muammer özsoy tarafından yazılan ve hazırlanan, hacettepe taş yayınları tarafından basılan almanca kaynak kitaptır. ve şu günler de aradığım hayati önem taşıyan kitaptır. elinde pdf hali olan var ise yeşillendirirse çok makbule geçer. ihtiyacım var.
an itibariyle içinde bulunduğum ruh durumudur.?WTF
daha öncede bi kaç başlıkta yazdığım gibi sikimsonik bir şirketin sikimsonik yazılım departmanının sikimsonik bir erp programının eğitim\uyarlama ve ar-ge tarafındaydım.
BÖYLE iş mi olur amk ! alın işinizi götünüze sokun nidalarıyla işi bırakarak serbest takılmaya karar verdim. 1 haftadır.
Az önce kariyer.net de de bir iş ilanı gördüm.
açıklamaları çok hoş
mesela google'ı nasıl test edersin dediğimizde bize 10 madde sıralayabilsin demişler.
aha ulan bu benim dedim.
ve kısa bir ön yazı ekledim
'çok zekiyim falan filan' yazdım.
ve gönderdim.
üstelik uykudan da yeni kalktım. hangi kafayla yaptım bilmiyorum, umarım o mesajları okuyacak insan kaynakları
personeli az çok kıvrak biridir de
gönderim saatinin 4:20 olduğuna dikkat eder..
Metasploit Projesi, güvenlik açıkları hakkında bilgi sağlayan, sızma testleri ve IDS imza gelişmesinde yardımcı olan bir bilgisayar güvenlik projesidir.
Bunun en iyi bilinen alt projesi uzak hedef bilgisayara karşı şifreden yararlanmayı uygulamak ve geliştirmek için bir araç olan kaynağı açıkça belirtilmiş Metasploit taslağıdır. Diğer önemli alt projeleri işlemci kodu veri tabanını, shellcode arşivini ve ilgili araştırmayı içerir.
Metasploit projesi, bazıları Metasploit taslağının içine eklenmiş olan hukuka aykırı ve kaçınma araçları ile bilinir.
az önce facebookun gösterdiği anıların devamı görmek istediğimde karşılaştığım cevaptır.
aq bu sikimsonik keşif çıktığından beri hayatıma girmeyi başarıp, her anımı paylaşmamı istemek için 'bu gün ne düşünüyorsun' diye sorular sorup hayatıma dair bilgiler isteyen meret 'bu günlük bu kadar' diyo ya çıldırıcam.
muhteşem sese sahip hatun kişisi. nasıl başlığı açılmamıştır düşündürücüdür.
In These Shadows şarkısı ile gönüllere taht kurmuş lana del rey'vari hatun. https://www.youtube.com/watch?v=SzLPcfRBFnM
an itibariyle bünyesinde bulunduğum şirketten ayrılıp tek başıma yürüteceğim iştir.
Risk budur . !
Bu arada sevgili suserlar, izmir ve çevresinde kafeterya,restoran,market tarzı işletmeler var ise buralara barkodlu stok takibi,cari takibi ve bilimum ön muhasebe işlerinde çözüm sunarım.
fiyatını da sözlük usülü ayarlarız.
oldukça dayanıksızdır. yol üstündeki telefon aksesuarı satan dükkanlardan temin edebilirsiniz. ama tavsiye edemezsiniz. ilk haftasında ses açısından f\p oranı yüksektir. ama ikinci haftaya girdiğiniz de sağ tarafın sol taraftan (ya da tam tersi) daha fazla (ya da daha az) ses geldiğini fark ettiğiniz zaman vadesinin dolduğunu anlarsınız. kulak sağlığını da kötü etkiler. sağ-sol ses farklılığı zihninizle beraber bedeninizi de yorar. en kısa zaman da değiştirmeniz temennisiyle.
Nokta Dergisi 1 Eylül 2015'te AKP kurmaylarının yaptığı toplantıda geçtiği iddia edilen konuşmaları yayımladı. Nokta'nın yayımladığı konuşma notlarına göre AKP kurmayları partilerinin aslında yüzde 25 civarı oyu olduğunu belirtiyor, eğitim düzeyi arttıkça oylarının düştüğünü değerlendirerek gençlere yönelik projeler konuşuyor.
Yayımlanan notlara göre Ömer Çelik, Mustafa Şentop, Taha Özhan, Erol Olçok, Lütfü Elvan, Taner Yıldız, Ali Sarıkaya, ibrahim Dalmış, ibrahim Uslu, Hatem Ete, Efkan Ala, Ertan Aydın, Faruk Çelik, Mücahit Arslan ve Mahir Ünal'ın yer aldığı masada konuşulanların bir kısmı şöyle:
ÖMER ÇELiK: Dün yapılan toplantıda önemli tespit ve teklifler yapıldı. Bunların her biri üzerinden tekrar geçeceğiz. Bu tip değerlendirmeler kendi resmimizi çekmemize de vesile oluyor. Koalisyon görüşmeleri esnasında hem CHP hem de MHP’yi gördük. O partilere kıyasla AK Parti’nin çok daha ileride olduğunu gönül rahatlığı ile ifade edebiliriz. AK Parti kalitesinin karşılığı kesinlikle yüzde 41 değil. Buradan bir başarı çıkmazsa, bunun üzerimizde ciddi vebali olur. Fakat biz hala yüzde 90 tespit, yüzde 10 teklif düzeyindeyiz.
iBRAHiM USLU (SUNUM):
-AK Parti Kadın seçmen avantajını uzun bir süre elinde tutmuştu fakat artık bunu kaybetmeye başladı. Önceden Kadınların Erkek seçmene oranı 55’e 45 iken şimdilerde bu oran eşitlendi. Karşılaştırmalı bir analizle bakılırsa AK Parti’ye destek veren kadınların yüzde 13’ü AK Parti’yi desteklemeyi bıraktı. Bunu en temel sebebi ‘hayat tarzı kaygısı’dır. AK Parti vitrinin de oyun kurucu kadın aktörün olmaması da bir başka etken
-Kadınlar Gençlere nazaran daha kazanılabilir bir yerde duruyorlar. AK Parti’nin bu seçim kampanyasında ciddi bir ‘Kadın kartı’ oynaması gerekiyor.
-Benzer şekilde Kürt seçmen de ayrılık sinyalleri vermeye başlamıştı fakat AK Parti bu olguyu da görmezden gelmeyi tercih etti. Uzun yıllar “Kürtlerin asıl temsilcisi biziz çünkü daha fazla oy alıyoruz” klişemiz alt üst oldu. Şu an Kürt seçmenin yüzde 57’si HDP’yi ve ancak yüzde 31’i AK Parti’yi destekliyor.
-AK Parti Ege ve Akdeniz’de güç kaybediyor. Bu bölgedeki iller çevre illeri de enfekte ediyor. 7 Haziran’da en büyük düşüş Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaşandı. Artık o bölgede de birinci parti HDP oldu. AK Parti bu trende göre iç Anadolu ve Karadeniz’e sıkışan bir bölge partisine dönüşebilir. Ayrıca gençler de AK Parti’nin başarı oranı çok düşük. Sadece 18-24 yaş arası grup değil. 25-35 yaş arasında da oy kaybetti. Bunun siyasi açıklaması AK Parti’nin soyunun kurumasıdır. Başarısız olduğumuz illerdeki sıkıntılar çözülmüyor, aksine katlanarak artıyor.
-AK Parti muhalefet partilerini eleştirdiği noktaya doğru savruluyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerini kaptıran AK Parti’nin Türkiye ortalamasının üstünde oy aldığı sadece iki bölge kaldı: Karadeniz ve iç Anadolu.
-Eskiden seçmen AK Parti’yi başarılı bulsa da ideolojik nedenlerden ötürü oy vermeyebiliyordu. Şimdi ise Hükümetin başarılı bulunma oranı o kadar düştü ki, Hükümet icraatlarını beğenmese bile oy veren yüzde2-3’lük bir kitle oluşmaya başladı.
-Seçimde etkili olan konu başlıkları en önemliden en önemsize doğru şu şekilde sıralanmaktadır: Çözüm Süreci, Yolsuzluk, Demokrasi ve insan Hakları, Dış Politika, Gençlik, Kültür ve Terörle Mücadele.
-Aralık 2014 itibariyle, AK Parti seçmeninin sadece yüzde 7’si yolsuzlukla suçlanan dört Bakanın masum olduğuna inanıyordu. Bu veriler AK Parti’nin elindeydi fakat her hangi bir adım atılmadı.
BiZ SADECE AKP CEMAATiNE KONUŞUYORUZ
ÖMER ÇELiK: Oylardaki oynamanın dönemsel durumlardan ziyade nedenlerine odaklanmak gerekiyor. Sunumda belirtildiği gibi Ege ve Akdeniz’deki AK Parti karşıtlığı çevrelerindeki illeri de enfekte etmeye başlamış. AK Parti’ni nen temel argümanı her bölgeden ve her kesimden oy alabilmesidir. Eğer bu olgu da AK Parti’nin elinden gidiyorsa sıkıntılı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz.
Hayat tarzı ve Kadın mevzularının somut politikalardan ziyade retoriğe ait bir sıkıntı olduğunu belirtmekte fayda var. Hangi adım atılırsa atılsın üslubumuz ve bakış açımız AK Parti’yi bu alan hapsediyor. AK Parti siyasetçileri bu konularda daha dikkatli ve kapsayıcı bir tutum benimsemeliler.
AK Parti’de siyaset yapan Kadınlar söylem kurma yetisine sahip değiller. HDP’li kadınlara bakıldığında herhangi bir konuda rasyonel bir mimari ile konuşup dertlerini ifade edebiliyorlar. Bölgede AK Parti’den daha az oy aldıkları bir dönemde bile söylem üstünlüğü onlardaydı. Şimdi oy üstünlüğünü de ele geçirdiler.
AK Parti kadın meselesini başörtüsü meselesine indirdi. Kadınlarda yüzde 13 gibi bir kaybımız olduğu belirtiliyor. Keza imam-hatip mevzusu da sürekli dilimizde. Sadece bu meselelerde değil, bir çok konuda sadece AK Parti cemaatine konuşuyoruz. Toplumun geri kalanına bir mesaj veremiyoruz.
EĞiTiM DÜZEYi YÜKSELDiKÇE OYUMUZ AZALIYOR, YENi ÜNiVERSiTELER AÇARAK KENDi KENDiMiZi BiTiRiYORUZ
TANER YILDIZ: 7 Haziran seçimleri kimlik siyaseti üzerinden şekillendi dedik fakat araştırma sonuçlarından bu bulgulara pek fazla rastlanmamış. Bizim görüldüğü üzere teşhis koyma ya da bilgi eksikliği gibi bir problemimiz bulunmuyor. Sıkıntımız tedavi bulma noktasında. Tıkandığımız noktaları güzel bir şekilde belirleyip üstüne gitmemiz gerekiyor. Yolsuzluk konusundaki son durum nedir? 13 yıldır AK Parti’nin yolsuzluk yaptığı mı düşünülüyor yoksa sadece bu 4 Bakan üzerinde mi yoğunlaşma var? Neyse bilelim tedavi edelim.
9 puanlık düşüşü açıklayan toplamda 10-11 tane madde var. Bazıları yapısal sıkıntılar ki iki ayda çözüm bulamayız ama bazıları ufak değişikliklerle hallolabilecek konular. Eğer bunların getirisi yüzde 4-5 civarında olacaksa sadece bunları belirleyip odaklanalım.
Kadın konusunda bizim kadınlarımızın bir inanmışlık problemi bulunuyor. HDP’li kadınlar inandığı başka hiç bir hesap gütmüyorlar ama bizim kadınlarımız hep çifte muhasebe yaparak konuşuyorlar ve inandırıcılıklarını yitiriyorlar.
Bu heyetin mutfak işlevi görüp sahada olacak kişilere söylem zenginliği kazandırma gibi işlevi olmalı.
Konu başlığı ne olursa olsun AK Parti’de siyaset yapan kişiler kendilerini Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın söylemlerine hapsediyor. Kritik konularda onlar yanlış açıklamalar yapsa da onların yanlışları savunulmaya devam ediliyor.
