Ekşi sözlükte ebesinin nikahı sayıda olmakla birlikte uludağ sözlükte de sık sık karsımıza çıkan insandır.
Dayanamayip ilk nick alti girmesinde de mutlaka belirtir "genelde nick alti girmem ama" "nick alti girmeyi sevmem ama" "nick alti gireni deli sikiyor ama"...
Biri sadece kadini meta olarak gorurken digeri vatani milleti meta olarak gorur.
Biri sadece saapar,
Digeri muta nikahiyla saapar...
Edit: şaapmak= şey yapmak.
Yapmak= eylem.
Şey= doldurma telaffuzu.
Doldurma telaffuzu= türkcede bir cok ismin ve fiilin yerini alan ve cogunlukla konusma dilinde kullanilmasina karsin kaliplarla yazi dilinde de karsimiza cikan sey kelimesine dokdurma telaffuzu denir.
Bazı ülkelerde devletten aldığı sermaye ile kurulan, yönetimde devletin atadığı kişiler bulunan bankalardır.
günümüz türkiyesinde bütün devlet bankası mantığının teoride kaldığını söylemek mümkün. bir devlet bankası şube müdürü hükümete yakınlığıyla bilinen bir yatırımcının ayağına, elinde yaşpastayla (yaşgünü olduğu için) gelebiliyor.
işin enteresan yanı şu ki; bu sermaye sahibinin çalıştığı ve çok daha fazla yatrım yaptığı hiçbir özel bankadan böyle bir atılım görülmüyor.
devletin(!) atadığı bir müdürden bahsediyoruz...
artık devlet bankası diye bir şey kalmadığını, pratikte hepsinin hükümet bankası olduğunun kanıtıdır bu.
hoş bunu halkbank yolsuzluğunda da görmüştük ama o köprünün altından çoook sular aktı di mi güzel ülkemin güzel insanları.
özetle, bu montaj kayıtları dinletmek adiliktir, suçtur şerefsizliktir diyen metinere, zamanında erdoğan da mhp millet vekilleri ve baykalın kayıtlarını mitinglerde dile getirdiği hatırlatılınca "bizi kullandılar, şimdide başkalarını kullanıyorlar" demiştir.
sadece bu konuda değil zamanında "türbanlu bacı" videosunu gördüğünü söyleyen metinere hatırlatıldığında bu konuda da yançizmiştir.
camideki içki görüntülerinin de olmadığı hatırlatıldığında her zamanki akp taktiğiyle "bekleyin görün çıkacak" demiştir.
ondan da bi sonuç alamayan metiner "31 martta görüşürüz" diyerek bizleri şaşırtmamıştır.
anlatım bozukluklarını şaapmayın, bir sürü işin arasında yazdım bunları.
acın izleyin işte bir insan nasıl şoolur görün.
suriyeyi ülke ya da devlet olarak merak etmekten ziyade, oradaki insanların kıyımı için, kamyon kamyon silah gönderen muz cumhuriyeti hükümetinin, suni gündemler yaratarak, yaptığı alçaklıkları gizlemiş olmasına dikkat çekme çabası.
sadece suriye değil,
bunun reyhanlısı var, hatayı var, akçakalesi var, taksimi var...
komşusu öldürüldüğüde sessiz kalan bizlerin, olay paramıza dokunmak olunca nasıl da unutmayıp, unutturmadığımıza en güzel örnektir.
reyhanlıyı bu kadar uzun süre tartışmamıştık değil mi?
o savcının dokunamadığı silah yüklü kamyon vardı bir de, puffff yandı bitti kül oldu...
hadi artık lan açalım bi gözümüzü. yolsuzluk diye birilerini yem ettiler, kendilerinin kılına zarar gelmedi. böylelikle suriye de unuutuldu, reyhanlı da, gezi de..
an itibarıyla ntv öğle haberlerinde gösterilen, aralarında milletvekili olduğu da söylenen bir grubun güvenlik güçlerine karşı başlattığı eylemin haber başlığıdır.
allahın evi olarak addedilen, tarafsız olması gereken cami avlusuna konulan devasa büyüklükteki, ışıklı akp tabelasıdır.
fotoğraf çekilememiş ama bizzat görülmüştür.
"iskenderun prime mall alışveriş merkezi karşısı numune camii"
allahsız din sömürücülerinin rant uğruna her yeri kullanabileceklerinin, emmellerine alet edebileceklerinin kanıtıdır. buna izin veren cami imamı da net bunlar kadar kirlidir.
hangi parti olursa olsun ortak tek noktaları belki de din olan insanların buluşabileceği tek yer olan camileri reklam amaçlı kul-la-na-maz!!!
tayyip erdoğanın ağzından çıktığı rivayet edilmekte.
--spoiler--
"oğlum bilal erdoğan ve göz altına alınan bakan çocukları savcıları mahkemeye verecek"
--spoiler--
artık diş gösterip hırladıklarını saklamaz oldular. eskiden pisliklerini saman altından kapatıyorlardı, karşılarına çıkan insanları bambaşka konularda suçlayıp, ayaklarını kaydırıyorlardı..
hz. muhammed'e değil, günümüzde sözde müslüman olan ve müslümanlara yönelik yapımlarda yer alan; senarist, yönetmen ve onlara dur demeyen oyuncu ve izleyicilere yönelik yapılan geyiktir.
"benim resmimi, suretimi gördüğünüz yerde yakın, parçalayın atın *. " diyen muhammed, bir resmini bırakmadığından o kadar eminken;
asıl geyiği su an kamyonlu başlık açanlar değil, dizinin yapımcısından tut beğenerek izleyen seyircisine kadar o insanlar yapmıştır.
sözlükte sık sık kullanılan lakin başlığının açılmadığı görüldüğünde şaşırtan, "ben yapmasam da başkası nasılsa yapacaktı, biri bunu kesinlikleyapmalı, sen sıçtın ben sıvıyorum, bir de tüy diken bulduk mu tamamdır" anlamı taşıyan söz dizimi.
Bir sözcük türü olan bağlacın nasıl yazılacağını merak eden, öğrenmek isteyen yurdum kekolarının sık sık ziyaret etmesi gereken,
uludağ sözlükte henüz açılan,
Bilgi içerikli entry manyağı olan yazarların bilgilerini eksik etmemesi gereken,
Egitim sevdalısı khalesi'nin atılımı ve aynı yola baş koyan yazarların katkılarıyla çözülecek olan,
yurdumun kanayan yarası bağlacın en sonunda öğrenileceği platform.
Çok basit; bağlaç bir sözcük türüdür ve ayrı yazılır.
kadın kursiyerlerin orgazm taklidi yaparak tam notla geçecekleri kursa gösterilen ilgidir. erkek kursiyerler de erken boşalma problemleri için her gerçek sekste yaptıkları gibi önce tuvalette mastürbasyon yapıp sonra sınava gireceklerdir ki, 1-2 dakika daha uzun sürsün.
yumurta gibi, taş bibi, eli yüzü nurlu, parlak yurdum erkeklerinin gerçekleştirdiği eylemdir. suratına baksan simit atarsın ama kol tüyüne laf eder. insanın anne karnındaki gelişimi 9 ay 15 gün olsa maymun olarak doğacak ondan haberi yok.