bir futbol takımında kahraman olmak için, unutulmaz olmak için ne kupalara ne de şampiyonluklara gerek varmış meğer. kewell olmak, adam olmak yeter de artarmış.
galatasaray'a yeteneğinle gelir karakterinle kalırmışsın. kewell bu takımdan fiilen başka takıma gitse bile bu saatten sonra onun transferi büyük galatasaray taraftarının gönlünedir.
öyle veya böyle fenerbahçe benim ne kadar ezeli rakibimse o kadar da ebedi dostumdur.
mesela ben alex'e saygı duyuyorum. gökhan gönül'e hayranım.
her derbide olayların en içinde olmasına rağmen lugano fenerbahçe'de en sevdiğim futbolcudur. forması için savaşan bir savaşçıdır benim gözümde. her zaman da keşke galatasaray'da olsa demişimdir.
fenerbahçe'nin şampiyonluğunu tebrik ederken tanım yapmayı da ihmal etmeyelim.
volkan demirel galatasaray fenerbahçe rekabetine ve dostluğuna gölge düşüren, rakibine saygı duymanın en fazla vurgulandığı bu dönemde (avrupa maçlarında herkesin kolunda respect yazıyor) rakibine saygı duymayan, dışarda birbirini kıran fanatiklerin futbol sahasındaki çirkef yansımasıdır. volkan gibiler galatasaray'da da vardır.
yurtdışında ülkemizi temsil ederek en çok türkiye reklamı yapan ve türkiye'nin dünyada en bilinen markalarından biridir.
yıl 2000...
galatasaray - arsenal uefa kupası final maçı, real madrid - galatasaray süper kupa final maçı.
tüm dünyada milyonlar değil milyarlar izledi; onlarca değil yüzlerce ülke televizyonu yayınlar yaptı.
toplam 5-6 saat sürdü.
galatasaray 2000 yılında yüzlerce televizyon kanalında, milyarlarca insana ulaşan ve saatlerce süren Türkiye reklamı yaparken bu genişlikte bir reklamı acaba para verip yaptırsak maliyeti ne olurdu?
o gün de devletin kasasından 1 allah kuruş para çıkmamıştı.
*** ergün penbe'yi, suat kaya'yı, capone'yi, (sevmem ama) hakan ünsal'ı, tafo'yu, hasan şaş'ı ali sami yen'in kapanışına getirmeyen veya getiremeyenleri;
*** kendi davet ettikleri vipler başbakanı ıslıklayınca bunlar galatasaraylı değil diyenleri (ulan o açılışa davetiye ile girildi biletle değil ve davetiyeleri de sen dağıttın),
*** rahmetli başkan özhan canaydın'ı (başarılıydı veya başarısızdı ama on numara beyefendiydi) ezik sokak köpeği gibi lanse eden toki başkanına ağzını kedi götü gibi büzüp haddini bildiremeyenleri,
*** koskoca imparatoru bizlere kapanışta ve açılışta çok görenleri.
bugüne kadar gurur duyduğum, bugün itibari ile ise iğrendiğim mesleğim.
zaten zorlu bir süreçten sonra smmm olursunuz ve işte şimdi oldu dersiniz ya. bi sikim olmaz. çünkü bizden öncekiler pastayı paylaşmak istemez. size gelecek müşteriyi şikayet etmekle tehdit ederler, bırakmazlar. müşteriden ödemek amacı ile aldıkları vergi sigorta paralarını yatırmazlar, tahakkuk fişlerini fotoşopta değiştirip müşterilerini çarparlar. sonra da muhasebecilere şerefsiz dendi mi zorlarına gider.
hakkaten vicdanı olanın bu mesleğe girmesi zulümdn başka birşey değildir.
kalsikleşmiş avuntular diye bir başlık açılır günün birinde ve bir fenerli çıkar biz uefa yı aldık süper kupayı aldık yazar başlığa ve galatasaray'a taş atar.
klasikleşmiş avuntuya tanım:
hayatında avrupada kupa görmemiş fenerlinin galatasaray'ın avrupa kupalarını klasikleşmiş avuntu olarak tanımlamasına klasikleşmiş avuntu denir.
galatasaray'ın beraberliğe sevinmesini ben de bir galatasaray'lı olarak yadırgadım. farkı kaçırıp da beraberliğe sevinilmesine bir anlam veremedim.
hatta geçen sezonun son haftasında fener trabzonla berabere kaldığında sahaya inip timsah yürüyüşü yapmalarına da anlam verememiştim.
