Bazı firmaların ilanlarını eleştirmek ve iğnelemek için açılan bir başlıktır. Ülkede emekli olma yaşı 65. Eleman alırken yaş sınırı 35 şaka gibi. Memur olmaya bile yaş sınırı geldi. 35 yaşından sonra insanlar ölsün mü isteniyor nedir yani bu saçmalık. Evet.
Chatgpt'ye göre;
"Kim aldatır?" sorusunun cevabı tek bir tipe indirgenemez ama bazı **kişilik özellikleri, ilişki anlayışları ve davranış kalıpları** aldatma ihtimalini artırabilir. Aşağıda daha çok **aldatma eğilimi gösteren erkek tiplerini** maddeler halinde açıklıyorum:
---
### ???? **1. Sınırları net olmayan, gizemli davranan erkek**
* Telefonunu saklayan, özel alanını abartan, şeffaf olmayan
* Mesajlara geç cevap veren veya gizli konuşan
* "Herkesin bir özel hayatı olmalı" deyip mesafe koyan
???? **Neden riskli?** Aldatma genellikle gizlilikle başlar. Bu erkeklerin şeffaf olmamaları, paralel bir hayat yürütmelerini kolaylaştırır.
---
### ???? **2. Duygusal bağlılığı zayıf, yüzeysel ilişkiler yaşayan erkek**
* Hızlı yakınlaşan ama derinleşmekten kaçan
* ilişkinin güzel zamanlarına odaklanır ama sorunlar çıktığında hemen soğur
* Bağlanmaktan korkar ya da “özgürlüğüne düşkün”dür
???? **Neden riskli?** Derin bağ kuramayan kişiler, ilişkiyi kolay gözden çıkarabilir veya bir alternatifle kolayca yön değiştirir.
* Sürekli ilgi görmek ister
* Beğenilmek, övülmek, takdir edilmek onun için önemlidir
* "Ben böyleyim, beni değiştiremezsin" tarzı bir kibir taşır
???? **Neden riskli?** Bu kişiler bir ilişkide yeterince hayranlık görmediklerini düşündüklerinde dışarıda arayabilir.
---
### ???? **4. Geçmişinde aldatma veya kaotik ilişkiler olan erkek**
* Önceki ilişkilerinde sadakatsizlik olmuşsa
* Sürekli eski sevgililerle bağlantısı varsa
* Geçmişi net anlatmıyorsa
???? **Neden riskli?** Geçmiş davranışlar, geleceğin en güçlü göstergelerindendir.
---
### ???? **5. Cinsel dürtüleri baskın, dürtü kontrolü zayıf erkek**
* Flörtöz, dokunsal, karşı cinsle çok rahat
* Pornografi veya sosyal medyada sürekli dikkat çeken kadınlarla iletişim kurma ihtiyacı duyan
* Tek eşliliği zor bulan biri
???? **Neden riskli?** Dürtüsel ve kontrolsüz davranan kişiler sadakati korumakta zorlanabilir.
---
### ???? **6. Sorumluluk almayan, yetişkin gibi düşünmeyen erkek**
* "ilişki zorlamamalı" der, ama sorumluluktan da kaçar
* Suçladığında savunmaya geçer veya konuyu değiştirir
* Yaptıklarının bedelini ödemekten kaçınır
???? **Neden riskli?** Aldatmayı oyun, heyecan, geçici bir ihtiyaç olarak görüp sonuçlarını düşünmeyebilir.
---
### Peki, kimler aldatmaya daha az eğilimlidir?
✅ **Şeffaf, kendini tanıyan ve duygusal bağlılığa değer veren erkekler.**
✅ **Sorumluluk bilinci olan, iletişimi açık ve tutarlı kişiler.**
✅ **ilişkinin zor dönemlerinde kaçmak yerine çözmeye çalışan erkekler.**
Burçlara göre değil kişilik özelliklerine bakılarak değerlendirilebilen olgular. Mesela bir su ve ateş asla sevgili olmamalı asla anlaşamıyorlar. Burçlara göre yazmıyorum yalnız dikkat çekmek istiyorum bu noktaya.
Su ağırkanlı, yavaş hareket eden, duygusal, genel olarak kıskanmayan bir profilken ateş bunun tam zıttı oluyor.