Eğitim oranı yükseldikçe bize oy verme oranı düşüyor. Neden? Bu mantıkla her şehirde üniversite açmak kendi kendimizi bitirmek anlamına geliyor.
iBRAHiM USLU: Aynaların kör noktaları olduğu gibi partilerin de kör noktaları bulunuyor. AK Parti için Ege ve Akdeniz bölgeleri de böyle. Ege’den AK Parti yönetiminde ya da Bakanlık düzeyinde bir isim yok. Aday değişiklikleri ile de olmuyor.
Kürtler konusunda da Rojava ve Suriye eksenli gelişmeyi kimse kestiremedi. Partinin bir Kürt masası olsaydı. Sadece o konuda araştırma yapan şirketlerimiz olsaydı, üç aşağı beş yukarı ne tepki verebileceklerini ölçebilirdik.
Türkiye geneli çalışmalar bize bir resim veriyor fakat detaylara inemiyoruz. Bu yüzden somut olarak Kürtlere, Akdeniz ve Ege’ye yönelik çalışma grupları oluşturup bölgenin ve insanının hassasiyetlerini ön görebiliriz.
AKP GENÇLiK KOLLARI iLE GENÇLERi KAZANAMAYIZ
TAHA ÖZHAN: Kürt meselesi bağlamında biz önümüzdeki gerçekliği reddeden bir tavra büründük. Açık konuşursak gerçekliği reddetmemiz bilinçli bir tercihti. Erzurum bunun en bariz örneği. Sosyolojiye karşı mücadele ediyoruz. Erzurum’da Kürt olduğunu ısrarla kabul etmedik. Kabul etmeye yanaştığımız noktada ise iş çok tan bitmişti.
Gençlik konusunda ise genel olarak gençler ve AK Partili gençleri birbirinden ayırt etmek gerekiyor. Bizim gençlerimiz herhangi bir gerçekliğe tekabül etmiyor. Radikal bir karar almamız gerekiyor. Parti içerisinde gençlik kolu gibi bir yapılanma olduğu sürece biz gençlikten bir sonuç alamayız. Kısa süre içerisinde sonuç almak için bir gençlik ‘focus grubu’ oluşturup gençlerin dertlerini, isteklerini dinleyebiliriz. Bu kapsamda beyannamede ve Başbakan’ın kongre konuşmasında bir mesaj verelim. Seçim kampanyası sırasında da Başbakan 7 bölgede 7 üniversitede konuşma yapsın.
Gençlerden ve özellikle 28 yaş altı kadınlardan aday gösterelim. Listelerin sonunda dahi olsalar sahada gözüksünler.
CUMHURBAŞKANI BiZE DiREKTiF VERSiN AMA SAHAYA iNMESiN
iBRAHiM DALMIŞ: Seçim sürecinde önümüzde durması gereken ve çözüm üretilmesi gereken sorunlar var. Ekonomi iyi olsa 50’yi geçerdik ama bize bağlı değil. Terör de şu an listenin en üst sırasında yer alıyor. Bu kapsamda;
-Seçim sonrası Hükümet kurulamamasından ötürü endişe duayn bir kitle var. Bu yüzden, kampanyaya istikrar teması yedirilmeli ya da güçlü bir şekilde işlenmeli. Bu kitle devletçi, muhafazakar, orta sınıf ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bir grup. Bu vurguyu etkili bir şekilde işlersek, 2-3 puan kazanabiliriz.
-Neden koalisyon kurulamadı meselesini de iyi anlatmak gerekiyor. Şu an ülke ekonomik olarak kötü bir durumda ve her gün birileri ölüyor. Gerek Hükümet kurulamaması gerekse de cenazelerden ötürü gayri-ciddi bir tavır bize kaybettirir. Karşı tarafı çok kötülemeden bu işin neden çözülemediğini anlatmamız gerekiyor. insanlar ölüyorken, sakın ha yılışık bir görüntü vermemeye dikkat edelim.
-Terörle mücadele konusunda da net mesajların verilmesi gerekiyor. Ne hedefliyoruz? Muradımız ne? PKK silah mı bırakacak yoksa kaybedersek biz mi silah bırakacağız? Sonuç her ne olursa olsun insanlara karşı samimi olmakta fayda var.
-Şehit cenazelerine sahip çıkmalıyız çünkü onlar bizim cenazemiz. Biz boş bırakırsak MHP o alanı çok güzel domine eder.
-iki başlı görüntü tahammül edilecek bir mesele değil. Bu masa Cumhurbaşkanı’ndan direktif alsın ama kendisinin sahaya inmesi başka bir durum yaratıyor. Başbakan da az miting yapmalı. Günde iki miting sadece antipati yaratıyor. Ayrıca, Başbakan’ın konuşmaları kimseye hitap etmiyor. Kesinlikle profesyonel bir konuşma eğitimi almalı.
-Başkanlık sistemi tartışmasına kesinlikle girmeyelim. AK Parti tabanında bile her hangi bir karşılığı bulunmuyor. Sadece zarar ettirir.
-Milletin gündemiyle bizim gündemiz 7 Haziran’da birbirine uyuşmadı. Başbakan milletin gündemi her ne ise onun hakkında konuşmalı.
“CECELi VE KUTLUAY’I ADAY YAPALIM”
FARUK ÇELiK: Bu ara dönemi iyi değerlendirip geleceğe yatırım yapmamız gerekiyor. 2 ay sonrasını zor değiştiririz. Bu masa etrafında biz 2019’un alt yapısını hazırlayabiliriz. Neden oy kaybediyoruz sorunun cevabı gayet basit. Önümüzde üç tane mesele var: Alevi Meselesi, Kürt Meselesi, Hayat Tarzı Meselesi. Bu konular için güçlü mesajlarımız olsun. Somut önerilerle halkın karşısına çıkalım. Hayat tarzı meselesi Ege’de neden olmadığımız ile doğrudan ilintili. Orada bir göçmen kültürü var bizim hiç bir şekilde nüfuz edemediğimiz.
Beyannamemize artık genç, kadın, siyasi kimliklerin özgür olacağını, taleplerinin karşılanacağını yazalım. Artık uğraşmayalım bu meselelerle.
Doğu’da da somut şeyler üzerinden gidelim. Zarar etsek de oraya yatırım yapıp istihdamı artıralım. insanları hayata bağlamamız gerekiyor. Diğer türlü bu koşullar altında oranın normale dönmesi mümkün değil. Bu şekilde Kürt gençlerini toplumsal paydaya katabiliriz.
Gençler idoller üzerinden hareket ederler. Mustafa Ceceli, ibrahim Kutluay gibi isimleri partiye kazandıralım, aday yapalım. (Bu toplantıda konuşulanlar çerçevesinde ibrahim Kutluay’a adaylık teklif edildi. Ancak Kutluay geçen hafta teklifi reddetti. NOKTA)
Doğu’da yerel aktörlerimiz PKK, KCK gibi terimler kullanıyor. Hiç birisi terör diyemiyorlar. Bölgedeki, söylem, eylem ve adaylarımız doğru olmalı. PKK’nın söylem üstünlüğünü kabul eden kişilerle yol alamayız.
GENÇLERi YURTDIŞI GEZiLERE GÖTÜRÜP TAVLAYALIM
EFKAN ALA: Gençlik konusunda partinin bir dil değişimine gitmesi şart. Gençlik Kolları Başkanı kesinlikle vekil olmasın. Alperen ve Ülkü Ocakları tarzında bir yan yapılanmamız olsun. Üniversitede her üyemize +1 kotası koysak, gençleri bir şekilde yurt dışı gezileriyle tavlasak ayaklarını buraya alıştırsak ve ne istiyorsan, neyi değiştirmek istiyorsan gel buraya demokratik yöntemlerle değiştir dersek bu aşı tutar.
Bizimle uyumlu çalışabilecek rektörler atansın. Sadece imam hatipli gençleri değil Her genci bize kazandırabilecek bir politika ile yönetilsin üniversiteler.
Genç kızlara önem verdiğimizi ayrıca belirtelim.
Yurtlarda gençler birinci sınıfta açıkta kalırken üçüncü sınıf öğrencileri yurda alırken öncelik veriyoruz. Bunun tam tersi olmalı.
