kendiniarayankurbaga
211 (power ranger)
sekizinci nesil silik 1 takipçi 24.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    skittle

    1.
  1. Ortacag'da oynanan bir oyun, bowlingin ilkel hali de denebilir.
    1 ...
  2. sosyalyabani

    1.
  3. dokuzuncu nesil yazar, hoş gelmiş.

    unutmadan: kaliteli yazar.
    3 ...
  4. albert joseph penot

    1.
  5. friedrich adler

    1.
  6. 1879-1960 arasında yaşamış avusturyalı sosyalist.

    victor adler'in oğludur, einstein'ın ahbabıdır.
    2 ...
  7. victor adler

    1.
  8. 1852-1918 yılları arasında yaşamış avusturyalı sosyalist.

    friedrich adler'in babası.

    viyana üniversitesi'nde tıp öğrenimi görmüş, freud'dan dersler almıştır.
    1 ...
  9. hizipleşme

    1.
  10. wilhelm weitling

    1.
  11. 1808-1871 yılları arasında yaşamış alman siyasetçi. lumpen proletarya'nın, gerçekleşebileceğini savunmuştur.

    "kocaman bir ateş yakacağız
    kağıt paralardan
    tahvillerden
    vasiyetnamelerden
    vergi dosyalarından
    kira kontratlarından
    ve borç senetlerinden
    ve herkes
    kendi cüzdanını da bu ateşin
    içine atacak."

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/284790/+
    2 ...
  12. chaillot un deli kadını

    1.
  13. just so darwin

    1.
  14. nixi

    ?.
  15. nithor(doğurmak), kelimesinden türemiştir.

    roma mitolojisi'nde, doğumla ilgili tanrıça, doğum yapan anneyi korumak gibi görevleri vardı.
    1 ...
  16. kader tanrıçaları

    1.
  17. torel

    1.
  18. muvazeneli

    ?.
  19. tsetsautça

    1.
  20. petroglif

    1.
  21. yun. petra: kaya, taş manasına gelir*.

    kaya üzerine yapılan, arkeolojik resim sanatına verilen isim*.
    6 ...
  22. oya uysal

    1.
  23. karl krolow

    ?.
  24. 1915-1999 yılları arasında yaşamış alman yazar.

    hilmi tezgör tarafından çevrilmiş bazı şiirleri, yky'den "dünyanın işaretleri" adı ile çıkmıştır.

    şiirleri, söyleşi havasındadır.
    2 ...
  25. anneler kaçar gibidir

    1.
  26. güzelinden bir turgut uyar şiiridir.

    şöyle ki:

    söyle ben saçlarımı kestirsem ne olur
    bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur

    herkes annesi sanır bir kısır yalnızlığı
    oysa herkesin annesi aslında bir baruttur

    eylülden ürken temmuz şafaktan korkan gece
    dağları bölümleyen o babadan kaçan sudur

    hatırla her gün bir çalar saatle oynadığını
    çalar saatler bir çocuğun uyanılacak uykusudur

    soğuk iklimler, kırımlar akar gider derisinden
    çalıp söylediği öğrenip oynadığı bir tabuttur

    anne saklanır, baba koşar, günleri münleri bölerler
    anne de baba da parça parça bir geyik yavrusudur

    birinin sırtı ince, birinin elleri kalın
    ikisi de bir gölün saygıdeğer komşusudur

    ey hayalin sonsuz çalıştığı gölleri bölmek dönemi
    o zaman artık bir yerlerde hazin mevlutlar okunur

    dersin ki ayışığı kimin babası kimin oğlu o zaman
    sanki herkesin işi bir bölmedir, uzun uzun solunur

    senin şarkın bir avcı borusudur ormanları tutar
    büyür, yankılanır, bir kale yıkıntısında saygıyla durur

    ey en bilge sesi gelip duran sonra akan suların
    bilirsin her akşam nasıl öksüz, nasıl güçlükle olur

    her akşam nerden baksan yine de bir eksiği doldurur
    babalar geri çekilir, anneler onlara teslim olur

    saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
    çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur

    günleri bölümlediler ve sonra suya gittiler çoğu
    babalar hep perşembe, anneler hep cuma olur
    2 ...
  27. aosdana

    ?.
  28. irlandaca: sanat insanları.

    1981 yılında kurulmuş ve üyeleri sanat alanında bir yerlere gelebilmiş kişilerden oluşan topluluk.

    bazılarına, saoi ünvanı verilir.
    2 ...
  29. saoi

    ?.
  30. babadan gelen mesaj

    1.
  31. gün tüm sıkıcılığı ile akarken; ben, uykuya muhtaç ve baş ağrısı çekerken; telefonun titrediğini fark ediyorum.
    mektup simgesi belirivermiş ekranda, kesin operatör mesajıdır diyorum ve bakmıyorum.

    gün tüm sıkıcılığı ile akarken; aklımdan bir sürü şey geçiyor. bazen şaşmıyor değilim; "saniyede bu kadar şey nasıl ilerleyebiliyor aklımın köşesinde bucağında?" diye..
    kötü birkaç haber geliyor kulağıma, düşünmek istemiyorum ve kütüphanedeki masaya teslim ediyorum kollarımı ve arasındaki başımı.

    gün tüm sıkıcılığı ile akarken; kafamı kaldırıyorum, insanlar.. her şeyiyle, en çok da telaşları ile..
    telefonu alıyorum elime, açıyorum mesajı, beklentisiz.

