tırnaklarını olduğu gibi seven, ojeye gerek duymayan kadınlardır. temiz bir el ve tırnak her renk ojeden çok daha iyidir. her şey bitti bir de tırnaklarımızı mı boyayalım yahu..
-ilk sene yurtta kalın kesinlikle. sakın ola ki yok aga ben evde kalırım yurtta yapamam diye, yeni tanıştığınız biriyle, tanımadığınız biriyle, emlakçının tanıştırdığı biriyle eve çıkma hatasına düşmeyin. çoğu arkadaşım neler çekti bu yüzden. yarı dönemde göt gibi bırakıp gidenler, pislikten kokanlar, aylarca fatura kira ödemeyenler...
-ilk sene yurtta kalın. bu yurtta birinci tercihiniz, alaaddin keykubat kampüsündeki atatürk öğrenci yurdu olsun. 1,2 ve 4 kişilik odalarıyla, diğer yurtlara göre oldukca uygun ücretleriyle, okulun içinde oluşuyla, hem bosnaya hem fakültelere yakınlığıyla en iyi verim alabileceğiniz yurttur. giriş-çıkış saatlerinde problem yaşamazsınız.(şahsen 1 yıl içerisinde en fazla toplam 10 kere falan 11den önce girmişimdir.) atatürkte kalmam ben diyorsanız, ki hata ediyorsunuz, yer bulursanız koşa koşa kalın kafanız rahat etsin ama acele etmeniz gerekmekte. eğer kızsanız, bosna hersek mahallesinde cafcaflı kıvılcım, ideal gibi yurtları göreceksiniz. işte bahçemiz, işte fitness salonumuz heyoo diye beyninizi yıkamaya çalışacaklar. kanmayın. hiçbir arkadaşım memnun kalmadı o yurtlardan. kasıntı ortamları, pahalı ve lezzetsiz, soğuk yemekleri, öğrenciden çok mala değer veren idareleri, 5 dakika gecikseniz yurda almayan güvenlikleri var. (gözümün önünde 2 dakika geciktiği için yurda almadılar arkadaşımı başka yerde kaldı.) atatürk öğrenci yurdu iyidir, kyk çıktıysa kasıntılık etmeyin ypışın. kyk candır. atatürk de candır. başka yere gitme ey çöm.
-he illa tutturdun ben evde kalacağım diye. eğer maddi durumun elveriyorsa, atlantis, loft, istanbul, osmanlı gibi stüdyo daireler var. onlardan tek basına ev tut. en iyileri atlantistir. bu dönemde oradan ev bulmak zordur, haziranda kapış kapış tutulur bütün daireleri. faturalar dahil 700-800 tl bir ücret verirsin. osmanlı ve atlantis bosnanın merkezinde yer alır. diğerleri biraz dışardadır ama bosnanın merkezine yürüyerek 5 dakika sürer. okula da yürüyerek 10-15 dakika sürer bu stüdyolardan. ısınma sorunun da olmaz bu dairelerde.
-okul açıldı. kimseyi tanımıyorsun, hiçbir yeri bilmiyorsun. korkma ey çöm! senin gibi binlerce insan geldi. ilk hatan olarak hemen ilk tanıştığınla panpa olmaya çalışacaksın. sakın! insanlara önce mesafeli yaklaş, önce tanı. ilk tanıdığın insana hadiii eve çıkalıaaamm diye yapışma. ilk başta büyük arkadaş grupları halinde gezeceksiniz. sonra bölünür onlar ekim kasım gibi. 1-2 tane yakın arkadaşın olsun fazlası zarar. herkes çıkar peşinde ve çoğu insan inanılmaz cins. unutma.
-okulun girişinden sırasıyla tıp fakültesi(gökkuşağı)- mühendislik- iibf(yadam)- fen edebiyat- hukuk olarak dolanan ücretsiz bir tramvay hattı var. ve okulun en büyük nimetlerinden biridir bu kullan, bokunu çıkar yorma o güzel ayacıklarını.