Ateş fevri, ani sinirlenen, hızlı, hareketli, güzelliğe sosyalliğe önem veren mizaç. Bunlar sevgili olduğunda genelde suyun sakinliği ateşi iyice sinir hastası eder. Ama erkek su mizacı, kadın ateş mizacıysa böyle oluyor gördüğüm kadarıyla.
Başka örnek; Su erkeği eve geldiğinde evim temiz olsun yemeğim olsun derken ateş erkeği için kadın güzel olsun bakımlı olsun geri kalanın hiç önemi yoktur. Gibi gibi.
Var hâla böyle hayvanoğluhayvanlar. Asla medenileşemiyorlar. ilk insan bunlar, hayvan ile insan arasında kalmışlar her konuda. Allah ibret olsun diye yaratmış. Evet.
Osmanlı klasik çağında sokak köpeklerine yaklaşımın olumlu olduğu çok sayıda kaynağa yansımıştır. Köpekler devlet ve halk tarafından beslenmiş, ihtiyaçları karşılanmıştır. II. Bayezid cuma günleri Bayezid Camii çevresindeki köpeklere et dağıttırmıştır. Halk da mancacılardan aldıkları sakatatlarla, fırından aldıkları ekmeklerle ve kapılarının önüne koydukları mermer kaplara döktükleri yemek artıklarıyla köpekleri beslemiştir.Şadırvanlar ve çeşmeler köpeklerin su ihtiyacına göre tasarlanmıştır. Köpeklerin beslenmesi için vakıflar, tedavileri için hastaneler kurulduğu görülmektedir. 1655 yılından devletin sonuna kadar yerli ve yabancı bütün kaynaklarda istanbul sokaklarındaki köpek hakimiyetinden bahsedilmiştir.
19. yüzyıl sonrasında köpeklere yönelik olumlu yaklaşımın özellikle yöneticilerde giderek olumsuza döndüğü anlaşılmaktadır. Olumsuz yaklaşımın başlıca sebebi ağırlıklı olarak modernleşme süreçleri olarak kabul edilmektedir.
Modernleşme taraftarları köpeklerin sokaklarda yer almasını gericilik olarak görmüşlerdir. Olumsuz yaklaşımı artıran diğer sebep halk sağlığını tehdit eden gelişmelerdir. Çeşitli salgın hastalıklar, artan kuduz vakaları ve köpek saldırıları yöneticilerdeki olumsuz yaklaşıma gerekçe oluşturmuşlardır.
Köpeklerin sürgün ve itlafına karşı çıkan halk, kötü muameleler sonrası yaşanan yangın, deprem, salgın hastalık gibi olumsuzlukları ilahi bir işaret olarak kabul etmiştir. Köpekleri sürgün ve itlaftan korumak için bazen saklamış,bazen de eylemler yapmıştır. Ancak yöneticilerin katı tutumu sürmüş, köpek itlafları Birinci Dünya Savaşı yıllarında dahi devam etmiştir.
1603-1617 yıllarında tahtta oturan I. Ahmet döneminde köpeklerin öldürülmesi konusunda dönemin Şeyhülislamından fetva istendiği; öldürmeye fetva çıkmayınca köpeklerin sürgün edildiği aktarılmıştır.
1808-1839 yılları arasında tahtta kalan II. Mahmut’un köpeklerin öldürülmesi düşüncesine karşılık şeyhülislam Kuran’dan bir ayet okuyarak padişahı köpekleri öldürtmekten vazgeçirmiş, bunun üzerine köpekler adalara götürülmüştür.
Bu dönemde bir ingiliz’in köpek saldırısı sonucu ölmesi üzerine ingiltere’nin siyasi baskısıyla ıssız Marmara Adası’na sürgün kararı verilmiştir.
1910 yılında ittihat ve Terakki iktidarı döneminde Hayırsızada’ya en büyük sürgünlerden biri yapılmıştır. Dahiliye Nezareti köpeklerin Hayırsızada olarak
bilinen Sivriada’ya gönderilmelerine karar vermiştir. Reis-i sani Said Paşa
başkanlığında toplanan Cemiyet-i Umumiye-i Belediye’nin istanbul’daki sokak köpeklerinin kaldırılması yönünde bir karar aldıkları basına yansımıştır.
