kilibikmuhalif
282 (zehir gibi)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 7.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    cami çıkışında birbirine küfreden dedeler

    1.
  1. yunanların türk bayrağını yakması

    1.
  2. her zaman olduğu gibi 3-5 entry ile, en fazla 3-5 bin euro ceza ile sınırlı kalacak.

    dün maçta beklenen oldu. "türk" bayrağı yakıldı...
    holigan bu adamlar yakarlar tabi, kuyruk acısı öyle bir işlemiş ki...
    ama tepkilerin sınırlı kalması, bu olayın unutulması, özellikle de uefa denilen kurumun bunu her zaman olduğu gibi ört-bas etmesi...
    biz yaksak 4 gün yazarlar "barbar türkler" "kaç maç ceza alacak türkler?"...
    biz kendimizi savunmayı bilmiyoruz yeminle...
    kendi hatamızı duyurmakta üstümüze yok.
    bize yapılan hep ört-bas.

    ...
    bayrak bu kardeşim bayrak...
    bunun için 10binler 100binler öldü, gözlerini kırpmadan.
    üç-beş holigan bunlar tabi,
    bekleniyordu bu...
    ama şimdi cezasız mı kalacak bunlar?
    her zaman olduğu gibi...
    3 ...
  3. havaya havaya eller eller havaya

    ?.
  4. MAÇLARIN EN DEĞiŞMEZ TEZARUHATLARINDAN BiRiDiR. AYRICA DÜĞÜNLERDE "OTURMAYA MI GELDiK ULEN" SÖZÜNDEN SONRA DA KULLANILIR.
    0 ...
  5. yok deve dedirten olay

    1.
  6. Somalinin başkenti Mogadişu'duda 11 deve isyancı askerler sanılarak Afrika Birliği kuvvetlerince vurarak öldürüldü.

    Al Şababa üye ayrılıkçı milislerin sivil araçlarla kendilerine saldırdığını söyleyen Mogadişu polisi Cumartesi gecesi develerin ardında başkentin havalimanına asilerin sızdığını sandıklarını ifade etti. Milislerle savaştıklarını sanan polisler, Pazar sabahı yerde yatan 11 adet deveyi görünce şaşkına döndü. Develerin her birine en az on adet mermi isabet ettiğini söyleyen polisler geniş bir alanın da kan gölüne döndüğünü tespit etti.

    Develerin sahiplerine kayıplarının karşılığını ödeyeceklerini söyleyen Afrika Birliği sözcüsü Barigye Ba-hoku, Ateş açanlar bizim yeni askerlerimizdi dedi.

    kaynak: mynet habercilik.
    0 ...
  7. con klasörü

    ?.
  8. garip olaylar bölümünde rastladığım bir konuya verdiğim cevabı burada da yayınlıyorum windowsta con adı altında bir klasör oluşturamayız çünkü

    con bir MS-DOS dosyasıdır ve aşağıdaki görevi yapar
    CON - Console; ekran ve klavye giriş çıkışlarını yakalamak kontrol etmek - handle input and output.

    Bu nedenle aynı isim altında başka bir dosya açılamıyor, ayrıca;

    NUL, AUX, LPT1, COM1 adı altında da dosya açamıyorsunuz, durum budur
    EĞER CON ADINDA BiR KLASÖR OLUŞTURULABiLSEYDi EKRANINIZ VE KLAVYENiZ ÇALIŞMAZDI

    dikkatimi çekti araştırdım.
    alıntıdır.

    http://www.forumturka.net...um/showthread.php?t=12447
    0 ...
  9. türk tarzı sevinme

    ?.
  10. türk tarzı sevinme, futbol ve basket maçlarından sonra gelen tipik sevinmelerdir.
    gruplara ayırırsak:

    maç başı:
    -taraftarımızın beyin hücrelerinin bir bölümü hala sağlamdır. kollar iki yana açılır bilekler sallanır hafif, biraz da zıplanılır bağırılır. sonrasında mustafa abiye "baba ne koyduk be" denir.

    ortalara doğru gelen gol:
    -taraftarda bazı sorunlar meydana gelmeye başlamıştır. özellikle bu gol beraberlik sağlayan, öne geçiren bir tane ise. 1.5 litre tükürük dışarıya sallandırılır. musafa abi sizi siz musatafa abiyi 7 şiddetinde sallarsınız. yabancı takımın kalecisinin sülalesine selam edilir. sonrasında elinizin baş parmağını hafif kırarsınız diğer 4 parmak da hafif kırık el ileri geri ileri geri...

    son dakika
    yok böyle bir sevinç. mustafa abi alta alınarak iyice çiğnenir. tüm takım, hatta ailenizden bazı şahıslara bile küdür edersiniz. elde ne varsa sağa sola sallanır. son olarak hafif çömelme hareketi sonrasında yumruklar sıkılır ileri geri ileri geri.

    not: burada yapılanlar tamemen gözlemden oluşur. +18 dir. denenmesi tavsiye edilmez, mesuliyet alınmaz.
    0 ...
  11. beni sevin beni kucağınıza alın butonu

    1.
  12. bazı yazar kılıklı arkadaşların ihtiyacı olan butondur efem.
    bu yazar arkadaşlar zamanında "ben" butonunu da becerdiydiler.
    efenim bu yazar arkadaşlarımızın tek isteği arzusu, şu sözlükte şukela olduklarını görebilmek, işte budur butonunda laf sahibi olabilmek...
    şimdi ben bunları istemiyorum dersem yalan söylemiş, derin bir s.ktir yemiş olurum. her yazar belli bir ölçüde ilgi çekmek ister ama bunu abartmamak, ishal durumuna getirmemek lazım.
    çok ama çok net belli oluyor entrylerdeki yavşama, ben herkesin dostu kardeşi, yiğeni amcaoğluyum tripleri.
    yapmayın bunu sayın arkadaşlarım.
    entry kalitenizi gı.ıkırık 2,3 oy için bozmayın.
    siz güzel entryler girdikçe gerekli şahıslar, yazarlar, şirin baba, noel baba, bunu görecek ve sezar'ın hakkını sezar'a verecektir.

    saygılar selamlar.
    5 ...
  13. zall bize iftar çadırı aç allahsız

    ?.
  14. zall'dan iphone, her entry başına köm.. pardon + oy, zall bize güzel kız/yakışıklı erkek bul butonu isteyen yazarların, diğerlerine göre çok daha hafif kaçan istekleri. burda kendisini yazarlar gaza getirmek istemişlerdir, fakat nerdeyse ramazan bitmesine rağmen bir mercimek çorbası bile içememişlerdir.
    1 ...
  15. uefa da her hafta 1 maç şifresiz

    1.
  16. beni sevince boğmuş, zevkten dört köşe yapmış, ramazan ramazan kudurtmuş haberdir.

    Bu yıl Avrupa Ligi adını alan UEFA maçlarının yayın hakkını elinde bulunduran D Smart, grup maçları boyunca iki maçtan birinin yayınını şifresiz kanaldan (Kanal D) yapacak...

    D Smart en az bir maçı şifresiz vermek zorunda

    Önümüzdeki hafta başlayacak eski adıyla UEFA olan Avrupa Liginde ülkemizden sadece Fenerbahçe ile Galatasaray katılabildi. 4 takımlı 12 gruptan oluşan, ilk iki sırayı alan takımların üst gruba çıkmasına dayalı sistemde mücadele edecek takımlarımızın maçları açık kanaldan yayınlanacak.

    Ülkemizde yayın haklarını elinde bulunduran D-Smart, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin temsilcimiz olduğu Avrupa Liginde maçlarını şifreli kanaldan yayınlayacağını duyurmakta. Oysa UEFA Yetkililerinin belirttiğine göre; yayın haklarını satın alan kurum Türk takımlarının maçlarından her hafta en az 1 adedini şifresiz kanaldan vermek zorunda.

    UEFAnın resmi internet sitesinde 29.02.2008 tarihinde yayınlanan habere göre de maçlardan biri mutlaka Kanal D de ya da açık bir kanalda yayınlanmak zorundadır. Bu durumda, UEFA açıklamasına göre; ön eleme turlarını başarı ile geçen Galatasaray ve Fenerbahçe takımlarımızın 15 Eylül tarihinde başlayacak ve aralık ayına kadar devam edecek grup karşılaşmalarından en az bir adetini şifresiz kanalda izleyebileceğiz.
    (akşam gazetesi)

    edit: eksileyen arkadaşa saygılarımı bildiririm. kendisi bana 1 adet d-smart uydu anteni de alırsa pek bir makbule geçer.
    edit 2: tamam eksileyen kardeşim kusuruma bakma da neyi eksilediğini ben 10 dakkikadır tam çözemedim ne olur bir açıkla.
    24 ...
  17. sözlüğün anketlerle dolması

    ?.
  18. son 1 haftadır iyice azıtmış olan durum.

    sol frame'e göz atan normal bir yazar hemen bir anket konusu ile karşılaşabilir. özellikle bu anketlerin futbol ile alakalı olduğuna da dikkatinizi çekerim.

    anket dediğini doldurmak kolaydır.
    konu bulamayan, entry girecek kadar da bilgisi olmayan her yazar bir anket başlığı açabilir. genellikle de bunu futbol ile ilgili olarak yapar. amaç fanatikleri gazlayarak başlığı doldurtmaktır.

    hatır zararları sırf kendilerine olsa eyvallah.
    millet galayana geliyor dolduruyor da dolduruyor.
    güzel entryler, önemli tartışma konuları ise sol frameden kayıyor.

    anket anket anket....
    hele de alex vs arda.
    herifler bile düşünmemiştir bu kadar ben bundan daha mı iyiyim diye...
    hala merak ediyorsan ufak bir açıklama senn için gelsin:
    ikisi de iyi oyuncu.
    arda'yı severiz, yeteneklidir, iyi oyuncudur, yürekldir. galatasaraylı olduğu için galatasaraylılar tarafından korunur şımartılır.
    alex'i severiz yeteniklidir, iyi oyuncudur, oyun zekası üst düzeydir. fenernahçeli olduğu için fenerliler tarafından korunur şımartılır.

    fin!

    edit:
    kanıtı da hemen ardından.
    sözlüğün anketlerle dolması
    sabriye takım içinde verilebilecek lakaplar (23)
    prespiyopi
    küçük maçların büyük adamı (8) ...
    doğan yayın holdinge vergi cezası (8) ...
    en iyi dublaj yapılmış yabancı filmler (10) ...
    0 ...
  19. arda turan başlıklarının bayması

    1.
  20. artık yeter denen durumdur.
    gözlerim çatladı artık.
    yeter ulan yeter.
    savunacaz derken cılkını sikip attınız işin.
    herifi sabri alex, maradona, pele, napolyon hepsiyle karşılaştırdınız ulan!
    sırf arda değil derdimiz...
    alex yok özer yetti artık.
    hani bir iki biz de yazıyorduk ama sıktı.
    millet yazacak bir şey bulamadığı için bu sikimsonik başlıklara yazıyor, başlığı açan herifler de hava basıyor ulan ne okunan başlıklar açıyoruz diye.
    sözlüğü bu başlıklara yüz vermemeye davet ediyoruz efem.
    4 ...
  21. bütün entryler şukela olsun kampanyası

    ?.
  22. bütün dünya bir olsa, birlik olsa hayat bayram olsa kampanyasıdır. sevilesidir, öpülesidir. bütün entrylerimiz şukela olacak, sözlüğümüz kaliteye doyacaktır.

    ve ayrıca:
    (bkz: bir cem yılmaz vaadi olarak şukela)
    0 ...
  23. sjfkdkglfksgj şeklinde entry girmek

    1.
  24. tamamen bilinçsizce, masumca yapılan bir eylemdir...

    olay aynen şöyle yaşanıyor sayın seyirciler...
    sahur için kalkıyoruz* *
    uykulu şekilde suyumuzu yudumlar iken, sözlükte takılıyoruz....
    takılırken uykumuz geliyor...
    kafa klavyeyle bütünleşiyor...
    ve ortaya 3-5 kişi haricinde hiç kimsenin görmediği kalitede, yıllarca unutulamayacak bir entry ortaya çıkıyor
    "...ldjkflklksgalkfkkskkssladkşjsg..."
    ...
    ne hikmetse* bir süre sonra uyanıyorum ve bu harika entryi görüyorum...

    fevkalede..
    ama büyük ihtimal kimse değerini anlayamıyacaktı...
    eziyet çekecek ve aşağınalacaktı...
    hatta belki moderasyon tarafından yargılanacak ve masum bir yavruyken hapse girecekti...
    bunlara izin veremezdim...
    acımadım...
    sildim...
    pişman değilim...

    edit: görmediği entrye bile ayar vermeye çalışan arkadaşlara selam eder ellerinden öprerim. bende daha ne görmediğiniz entryler var...
    2 ...
  25. nasıl olsa uçurulacağım deyip entry girmeyen yazar

    ?.
  26. şukela butonunu bozup sonucunda şok olan yazardır. sözlüğün hakikaten düzgün yazarlarının altında x. nesil silik yazısını görünce şevkini kaybeden "bu herifler de silik yerse" deyip entry girmeyen yazardır. bunların yanı sıra boğazına kadar umutsuzluğa batan bahtsız yazarlar da bulunmaktadır. içlerinde nasıl olsa ishal olacağım deyip yemek yemeyenler de mevcuttur.
    2 ...
  27. troll yaratmak

    1.
  28. göründüğü kadar kolay olmayan eylem..
    ...
    genellikle futbol için, müzik için zırt için, pırt için "olunmaz doğulur"..
    bu tam tersi..
    troll doğulmaz, olunur...
    biz sizinle bugünki programımızda troll nasıl yaratılır onu inceliyeceğiz...
    önce malzemeler:
    malzemelerimiz:
    1)potansiyel troll
    2)bir adet sözlük
    3)troll olmayan farklı düşüncelerdeki bir ton yazar..
    evet malzemelerimiz elimizde..
    troll'e başlıyoruz...

    öncelikle troll olduysak, insanlar bizi tanımalı...
    kısa vurucu ve troll olduğumuza vurgu yapan entryler giriyoruz...
    nereye..
    götü..pardon başlıklara..
    güncel başlıklara...
    herkesin dikkatini çekecek başlıklara...
    peki hemen neden başlık açmıyoruz?
    uçurulmamak için tabi ki...
    insanların gözü bize yaviş yaviş alışacak...
    başta insanlar bizi siklemiyecek..
    fakat o kadar çok entry gireceğiz ki insanlar bizi siklemek zorunda kalacaklar...
    neymiş bu diyecekler...
    sonra yavaş yavaş uzun entrylere girişeceğiz...

    artık uzun entry de girebiliriz..
    çünkü insanlar bize kayıtsız kalmayacaklar ve ne saçmaladığımızı merak edecekler...

    ve mutlu son
    troll olduk....

    bölümümüzün son aşaması max - karma kasarak moderasyonunun saçma saçma karma seviyesi isimleri buldurmakla uğraştırmak...
    (uzun bir cümle oldu ne yapalım)....büyük ihtimal 3500'e kadar bulmuşlardır...
    o zaman duvarı deliyoruz..kendimizi aşıyoruz..

    hadi küçük troll hadi!
    1 ...
  29. 02164440375

    ?.
  30. zırt pırt arayan ttnet'in telefon numarası...
    siz istemeyince ararlar..
    ulaşmak isteyince 30 dakika türk marşı dinletirler...
    4 ...
  31. korsan yazılımın yılda 20 milyar dolar zararı

    ?.
  32. dünyadaki oyun yapan irili ufaklı şirketlerin toplam zararıdır..
    özellikle türkiye pazarından çok zarar ettikleri söyleniyor...
    fakat allah rızası için kim alacak 150 milyona oyun?
    sen ülkende 20-30'a sat sonra türkiye pazarından zarar ediyoruz toplam zarar 20 milyar dolar diye üzül.
    orjinali alınınca da bize 20 milyar dolar giriyor.
    4 ...
  33. kaliteli yazarların silik olması

    1.
  34. dikkatimi çekmiş olaydır...
    örneğin:
    sözlükte canım sıkıldı...
    görmediğim entrylerini göreyim biraz merak edeyim dedim kendi kendime....
    ve ilk önce sayfayı tazele, sonra da şukelaya tıkladım...
    ...
    hakikaten çok güzel entryler vardı içlerinde...
    insan merak ediyor bunların yazarı kim diye.
    en az 10 entrye baktım..
    farklı farklı yazarlardı..
    çoğu silik..
    bir iki eseri iyi diğerleri siktiriboktan değil...
    hepsi iyi..
    gitmiş canım yazarlar..
    kaliteli, güzel eserlerin, komik eserlerin, seviyeli eserlerin yazarları...
    sonra işin biraz derinine indim veeeee( sadettin teksoy hesabı):
    (bkz: tası tarağı toplayıp başka sözlüğe göç etmek)
    çoğu yazar başka sözlüklere gitmiş, artık orda yazıyor ve başarılı da.
    kalitesi eksilmemiş.
    tek soru:
    neden bizim sözlükten ayrılıp da başka sözlüklere gidiyor bu adamlar?
    6 ...
  35. kemalin askerinden mektup adıyla forwardlanan mail

    ?.
  36. bir çok kişiye forward edilmiş olan maildir.

    Zıpkın gibi genç bir asteğmendim, hatırlarsınız komutanım..

    Gönüllü olarak güneydoğu da görev yapmak isteyen..

    Madem vatan tehlikedeydi, madem milletimizin birliğine bütünlüğüne karşı hain terör tehdidi vardı, biz vatan evlatlarına düşen şey, kanımız canımız pahasına bu memleketi, bu toprakları savunmaktı..

    Bize öğretilen buydu... Önce ailede, sonra okulda, sonra kitaplarda.. Yüreğimize işlemişti.. Ne yapacaktık yani... Torpil bulup batıda anakuzusu misali askerlik mi.. Eksik olsun.. Uzak olsun...
    Bu duygularla görev için emrinize giren yüzlerce asteğmenden biriydim...

    Beni hatırlarsınız.. Hatta beni çok iyi hatırlarsınız... Helallik isteyip de alamadığınız kaç astınız olmuştur ki...
    Komutanız altındaki Erdem Sınır Karakoluna Destek Timi Komutanı olarak geldiğim günü hatırlıyorum..

    Karakoldaki en yüksek rütbeli ben olduğum için tüm sorumluluk da dolayısıyla bana aitti..

    Daha ilk günümde karakoldaki bazı askerlerin giyiminin diğerlerinden farklı olduğunu gördüm.. 3-5 kişi kadarlardı.. Diğer tüm askerler hücum yeleği ve postal yani tüm gün giyimi zorunlu kıyafetlerle dolaşırken bu 3-5 i her ne hikmetse yeleksiz ve terlikle dolaşıyordu.. Önceleri onları hasta veya istirahatli sandım.. ama istirahatli adam dışarda turist ömer misali dolaşmaz.. yatağında veya bölük revirinde olur.. sonra nöbetçi çavuşu çağırdım ve bu durumu sordum.. verdiği cevaba inanamadım...
    - Komutanım dedi bana... o askerler imam hatip mezunu....!! !
    - Eeee....yani. ..?
    - Komutanım.. o askerlerin gündüz nöbete veya gece pusuya isimleri yazılmaz...!!!
    - Eeee...peki ne yaparlar burada..?

    - ............ ......... ........
    - Oğlum cevap versene... ne demek görev yazılmaz.. kim yazmaz... kim yazdırmaz...?
    - Komutanım... Bölük komutanımız.. ( hık mık ile karışık) ............ .

    Tahminleriniz üzere aynı gece bu vatan evlatlarına da aynı diğer askerler gibi pusu görevi tarafımdan karakol defterine de kaydı düşülmek suretiyle yazılmıştır....
    Senmisin yazan... Heralde vahiy! yoluyla olacak, haber alıp daha pusu timi çıkmadan bir baktım bölük komutanı olarak araca atlamış karakola gelmiştiniz.. Ben aracı kapıda karşılayarak,
    - Astğm. Ayhan....... ....Vukuatım yoktur komutanım... demiştim... (ama vukuatım varmış.. haberim yokmuş..)

    Vukuatım şuymuş... bu arkadaşlar, yani imam Hatip mezunu olan askerler Kur'an-ı hatim ettikleri için mübarek (sizin tabirinizle) insanlarmış..

    Yani onları korumalı, gözetmeli imişim... bu da nasıl olacak asker ocağında... görev vermemek suretiyle olsa gerek...
    Lafın özü 40 dereden dolaşan lafların özeti bu... Ayhan Asteğmen ne desin.... adam komutan karşısında... e dağbaşı burası... üst komutan bulup derdini anlatacak hali mi var...

    - Emredersiniz Komutanım... Yazılı emrinize müteakip bu askerlere görev yazılmayacaktır....!!!!

    Gözlerime bakmıştınız komutanım.. bakışmıştık bir müddet... beni mi tartmıştınız, sözlerimi mi... yoksa kararlı olup olmadığımı mı aradınız gözlerimde bilemiyorum. ..
    Sonra gittiniz, hiçbir şey demeden.... birdaha da yıldızımız barışmadı sizinle.... olur olmaz bir sürü saçma sapan sebeplerden fırça attınız ilerki günlerde... Ama o yazılı emriniz bir türlü bana ulaşmadı komutanım.. ve Ayhan asteğmen diğer askerlere nasıl davrandıysa o mübarek dediklerinize de öyle davrandı...
    O Mehmetlerin hepsi mübarektir komutanım.. Vatan savunması da öyledir... Mübarek iştir... Mübarek insanlar yapar...
    Takva kulların kendi aralarında bir üstünlük ölçüsü değildir komutanım... Allah ile kulları arasında bir ölçüdür..
    Siz gittikten sonra pusu ve karakol emniyet timlerini çıkarırken o Mehmetlerin gözlerini görmenizi isterdim komutanım.. Bana bir farklı baktılar o akşam.. sanki korkmadan bölük komutanına karşı kafa tutmuş ve örtülü emrini dinlememiş, ama doğru olanı yapmışım gibi... görmeliydiniz o gözleri....

    Geçti aradan 15 sene... nerden mi aklıma geldi şimdi durduk yere... yok canım ne durduk yerdesi...
    Bir baktım dün Habertürk de Fatih Altaylı'ya konuk olmuşunuz komutanım.. hüseyin üzmez'in avukatı olarak....

    Yüzünüz biraz değişmiş ama ses tonunuz ve vurgulamalarınız aynı hala... Bırakmışsınız yüzbaşı rütbesindeyken. .. ya da zorunda kalmışsınızdır... bilmiyorum.. .. Kul hakkı nedir çok iyi bilirsiniz komutanım.. Öbür tarafa üzerinde kul hakkıyla gitmek.. O kadar hassassınız ki o konuda asker-subay tüm astlarınızın yanına terhis gününden bir gece önce gider ve ısrarla helallik isterdiniz.. . vermemek ne mümkün... komutansınız....

    Bilemem, sadece bu garip Ayhan asteğmenden mi alamadınız.. ya da bir başkaları daha oldu mu...
    Söylermisiniz komutanım... vatan savunması için Anadolu'dan kopup gelen vatan evlatları geldiği yerde aynı kendi gibi olanların kayrıldığını görünce ne der, ne düşünür... onun yerine de göreve gitmesi, pusuya gitmesi, çatışmaya girmesi doğrumudur.. biri turist Ömer misali dolaşırken, çayını sigarasını tüttürürken, diğerinin tüm geceyi eli tetikte arazide mevzilenerek geçirmesi hak mıdır... Allahtan reva mıdır... bu kul hakkı değil ise nedir...
    Bilmem içinizde ukde kalmışmıdır bu dik kafalı asteğmenden helallik alamamak... Siz o haksız yere ayrım yaptığınız Mehmetlerden helallik alsanız da ben etmiyorum..
    Etmiyorum...çünkü vukuatınız var...
    Ben vatana helal etmişim zaten, size ne hacet...

    P.Astğm.Tahsin Ayhan
    241.Dönem
    Mustafa Kemalin Askeri...

    not: başlık karakter sayısı yetmediği için kısaltılmıştır, özel isimde ayırma yapılamamıştır.
    0 ...
  37. doğudaki durumdan bir haber olup kürtlerle bozmak

    ?.
  38. durumdan bir haber olup bir şeyler gevelemektir.
    edit: entry komple silinmiştir. başlık başa bırakılmasın diye komple bir cümle bırakılmıştır. saygılar.
    6 ...
  39. serinlemek için alışveriş merkezine giren insan

    ?.
  40. genelde sabit bir şekilde(klima altı) duran, kalabalık alışveriş merkezlerinde milleti fıtık eder. hele de paketleri taşımak için araba da aldıysanız...

    bunlar aynı zamanda kuşın da ısınmak amaçlı giderler.. hatta o bölümü mevsimlik kiralayanlar bile vardır..
    2 ...
  41. oyun ahlakı edinmek

    1.
  42. saklanbaç, kuka, aylık gibi vazgeçilmez oyunların gediklisi olduktan sonra bu oyunlara yeni raconlar getirip, kurallar koyma durumudur...

    örneğin saklanbaç genelinde çok basit bir oyundur. 1 eleman vardır sayan 2-3 eleman vardır saklanan. fakat bu oyunu çok fazla oynayan kardeşlerimize günün birinde ışık gelir; "madem her gün bu oyunu oynuyoruz, yeni raconlar koyalım" koyalım anasının satayım...sorunlar ele alınır...
    mesela ali çok hızlı sayıp bütün mahalleyi enselerken necmi ortalama bir hızla saymakta ve hep ebelenmektedir...hemen kurul toplanır...
    "sayan arkadaşın sırtına eller aşağı yukarı sürüldükten sonra,hafif bir yumruk atılsın. hızlı mı yavaş mı densin. vurulan eli bulursa böyle, yoksa şöyle" gibin...

    iş iyice büyütülür... oyun ciddileştirilir..mesela sayan eleman yan yan bakıyorsa dövülür...

    örneğin aylık eski bir oyun olmasına rağmen şu an ilginç kuralları ve isimleri de barındırmaktadır...tek pas gibi.. kaleciden dönen top birde birdir gibi...

    gerçi artık bunlar yok...
    şimdi şu oyuna trainer indirdik yok bu oyunda şu hile var...
    0 ...
  43. tuncay şanlı nın stoke city e transfer olması

    ?.
  44. az önce gerçekleşmiş transfer... 3 yıllık imza atmış..
    1 ...
  45. kürt kelimesinin aşağılama amaçlı kullanılması

    ?.
  46. çoğu kişinin sadece laf olsun diye kullandığı, fakat bir çok insanı kırabilecek, hatta ve hatta şu an ki duruma gelmemize sebebiyet veren davranış.

    sokakta, sağda-solda görüyorum bu tipleri... artık arkadaşını kızdırmak mı istiyor, uyuz mu edicek, sevdiğinden mi yapıyor, direk "ne yapıyon lan kürt" diye bir laf yapıştırıveriyor..

    ayıp cidden ayıp... resmen yerme amaçlı, hakaret amaçlı kullanılıyor. terbiyesizlikten ve hassas davranmamaktan ötesi değil. cahillik de cabası üstüne.

    şunun farkına varmalıyız artık.
    bu ülkede kürt vatandaşlar da büyük bir çoğunluk.
    ve ülkemizi seviyorlar. olmadı yaşadıkları yerleri seviyorlar.
    ..

    emin ol, bize 70 yıl öncesinde bir düşmanlıkları da yoktu bu kadar büyük çaplı. tamamen yoktu diyeniyoruz çünkü ilk aklımıza bir çok kürt vatandaşın da katıldığı "şeyh sait" isyanı geliyor... bunlar da cumhuriyetin ilk yılları, her ülkede olabilecek şeyler... amerika da az uğraşmadı etnik çatışmalarla ama sonunda başardı. biz ise 70 yıl gibi bir sürede bu işi bir kenara ittik. ya bakılmadı, ya para yok dendi.. nedense oralarıyla hep başkaları ilgilendi.. o başkaları ilgilendiği için geldiğimiz durumu hepimiz görüyoruz...

    haklılar mı?
    hepsi haklı diyemeyiz ama bir grup kesinlikle haklı.. örneğin kürtçe eğitim alabilmek de istiyoruz diyenler...
    şimdi bir avustralya turu yapıyoruz....
    avustralya'da hükümet kararıyla çıkarılmış bir yasa var...
    türkler kendi benliklerini kaybetmesinler diye türkçe eğitim görebilirler, konuşabilirler...
    bunu geç, o hükümetin vatandaşı olan avustralyalı hocalar bile türkçe öğreniyormuş...
    bak sen...

    biz bunu 30-40 sene önce yapsak şimdi bunların hiçbirini yaşamıyor olacaktık...
    ..

    sen oaralara hiç gittin mi?
    öyle bir fakirlik, cahillik var ki...
    devlet yok orda..
    fakirlik hakim....

    30 sene önce eksik bırakılanlar şimdi bu şekilde karşımıza çıkıyor...
    bizim eğitmediklerimizi başkaları eğitmiyor, kandırıyor...
    sonra başımıza gelenlere bak...
    7 çocuk yaptığı için burda o vatandaşı yerenler var..
    "eğitimsiz" diyorsun
    aklı yok mu?
    diye cevap veriyorlar..
    akıl eğitimle yoğrulmadıktan sonra...

    işte...
    alaya alınan bir kürt lafından nereye çıktık....
    bunların olma sebebi ihmalkarlık...
    başka hiçbir sebebi yok..
    bir anne baba, eğitimli olan, şunu iki dakika izah etse sorun kalmayacak...
    çocuk "kürt" kelimesini aşağılama amaçlı kullanmayacak...
    bu canım ülkede neyi paylaşamıyoruz??
    1 ...
  47. facebook ta platonik takılmak

    1.
  48. can sıkıntısından veya abazanlıktan yapılabilecek eylem...

    1.) abazanlık
    abanzınlıktan neden yapılır herkes biliyor fakat biz gene de kısa bir değinip geçeceğiz...
    efenim nasıl yapılır...
    abazan gencimiz mahalledeki bütün organizmaları facesine ekler...
    ekler ekler ekler....
    ve bekler.
    bir arkadaşının etiketlenmesini, sonucunda güzel kızlar göreceği anı...
    bir süre sonra bu elemanımız etiketlenmiş bir arkadaşı sayesinde hiç tanımadığı birinin dünyasına dalmıştır bile...
    bunu da bir güzel abazanlık amaçları için kullanmıştır.

    2.) can sıkıntısı
    bu da hiç bir kötü amaç gütmeden, sadece ve sadece can sıkıntısından yapılan bir eylemdir. adamamız bütün gün evdedir, ve ya işdedir. iş de ne iş ama! can sıkıntısından patlamaktadır... msn'de her zamanki gibi hiç kimse yoktur.. iş arkadaşları desen oy oy oy... evde olsan buzdolabına gidip gelmekten perişansın... gir faceye bak etiketlere bakın sağa sola... her zaman olduğu gibi merve-güliz-gamze triosunun hayatını yaşa.. of nede eğlenmişler dimi! sen de onların hayatlarından bir güzel otlanırsın.
    1 ...
  49. odada manasız hareketler yaparken yakalanmak

    5.
  50. rezil bir durumdur. yaptınız hareketin manasızlığına göre yüzünüz farklı tonda kırmızı renk alır.
    0 ...
  51. hediyenin altında kalmamak

    ?.
  52. biz türk insanı için namus meselesi olan durumdur.

    örneklerle gidersek:

    misafirliğe gittiğimiz hakan beyler'e ev hediyesi, zart zurt olmamasına rağmen bir adet vazo getirdik.
    evet, bu an itibariyle iş namus meselesine dönüşür.
    hakan beyler hemen bir toplantı yaparlar. vazo fiyatı evin hanımı tarafından çoktan belirlenmiştir. plan yapılır.
    ya hakan beyin üye olduğu bir lokale gidilir.
    veya en kötü çicek götürülür.

    altta kalmamak için diğer aile harekete geçer.
    bu sefer mehmet bey olsun, hakan beyleri bir lokale davet eder falan fişman.
    bu olay böyle sürer.
    bunun bir benzeri ise bir size gittik şimdi siz bize geleceksiniz mevzusıdır.
    aynı bokun lacivertidir anlayacağın.

    çocuklar arasında bile yaşanır.
    kerem doğum günü hediyesi olarak action-man getirdiyse karşılığını uzaktan kumandalı araba ile alır.
    eğer kitap aldıysa karşılığını da aynen kitap ile alır.
    2 ...
  53. bir karizma aracı olarak facebook arkadaş listesi

    ?.
  54. insanların ne kadar çok arkadaşı varsa o kadar önemseneceğine, önemli bir insan olacağına inancı yüzünden herkesi eklemesiyle gerçekleşen durum. bunlara göre 100 ezik, 250 ortalama altı, 400 iyi, 1000 üzeri ise ikondur. genelde bizim insanımız arasında çok yaygındır. arkadaşın arkadaşının arkadaşını bile eklemeyi sağlayan bunlarla alakan olabilir bölümü bu işe körükle gitmektedir.
    3 ...
  55. türkiye deki delirme oranı

    2.
  56. tavan yapmış, hatta tavanı delmiş bir orandır...

    örnekleyerek entryimize başlayalım...

    rıza amca ülkemizdeki diğer binlerce mustafa, ayşe, fatma gibi hayatının hatasını yapmış ve ülkemizde öğretmenlik mesleğini seçmiştir. üstüne üstlük bir de aile kurmuş, özel okullarda çalışmamış, anadoluya hizmet yapmıştır. ve sonunda o da yorulmuş emekliliğinin tadını çıkarmak, ailesiyle vakit geçirmek istemiştir. fakat kendisini bekleyen harika süprizlerden habersizdir.
    bir çocuğu liseye gitmekte ve aynı zamanda dershaneye devam etmektedir. kızı ise başka bir ilde üniversitede okumaktadır.
    makbule hanım da kendisi gibi emeklidir öğretmendir. her ikisi de mutlu bir emekliliğin hayalini kurarak çocuklara şevkle 25 küsur yıl bilgiler öğretmiş dert çekmişlerdi. fakat maaşlarının toplamı yaklaşık 1.900 ytl küsür tutuyordu. emekli ikramiyeleri ise yıllardır istedikleri o evi almaya ucu ucuna yetişmişti.. uzun 25 yıllık öğretmenlik hayatından sonra rıza amcanın da öğreneceği çok şey vardı. dolmuş şöförlüğü, çok şanslıysa şımarık çocuklara bir branşta ders bir dükkanda kasiyerlik.... ev ancak dönüyordu!