-gökkuşağı alışveriş merkezi vardır kampüsün ortasında. içerisinde yemek- market- kitap,defter ve diğer bilimum ihtiyaçlarımızı karşıladığımız biricik avmizdir kendisi. içindeki en kaliteli yer şüphesiz, akkonak restauranttır. 1,5 tlye çayını içip tavlanı okeyini oynayabilirsin. yemekleri de oldukca lezzetlidir. biraz pahaldır diğer yerlere oranla, ama 10-12 tlye tıka basa doyarsın. maçını da burada izleyeceksin ey çöm unutma. karadutlu oraletini içip burada okey oynayacaksın, maç izleyeceksin. gökkuşağının içinde bir de alvey döner var, tavuk iskender döneri ve ayran 5 tl ve kesinlikle denemelisin. hem ucuz hem güzeldir. deli gibi doyar başka bir şey yiyemezsin o gün. avmnin içinde market olarak burç market vardır, fiyatlar normaldir. kampanyaları olur arada, (vize-final dönemlerinde burn 2 tl, red bull 3 tl gibi) onlardan yararlan. atatürk veya okulun içindeki kyklarda kalırsan marketin burası olacak.
-kütüphanemiz çok güzeldir. kaynak açısından zengindir. değerlendir. zaten okumak için bol bol vaktin olacak. ortamı da çok güzeldir kütüphanenin. güzel havalarda etrafındaki çimlerde yayıl, al eline kahveni orada takıl. içerisi de sıcaktır, kışın evde/yurtta çalışamayacaksın vizeye finale. buraya gel. sessiz olur çalışırsın. hele de hukuk okuyorsan, buradaki her 5 insandan 3ü hukukçudur. yüzlerindeki çilekeşlikten, gözlerin kırmızılığından tanırsın onları. sev onları...
-üzerinde adının bölümünün yazdığı öğrenci kartın aynı zamanda elkarttır. toplu taşımada kullanacaksın. 90 kuruştu öğrenci, ama bu yıl zam gelmiş sanıyorum.
-zorunda kalmadıkça dolmuşu kullanma, hem tramvay daha ucuz hem de dolmuşçular ehliyeti kasaptan almış, hem de kabalar. boşver mis gibi bin tramvayına.
-bosna-okul arası 7 tl tutar taksiyle. bu da bir alternatif.
-kütüphanenin önünde bankamatikler vardır. ayın 7si civarı ziraat atmlerinin önünde kol gibi sıralar oluşur. yapı kredi, ziraat, iş bankası genelde sıra bekletir. hsbc debbit kartın varsa şanslısın, daha bir kere sıra beklemedim. her bankanın atmsi vardır, ayrıca okulun içinde akbank, iş bankası,vakıfbank ve ptt nin şubesi vardır.
-gökkuşağının arkasında otobüs ve tren firmalarının yazıhaneleri vardır. otobüs, okulun önünde bindirir, okulun önünden alır, otogarla uğraşmazsın. tren zaferdedir. tramvayla 50 dakikalık bir yol gidersin. havaalanı taksiyle 50-60 tl civarı tutar.
-okulun 2 yemekhanesi vardır, biri kütüphanenin yanındaki sote, biri atatürk öğrenci yurdundaki yemekhane. ikisine de kayıt olabilirsin, yurtta kalmana falan gerek yok. yemek 2tldir. güzeldir. yararlan.
-el ele gezeni vuruyorlar, şort giyeni sikiyorlar, küpe takanı öpüyorlar... yalan. külliyen yalan sevgili çömüm. kimsenin kimseye garezi yok. herkes öğrenci be kardeşim napcaklar sana, sen ne istersen giyin. ama dekolteyi miniyi çok abartma derim, sonucta aranmaya gelmiş abazanlar da yok değil.
-bilimum eğlenceni, çay kahve içmeni bosna hersekte sağlayacaksın. 3-5 iyi cafe vardır. cafe caffeinin waffleını dene. kırmızı döner'de iskenderun ye. maya bistro'da kör soslu tavuk göm. zeki piknik'te tavuk şiş ye kendine has sosları vardır.
-içeceğim ulan diyorsun. hakkın. iki seçenek var. dışarıda içeceksen: rixos adlı otelin altında xside, green mile ve inferno adında üç mekan vardır. (evet bosna hersek mahallesinde başka alkollu yer yok, şaşırma alış) en iyileri xsideddır. inferno diskodur tavsiye etmem, hoş değildir. kezban ve abazanlar toplanır genelde. xside en düzgünleridir. green mile'a da iyi şarkıcılar gelir arada takipte kal. buralarda alkol pahalıdır, 50lik bomonti 15 tl, tekila shot 35tl(valla lan) cin tonik 45 tldir. evde içeceğim, arkadaşta içeceğim dersen, en büyül alkol kaynağın bosnanın tam ortasında yer alan migros sana göz kırpacak. her aradığın içkiyi bulabilirsin burada. ama çok geçe kalma, 21:30 da uzun kuyruklar oluşmaya başlıyor kasa önlerinde. hostanın arasında bir de tekel var.
- hemen gidip sazan gibi tüm kitapları alma, bi bekle. bak hangisi işine yarayacak, belki gerekli deil o ktap not yeter. bekle. sabırlı ol. kitap defter için rampalı çarşıya gidebilirsin. ya da gökkuşağındaki atlas ve makro kırtasiyelerden hallet. okulun üst geçit tarafındaki girişinden çıkıp, üst geçitten biraz ilerleyince baş çarşıyı, orada da yakamoz kırtasiyeyi göreceksin. işte burası senin en uğrak yerin olacak özellikle de hukukçuysan. fotokopi ve not işlerini burada halledeceksin. fotokopi 3 kuruştur. başka yerde kazıklanma.
-hemen aranma. her yakışıklı/güzele abanma. öküz gibi bakma. oo bana baktı evlencezz diye sevinme. o da aranıyor, büyük ihtimalle o gün bakıştığı 18. karşı cinssin. bekle. kasım ayı sonuna kadar herkes herkesle tanışmış, birileri birilerini düdüklemiş olacak. bekle bitsinler, sonra işine bakarsın. üzülürsün, ailenden de uzaktasın üzülme diye söylüyorum.
-ve ve ve, kimse selçuk üniversitesini isteyip de, abi ben çok seviyorum konyayı ya selçuk'a gideceğim ben diye gelmedi. tercihlerinde yer verdin, şans eseri çıktı ve geldin. ama sev okulu. konyayı sev. sevilmeyecek yönleri var evet, ama ben seviyorum. ben istanbul gibi bir yerden geldim ve bayaa seviyorum, o yüzden hoff şehirden metropolden köye indim geyiği yapıp da beyin sikem çöm yakalarsam vururum ağzına. konya sevilir bir yer, okulun sevilir bir yer. soğuğun, okulun, şehrin tadın çıkar.
Selçuk üniversitesi hukuk fakültesinin, 1.sınıf tek numaralı öğrencilerinin medeni hukuk dersine giren yardımcı doçenttir.
derste hiçbir konuyu atlamadan hızlı bir anlatım yapar. konuların hepsini yetiştirir çoğu fakültenin aksine. sınavlarda çok zorlar, ayrıntı sorar, şaşırtmacalar yapar. ancak derste iyi öğretir. zor sormasına ve hızlı anlatıp nevir döndürmesine rağmen öğrenciler tarafından sevilen karizmatik bir hocadır.
Çoğu kızın eridiği, ölüp bittiği biscolata erkeklerinin aslında tipsiz, itici olmasıdır.