1909-1910 yıllarındaki bu sürgünler Osmanlı döneminin en kapsamlı köpek itlafına dönüşmüştür. Belediye tarafından yaklaşık 80 bin köpek sürgün edilmiştir. Hayırsızada’ya sürgün edilen binlerce köpek açlıktan ve susuzluktan ölmüştür. Batıda gazeteler konuyu kamuoyunun gündemine taşımıştır. Batılı dernekler tarafından hayvanların bu şekilde ölüme terk edilmesi yerine daha merhametli bir yöntemle öldürülmesi çağrısı yapılmıştır.
Osmanlı'da köpeklerin öldürülmesi yararsız olma ve saldırgan olma şartlarında mümkün görülmüştür.Fıkıh kaynaklarında genel olarak hayvanların öldürülmesine izin verilen haller sayılmıştır. Bu genel hallerden köpeklere uygun olan zarar verme halidir.
Sokak köpekleri sorununa ilişkin sürgün önerisinde bulunan Şinasi’nin teklifi, erkek ve dişi köpeklerin ayrı yerlere sürülerek sayılarının artmasının önlenmesidir.
Her yer sallanıyor, beşik gibi dakika başı deprem olan başka ülke var mı acaba. Deprem uygulamalarında bile maraş depreminden beri bakıyorum dünya da diğer ülkelerde 10 deprem gösterirken Türkiye'de 100+ deprem gösteriyor. Haarp mi allah'ın işi mi bilemiyorum artık.
Ve hangi şehir deprem riskimiz var mı diye sorarsa evet riskli deniliyor. ilginç. Kahramanmaraş için bile hâla risk bildiriliyor yetti. Ne depremi bitiyor ne savaşı bitiyor, ne ekonomik sıkıntısı bitiyor. Allah bu coğrafya insanınada güzel günler görmeyi ve stressiz bir hayat yaşamayı nasip eder inşallah.
“O halde kıyâmete inanmayan ve nefsânî arzularının peşinden gidenler, ona inanmaktan ve onunla ilgili gerçekleri anlatmaktan sakın seni alıkoymasın! Yoksa helâk olursun!”
Kasım süleymani gibi vakur bir insanın yerine iran devrim muhafızları komutanlığı görevine getirilmiş olan bugünlerde ajanlıkla adı anılan kişi. Yeminle bu adam kasım süleymani'nin yerine getirildiği gün bu adamda ajan olabilecek kaypak bi tip var demiştim. Kasım süleymani vakurluğu nerede bu nerede. Evet.
Uyduruk evlerin kirası asgari ücreti geçmiş durumda. Önceden insanlar bir asgari ücretle ev geçindiriyormuş. Devletin hâla uyuyor olması. Her şeyin bu kadar bozuk olduğu bir düzen. Acı ama gerçek. Evet.
"92- Yanlışlıkla olması dışında bir müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz. Yanlışlıkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meğer ki ölünün ailesi o diyeti bağışlamış ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eğer öldürülen mümin olduğu halde, size düşman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzımdır. Eğer kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunları bulamayan kimsenin, Allah tarafından tevbesinin kabulü için iki ay peşpeşe oruç tutması lâzımdır. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
93- Kim bir mümini kasden öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." Nisa suresi
Bu derneklerin en azından ikisi konusunda eminim, kudüs gönüllüleri derneği ve umuda koşanlar derneği devletle bir ilgileri yok. Kudüs gönüllüleri derneği mevcut hükümetle aynı görüşleri bile paylaşmıyor. Beşir derneği depremde çok fazla yardım yapmış, insanların takdirini kazanmış bir oluşumdur. Umuda koşanlar derneği gamze özçelik'e aittir. Araştırarak bu dernekleri buldum, hüdai vakfını paylaşacaktım ancak siyasi söylemleri olduğunu gördügüm için paylaşmadım. Evet.
Rabıtayla meditasyon benzerdir demiş. Bir eline tesbih almış, bir yanda yoga yaparken videolarını paylaşmış. Dinle de uzaktan yakından alakası var gibi durmuyor. Açık kızlarda da bu moda oldu. Eline tesbihle seccadeyi kapan reels çekiyor. 300binde takipçisi var. Kendini eleştirenleri de üşenmemiş tek tek terslemiş. Hâla buna dini soru soranlar var. Bende tutarsız bulduğum noktaları yorumda belirttim. Özel mesaj yoluyla "gerizekalı" yazmış. Tam bir tasavvuf ehli. :D. Instagramdaki diğer adı için:
(bkz: güzellik hemşiresi)
En büyüğü 2+1 olan yamuk yumuk 30+ senelik dairelere istenen kiralardır. 12.000'den başlayıp 17.000'e kadar gidiyor. Kendileri yıkılır diye korkup oturamıyor, Yerin altındaki evlerine kaç bin kira istiyorlar. Evet.
