yok öyle bir şey. arada bir lokma, börek falan gelir. bir de beleş su vardır her daim. onun dışında pek de bir özelliği yoktur. yoktu en azından benim zamanımda.
faşizan bir kardeşe sahip değildir. beni freedy ile büyüten, eldivenlerin parmaklarını kesip yerine meyve bıçağı bağlayan abim sayesinde bir drama tadında izler oldum korku filmlerini ama hala korkarım freedy den, posterine dahi bakamıyorum. o kadar yani.
gadjo dilo
monty python and the holy grail
snatch
turtles can fly
dancer in the dark
the fall
eşkiya
a clockwork orange
lost highway
büyük adam küçük aşk
vengo
in the name of father
bugün nihayet izledim kendisini. pek bir sempatik kişilik imiş. son molada bench e gelip takıma destek oldu. maç bitiminde de herkesi kutladı. keşke endamından ziyade oyununu izleyebilseydim ama.
tarihle yüzleşemeyecek kadar zavallı beyinlerin yürüttüğü kampanya. dersimlilerden özür dileme, rumlardan, ermenilerden, alevilerden özür dileme; varlık vergisi gibi bir beyinsizlik için özür dileme. atatürkü putlaştır, şanlı türk milleti nidalara at ama yeri gelince demokratım ben çağdaşım diskurları çek. pek şanlı hareket.
küçük kuzenleri oyun oynama vaadiyle ayaklarının altını yalatmak.
bir otobüs yolculuğu sırasında muavinin 'ister misin?' diye uzattığı bardağı 'olur' diye yanıtlayıp sonrasında nuri alço'nun akla gelmesi ile içmemek, içememek o kahveyi. hayır ne olacaksa?
birazdan başlayacağım ve bir çırpıda bitirmek istediğim alper canıgüz romanıdır. pek bir yetkin olduğunu hissettiğim türkçe hocamın sınavında çıkacak olması sebebiyle de ayrı bir dikkatle okuyacağım. beklentiler yüksek mi? maalesef.