Şuana kadar biscolata reklamlarının hepsini izlemişimdir. Ama şimdiye dek ne içlerinden birine tatlı demişliğim, ne de içten içe beğenmişliğim var. Renkli gözlü, kılsız tüysüz afederdiniz ibne tipli iki üç ecnebi herifi beğenmiyosam suç bende mi, yoksa onlar hakkında abazan abazan tweetler atan bazı mal hemcinslerimde mi bilemiyorum. Erkeklerin Victoria's Secret'larına karşı bizim de Biscolata erkeklerimiz var diyorlar buna da katılmıyorum. Lezbiyen falan değilim yanlış anlaşılmasın ama VS kızlarını izlerim de beğenirim de.. Ayrıca bayan iç çamaşırının bayan üstünde gösterilmesinden, tanıtılmasından daha doğal bir şey yoktur. Kurabiye yapan, çıplak çıplak sırıtan erkek sevmiyorum ben kardeşim. Hayatımda da bir kere biscolata yedim, o da başka yiyecek bir şey bulamadığım içindi. Acaba bu eriyip biten kızlar içinden kaçı o reklamları görünce " ay çocuk çok yakışıklı en iyisi biscolata yiyim" diyor bunu da merak ediyorum. Neyse kısacası bu adamlar ve reklamlar, aslında türk kızının kısıtlı imkanlar dahilinde erkeklerle ve onların VS sevgisiyle sidik yarıştırmak için beğendiği, beğenir gibi yaptığı erkeklerdir. Ama bir erkek Victoria Secret hakkında konuşursa doğal gelir de kulağa sen biscolata erkekleri için eridiğini orda burda anlatınca azcık abaza, azcık azgın izlenimi veriyorsun sevgili türk kızı. Ayrıca da Biscolatanın tadı idare eder olsa da reklamları da saçma, erkekleri de tipsizdir işte.
sağlak insanlar için çok zor şeylerden biridir. zaten yavaş olan sol elinizle gerçekleitirmeye çalışırsınız ama taşırmadan kaydırmadan sürmek zordur. bir de işlem bitince ojenin kuruma faslı var. ve bir de kurusa bile geçmeyen o kurumamışlık hissi... *
facebook adlı sitede yapılan 'ilişkisi yok' adlı durumu beğenen insandır. aslında bu ilişkisi yok durumundaki beğenilere bakarak kimin kime gideri var anlaşılabilir. o beğenenlerden biriyle en yakın sürede sohbet kurup , seçip, beğenip, alabilirsiniz.
sevgilisi olan kişiyle barcelona-real madrid maçını tekrar izlerken kavga eden kızdır. ' sevgilisinin burda 5 atarlar peste 5 yersin benden ahaha ' demesi üzerine triplere giren kızan, messiye asılan kızdır. sonrasında yapılan pes mücadelesinde barcelona sadece ve sadece kol bozuk olduğu için real madrid'e 2-1 yenilir. *
sapık yada kendilerini her nasıl nitelendiriyorlarsa o tür erkeklerin yaptıkları iğrenç işlevleri , eylemleri eğlence konusu olarak görmeleri , bunlardan hiç mi hiç utanmamaları üstüne üstlük bir de başlık açarak bunu yazarların gözüne gözüne sokmalarıdır.
evet istikale çıktığında, fiziki yada sözlü taciz edilen kadınlar var.
her sokağa çıktığımızda laf atılıyor bize , evet.
kısa bir etek ya da şort giymekten çekinir oluyoruz bazen , sizin yüzünüzden.
attığınız laflara aldırmıyoruz çoğu zaman, fakat dayanma sınırımızı aştığınızda ters bir laf ya da bakışla karşılık verdiğimizde, bunu bile olumlu olarak algılayıp peşimize takılıyorsunuz.
ve evet, bazı bayanlara tecavüz ediliyor.
hatta bu tecavüz olayları, dizilere konu oluyor, yüzlerce, binlerce kişi bunu izliyor .
böyle bir ülkede yaşıyoruz biz.
sadece sapık erkeklerin değil , herkesin sapıklıklarla gurur duyduğu bir ülkede.
4 erkeğin bir kadın tecavüz etmesinin reyting rekorları kırdığı ve bunun da gurur verici olduğunu düşünenlerle aynı ülkede.
fatmagül'ün bi suçu var mı yok mu bilinmez fakat, merak ediyorum kadınların suçu ne bu ülkede ? yalnızca kadın olmak mı?
anne kişisinin kızınca falan attığı tribe anne tribi denir. liseli ergen tribinden daha komiktir. kendince küsmüştür , konuşmamaktadır ama konuşur da bağırır da güler de aklınca trip attığını zanneder.
-anne çorabım nerde?
+ben konuşmuyorum senle
-anne nerde yaaa okula geç kalıyorum
+...
-anne yaaa
+masanın altında gördüm dolaba koydum ah ahh neyi nereye koyduğunu bimiyosun ki bıktım senden artık bu dağınıklığından yeter yani işkence resmen köle miyim hzmetçiyim blaa blaa blaaa
pazartesi günü diyete girip salı günü burger king'e gidip , üstüne bide steakhouse yemekle sonuçlanan dengesiz eylemdir. ama daha sağlıklı olması açısından ayran içilir. *
eğer sözlükteki yazarlar bayan olduğumu bilirlerse nolur sorunsalıdır.
açılan başlıklara bakılırsa , bazı* yazarların bayan olduğunu açığa çıkartmaktan kötü bir şey gibi bahsetmektedir. burda anlaşılmayan bazı konular var , bayan olduğumuz anlaşılırsa bize sözlükte pozitif ayrımcılık uygulanmayacaktır yani , bayan olduk diye kimse seri artı oy yüklemesinde bulunmayacaktır * ya da burası sadece erkeklerin yazabildiği bir sözlük mü ki biz erkekmiş taklidi yapıp yazmak zorundayız? kendi cinsiyetimizi ortaya çıkardığımızda yada yazdıklarımızdan bu olay çıkartıldığında neden 'deşifre' edilmiş oluyoruz? burası incisözlükten seviyeli bir sözlük . en azından 'sözlüğe dişi gelirse et paylaşımı nasıl olucak?' diye başlıklar yok , ama nolcak yani bayansak ve bunu açıkça söylüyorsak? inci sözlükteki gibi nick altımız sayfalarca dolacak mı yani? eğer dolacaksa bu bizim değil dolduranların suçu olacaktır. çünkü bayansam bayanım , erkeksem erkeğim. hiçbiri kimseye haksız bi avantaj sağlamaz . çünkü burası ; insanarın cinsel organlarıyla değil beyinleriyle yazdıkları , cinsiyetleriyle değil yazdıklarıyla gündeme geldikleri bir sözlük. *
sevilen , hoşlanılan çocuğun gay çıkması durumudur. hayal kırıklığı yaşanır. bizzat başıma gelmiştir. * artık o çocukla kanka olmaktan başka yapılacak bir şey yoktur. beraber okulun yakışıklı erkeklerine bakarsınız , rakibiniz olur bi nevi.
evde poğaça , börek , kek , kurabiye ve hatta kısır gibi bilimum özenle hazırlanmakta olan yiyecek görünce şaşıran birey söylemidir. diyalog iki şekilde gerçekleşebilir.
-anne kim gelcek?
+ayşe yengenler gelicek bide kaynanası *
-bana olsa yapmazsın
-sus da aç dolabı ıspanak kalmış dünden onu ye
-hıı..
veya
-anne kim gelicek?
+illa birinin mi gelmesi lazım sana yapıyorum ! *
-yeni aldın dimi lan tarifi deneme tahtasımıyım ben ?!
piercing taktırdıktan sonra dudak , dil , burun , kaş gibi bilimum yerlerde oluşan deliktir. piercing takmak istersiniz , sızlar. takmazsınız kapanır , kabuk bağlar sızlar. sonra sızlaması geçer , alışırsınız ama piercingden sıkılmışsınızdır. *
namus denilen ne olduğu belirsiz şeyi , bayanların giydiği eteğe göre belirlemek , etek boyuna göre namuslu olup olmadığına karar vermektir. herkesin namusu kendinedir , kimse kimseyi giydiği etek yüzünden namuslu veya namussuz olarak yargılayamaz , yargılarsa da kendi geri kalmış beyin hücreleri içinde yargılasın. 'sen uzun eteğin kapattığı bacakların arasındakini namus sanmaya devam edebilirsin , ama biz o tesettürün kapattığı beyinlerin içinde de ne tür şeyler olabildiğini biliyoruz. bacaklarıma gözlerini ayıra ayıra bakmak yerine , git de o geri kalmış beynini biraz çalıştır!' denilesi zihniyettir.