Gözlemciler, KKTC'deki 380 binlik nüfusun 35 bininin Yahudilerden oluştuğunu vurgularken, israil'le ilişkili aracılar tarafından ülkenin kuzeyinde on binlerce dönüm arazinin gizli sözleşmelerle adeta Filistin modeli uygulanarak KKTC'nin yavaş yavaş ele geçirildiğini ileri sürüyor.
Asıl sahibi Yahudiler olan ancak avukatlar üzerinde görülen 2 bin şirket ve 25 bin dönüm arazi satıldığı öne sürülüyor.
KKTC'nin iskele Bölgesi'nde emlakçılık yapan Kemal Ahıskal, Abdurrahman Şimşek'e,"Bunların illaki bir başları, bir yönlendirenleri var. Dergâh gibi kapalı sistem çalışıyorlar. Vallahi toprak kalmadı... Çoğu yabancılara gitmiş... iskele bölgesi, Girne ve Güzelyurt da satılıyor. Bavul bavul para getiriliyor. Komple blok blok binalar alıyorlar. Burası Ortadoğu'nun merkezi. Burada Amerikan üsleri var. Her yer buraya yakın. israil, Lübnan Lazkiye ve Türkiye yakın. Hedef Türkiye. Hedef abluka..." şeklinde konuştu.
Sabahattin ismail, Karpaz Gate Marina'nın arkasında kolonileşme olduğunu savunarak KKTC'deki en büyük Siyonist yatırımı olduğunu kaydediyor. Şu anda marina arkasında 3 site inşaatının sürdüğünü belirten ismail, "Marina çevresinde kolonileşme mutlaka önlenmeli. Orada yabancılara arsa ve konut satışı yasaklanmalı" diyor. ismail'in ulaştığı bilgiler şöyle: "TC-KKTC vatandaşı Şimon Afik Aykut ve oğlu Jack Afik Aykut'un şirketi Cesar- Dominika inşaat, Girne'nin doğusunda Tatlısu Sahili ve Karpaz'ın israil'e bakan iskele sahilinde arazi alımları ve dev siteler yapıyor."
Kıbrıs Erbakan ve Ecevit zamanında kurtarıldı. Birileri zamanında satıldı tarihe not düşülsün. Evet.
Bizim burada ise erkek çocukları bebekle oynasın, kız çocukları arabayla oynasın zırvaları anlatılıyor. Çocuklar Bir birey olarak bilinçli yetiştirilmeli. Dostunu düsmanını bilmeli. Evet.
Her sabah uyandığımda düşündüğüm, filistinlilerin 1 aydır yaşadığı olay. Kan ve ceset kokularının içinde bir hastanede uyuyup uyanan, yeme içme ihtiyacını karşılayamayan insanların olması canımı acıtıyor. Yok olsun böyle dünya.
Almayın arkadaşlar. Alan alsın, boykot yapanlar lütfen taviz vermesinler. Bir kere taviz verilirse yine unutulur. Muadili yerli ürünleri tercih edelim. Evet.
israilli subay: "Yaşadığım 40 yılın en mutlu ayı. Toprak bizim. Bütün ülke ve Gazze dahil! Lübnan dahil! Tüm vaat edilmiş topraklar! Büyük bir geri dönüş yapacağız!
Bunlar büyük israili kuracaklar kafaya koydular. Herkese geçmiş olsun. Gazzedeki benzeri bir saldırıyla karşılaşınca uyanacak inşallah islam alemi. Evet.
Dinciler yüzünden düşman edinmiyorsun kardeşim, bu adamlar zaten senin düşmanın. N. Erbakan'ın 1990'larda ki konusmalarinı dinlersen, ki o zaman ırak ve suriye savası henüz yoktu. Irak ve suriye'den sonra hedef iran ve türkiye olacak dedi. Bunun yüzünden kendimizi parçalıyoruz bunlara yüz vermeyin, müslümanlar birlik olsun diye. Yoksa herkesi yutacaklar.
(bkz: böl parçala yönet)
