the who'nun who's next albümünde, üçüncü şarkı. hafif, tatlı, sakin bi şey. mutlu mesut sözleri var:
Layin' on my back
In the newly mown grass
Rain is coming down
But i know the clouds will pass
You bring me tea
Say "the babe's are sleepin'"
Lay down beside me
Love ain't for keeping
Black ash from the foundry
Hangs like a hood
But the air is perfumed
By the burning firewood
The seeds are bursting,
The Spring is seeping
Lay down my darling
Love ain't for keeping
bir eddie money şarkısı. sanırım en çok bilinen şarkısı, take me home tonight var bi de. bizim le le le sakine tarzı sözleri vardır, eddie kıza kap çeyizini gel der. peki biz bu şarkıyı nerden duyabiliriz, tabi ki gta san andreas'ın en fantastik istasyonu k dst'tan.
işte o sözler:
got a surprise especially for you,
something that both of us have always wanted to do.
we've waited so long, waited so long.
we've waited so long, waited so long.
i'm gonna take you on a trip so far from here,
i've got two tickets in my pocket, now baby, we're gonna disappear.
we've waited so long, waited so long.
we've waited so long, waited so long.
i've got two tickets to paradise,
won't you pack your bags, we'll leave tonight,
i've got two tickets to paradise,
i've got two tickets to paradise.
i'm gonna take you on a trip so far from here,
i've got two tickets in my pocket, now baby, we're gonna disappear.
we've waited so long, waited so long.
we've waited so long, waited so long.
i've got two tickets to paradise,
won't you pack your bags, we'll leave tonight,
i've got two tickets to paradise,
i've got two tickets to paradise.
bir lonnie chatmon ve walter vinson şarkısıdır, aynı zamanda bir blues klasiği olduğu için piyasada coverlamayan kalmamıştır. mesela creamwheels of fire'da coverlamış, goodbye'a da canlı kaydını koymuştur. bob dylan, greatful dead, ray charles gibi abilerimiz de bu kavır kervanındandır.
arada sözler değişir ama genel olarak şudur olay:
one summer day, she went away
she's gone and left me, she's gone to stay
lord she's gone, but i don't worry
'cause i'm sitting on top of the world.
well my lover took with my best friend
some joker got lucky, stoled her back again
lord she's gone, but i don't worry
'cause i'm sitting on top of the world.
well in the summer i have he fall
i spent my christmas in my overalls
she's gone, but i don't worry
'cause i'm sitting on top of the world.
going down to the railway to catch a freight train
i'm gonna leavw this town, for her i'm bound
she's gone, but i don't worry
'cause i'm sitting on top of the world.
one summer day, she went away
she's gone and left me, she's gone to stay
she's gone, gone, gone but i don't worry
'cause i'm sitting on top of the world.
elvis costello'nun şukela şarkısı olmasının yanında bir mükemmelliği daha vardır, the big lebowski'de çalar. evet, o derece güzel.
maude'un dude'u gönderdiği doktor şortunu indirmesini söylediğinde dude'un walkman'inde bu şarkı çalar işte.
o tatlı sözler:
She was smitten from the first
By a curious fellow
She said I love the way you talk
And with a flounce she then announces
I love the way that you pronounce it: "Marshmallow"
So she liked to sing along
To her favourite song
From the year that she was born
She had mysterious affairs (?)
Until she woke up in the '80's
CHORUS:
So speak to me
Just like you should
And then you can say those wicked things
And if you want
We'll make it good
Before my mood swings
Well he looked like one of those
Who would take off his clothes
Like he would peel a tangerine
No-one's been known to decline this
Until I've found out what your sign is
amerikalı tv aktörü. The Larry Sanders Show ile 4 kez emmy'ye aday olmuştur. sakin ve komik bir yüz ifadesi* ile rahat rahat konuşarak gösterdiği performansları izleyicinin komedi algılayıcılarını bolca uyarır. kendisine son zamanlarda türlü komedi filminde* baba rolünde rastlanıyor.
bir gladys knight şarkısı. şarkıda los angeles'a gidip meşhur olmaya çalışan arkadaşımız bir takım garsonluklardan geçip bi bok olamayacağını anlar ve memleketi georgia'ya geri döner.
jimmy page, the edge ve jack white'lı elektro gitar belgeseli. davis guggenheim yönetmiş, An Inconvenient Truth'u da bu hocamız yönetmişti. filmin fragmanında çok sapık bi an var, jack white bi tahtaya kola şişesi çakıyo, üstünden bi tel geçirip gitar yapıyo. bu anı görmüşseniz zaten sonra filmi bi şekilde bulup izlersiniz herhalde.
albüm güzel fakat bende biraz hayal kırıklığı yarattı, bu potansiyelden daha iyi şeyler çıkabilirdi sanki. ya da beklentilerimi abarttım. ama sonuçta jack white her sene albüm çıkardığı sürece sorun yok benim için.
