müzmin bir saw fanatiği olarak ilk gunden izlediğim film olmuştur. şahsım tarafından ilk iki film kadar başarılı bulunmuş ve jigsaw'un zekasına yine hayran kalınmıştır. kendisi filmde yine orijinal ve bir o kadar da mide bulandırıcı oyunlar hazırlamış ve bize sinema koltuğunu dar etmiştir. lakin hayat namına ders verme konusunda jigsaw kardeşimiz yine çok başarılıdır.
muhtemelen fazla sevildiğinden olacak ki sesi ilk duyulduğu an insanların çoşup, mutlu olup alkışladığı şarkıcıdır. olay ise şöyle gelişir; uzunca bir introdan sonra müziğin sesi yavaşça azalır, şarkıcı güzel sesiyle şarkıya girer ve o anda bir alkış tufanı kopar. konserlerde, televizyondaki ibo show tarzı programlarda falan sıkça yaşanır bu olay.
eh işte gibi ne idüğü belirsiz bir buton yerine konulabilecek butonlardır. benim önerim ise herhangi bir yazarın en beğenilen entry'sini gösteren bir buton olmasıdır. basacaksınız, rastgele bir yazarın en beğenilen entry'si belirecek.*
dakikalar boyunca aynı yerde oturmaktan yorgun düşmüş, sıkıcı ve düşük tempolu maç karşısında göz kapaklarının ağırlığıyla baş edememiş güzide futbolcudur. hele bir de maç kış mevsimindeyse üşümesin diye üzerine serdiği battaniyenin altında ne de güzel uyur bu sporcu. yine de henüz rastlanmamıştır böylesine.
beceremiyor olsa da beşiktaş'ı bu kadar içten savunmaya çalışmasıyla takdirimizi kazanmış, telegol'u telegol yapan yorumculardandır. serhat ulueren ise kendisine döveecekmiş gibi bakar hep.
akaryakıtın yüksek vergisini düzeltmesi gerekenler dana derisi koltuklarında rahatça otururken korna morna sesi duymadığından sadece halkın başının şişmesine sebep olacak kampanyadır. asıl yapılması gereken birçok ülkede örneğini gördüğümüz üzere yüzbinlerce kişinin büyük bir meydanda toplanması, bu yolda hiçbir fedakarlıktan kaçınmamasıdır.
-abi şu yirmiliği iki onluk yapsana sana zahmet..
+bozuk yok valla kardeş..
-bi biskrem versem..
+banane lan biskremden..
-o zaman sen ver ordan bi biskrem satın alayım.. şimdi bozma sıkıyosa..
+buyur para üstü..
-ulan biskremler de elde patladı iyi mi.. çok yeyip motoru bozmasak bari..
hayatınıza bir gün için de olsa yeni bir sayfa açmak için yapılması gereken eylemdir. sabah belki güzel bir manzara eşliğinde, belki tatlı bir rüyadan sonra uyanmak sorunların büyük kısmını unutmanızı ve isteyip de yapamadıklarınız için yeniden harekete geçmeye karar vermenizi sağlar.
çikolata renkli bir türk milli futbol takımı için ikinci adımı atmış bjk'li savaşçı futbolcudur. hem beşiktaşımız'da bir yabancı kontenjanı açarak ayrı bir güzellik yapmıştır, onu severiz.
teneffüste küçük tuvalet ihtiyacını gidermeyi unuttuğunu zil çalınca farketmek ve akabindeki kırk ya da daha fazla dakikalık derste iki büklüm oturmak.
abdest almadan ele alındığında, içinde oyuncak olan sarı renkli zımbırtının açılmaması gibi bir teknolojiyi de içinde barındıracak yumurtadır kendileri.
bir süre sonra ortam romantikleşince yapacak şeyi olmayıp telefonundaki puk kodu ya da saat-tarih ayarı gibi olmadık şeyleri mesaj gelmiş numarası yaparak kurcalayacak kişidir. belki de benim de sevgilim var mesajı vermeye çalışıyordur.
herhalde fukaralıktan nasibini aldığından olacak ki ajdar anik'in tüm klip boyunca aynı muzu elinde tuttuğu sanatla, besteyle alakası olmayan şarkıdır.
-hello i am the pvesident of fenevbahce..
+sorry, what is fenevbahce..
-manchestev, six goal, vooney.. undevstand?
+oo yes,i remember, it is fenerbahce right?
-yes fenevbahce..
her seferinde berbere çok az kısalt abi dememe rağmen hezimete uğradığım olaydır. herifin el ayarı mı yok yoksa berber aynası saçları uzun gösteriyor da ben eve gelince mi kısa görüyorum gibi düşüncelerin ardından saçlarım tekrar uzayınca son bir şans vermek için aynı berbere giderim. sonuç için ise entry'yi baştan okuyunuz derim.*
değeri ancak ergen ya da yetişkin olunca anlaşılan şeydir çocuk olmak. bir çocuğa bu zamanın değerini bil deseniz gözlerinize bir kez bakıp oyununa devam edecektir. zaten biz de çocukluğun bu aldırmazlığını, bu sorunsuz ve sorumsuz halini özleriz ya. özleriz ama elde edemeyiz.
binbir çeşit yemeğe aldanıp hepsinden bolca alarak yemeklerin elde patlamasına yol açan büfedir. tabak tabak yemek geri götürülmeyeceğine göre bitirilmeye gayret gösterilir. hem mide fazla dolar, hem de yediklerinden bir şey anlaşılmaz. ihtiyaç duyulan kadar alındığında ise şahanedir açık büfe.