bir de fenerliler hakeme bok atmışlar. ne güzeldi di mi geçen sene alex efendi daha leo francoyu görür gürmez kendini yere attığında hakemin penaltı vermesi ve maçı 2-1 fenerin kazanması.ha bir de neill'in alekse yaptığı kesinlikle sarı karttı ama nianga yaptığı faul bile değildi.
hem rüştü hem de hakan sakat iken beşiktaş'ın kalesinde cenk gönen diye genç bir çocuk oynadı.. ama ne oynamak.. adeta döktürdü. sonra hakan iyileşti ve kaleyi devraldı. sanırım yedeği de rüştü oldu ve cenk gönen üçüncü kaleci durumuna düştü.
tanım: schuster'in kendisini oynatması vesilesi ile schuster'le birlikte cenk gönen'in hakkını gasp eden kaleciye hakan arıkan denir.
eğer bu haber doğruysa döneminin beşiktaş yönetimi tarafından fena göt oyununa gelmiş futbolcudur.
--spoiler--
Cumartesi akşamı Beşiktaş Kulübü eski Asbaşkanı Levent Erdoğan'ı büyük bir sürpriz bekliyordu. Erdoğan'ın 70.yaş günü için kızları kendisine sürpriz bir doğum günü partisi hazırlamış, Levent Erdoğan'ın çocukluk arkadaşları dahil tüm dostları Cumartesi akşam Sheraton Hoteli'ne toplanmıştı.
Beşiktaş camiasından Hüsnü Güreli, Haşmet Kürüm, Behçet Ümitlen, Dr.Nedim Sarsmaz ve Pascal Nouma geceye katılan isimlerdi. Yapılan Film gösterisinde Başkan Yıldırım Demirören ''Levent abi benim en kötü zamanımda yanımda olmuş kişidir, ne kadar fikir ayrılığına düşsek de onun yeri bende ayrıdır'' açıklamasında bulundu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Pascal Nouma mikrofonu eline alarak bir şarkı söyledi, bunun üzerine Erdoğan davetlilere yaptığı konuşmada;
''Pascal'a büyük haksızlık yapılmıştır, keşke onun gibi yüreği Beşiktaş sevgisiyle dolu futbolcular gelse de aynı hareketleri yapsa. Benim yaşım 70 oldu ve 70 yaşında artık şu gerçeği açıklamak istiyorum. Pascal'ın o hareketini yaptığı günün ertesi günü kulüpte Hüsnü Güreli'nin başkanlığında acil bir toplantı yapıldı. Kulüpte para olmadığından ve Pascal'da maliyetli bir oyuncu olduğundan bu fırsatı kullanıp Pascal'ı gönderme kararı alındı. Keşke bu yanlış o zaman yapılmasaydı'' dedi.
Haber1903.com'un haberine göre; O dönem yöneticilik yapmış ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yönetici, ''O gün çok stresli bir gündü, federasyonun Pascal'a 3 ay gibi bir ceza vereceğini öğrenmiştik, 3 ay sonra zaten ligler bitecekti. Pascal'ın sözleşmesinde de federasyon tarafından 6 aydan fazla ceza alırsa sözleşmesi hiçbir ücret ödenmeden tek taraflı fesh edilebilir maddesi vardı. Bunun üzerine Beşiktaş yönetimi federasyonu arayarak 3 ay yerine 7 ay ceza verilmesini istedi. Federasyonda Beşiktaş'ın bu isteğini gerçekleştirdi ve 7 ay ceza verdi. Kulüp Pascal'ın sözleşmesini tek taraflı fesh etti'' dedi.
--spoiler--
kaynak : http://www.spor3.com/besiktas-karisacak--612005h.htm
bu çocukların maçlarının toplam süresi kadar yabancı televizyonlarda ülkemizin reklamının yapılması durumunda ödenmesi gerekecek meblağın yanında devede kulak kalan primdir.
toplumlar hak ettikleri şekilde yönetilirler. bu yüzden sonuç her ne olursa olsun saygı duymak lazımdır.
hal böyle iken ben bu referandumda oy veren insanların %10'unun bile referandum maddelerini bilmediğini düşünüyorum. ne evet diyenler neye evet dediklerini ne de hayır diyenler neye hayır dediklerini bilmeden oy kullandılar.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir milletin ferdi olarak referandum sonucunun vatana ve millete faydalı olmasını da canı gönülden diliyorum.
3 dönem önceki belediye başkanlığı seçimlerinde yaklaşık 25.000 oyun kullanıldığı keşan'da chp ve mhp aynı oyu almışlardı. yani imkansız olmayan bir durumdur. türkiye'de hükümet kurulup güven oyu almıştı fakat keşan belediye başkanı hala belirsizdi. oylar sayıldı sayıldı sayıldı...