'sizin babanız sizi hiç kolunuzdan tutup, dikenli tellerin ötesine fırlatmaya çalıştı mı?
sizin anneniz sizi hiç kucağına alıp mayın tarlalarından koşarak sınır ötesine kaçırdı mı?
sizin babanız sizi hiç sırtlayıp kilometrelerce yol yürüdükten sonra durdurulduğu noktada, sadece "bir yudum su" diye yabancı bir ülkenin askerlerine diz çöküp yalvardı mı?
sizin anneniz savaştan kaçarken elinden düşürdüğü için ölen çocuğunun cesedini saatlerce kucağında salladı mı?
onların anneleri babaları bunların hepsini yaptı.
ve biz kör olduk.
daha önce nice savaşlara sağır, nice savaşlara dilsiz olduğumuz gibi.'