ASLINDA BiZiM OYUMUZ YÜZDE 25
MÜCAHiT ARSLAN: Her ne kadar yüzde 41 oy almış olsak da biz aslında yüzde 25’lik bir partiyiz. Biz istikrarı temsil ettiğimiz ve Merkez sağ ve muhafazakar bir alternatifimiz olmadığı için yüzde 41 oy aldık. Son dört yıl içinde lale devri yaşıyoruz ve toplumsal olanı gözden kaçırıyoruz. Bu yüzden istikrar ve muhafazakarlık temaları ön planda olmalı.
Olaylara bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor diğer türlü başaramayacağız. Her kesim için onların ne düşündüğü, bizim ne düşündüğümü ve orta yolun ne olduğu konusunda bir karara varmamız gerekiyor.
Klişelerden de uzak kalalım. Neden Kürt yok, neden kadın yok mevzuları çok ezber. Gerçek anlamda Kürt bulamıyorsun. Bulsak dahi neden HDP yerine bizi tercih etsin. Kadın konusunda da benzer şekilde sadece kadın olduğu için koyunca hiç bir anlamı olmuyor. Eğer Sünnileşmemişse Alevi aday koyalım, hiç bir sakıncası yok.
Atamalarımızı liyakata göre yapalım. Diğer türlüsü bizim için oldukça fazla maliyet üretiyor. Kendi adamlarımıza güvenemediğimiz bir noktaya geldik en sonunda.
Önümüzde en yakın MKYK listesi var. O listeye giren her bir isim o makamı hak etmiş olmalı. Yok sadece 3-5 kişinin listesi olacaksa bırakalım gidelim. Partide en son o üç-beş kişiye kalır.
Kampanya ile değişim isteğimizi belli etmemiz gerekiyor.
TANER YILDIZ: KÖYDES ile Ağrı’ya para yağdırdık. Ağrı’daki vatandaşların yüzde 78’ine dokunan sosyal projelerimiz var. Toplamda 324 milyon TL sosyal yardımda bulunmuşuz. Sonuç? Bizim en iyi yolumuz Bitlis-Tatvan arasındaki yoldur. Demek istediğim şu ki biz ana meseleyi halletmeden bu konulara odaklanmak bir sonuç üretmiyor. HDP hemen tersine çevirebiliyor. Bu yardımlar zaten AB’den geliyor gibi bir propaganda ile rüzgarı tersine çeviriyor.
NEFRET KiTLEMiZ ARTIYOR, SEVMEYENLER NEFRET ETMEYE BAŞLADI
ERTAN AYDIN: Biz çalışmalarımızla alt yapıyı zenginleştirdik ama kültür, demokratikleşme gibi üst yapıyı ilgilendiren konularda adım atsak dahi etkisiz kaldık. Üniversitelere biz yatırım yaptık ama biz gitmezken Kemalist dinozorlar üniversitelerde cirit atıyorlar.
Bizim nefret kitlemiz artıyor. Hükümet beğenisi ve oylar birbirine eşitlendi. Artık maksimum yüzde 45 alabiliriz. Sevmeyenlerin de artık nefret ettiği bir ortam oluştu. Bunun için biz de özel bir çaba harcıyoruz. Soft power yöntemlerini hiç kullanmıyoruz.
CHP ve HDP açılım üstüne açılım yaparken biz korkuyoruz. Bizim de açılım yapıp Nişantaşı ve Cihangir’e talip olacak bir dil belirlememiz gerekiyor.
Üniversite mezunlarına iş bulana kadar bir yıl maaş verebiliriz.
0.5 litrelik pet şişelerin mavi kapaklarını çiğneme isteğidir.
ne zaman su alsam farkına varmadan toplum içinde (metroda-kafede ve bilimum yerlerde) şişenin kapağını ağzımda ezilirken buluyorum. ve bundan dişlerim acıyor olmasına rağmen zevk alıyorum. hastalıklı bişey olabilir ama hazzı muhteşem.30 milimetrelik kapağın ağzımda yarıçapından bile daha ufak hale gelmesi beni inanılmaz gıdıklıyor. ve sonra kapağı şişenin içine koyup etraftakilerin garip bakışları altında şişeyi sallayarak yeni bir enstürman keşfetmişçesine zılgıt atarak şişeyi sallıyorum.