ergen bireylerin son zamanlarda dillerine dolanmış durumda olan , profil resimlerinin altında yazılan , sürekli kullandıkları kelimeler olan ' okby , okkib , okbye , öptmby , byok ' gibi söylemleri laf sokma sanmalarıdır. bunu söyleyen ki genellikle kızdır bu şahıs , karşı tarafa laf soktuğunu onu göt ettiğini falan sanar. insanın sinirini bozabilecek bir durumdur ; ancak böyle insanlara yaptığınız mantıklı konuşmalar laf sokuşturmalar işe yaramayacaktır. siniriniz bozmayınızdır , gülünüzdür , taşak geçinizdir.
kendisine laf atanları ciddiye alan kızımızdır. bunlara cevap vermeye çalışır , laf sokmaya çalışır. gereksiz saçma sapan bir çaba içerisine girer böylece. böyle kızların çoğu , kendisine iltifat şeklinde bir laf atıldığında götü kalkacak olan düşük egolu , itifat yoksunu insanlardır. en iyisi laf atanı siklememek , hiç duymamış gibi yola devam etmektir.
annenin 'kızım biz bez falan ser yere bak lekesi çıkmaz onun daha yeni yıkamadan geldi o ' demesine rağmen 'yok yiaa ben sıçratmam ' denilmiştir. ve nar iki el aracıığıyla ayrılırken kırmızı bir damla kremrengi halının üzerine sıçramıştır. ayak hemen o bölgeye uzatılır , sürtülür fakat leke gitmez. ve o lekenin üstüne oturulur , anne görmesin diye. ama eninde sonunda görecektir .
zaten parası olan , keyif için iş yapan insandır. maddiyat için gerçekleştirdiğimiz işlemde maneviyatın daha önemli olduğunu savunmak saçmadır tarafımca.
savunulacak olan münazara konusudur. insanın kendini keşfetmesi , kendi dışındakilerin farkında olması , onu zamanla tedirginliğe götürecektir. bu nedenle doğru olan tezdir.
hani bazı sabahlar alarm sesini siklemez ya insan , o sabahlardan biridir yine. alarm çalmış çalmıştır ama kksk umursamayıp uyumaya devam etmiştir. gözlerini açtığında saatin 10 olduğunu görür. e gitmiyim bugün okula falan der kendi beyin hücreleri çerçevesinde. o sırada bir telefon sıra arkadaşı arar. ' kksk koş gel makara var fena ' der. kksk nin aklı çelinmiştir bir kere. eteği gömleği geçirir sırtına elde poğaça fırlar otobüse biner. okula vardığında 3. derstir ve boştur. ilk iki ders de boş geçmiştir. ama nasıl bir şanssa nöbetçi hoca kksk'i yok yazmak gafletinde bulunmuştur. nasıl bir şanssa kksk nin okula girdiği andan itibaren hocalar sınıfa gelmeye başlar ve dersler dolu geçer. ama kksk bütün gün yok yazılmıştır ve sinirlidir. derslere girmeyip arkadaşlarıyla hamburger tost yiyip , aysti içip efkar dağıtır. müdür yardımcısına gidip hocam beni yok yazmışlar diye sızlanır. ama yok yazılmıştır işte. uzuun okul yılında kaçabileceği , kaytarabileceği sadece 17 günü kalmıştır . böyle de boktan bir gündür. boşuna otobüs parası verilmiş , pijamalarla öğlene kadar tv izleyip omlet yenilebilecek yerde okulun kaşarı kıt tostlarından yemek zorunda kalınmıştır.
Bir kızla bir kızın mükemmel dostluğu görülmüştür evet ; ama kız milletinin içinde her zaman dışarıda görünenden daha büyük ve daha fesat bir şeytan vardır. Ama erkekler kızlardan daha fazla içi dışı birdir. Erkeklerin kankaları oldukları kıza 'kanka ayağı göt ayağı' yapları düşünülmeyecek olursa ki gaylikte mümkün değildir; bir kızla bir gay kusursuz bir dostluk kurabilir.
Hikaye aynen şu şekildedir.
kedi :kendinikesensatanistkedi.
*
sabah olmuştur , güneş doğmuştur. kedi uyanık halde yumuşacık yatağında yatmaktadır. karnı açtır . 'lan kalkiim de kahvaltımı yapiim ' der . üzerindeki battaniyeyi tekmeleyerek yatağından kalkar . annesi poğaça yapmıştır . mis gibi kokmaktadır. oturur yer , yerken dream tv ac/dc haftasonu izler . mutludur huzurludur. sofradan kalkar , koltuğa yatar . o sırada annesi elinde bir adet turuncu toz bezi ve mavi toz alma sıvısı ile içeri girer. 'kalk bakalım kedi toz alcan!' der. kedi düşünür ; toz alma neydi , nasıl yaplıyodu ? toz bezini alır. ve başlar toz alma işlemine . aman allahım ' ne müthiş iştir o öyle ! önce bir mavi pıs sonra bez darbesi ! kolaydır. kedi üstün zekasıyla çabuk kavrar olayı salon yatak odası kedinin odası ... sırayla evi elden geçirir. iş bittiğinde üzerinde cam sil kokusu ve garip bir huzur vardır. kendini ev kızı gibi hisseder . fakat görevler bitmemiştir. annesi elinde yeşil bir elektrikli süpürgeyle gelir bu sefer. evi süpürmesi gerekmektedir. kedi kalkar süpürgeyle adeta dans edercesine evi süpürmeye başlar. süpürgenin çelik sapı bazen mikrofon olur , bazen kavalye . kedi 'bütün evi , koltukların altını vitrinin yanını özellikle ' annesinin söylediği gibi süpürür. sonunda kabloyu prizden çıkarır ve ve bir tuşa basarak süpürgenin kabloyu içine çekmesini sağlar. yorulmuştur. dolaptaki su şişesi içerisindeki vodkayı kafasına diker , bu gizli deeposudur onun. kedi , yatağına atar kendini . ama ne yazık ki işler hala bitmemiştir . kıyafet dolabı kediyi beklemektedir. 6 adet kapısı olan kıyafet dolabının başına geçer. kuzeninin sünnetinde giydiği yeşil tuvaleti görür duygulanır. slipknotlı tişörtünü 2 hafta aradan sonra pijamaların arkasında bulur sevinir . kırışmış okul gömleğine bakar iç geçirir. ne kadar çok erkek kıyafeti olduğunu görür . en sonunda dolap da biter . ve kedi kendini bilgisayar başına atar . annesi bu sefer içeri elinde bir tabakla girer . tabağın içindeki yaprak sarması , poğaça , patatesli börek ve kısır , yorgunluğuna değmiştir . annesini öper . ve içinden 'evlenmicem olum ben' der.
tabağını silip süpürürken sözlüğe girip gezinmeye başlar.
*
siz:siz.
eleman:sevilen kişi
bu:sevilen kişinin kankası
Olayın bir de bu boyutu vardır. Birini seviyorsunuzdur . elemanla böyle karmaşık ilişkiler içerisindesinizdir . bi iyisinizdir bi kötü . elemanın bir de kankası vardır. eleman size baktıkça bu da size bakar. ama sizin gözünüz elamandan başkasını görmez . olayı çakmaya başladığınızda ki bu size iyice sarmıştır ; müdahele etmeye çalışırsınız . mesafe koyarsınız olmaz , msnde engellersiniz olmaz.
bu:sence okulun en yakışıklısı kim?
siz:ay eleman çok yakışıklı yaa ( bak aklı sıra fire veriyo)
bu:o değilde ben nasılım?
siz:eleman çok tatlı diğmmiii?
bu: hıı tabi.
gibi diyaloglar kurulur falan. ve korkarsınız : bu elemana bahsedecektir ve eleman da kankalık vazifesi olarak sizden uzaklaşacaktır diye. korkarsınız ve korktuğunuz çoğu zamanda olduğu gibi harekete geçmek de gözünüzü korkutur .
