya GÖKALP vardı. Ne mutlu ki o da bu günleri görmeden dünyayı terk etmişti.
(iskender Öksüz, Millet ve Milliyetçilik, sf73)
Devlet tarafından azmettirilerek gerçekleştirilen 15 temmuz'daki darbemsi şeyin tarihi de, yeri de devlet tarafından biliniyordu tabiki. Bir nevi kontrollü darbe.
Şimdi de kahraman uydurmak sırası. Önce RTE için film çekildi. Filmde rte'nin ailesi öldürüldü, rte'nin kafasına silah dayandı.
Şimdi de ülkü ocakları okuyanı kör edecek bir açıklama yapmış. Neymiş 15 temmuzun kahramanı bahçeli'ymiş. Olcay kılavuz'u tebrik ediyorum. Kimse açıklamayı okumasında he diyip geçsin diye açıklama yazmış erinmeyip.