Türkiye'deki Şehit cenazeleri nedeniyle, kardeş ülke Azerbaycan'da 3 günlük ulusal yas ilan edilmesidir.
arap bilmemnesi için milli yas ilan eden bataklık sinekleri kendi evladına kendi şehidine doğru düzgün bir tören bile düzenleyemiyor ve hiçbirşey yokmuş gibi siyaset oyununu oynamaya devam ediyor. kimlerin roccosunu yaladığı ise aşikar. kardeş ülkeden ise yine bizi utandıracak bir hareket ile ulusal yas ilan ediliyor. biz ise sövmeye devam edelim azerilere.
39 yıldır sağ kolunu havada tutan bir hindu sadhu'su. adının önündeki sadhu sıfatı, onun tüm dünyevi zevklerden vazgeçmiş bir gezgin rahip olduğunu gösteriyor.
amar bharati 1973 yılında evini, eşini, çocuklarını ve tüm malvarlığını bırakıp kendini hindu tanrısı shiva'ya adamaya karar verir. üstünde sadece rahip elbiseleri vardır ve eline de shiva'nın simgesi olan bir trident alır, başka malı mülkü olmadan yaşar. fakat yine de tüm dünyevi zevklerden kendini arıtamadığını görünce arınmak amacıyla acı çekmenin gerekli olduğuna karar verir, kendisi için önemli olan bir şeyden vazgeçmelidir. bu nedenle sağ kolunu yukarı kaldırır ve öylece tutmaya başlar. uzun süre büyük ağrılar çeker fakat bir süre sonra sağ kolu atrofiye uğrar, vücudu adeta sağ kolunu yok sayar. bu nedenle hem ağrıları sona erer, hem de sağ kolunu kullanma yeteneğini kaybeder.
kendisi şu anda hindular arasında çok büyük saygı duyulan bir sadhu, ya da baba. onu örnek alarak kolunu yıllarca havada tutan başka sadhular da mevcut. kendisinin sağ kolu ise artık deri ve kemikten ibaret, hiç hareket etmiyor. tırnaklarını da senelerdir kesmediği için koldan başka her şeye benzeyen bir görüntüsü var.
ihlas haber ajansının yayınladığı habere göre 200 milyon euroluk kredidir.
habere göre Federal Almanya Ekonomik işbirliği ve Kalkınma Federal Bakanlığı, küçük ve orta ölçekli işyerlerini desteklemek istihdamı arttırmak için KfW bankası aracılığıyla Türkiye’ye 200 milyon euro kredi verdi.
geri ödemeliyse sıkıntı büyük. zaten o para emekçiye işçiye kobilere ulaşmicak, o sebeble kabul etmek halkın zararına hükümettekilerin yararına olacaktır kanımca. ayrıca almanya bu
almanlar diyorum almanlar, düşünmeden iş yapmazlar 200 verir 500 alır bunlar. hem bu zamana kadar 5.4 milyar euro almışız zaten, ayrıca imf'ye borç vericek potansiyeldeydik yahu? noldu? yunanistan gibi olmasın sonumuz azizim. acımasızların yunanistana yaptıkları ortada.
şiddetle ağrıyan dişe xanax ile müdahale etmektir.
son çarem buraya yazmak oldu sözlük. sağ üst dişim çok şiddetli derecede ağrıyor. elimde olan tek hap ta xanax 0.5 mg. uyutmuyor da namussuz. bir tane xanax içsem hemen uyurmuyum yahut yarına olumsuz bir etkisini görürmüyüm.
Avustralyalı Melita Kaulmandes Hunter Sıradan ev hanımlığından sıkılmaya karar veren bu kadın, Kamboçya'da sadece 15 bin dolara satın aldığı adayı mütevazi bir cennet bahçesine çevirmiş.
Kamboçya'nın Siyam Köfrezi'nde yaşayan halka ise istihdam sağlamış.
mekezi izmir alsancakta olan şirkettir. yazılım ve donanım alanında verdiği uzak-yakın destekleri ile beni benden alıp üniversite stajımı orda yapmama karar vermeme sebep olmuştur.