    tabi rıza amca almanyada hocaların kendisinin onda biri kadar zorlanmadan ayda 5000 euro kazandığını bilse herhalde sokaklarda zurna çalmaya başlardı....

    mehmet abimiz, büyük bir hevesle asayişe girmiş ve zorlu sınavları aşmıştı. fakat hayat ona da çok tatlı şeyler hazılamıyordu. lise çıkışları 15-16 yaşındaki çocukların saçma sapan kavgaları, ardından aynı tiplerin stadlarda kavgaları,hırsızlar...karşılığında üç-beş kuruş maaş ve evdeki kardeşimizin 1 hafta sonra başlıyacak olan okulu için alınması gereken okul önlüğü...

    betül teyze dul bir devlet memuru...
    yıllardır istediği o küçük kıyafet butiğini yeni devralmıştı, teğet geçen krizin hiçte teğet geçmediği hüseyin beyden. o aralar kendisinin de en geç 3 ay sonra batacağından haberi olmadığı için mutluluktan uçuyordu...

    ülkemizdeki insanlar artık gerçeklerle değil umutlurlar ayakta duruyor. çoğu insan 3 bankadan kredi alıyor ve ordan oaraya burdan şuraya koyarak yaşamına devam ediyor.

    hala kalkmış ergenekon, müvenner, kürt mevzusu...

    ....

    bir de din elden gidiyor, bu ülkeyi şeriata çevirelim atatürk diye bir şey bırakmayalım diyen bir grup var.

    bakın,
    din ve dinin getirdiği gereklilikler kime şart koşuldu?
    ergenliğe girmiş aklı başında her kişiye...
    insanların ise delirmesine çeyrek var..
    hatta bazılarının ise çoktan yarım geçmiş bile.

    sonra anlatırsınız tabi...
    -bakın kürt sorununu çözdük
    +ama biz açız yicek gıdım ekmeğimiz yok
    +olsun çözdük biz

    -katili bulduk bakın
    +olum asıl biz ölüyoruz..

    +bak şun...
    -hehhögöerrö...zööööööö!!!!!

    ama önemli değil
    durmak yok yola devam
    bas basabildiğin yere kadar.
    2 ...
  57. tası tarağı toplayıp başka sözlüğe göç etmek

    1.
  58. uludağ sözlükte aradığını bulamayan yazarın yapacağı eylem.
    veya aradığını bulup da kaybeden.

    iki bölümde incelemesini yapalım:

    1. bölümde bulup kaybedenler

    çok seviyesizce girilen bir sürü başlığı, biçimsiz saçma sapan yazılan entryleri gördükçe, kendi girdiği düzgün, kaliteli entryler ise eskisi gibi sallanmayınca, kıymeti bilinmeyince yazarımızı düşünceler sarar. ilk önce aklına başka sözlükler gelir. sonra "s.ktir et burda başladık burda biter" der. fakat bir gece ansızın gelen seri eksi oy veren ipne ve 10 paragraflık canım entrynin sol framede hiç oylanmadan aşağı kayması son darbeleri oluşturur. ilk önce başka bir sözlükte hesap açılır. çaylaklık entrylerini, sözlüğündeki kimsenin görüp keşfedemediği güzel entryler oluşturur. heyecanlı bir bekleyişten sonra yazarlığı onaylanınca burdan en güzel, nadide eserlerini yeni sözlüğüne götürür. biz buna gerçek hayatta beyin göçü diyoruz.

    2. bölümde hem şişko hem sapıkları ele alacağız.

    bunlar hem sözlüğün havasını bozup amele amele ayar vermeye çalışıp sözlüğü doldururlar hem de ilgi görmeyince çemkirirler. arkadaşlarına da dert yanarlar aga benim entryler hiç oylanmıyor diye. en sonunda girdiği süper belden aşağı komedi ve espri unsurlarını bolcana bulunduran bir entryden sonra çaylak yapılır. maalesef toplum kendisini iyi analiz edememiş, ellerinden bir tolstoy'u kaçırmışlardır. varsın olsun!
    kendisi çaylaklığı bir çekememezlik olarak görür. her zaman yaptığı gibi başka bir sözlüğe gider. ilk 10 entrysini en kaliteli eserlerinden seçer.(yarısı çalıntı ve alıntı olan) sonra eski sözlüğünden entyrlerini taşır. bir de üstüne ben gidiyorum buraya kadar elveda tribi , ve gider.

    fin!
    17 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük