bana bir ayda 14 kilo verdiren formüldür. evet yanlış duymadınız tam 14 kilo. hemde hiç spor yapmadan. nasıl oldu hemen anlatayım.
-efendim öncelikle sabah ve akşam olmak üzere yalnız iki öğün besleniyoruz. ara atıştırmaymış, hafif tatlıymış, kendime ödülmüş... bunlar kesinlikle yok. sabah ve akşam bu kadar.
-kahvaltıda ekmek kullanmayın. onun dışında istediğiniz kadar yiyebilirsiniz bunda sınır yok.
-kahvaltıdan sonra yanınızda akşam yemeğine kadar bir şişe su taşıyın ve mutlaka ara ara su için. suyu içerken yavaş yavaş, yudum yudum için ki metabolizma çalışsın. yoksa hemen çişe döner güzelim su
-olabildiğinizce aç olduğunuzu düşünün. ''o niye la'' dediğini duyar gibiyim. şöyle ki aç olduğunuzu düşününce beyin bu fikri iyice benimseyecek ve hayati tehlike riskine karşı yağ yakımını hızlandıracaktır.
-akşam yemeğinden önce biraz nihilizme yoğunlaşın, hayatın anlamsızlığını gördükçe iştahınız kapanacak. ve tüm nihai değerlerin birer saçmalıktan ibaret olduğunu görmeniz nefsinizi köreltecektir *
-işin esprisi bir yana akşam yemeğinde ekmeği az kullanın ve yemekle birlikte bol sıvı tüketin. sonrasında yine aynı şekilde yatana kadar bir şey yemeyin ve bol bol su için.
son olarak kilo vermek isterken yapmanız gereken en önemli şey dirayetli olmaktır. vücudunuzdan bir parça eksilteceksiniz sonuç olarak, bunu inanmadan yapamazsınız.
hadi kolay gelsin. her verdiğiniz 1 kiloda aklınıza ben geleyim *
öncelikle ''hiç''i piç diye okuyan arkadaş. lütfen yatar mısın artık, adamı dellendirme amk.
o kadar hiç olmak ki yatağa girince gözlerin uyumamak için direnmesi.
hep bir şeylerin ters gitmesi ve böyle devam edecek olmasına dair inanç.
huzursuzluğun tüm bedeni esir alması.
şarkıların, filmlerin, gezintilerin kısacası her şeyin çekiciliğini yitirmesi.
ve elbette ruhun daracık bedende bunalıp sessiz çığlıklar atması
mutsuz son: düşünsenize lan şimdi ölsek 15 gün sonra tüm aile dahil herkes tarafından unutulacağız. dünyada yine futbol maçları olacak, insanlar yine sevişecek, siyasiler yine oy toplamak için palavra sıkacak. kimsenin sknde olmayacağız yanisi. ''ha napsınlar onlarda mı ölsünler'' dediğinizi duyar gibiyim, elbette değil ama insan yinede alınıyor be.
bu kadar mı hiçiz biz olm?? gelin sarılcam size. hiçler.haha
ateist arkadaşlardan sık sık duyduğumuz bir sorudur.
cevabı içinde saklı olan çelişik bir soru.
çünkü tanrı merhametlidir. ancak merhamet sahibi bir tanrı sana seçim şansı verebilir.
tanrı cehennemi hepimizi içine atmak için yaratmadı. kuranda ''cehennemde herkes kendi ateşinin odunu olacaktır'' deniyor yani anlayacağınız cehennem bir neden değilde sonuç bazında değerlendirilmelidir.
kötülüğün sonucu. sen kötü bir insansan, başkalarına zarar veriyorsan sana ödül verecek değil. şüphesiz herkes hakkettiğini alır.
kısacası ''tanrı merhametliyse neden cehennem var'' sorusu ''devlet bizi koruyorsa neden hapishaneler var'' sorusuyla aynı mantık temeline dayanır(veyahut mantıksızlık)
aklı başında tüm insanların gerçekliğini tecrübe ettikleri durum. insan kalabalıklardan ve gürültüden uzaklaştıkça kendine yaklaşır. ve huzur işte oradadır, tam içinizde. birçok filozofun, din bilgininin münzevi yaşamları tercih etmesinin sebebi budur sanırım.
yeni ateist olmuş ergenin bir üst modelidir. sözlükte sabah akşam demeden bilimin arkasına sığınarak dinlere saldırmaya çalışır. sonrada ''biz ateistler saygı görmüyoruz'' şeklinde ağlamaya başlar. hayır sen milyonlarca insanın inancına saygı duyuyorsun da sanki birde kendin saygı bekliyorsun. kendilerinden azıcık soluklanmalarını rica ediyoruz.
sol frame den kolaylıkla anlaşılacak gerçektir. çok affedersiniz götlü-memeli başlıklar yerine felsefi ve bilimsel başlıkların havada uçuşması insanı hayrete düşürüyor doğrusu. demek ki bütün çürükler gündüz giriyor. (bkz: sözlük sen böyle çok güzelsin)
samimiyetle sorulmuş bir sorudur. hiçbir şey anlamıyorum sözlük. kafamın içi boş sanki. neyi neden yapmam gerektiği konusunda bir türlü ikna olamıyorum. bazen oturup hayvan gibi yemek yiyorum, bazen 2 gün aç kalıyorum. uyuyamıyorum mesela. kaçta yatarsam yatayım sabah namazında gözlerim açılıyor. sonra müzik bana işkence gibi geliyor, film izleyemiyorum, kitap okuyamıyorum. kısacası hiçbir şey yapamıyorum. hep biraz yarım, hep biraz eksiğim. neden böyleyim anlamıyorum. sence ben aptal mıyım sözlük?
din, bilim veya felsefe, referansımız ne olursa olsun tam anlamıyla hiçbir şey bilmediğimiz ve asla bilemeyeceğimiz acı bir gerçektir. din inancı(varsayımsal ön bilgi) bilim kıstası ve felsefe soru sormayı amaç edindiği için hiçbiri sonuca yönelik değildir. hepside bir gelişimi veya varsayımı ortaya koyar. işte bu nedenle tüm bildiklerimiz yalnızca gerçek varsaydıklarımızdır. işin özüne inince bir şey bilmediğimiz gerçeği yüzümüze tokat gibi çarpar. (bkz: bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir) ayrıca (bkz: nihilizm)