    ----------------------------------------------------------------------
    Kimden: Babam
    Mesaj: "Benim canım kizım seni cok seviyorum"
    -----------------------------------------------------------------------

    gözüme toz kaçıyor, burnumun direği sızlıyor.
    sever babam beni, biliyorum. "nereden esti?" diye sormak istemiyorum.

    gün tüm duygusallığı ile akarken; anlıyorum ki hiçbir adamın sevgisi, babamınkinden kıymetli olamayacak. hiçbirinin özene-bezene yazdığı sayfalar, mesajlar, babamın pek beceremediği halde mesaj yazarken ki emeği kadar değerli olmayacak.

    babacığım, bir bilsen şu yaramaz kızın seni ne çok seviyor, bilsen-bilebilsen.

    tanım: babanın günün seyrini değiştirmesi.
    23 ...
  32. paradeisos

    1.
  33. eski yunan'da cennet bahçesi olarak vaadedilen yer.

    (bkz: tartaros)
    2 ...
  34. üç hal yasası

    1.
  35. comte'a göre aklın gelişmesini tamamlamak için:

    -tanrıbilimci
    -metafizikçi
    -pozitivist

    aşamalarından geçmesi gerekir.
    4 ...
  36. areopagos

    1.
  37. eski yunan'da siteyi yöneten kurumlardan biri iken sonraları dinsizlik suçlarına bakan bir mahkemeye dönüşmüştür.
    5 ...
  38. pnyks

    1.
  39. eski yunan'da site içerisinde toplantıların yapıldığı tepeye verilen isimdir.

    eski hitabet kürsüsü buradadır.
    3 ...
  40. landsorganistationen

    1.
  41. (bkz: lo)

    isveç'in işçi sendikaları konfederasyonu.
    3 ...
  42. çocukluk arkadaşının ölmesi

    1.
  43. yeni evimize taşınmıştık, her şey yabancı ve keşfedilmeyi bekliyordu, dört yaşındaydım ve biraz da yalnız.

    birkaç ay geçti taşınmamızın üzerinden hala yaşıtım kimseyi de tanımamıştım, eskiden öyle değildi, hiç..

    bir gün balkondan aşağı bakarken bir kız çocuğu gördüm ve anneme beni aşağı indirmesini söyledim, indirdi de.

    siyah uzun saçları vardı, benim saçlarım kısaydı, başta kıskanmıştım saçlarını. beyaz teni ve güzel bir çift mavi göz ışıl ışıldı.. birinci katta oturuyorlarmış.

    mutluydum, çünkü bu kız yani ''simge'' artık benim arkadaşımdı.

    iyi anlaşıyorduk, çocuklar anlaşamamazlık bilir miydi hiç? bazen kavga da etmedik değil ama geçerdi hemen, biz birbirimizin o beton yüksek binada tek arkadaşı idik.

    zaman geçti, birkaç yıl kadar.. ben birinci sınıfa başladım. eskisi kadar oynayamıyorduk simge ile ben okula gidip-geliyordum..

    işte bir gün, olmasa idi o gün..

    servisten indim, çantam da epey ağır, apartmanın girişinden sesleri duyabiliyorum.. bir kalabalık.. simge'nin annesi ağlıyor, bir şeyler haykırıyor, ''simgem'' diyor ''nereye gittin?'' diyor..

    simge nereye gider ki? en fazla gider bodruma saklanır, kızgınlığı geçince de çıkar. gitmez simge bir yere..

    kulaklarımı kapatıp, asansöre yöneldim, eve çıktım. o gece uyuyamadım, kulağımda acılı bir feryat..

    günler geçiyor ama simge gelmiyor.. bir gün sordum ablasına ''simge nerede?'' diye, bile bile sordum işte, bana baktı ve bir öpücük kondurdu yanağıma, bir şey demedi, ne denirdi ki?

    ama simge'nin nereye gittiğini ben biliyorum, getirir babasının fotoğrafını gösterirdi, ''kalbi durmuş babamın, gitmiş ama bizi bekliyor.'' derdi. baban bekleyebilirdi simge ama sen neden beklemedin?

    biz beraber büyüyecektik güzel arkadaşım..

    simge'den sonra hiç arkadaşım olmadı bu apartmanda, olmasın da.. zaten kıskanırdık birbirimizi başka çocuklardan, iyi ki de kimse olmadı simge..

    arada abisi, ablası görür uzun uzun bakarlar bana, kimse bir şey söylemez ama herkes bilir içimizden neler geçtiğini..

    şimdi on dokuz yaşındayım, sen beş yaşında kaldın arkadaşım..

    değişen çok şey var, saçlarım uzun yıllardır, büyüdüm biraz ben, bana sormadılar ama. sana sormadıkları gibi..

    gözlerini ve gülüşünü hiç unutmayacağım, sen benim en masum yıllarımdın..

    tanım: hayatın önemli ve özel bir döneminde yer etmiş kişiyi kaybetmedir.
    7 ...
  44. vladimir karpov

    ?.
  45. 1922-2010 yılları arasında yaşamış rus yazar.

    ikinci dünya savaşı'na katılmış ve sovyetler birliği kahramanı madalyası almıştır.
    2 ...
  46. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük