herkesin hayatını paylaşmak konusunda pek bir verici davrandığı bir ortamda, insanların tavırlarına tahammül edemez bir hale gelip, yalan haberler uydurmak, herkesin ilgisini çekebilecek paylaşımlarda bulunmak ve sonra da onların ciddiyetiyle alay etmektir. durduk yerde "evleniyorum.", "hayatımın insanını buldum." gibi cümleler kurduğunuzda herkesin ne kadar da iyi niyet ve düşüncelerde etrafınızda pır pır ettiğini gördüğünüzde daha da artan bir istektir. "tamam la tamam... şaka yaptım" bile diyemezsiniz. o bu değil yarın öbür gün "evleniyorum" diyince artık kimse inanmayacak... haa zaten bu insanlar benim nikahıma gelecek nitelikte mi, o da tartışılır... o yüzden devam etmeye devam edilesi eylemdir.*
otostopçu kızları arabasına aldıktan sonra sabırsızlanıp arabayı kullanmaya devam ederken yanındaki kıza dışarıyı gösterip kafasından vurur ve öndeki kıza olanları gören diğer otostopçu şaşkınlıkla bakakalmışken yine "aynı gazla" arkasına dönüp bu sefer de ona ateş eder.
en uzun boylu seri katildir. hata yapmamak zorundadır boyu sebebiyle.. çünkü hergün 2.05 boyundaki bir insan karşımıza çıkmaz.
büyükannesini öldürmenin nasıl bir his olduğunu merak etmesi sebebiyle öldürmesi sonucunda dedesinin eşini o şekilde görüp kalp krizi geçirmesini istemediği için dedesini de öldürmüştür. 16 yaşında olduğu için akıl hastanesine yatırılmıştır. bu sırada hastanede tecavüzcülerle aynı mekanlarda bulunduğu için onların yakalanma sebeplerini ve hatalarını bir güzel tespit edip kendini cinayetler konusunda iyice geliştirmiştir. bu sırada da iyileştiği izlenimi verme konusunda da başarılı olup hastaneden çıkmıştır.
kurbanlarının çoğunun boğazını kesmiştir. bazen onları bagajından çıkarıp odasına götürüp seks yaptığı da olurmuş. bazı cesetlerden kurtulmak için kollarını, bacaklarını ve vücutlarının diğer kısımlarını birbirinden ayırıp poşete doldurmuştur. kendini ihbar ettiğinde polisleri kendine inandıramamıştır. zorla da olsa sonunda inanmışlardır ve işkenceyle öldürülme cezası isterken ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştır.
muhabir: "sokakta yürüyen güzel bir kız gördüğünde aklından ne geçer?"
edmund kemper: "bir yanımla ona yaklaşmayı, kur yapmayı geçiririm, ama öte yandan kesik kafasının sopanın ucunda nasıl görüneceğini düşünürüm..."