ah o ne neşe, ne keyif!* '69'dan '73'e kadar 4 yıl bbc'de süren bu ingiliz komedisi, şu an absürd komedi dalında ne üretiliyorsa hepsine birinci dereceden ilham kaynağı olmuştur. 40 yıllık tarihine rağmen hala günceldir, deli gibi güldürür. it's mönti peytıns fılaayin sööö'kas diye başlar, and now for something completely different diye devam eder. bize şu adamlar tarafından armağan edilmiştir:
'81 yapımı her şarkısı mükemmel bir rush albümü. progresif rock'ın temel taşlarından biri. davulları, basları, her şeyi şahane, şaa-haa-ne! fantastik! ölümlü kulaklara verilmiş en büyük hediyelerden biri, bir baş yapıt.
doğu akdeniz bölgesinde bulunan, boyu 5 ila 20 metre arasında değişen hızlı büyüyen çam ağacı türü. yaprakları iğne şeklindedir, kızıl denmesinin sebebi sürgünlerinin kızıl renkte olmasıdır.
alphonse daudet in yazdığı bir çocuk romanı. şu sıralar satılan herhangi bi baskısı yok sanırım, sahaflarda bulabilirsiniz. aslında bir klasik olmasına rağmen yayınevlerinin pek ilgi göstermediği kitaptır. kitap fransa da yaşayan bir çocuğun hayata bakışını anlatır.
billy aronsonın 1997'de yazdığı bir çocuk kitabı, soyu tükenen tarihöncesi hayvanların dilinden anlattığı bir hikayedir. tübitak popüler bilim kitapları tarafından 2000 yılında basılmıştır.
-- arka kapak açıklaması--
herhangi bir şehirde, herhangi bir parkta, herhangi bir bahar sabahıydı.
Ortalık çok sakindi. Sonra birden dört bir yandan çıkagelen hayvanlar parkın ortasında toplanmaya başladı. banklardan birinin arkasından bir kılıç dişli kaplan fırladı. çalılıkların arasından bir kürklü mamut göründü. ağaçların arasından sallana sallana bir tyronnasurus rex çıktı. derken başka yaratıklar da belirdi. soyu tükenmiş hayvanlar buluşması'na katılmaya gelmişlerdi. her on bin yılda bir toplanıp dünya'da şöyle bir tur atar, uzak akrabalarını ziyaret eder, hep birlikte eğlenirlerdi. ama bu defa bir terslik vardı. sanki dünya bıraktıkları gibi değildi...
tarihöncesi bu hayvanların turuna siz de katılın ve dünya'da sahiden de bir şeylerin ters gidiyor mu onlarla birlikte keşfedin.
bazen anlamsız bir sevinç ünlemidir. başarılması gereken başarıldığında, yapılan iş 'bu' olur.
bazen hedef gösterme yüklemidir. işte bu, vurun kahpeye, gibi.*
adamların peşinden o kadar çok kız koşuyo ki böyle şarkılar yazabiliyolar. gerçi bu tarz kızdan da kaçacan hacı, fitne ficur hep bunlar. disraeli gears'ın açılış parçası, şahane bir blues klasiği. clapton'ın grupta daha aktif olma çabalarının ürünüdür.
***
Strange brew -- kill whats inside of you.
Shes a witch of trouble in electric blue,
In her own mad mind shes in love with you.
With you.
Now what you gonna do?
Strange brew -- kill whats inside of you.
Shes some kind of demon messing in the glue.
If you dont watch out itll stick to you.
To you.
What kind of fool are you?
Strange brew -- kill whats inside of you.
On a boat in the middle of a raging sea,
She would make a scene for it all to be
Ignored.
And wouldnt you be bored?
Strange brew -- kill whats inside of you.
kızıl insan. efsane cream triosunun efsane davulcusu. şu yaşında hala toad solosunu atabilen bir insan olmasıyla bi ipucu vereyim, gerisini cream arşivlerinden siz çıkarın.
taxi to the dark side filminden çıkarabileceğimiz alex gibney'in yeni belgeseli, 9. !f bağımsız film festivali kapsamında istanbul ve ankara'da gösterime girdi. hunter thompson'ın hayatını ve işlerini anlatıyor. başarılı. güzel. çok şahane.
hadi lafını etmeden geçmeyeyim, johnny depp filmde hunter thompson'ın kitaplarından küçük pasajlar okuyor. ama o kadar. öyle narrator johnny depp falan diye gitmeyin, yok öyle bi şey.
ama gonzo journalism için gidin. 60-80 arası amerika arasında değişik bir bakış açısını gözlemlemek için gidin. eğlenmek için gidin. gerçi nereye gidiyosunuz film yok artık.
torrenti vardır.
jefferson airplane'in en şahane albümü surrealistic pillow'un en şahane şarkılarından biri. el yapımı olduğunu düşündüğüm robot bir sevgiliye yazılmış olabilir. bu sevgili hem plastik hem fantastiktir. günümüzün plastik sevgilileriyle o eski şahane zamanların fantastik sevgilisi birleşmiş fantazi süsleyici olarak kullanılmıştır.